Peygamberimizin kıskançlık ile ilgili hadisler
@hmet
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v)’in kıskançlık hakkındaki hadisleri
Hz. Ebu Hüreyre radıyAllahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah kıskançtır, mü’min de kıskançtır. Allah’ın kıskanması, mü’minin Allah’ın haram ettiği şeyi yapmasıdır."
Buhari, Nikah 107, Müslim, Tevbe 36, (2761); Tirmizi, Rada’ 14, (1168).
4277 – İbnu Mes’ud radıyAllahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ı işittim, şöyle diyordu: "Allah’dan daha kıskanç kimse yoktur. Bu sebeptendir ki fevahişin açığını da kapalısını da haram kıldı. Medihten Allah kadar hoşlanan bir kimse de yoktur. Bu sebeptendir ki nefsini medhetmiştir."
Buhari, Nikah 107, Tefsir, en’am 7, Tefsir, A’raf 1, Tevhid 15; Müslim, Tevbe 33, (2760); Tirmizi, Daavat 97, (3520).
4278 – Hz. Ebu Hüreyre radıyAllahu anh anlatıyor: "Sa’d İbnu Ubade radıyAllahu anh dedi ki: "Ey Allah’ın Resulü, ben zevcemle birlikte bir adam yakalasam, dört şahid getirinceye kadar ona mühlet mi tanıyacağım?"
"Evet!" buyurdu Aleyhissalatu vesselam. Sa’d:
"Asla dedi, seni hakla gönderen Zât-ı Zülcelâl’e yemin olsun, şahid aramazdan önce kılıncımı indiririm."
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Şu efendinizin söylediğine bakın! Evet (biliyoruz ki) o kıskanç bir adamdır. Ama ben ondan da kıskancım, Allah da benden kıskanç."
Müslim, Li’an 16, (1498); Muvatta, Akdiye 17, (2, 737); Ebu Davud, Diyat 12, (4532).
4279 – Hz. Aişe radıyAllahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir gece yanımdan çıkıp gitmişti. (Benim nöbetimde) hanımlarından birinin yanına gitmiş olabilir diye içime kıskançlık düştü. Geri gelince halimi anladı ve:
"Kıskandın mı yoksa?" dedi. Ben de:
"Evet! Benim gibi biri senin gibi birini kıskanmaz da ne yapar?" dedim. Aleyhissalatu vesselam:
"Sana yine şeytanın gelmiş olmalı" dedi. Ben:
"Benimle şeytan mı var?" dedim.
"Şeytanı olmayan kimse yoktur" dedi.
"Seninle de var mı?" dedim
"Evet, Ancak ona karşı Allah bana yardımcı oldu da müslüman oldu!" buyurdu."
Müslim, Münafikün 70, (2815); Nesai, İşretü’n-Nisa 4, (7, 72).
4280 – Yine Hz. Aişe radıyAllahu anha anlatıyor: "Safiyye radıyAllahu anha gibi güzel yemek yapanı görmedim. (Bir defasında) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm benim odamda iken, Safiyye ona yemek yapıp (göndermişti). Çok şiddetli bir kıskançlık hissettim. Öyle ki beni bir titreme sardı. (Gidip) kabını kırdım, sonra da pişman oldum ve:
"Ey Allah’ın Resûlü dedim, yaptığım bu hareketin keffâreti nedir?"
"Tabağa aynıyla tabak, yemeğe misliyle yemek!" buyurdular."
Ebu Davud, Büyü 91, (3568); Nesai, İşretu’n-Nisa 4, (7, 71).
Yorum: Peygamberimizin kıskançlık ile ilgili hadisler
seyit gazi
bende kıskanç olduğumu düşünürdüm. efendimiz asv ashabına bir rüyasını anlatır, rüyasında kendisine cennetin gezdirildiğini ve kendisine bir köşk gösterildiğini, efendimiz asv ın bu köşkün kimin olduğunu sorduğunda ömer ra un olduğunu öğrendiğini, ilk başta uğramaya niyetlenmişken sonra ömer kıskanç adamdır rahatsız etmeyeyim deyip uğramadığını anlatır. ömer ra da olurmu öyle şey ya rasulullah der. bunu dinleyince dedim ki: arkadaş beni ben anlamıyorum kendimi suçluyorum, karşımdaki anlamıyor, karşımdakinin akrabasına anlatsam nereden çattık der, kendi akraba anlatsam manyak mısın der, gel gör ki beni yine kim anlıyor ? Allah ve rasulü anlıyor. kalkıpda bana getirdiğin salavatlarla bu köşkü aldın demiyor, rahatsız etmeyeyim dedim uğramadım diyor. sallAllahu aleyhi ve sellem. aslında inanan inanmayan herkese sorsan, hayatta bir kaç muradı ya vardır ya yoktur. murad maddi bir şey veya alışılagelmiş adet olmuş istekler değil farklı bir şeydir. insanlara muradını sorsan, tek cevap verenin islam olduğunu görürler.
neyse sonraları düşündüm… arkadaş dedim anadolunun herhangi bir görüşten herhangi bir köyünde yaşasan, köyünde bir ihtiyarın yaşıtın bir kızı olsa, ya dayı kızın ne yapıyor selam söyle desen, bir olur iki olur ağzına küreği geçirir. sonra bir felsefeci anlatıyor… ispanya ya gitmiş, ispanyolların imparatorluk zamanından kalma bir onurları olduğunu söylüyor, bir ispanyolla oturuyorduk bana ailesinin fotoğraflarını gösterdi bende kendisine eşinizin fotoğrafı yok mu dedim deyince, adam masayı devirdi ne yapacan benim karımın fotoğrafını dedi, çok enteresan anlamadım diyor. yav nesi enteresan bizim kodumuz bu. sen helal haram bilmiyorsan kendini unuttuysan ben ne yapayım.
ben bu işe biraz kafa yordum :)… yeryüzünde erkeğinde kadının da kim olduğunu bilmeyen hiçkimse olmadığına, karşı cins hususunda kendine güvendiğini söyleyenin de yalancı olduğuna kanaat getirdim. çinli mecusi bir erkekle eskimo protestan bir kadını yanyana koysanız, düşüneceği ilk şey aha len kadın olur. bunun ırkı rengi eğitim durumu ideolojisi ne demez. aynısı terstende geçerli. sadece bir güven ortamı tesis edilmiş, insanlar nasıl olsa aklımdan geçeni kimse bilmiyor, olurda ayıkacak olan olursa da inkar eder suçlar üste çıkarım diyor. hem zaten herkes yapıyor, benim ne eksiğim var, azıcık ilgiden bişey olmaz, bendeki de can, hem zaten bir sıkıntı da olmaz, olurda bir sıkıntı olacak olsa başa çıkabilirim diyor.
ben kalıbımı basıyorum… yeryüzündeki her kadın kendini güvende hissetmesin; karşı cinsle konuşurken bakışlarınızı indirin sözünün ne demek olduğunu, karşı cinsle konuşurken net konuşun ki, kalbinde hastalık bulunanlar suizana kapılıp ümit beslemesinler sözünün ne demek olduğunu, kırk yıllık alimden daha iyi biliyorlar. en hava civa kadın bile, dili pabuç ne var bunda deyip tartışıp duranı bile, kendini güvende hissetmesin; yolda yürürken kafasını bir saniye bile kaldırmıyor, bir şey sorsan bırak net cevap vermeyi, cevap bile vermeyip kaçıyor. anca iş edebiyata gelince insan kandırıyorlar.
artık herkesi yalanıyla başbaşa bırakıyorum, hiçkimseyle de uğraşmıyorum. helal haram bilen birisini de kıskanacağı mı da sanmıyorum. biz haremlik selamlık bilen insanlarız, bu işin aslı bu ama uygulayabileceğimi de sanmıyorum inşaAllah uygulayabilirim. kadınla erkeğin yüz göz olmasına sadece helal haram olarak değil esas sosyolojik olarak karşıyım. hadi belli şeyler normal kabul edilmiş tamam kimse de hayvanda değil ama kadın erkek muhabbetleri, lafın nereye gideceğini bilmeme, arada kalma, idare etme açılarından direk boşanma sebebi. akraba akrabaya diyor ki sigara içen birisiyle berabar olmak zor diyor, Allah korusun karı da diyor ki doğru söylüyorsun diyor. karıya diyecen ki benle olmak o kadar zor mu de boşsun diyecen gidecek. akrabayı da kov gitisin. millet ne konuştuğunu bilmiyor. hele kadınların arasına girdin mi, eltilerin görümcelerin kaynananın arasına girdin mi, direk boşanma sebebi. hududunu çizecen bırakacan, erkeğin kadınların arasında, kadınların erkeklerin arasında işi yok. ya da soytarıya dönecen.
ama bu kıskançlıklardan kastım kesinlikle güvensizlik veya paranoyaklık değil. bu işin aslı bu demek hudud çizmek ayrı bir şey, paranoyaklık ayrı bir şey. böyle dertleri olanlar da bunu normal bir durum olduğunu bilsinler, neden ? çünkü kendilerini sorgularken daha çok sardırırlar. makul çerçeveler çizsinler, takib etmekten güvenmemekten paranoyaklıktan da uzak dursunlar.
kıskançlık ile ilgili hadisler, kıskançlıkla ilgili hadisler, peygamberimizin kıskançlıkla ilgili hadisleri