Babadan Oğula Nasihatler
esesim
Yapması zor, öğrenmesi acı ve meyvesi tatlı olan nasihattır… Bir babanın oğluna nasihatleri, her iki cihanda mutluluğun sırlarını söylüyor:
1-İnsan nerde bulunursa bulunsun, nefesler azar azar geçiyor… Bu hayatı durduramazsınız… Bu akan hayatın, ahirete faydası olması lazım. Büyüklerimiz buyuruyorlar ki, "Eğer bir insanın niyyeti, hangi işte olursa olsun, ister dünya, ister ahiret Allah rızası ise, bunun dünyası da ahiret, ahireti de ahiret… Eğer niyyeti Allahü tealanın rızası değilse, öldükten sonrası değilse, dünyası da dünya, ahireti de dünya… Yani ne kadar ibadet yaparsa yapsın, eğer onun niyyeti Allahü tealanın rızası değilse, hepsi ölünce burada kalır, öbür tarafa hiçbir şey gitmeyecektir.
2-Hikmet sahiplerinin nasîhatlarını hakîr görmeyiniz.İşlerde acele etmeyiniz. İşleri vaktinde yapınız. İşleri bilene emrediniz. Zararlı işlerden sakınınız. İşlerin önüne ve arkasına dikkat ediniz. Akıllılarla istişâre ediniz. Tecrübe edilmişi tecrübe etmeyiniz. İhtiyarların sözlerine önem veriniz.
3-Herkes sizi takvânız ve iyilikleriniz ile tanısın. Kanaati zenginlik biliniz. Sağlığın kadrini biliniz. Kimsenin üzüntüsü ve elemi ile sevinmeyiniz.
4-Dert ve belâ sahiplerinden ibret alınız. Yerinde hâsıl olan zararın, yersiz hâsıl olan menfaatten iyi olduğunu biliniz. İnsanlara her zaman müdâra ediniz, dîniniz için dünyalık verin. Her nerede müdâra lâzım olursa sertleşmeyiniz. Dost ve düşmanla barışta bulununuz.
5-İşleriniz kendi gücünüzü aşmasın. İnsanlardan ihsânı esirgemeyiniz. Elinizi ve dilinizi kollayınız. Lâyık olmayan işlerden uzak kalınız.
6-Kötü komşudan, fenâ arkadaştan sakınınız. Arkadaşsız yola çıkmayınız. Kötü ve aslı belli olmayanlarla yolculuk yapmayınız.
7-Çorak yere tohum ekmeyiniz. Herkesin gözü önünde def’i hacet etmeyiniz. Sonradan görmüşlerden borç istemeyiniz, onlara borç yapmayınız. Aslı belli olmayanlardan kız istemeyiniz. Kıymetsiz insanlarla oturmayınız. Allahtan korkmayandan korkunuz.
8-Malı, kendinize fedâ ediniz. Ahmak, sarhoş ve deliye nasîhat etmeyiniz. Nasîhatı anlayana yapınız. Nasîhatınızı kıymetli tutunuz. Elinizin altındakilere merhamet ediniz.Kimsenin ekmeğine göz dikmeyiniz.
9-Açların yanında yemek yemeyiniz. Ekmeğinizi açlardan esirgemeyiniz. Çocuklar ve kadınlara karşı tedbirli olunuz. Yabancı kadını evinize uğratmayınız. Dünya ni’meti ile kibirlenmeyiniz. Kötü kadınların hîlelerinden emin olmayınız.
10-Kimsenin evinin işine karışmayınız. Yabancı kimselere evinizin yolunu göstermeyiniz. Karı koca arasında aracı olmayınız. Başkasının bir şeyine sahibinden fazla şefkatli olunuz.
11-Kibirli insanlardan korkunuz. Devlet adamlarına düşmanlık etmeyiniz. Kadın ve erkek hiç kimseye zulüm etmeyiniz.
12-Ana ve baba hakkını gözetiniz. Akrabalarınızdan kesilmeyiniz. İnsanlarla olan ahdi muhafaza ediniz. Ahdinizi yerine getiriniz. Da’vetsiz kimseye misâfir gitmeyiniz. Misâfirinizi kıymetli tutunuz. Eğer bir kimse size muhtâç olursa, kudretiniz dahilinde ihtiyâcını yerine getirmeye çalışınız.
13-Bilgide ileri olanları büyük tutunuz. İlim öğretmeyi ayıp tutanları insan saymayınız. İnsanın selâmetinin, lisanına dikkatte olduğunu biliniz. Lâyık olmayan sözü söylemeyiniz.
14-Fenâ söz söylemeyi âdet etmeyiniz. Lâyık olmayan söze kulak vermeyiniz. Hükümdarların gıybetini yapmayınız. Sözden anlamayana söz söylemeyiniz. Her ne ki lisanen söyledinizse, o işi yapınız.
15-İyilerin ziyâretine rağbet gösteriniz. Salâh sahipleri ile sohbet ediniz. Ölüleri iyilikle yâd ediniz. Dosta ve düşmana nasîhattan geri kalmayınız. Ölen babanızın vasiyetini yerine getiriniz. İlim tahsiline hırslı olunuz. İlimsiz bir iş işlemeyiniz.
16-Herkesin sözüne emin olmayınız. Güzel sözleriherkese işittiriniz. Doğru ya da yalan yere yemîn etmeyiniz. Dünyadan fazla âhiret dostu olunuz. Yetimin malına göz dikmeyiniz. Gençlikte, ihtiyarlıktan endişe ediniz. İhtiyarlık ihtiyaçlarını gençlikte hazırlayınız.
17-Kış hazırlığını yazın yapınız. Bugünün işini yarına bırakmayınız. Mütehassısı söylemedikçe şunun bunun sözü ile kan aldırmayınız.
18-Cömertliği âdet ediniz. Bencillikten uzak olunuz. Ehil olmayanların sohbetinde bulunmayınız. Hacetinizi cömertlerden isteyiniz. Borçluları sıkıştırmayınız. Dostlarınızı hatâlarından dolayı îkaz ediniz.
19-Evlâtlarınıza hüner ve sanat öğretiniz. Halinizi dosttan ve düşmandan saklı tutunuz. Gizli söyleşilen yerleri dinlemeyiniz.
20-Emirlerin huzurunda gözlerinizi muhafaza ediniz. Sözlerinizi ölçülü söyleyiniz.
21-Ni’met ve bolluk zamanında dostlarınızı anınız. Düşmanı küçümsemeyiniz. Düşmanın dost görünmesinden endişe ediniz.
22-Emniyet zamanında daha çok korkunuz. Belâ vaktinde sabrediniz. Darlıkta genişlik zamanını hatırlayınız. Genişlikte darlık zamanını düşününüz. Vaatlerinize vefâ gösteriniz. Ümitlileri ümitsiz etmeyiniz. Bir görüşte kimseye aldanmayınız. Başkalarının aybını araştırmayınız.
23-Kendi yükünüzü başkasına yüklemeyiniz. Fenâ huyluları dost edinmeyiniz. Hak sözü yerden gökten üstün tutunuz. Cenâb-ı Hakk’a rücû etmeyi en güzel amel biliniz.
Cevap: Babadan Oğula Nasihatler
Yeşil Gözlü
güzel nasihatler için teşekkürler efendim
Yanıt: Babadan Oğula Nasihatler
ÜSTÜNBAŞ
HALİL İBRAHİM BEREKETİ !!..
Büyük din ve bilim adamlarından Ulu Arif Çelebi anlatıyor :
Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış….
Büyüğü . . . .: Halil.
Küçüğü ise. : İbrâhim…
Halil, evli çocuklu.
İbrahim ise bekârmış…
Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin.
Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş..
Bununla geçinip giderlermiş.
Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı.
İkiye ayırmışlar.
İş kalmış taşımaya.
Halil, bir teklif yapmış :
– İbrahim kardeşim ; Ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.
– Peki abi demiş İbrahim…
Ve Halil gitmiş çuval getirmeye….
O gidince, düşünmüş İbrahim:
– Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday lazım onun evine
Böyle demiş ve,
Kendi payından bir miktar atmış onunkine.
Az sonra Halil çıkagelmiş.
– Haydi İbrahim…! Demiş, önce sen doldur da taşı ambara.
– Peki abi…!
İbrahim, kendi yığınından bir çuval doldurup düşer yola.
O gidince, Halil’i düşünür bu defa:
Der ki:
– Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var. Ama kardeşim bekar.
O daha çalışıp, para biriktirecek. Ev kurup evlenecek. Böyle düşünerek,
Kendi payından atar onunkine birkaç kürek.
Velhasıl , biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atar onunkine.
Bu, böyle sürüp gider.
Ama birbirlerinden habersizdirler.
Nihayet akşam olur. Karanlık basar.
Görürler ki, bitmiyor buğdaylar. Hatta azalmıyor bile.
Hak teala bu hali çok beğenir.
Buğdaylarına bir bereket verir, bir bereket verir ki .
Günlerce taşır iki kardeş , bitiremezler. Şaşarlar bu işe…
Aksine çoğalır buğdayları. Dolar taşar ambarları.
Bugün "Bereket” denilince, bu kardeşler akla gelir.
Bu bereketin adı : Halil İbrahim bereketidir…
(Kaynak : İnternetten ALITI. ÜSTÜNBAŞ 09.09.2010)
Soru: Babadan Oğula Nasihatler
tekturk
Ustunbas kardes noordun heryerde bu güzel hikayeyi yapistirmissin??
babadan oğula nasihat, babadan ogula nasihat, oğula nasihat