Kurana geçen incirin özellikleri

Kurana geçen incirin özellikleri

Hoca
İncirin Özellikleri

İncire gelince, bu kimseler şöyle derler: Bu, hem bir gıda, hem zevkine yenen şey, hem de bir ilaçtır. İncirin bir gıda olmasına gelince tabipler, bunun, güzel bir taam yiyecek, hazmedilmesi çabuk, mideye oturmayan, mizacı yumuşatan, terleme yoluyla dışarı atılan, balgamı azaltan, böbrekleri temizleyen, mesanedeki kumları ve taşlan düşüren, bedeni besleyen, ciğer ve dalağın gözeneklerini açan bîr şey, bir gıda olduğunu belirtmişlerdir. O halde bu yemişlerin en iyisi ve en beğenilenidir. Rivayet olunduğuna göre Hz. Peygamber (s.a.s)’e, bir tabak incir hediye edilmiş, ondan yemiş, sonra da ashabına, "Yeyiniz. Şimdi ben, şayet, cennetten bir meyvenin inmiş olduğunu söylemiş olsaydım, onun bu (incir) olduğunu söylerdim. Çünkü cennet meyveleri de, çekirdeksizdir. Binâenaleyh, onu yeyiniz; zira o incir, basuru sona erdirir, ayaktaki romatizma (ağrılarına) da faydalı olur" buyurmuştur. Ali ibn Musa er-Rıdâ (r.a)’dan da, şöyle dedikleri rivayet edilmiştir: "İncir, ağız kokusunu giderir, saçları uzatır ve felce karşı da bir güvencedir."

İncirin bir ilaç olmasına gelince, bununla bedendeki fazlalıkların atılması hususunda tedavi yapılır.

Bil ki incirin, bahsettiğimiz şeylerin dışında kalan, daha nice şöyle özellikleri vardır:

1) İncirin dışı da içi gibi olup, mesela bir ceviz gibi değildir. Çünkü, cevizin dışı sert kabukludur. Ve mesela, bir hurma gibi de değildir Çünkü hurmanın içinde, çekirdek vardır. Tam aksine biz diyoruz ki, mesela ceviz ve karpuz gibi dışı işe yaramayan, ama içi çok güzel olan meyveler olduğu gibi, mesela hurma ve erik gibi, içi değil de dışı güzel olan meyveler vardır. Ama incire gelince, onun hem dışı hem de içi güzeldir.

2) Üç çeşit ağaç vardır. Birisi va’deder, va’dinde durmaz (yani, meyve verecekmiş gibi yapar, ama vermez). Bu, "şeceretıı’l-hilâf" (vadinden cayan ağaç) denilen Sülağan’dır. İkincisi va’deder ve va’dini yerine getirir. Bunlar da, mesela elma vs. gibi, ilk önce tomurcuklanıp, çiçek açan, daha sonra da meyve verenlerdir. Üçüncüsü de, va’dden önce, meyvesini sergileyen, bol bol veren ağaçtır. Bu da, incir ağacıdır. Çünkü incir ağacı meyvesini, çiçek açarak va’d etmezden önce verir. Hatta sözü değiştirip şöyle de diyebilirsin: İncir, iddia etmeden önce, manayı, özü ortaya koyan bir ağaçtır. Bunu da geçerek şöyle diyebilirsin: İncir, kendisini çiçekle, yaprakla gizlemeden önce meyvesini veren bir ağaçtır. Halbuki elma, kayısı ve diğerleri ise işe, önce kendisinden başlar, daha sonra başkalarını görürler. Ama incir ağacına gelince, bu ağaç, kendisine ihtimam göstermeden önce başkalarına değer verir. Binâenaleyh diğer ağaçlar, Hz. Peygamber (s.a.s)’in, "Önce kendinden başla, sonra geçimini üzerine aldığın kimselere başa"[4] hadis-i şerifîindeki muamele erbabı gibi oldukları halde, incir Hz. Muhammed (s.a.s) gibidir. Zira Hz. Peygamber (s.a.s), menfaat konusunda işe önce başkasından başlardı. Eğer artan bir şey kalırsa, sonra onu kendisi alırdı. İncir ağacı da Hak Teâlâ’nın, "Kendilerinin ihtiyacı olsa bile, mü’min kardeşlerine öncelik verirler" (Haşr, 59/9) beyanıyla methettiklerindendir.

3) Bu ağacın özelliklerinden birisi de şudur: Diğer ağaçların meyveleri düşürüldüğünde, artık o yıl, yeniden meyve vermez. Ama incir böyle değildir, o hep hizmet sunmaya devam eder. Çünkü düşen meyvelerin yerine yenileri çıkar.

4) Bir kimse rüyasında incir görse, bu, zengin ve hayırlı bir adam olacağına delalet eder. rüyasında incir elde ettiğini görse, büyük bir mal varlığına kavuşacağına işarettir. İncir yediğini görse, Allah Teâlâ’nın ona çoluk-çocuk vereceğine bir işarettir.

5) Rivayet olunduğuna göre Hz. Âdem (a.s)’den cennette o hata sadır olup, elbiseleri onu terkedince, incir yapraklarıyla örtünmeye çalıştı. Yine rivayet olunduğuna göre Hz. Âdem (a.s), incir yapraklarıyla örtünmüş olarak cennetten inince yalnızlık hissetti de, etrafında ceylanlar dolaşmaya başladı. Böylece onlara alıştı ve o incir yapraklarının bazılarını onlara yedirdi. Allah Teâlâ, o ceylanlara hem şeklen, hem manen bir güzellik nasib etti, kanlarını da miske çeviriverdi. Ceylanlar yerlerine gidince, diğer ceylanlar bunlardaki o harikulade güzellikleri gördüler. Ertesi gün diğerleri de onlar gibi, Hz. Âdem (a.s)’e geldiler. Hz. Âdem (a.s) onlara da incir yapraklarından yedirdi. Allah Teâlâ bunların şekillerini de güzelleştirdi, ama kanlarını miske çevirmedi. Zira birinciler, bir şey umarak değil, sırf Hz. Âdem (a.s) için gelmişlerdi. Diğerleri ise, zahiren Hz. Âdem için; batınen de bu şeyleri umarak gelmişlerdi. İşte bu sebeple, Cenâb-ı Hak, bunların zahirini güzelleştirdi fakat batınlarını değiştirmedi


Cevap: Kurana geçen incirin özellikleri

ASUDE
kuranda bahsi geçiyor ise aslıdan pek çoğumuz görmüyor ama pek çok derde deva olabilecek bir yiyecektir üstüne yemin edilen bir yiyecek Allah tarafından bize bildiriliyorsa çok faydalı bir yiyecektir


kuranda incir, kuranda incir ağacı, incir ağacının sırrı

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();