Sahabelerden Bal Tefsiri
infak
HALİFELERİN BAL TEFSİRİ
Hazreti Ali, bir gün gazadan hanesine geldiğinde, Hz. Ebubekir Sıddık, Hz Ömer El Faruk, Hz. Osman Zinnureyn gelerek Hz. Ali’ye: Gazan mübarek olsun ey Allahın arslanı" dediler…..
Hz. Fatımatüz Zehra validemiz de onlara ikramen kalaylı bir tas içinde bal getirdi. Balın üzerinde ince bir kıl vardı. Hz. Ebubekir kılı almak üzere davrandı. Hz. Ömer ise, kılı aldırmadı ve dedi ki:
Bizler Hazreti Zişanın vezirleriyiz. Belki Fatimetüz Zehra bizleri tecrübe için bu kılı koymuştur. Aramızda bu kıl hakkında üçer tevil edelim. Münasip değil mi? dedi ve sonra;
Hz. Ebubekir:
Namaz kılanın kalbi nurludur bu tastan. Dünya endişesini gönlüne getirmeden namaz kılmak tatlıdır bu baldan. Namazı tadili erkan üzere kılmak incedir bu kıldan.
Müteakiben Hz. Ömer El Faruk şöyle buyurdular:
Misafiri seven hane sahibinin kalbi nurludur bu tastan. Misafirlere ikram etmek ve gönlünü almak tatlıdır bu baldan. Misafirin kalbi incedir bu kıldan.
Hz. Osman da söyle yorumladı:
Alimlerin kalbi nurludur bu tastan. Alimlerle sohbet etmek ve onları dinlemek tatlıdır bu baldan. Kur’an-ı Kerim’e mana vermek incedir bu kıldan.
Hz Ali Efendimiz de söyle bir açıklama da bulundu:
Gazaya giden gazilerin kalbi nurludur ba tastan. Cihat edip al kanlara boyanıp kafirlerle cenk etmek tatlıdır bu baldan. Üzerine kul hakkı geçirmeden, haram yemeden hanesine dönmek incedir bu kıldan. Sonra Hz. Fatıma validemiz de bir yorumda bulundular:
Erkeğini hoşnut eden kadınların kalbi nurludur bu tastan. Erine cefa etmeyip güzelce geçinip, kendinden razı etmek tatlıdır bu baldan. Kocasının hakkını yerine getirmek incedir bu kıldan.
Sonra Hz. Peygamber Efendimiz de bu sohbete iştirak ederek şöyle tevil buyurdular:
Benim ümmetimin kalbi nurludur bu tastan. Kevser şarabı tatlıdır bu baldan. Şeriatımız (İslamiyet) incedir bu kıldan.
Bu sohbete, neş’e veren Cenabı Hak, Cebrail (as)’ı göndererek buyurdu ki:
Senin nübüvvet nurun nurludur bu tastan. Yarın kıyamet günü mahşer yerinde ümmetine şefaat etmen tatlıdır bu baldan. Sırat köprüsü incedir bu kıldan. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (SallAllahu aleyhi vesellem) mübarek ellerini kaldırıp:
Ya Rabbi, bu bal tefsirini okuyana, dinleyene ikiyüz peygamber sevabı isterim ve senden dilerim, diye dua ettiler. Cihar Yari Güzin Efendilerimiz de Amin dediler. Cenabı Allah’dan şöyle nida geldi:
Ya Habibim! Senin ümmetinden her kim bu Bal Tefsirini üzerinde taşır, okur, okutur, yazar, yazdırır ve din kardeşlerine hediye ederse İzzet ve Celalim hakkı için ben de o kuluma ikiyüz peygamber sevabı veririm, diye buyurdular.
Peygamber Efendimiz de dedi ki:
Benim ümmetimden her kim bu bal tefsirini kendisine evrad edinip üzerinde taşır, her gün okur veya dinlerse, ve burda bahsedilen ahlaklarla ahlaklanmaya çalışsa katiyyen dünya darlığı görmez; fakru zarurete düşmez; ölürken hüsnü şehadetle ölür; ahirete iman ile gider ve gelecek kaza ve musibetlerden kendisini Cenabı Hak muhafaza eder .
Cevap: Sahabelerden Bal Tefsiri
mumsema
bunun kaynağı nedir merak ettim?
bir ara yine yazılmıştı kaynak verilmeyince sildik. nette bir sürü yerde var ama kaynak yok. elinde sağlam bir kaynağı olan kardeş paylaşırsa sevinirim:)
Yanıt: Sahabelerden Bal Tefsiri
BiLaL HaTTaB
< bunun kaynağı nedir merak ettim?
bir ara yine yazılmıştı kaynak verilmeyince sildik. nette bir sürü yerde var ama kaynak yok. elinde sağlam bir kaynağı olan kardeş paylaşırsa sevinirim:) >
Hocam, Ramazan ayında, cemaate okumam amacıyla bana da getirilmişti. Araştırmıştım; ancak, hiçbir sahih kaynakta yer almamakta.
Sözlerin bayalığından da uydurma olduğu aşikardır zaten. Bu ve benzeri şeyler uydurup, ashaba, Rasulullaha ve hatta Rabbimiz Allah Azze ve Celle’ye iftira eden kezzabları Allah’ın adaletine havale ediyorum.
< Ya Habibim! Senin ümmetinden her kim bu Bal Tefsirini üzerinde taşır, okur, okutur, yazar, yazdırır ve din kardeşlerine hediye ederse İzzet ve Celalim hakkı için ben de o kuluma ikiyüz peygamber sevabı veririm, diye buyurdular. >
Sizce böyle birşeyin mümkünatı var mıdır? İkiyüz Peygamber sevabı… Peygamberlerin katlandığı sıkıntıların kaçta kaçına muhatabız ve başımıza gelen bayağı şeylere bile ne kadar sabırlıyız ki, birkaç sözün dil ile söylenmesi durumunda ikiyüz Peygamber sevabına erişebilelim? Haşa demekten kendimi alamıyorum… Allah birşeye "OL" derse oluverir; amenna… Ancak Sünnetullah vardır… Allah’ın sünneti vardır ki, bunlar değişmez… Güneşin hergün doğudan doğması gibi… Şeytanın cehenneme girecek olması gibi… Allah dilerse güneşi batıdan da doğurur ya da şeytanı dilerse cennetine de koyar değil mi? Peki, ne kadar mümkündür bunlar? Ne kadar da ucuzcuyuz böyle? İnsan şunları söylerken ar etmesi lazım!
< Benim ümmetimden her kim bu bal tefsirini kendisine evrad edinip üzerinde taşır, her gün okur veya dinlerse, ve burda bahsedilen ahlaklarla ahlaklanmaya çalışsa katiyyen dünya darlığı görmez >
Katiyyen görmez… SubhanAllah… Peygamberimizin(sas) kendi neden o kadar darlık gördü peki? Hiç mi sormaz insanımız bu soruları kendine?
< fakru zarurete düşmez >
Mekkeli müşrikler, Müslümanları ekonomik yönden darboğaz ettikleri zamanlarda Peygamberimizin(sas) kendi neden okumamış ya da ashabına tavsiye etmemiş de o kadar fakirlikler çekmişlerdir? Öyle ki, açlıktan, çöplükte buldukları deve derisini çiğ olarak yemişlerdir…
Duacıyız; bu ve benzeri şeyleri uyduranlara ve daha önemlisi, bu uydurulan şeylerin önünü-arkasını hesab etmeden, Allah adına Allah’a iftira edenlere…
vesselam, veddua…
Soru: Sahabelerden Bal Tefsiri
BiLaL HaTTaB
Kitabı, sünneti, icma’ı kaldırıp attık;
Havassı maskara yaptık, avamı aldattık.
Yıkıp şeriatı, bambaşka bir bina kurduk
Nebiye atıf ile binlerce herze uydurduk.
O hali buldu ki bu cü’ret: "yecüzü fi’t-tergib.."
KARARI ERZELİ FETVA KESİLDİ! Hem ne garip,
Hadis vazediyorken sevap uman bile var!
Sevabı var mı imiş bir zaman gelir, anlar!
Cihanı titretiyorken niday-ı "men kezebe."
İşitmiyor mu, nedir, bir baksın şu bî-edebe:
Lisan-ı pak-i Nebîden yalanlar uyduruyor,
Sıkılmadan da "sevap işledim" deyip duruyor.
Düşünmedin mi girerken şeriatın kanına?
Cinayet kalacak zanneder misin yanına?
Sevap ümid ediyor ha! Deyin ki namerde
Sevabı sen göreceksin huzur-ı mahşerde!
M.Akif ERSOY- Safahat
Allah(cc) rahmetine nail eylesin Tevhid şairimizi… Şirinde dikkat çektiği "men kezebe" den maksat şu hadis-i şeriftir:
"Men kezebe aleyye muteammiden felyetebevve’ mak’adehu mine’n-nar"
"Kim benim adıma hadis uydurursa cehennemdeki yerini hazırlasın!" (Buharî, İlm 38, Cenâiz 33, Enbiyâ 50, Edeb 109)
infak
Bilgilendirme için Allah razı olsun.Teyzeme bir sohbet ortamında bir hoca tarafından verilmiş banada verdi bende paylaşmak istedim.öyle bir ortamda verilince yanlış bişey olcağı aklıma bile gelmedi sayenizde öğrenmiş olduk tekrar Allah razı olsun.
BiLaL HaTTaB
< Bilgilendirme için Allah razı olsun.Teyzeme bir sohbet ortamında bir hoca tarafından verilmiş banada verdi bende paylaşmak istedim.öyle bir ortamda verilince yanlış bişey olcağı aklıma bile gelmedi sayenizde öğrenmiş olduk tekrar Allah razı olsun. >
el-Hamdu lillahi Rabbi’l âlemîn…
mumsema
< el-Hamdu lillahi Rabbi’l âlemîn… >
< Bilgilendirme için Allah razı olsun.Teyzeme bir sohbet ortamında bir hoca tarafından verilmiş banada verdi bende paylaşmak istedim.öyle bir ortamda verilince yanlış bişey olcağı aklıma bile gelmedi sayenizde öğrenmiş olduk tekrar Allah razı olsun. >
Allah cc sendende ve güzel izahı için Bilal Hattab dan da razı olsun.
konu kalsın belki bunu arayıp bulan kardeşlerde okur ve delilsiz / uydurma olduğunu görürler inşAllah:)
Allah cc bize hakkı hak göstersin ve tabi olmayı, batılı da batıl olarak göstersin ve sakınyı nasip etsin
BiLaL HaTTaB
Rabbim sizden de razı olsun mumsema hocam..
vesselam…
MuHoSS
Açıklamaların için teşekkürler BiLaL HaTTaB…
< konu kalsın belki bunu arayıp bulan kardeşlerde okur ve delilsiz / uydurma olduğunu görürler inşAllah:) >
Çok doğru söylüyorsunuz hocam… Bencede kalsın…
< Allah cc bize hakkı hak göstersin ve tabi olmayı, batılı da batıl olarak göstersin ve sakınyı nasip etsin >
amin…
VeSSeLaM…
ferdi16
Allah razı olsun kardeşlerim
münzevinur
bilal hattab kardeşin bazı yaklaşımlarıda bana göre sakıncalı. bir yanlışı doğru edelim derken başka yanlışlara düşmemek gerek.
BiLaL HaTTaB
Size göre… Peki dine göre sakıncalı mı acaba???
Mesela nedir "size göre" sakıncalı olan?
ELİZAN
< Allah cc bize hakkı hak göstersin ve tabi olmayı, batılı da batıl olarak göstersin ve sakınmayı nasip etsin
>
inşAllah.. Rabbimiz razı olsun,sizler gibi dinimize sahip çıkan araştıran anlayan ve anlatan kardeşlerimizden…bende duymuştum ama doğru veya yanlıştır diye yorum yapmak aklıma bile gelmemişti çünkü bizler toplum olarak bazı insanları aslında olmadıkları bir yere koyup söylediği veya yaptığı şeylerin doğruluğunu araştırmadan kesin bir şekilde inanıyoruz buda dinimizi hiç bilmediğimizden, araştırmadığımızdan kaynaklanıyor düşünüyorumda, kimbilir daha doğru bildiğim ne yalan yanlışlar vardır… şimdi ben kendi adıma konuşuyorum.mumsemaya dahil olduğumdan bu yana o kadar çok şey öğrendimki…Allah emeği geçen tüm kardeşlerimden razı olsun
ossyyym
s.a. bende bu konuda hemen inkar yolunu seçmeyi uygun bulmam … çünkü bu yolla inkar ettiğimiz o kadar çok hadisi şerif var ki…mesela dünya nın balıkla öküzün boynuzları arasındadır hadisini inkar ettiğimiz gibi.bütünü nü inkar etmeyelim.içindeki özetle bir hakikatı ifade ediyo kaynağını bulumadığımıza göre en iyisini Allah bilir demek lazım.bide 200 peygamber sevabı bana da abartılı gelio üzerinde taşıyın manasındaki tavsiyede ama unutmayalım ki Allah serveti ihsanı cömertliği lütuf ve fazlı sonsuz olan yüce kudrettir. yefalüllahi me yeşü ve yahkümü me yürid.Allah razı olsun….
Kayıtsız Üye
Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun dostlar.
Yazılanları bir bir okudum. Hakkınız var elbette. İslamiyet araştırmayı ve işin doğrusunu yaymayı emreder.
Benim söyleyeceğim hatta aslında soracağım şu.
" sahih bir kaynakta geçmese bile insan bu bal tefsirini duymuş, sevabına gönül ile inanmış ve fiiki bu inanç doğrultusunda yapmış olsa bu sevaba erişmesi mümkün değil midir? "
Denildiği gibi amenna "ol " der olur.
Bununla ilgili bir hikaye geçer.
"Bir gün bir kasabada yaşayan ve her türlü kötü huya, alışkanlığa sahip bir adam ölür. Yöre halkı cenazesini kaldırmak dahi istemez. Derken hanımı alır eşini yıkar sarar sarmalar ve tutar bulundukları yörenin dağına götürüp gömmeye. Dağda koyunlarını otaran bir çobana denk gelir. Çoban bir mezar kazar. Ölüyü defneder. Başında dua eder. Kadına koyunlardan sağdığı sütten bir bardak ikram eder. Kadın evine döner. O gece yörenin imamı dahil herkes o kötü huylu adamı rüyasında cennette görürler. Koştur koştur kadının kapısını çalarlar. Biz böyle bir rüya gördük. Hikmeti ne ola ki diye. Kadın der ben bilmem. Aldım meftayı götürdüm dağa. Bi çobanla karşılaştım. Kendi bir mezar kazdı başında dua etti. Bi bardak süt ikram etti döndüm. Varsa bir hikmet çobandandır. Şu karşıki dağdadır herhalde der. Ahali bu sefer koştura koştura dağa çıkar. Çobanı bulurlar. Meftayı nasıl defnettiğini ve ne dua ettiğini sorarlar.
Çoban der ki "vAllahi dün bir ölü defnettim doğrudur. Ben öyle çok bilen biriside değilim. Karşılaştığım misafirlere Allah’ın misafiri derim bir bardak süt ikram ederim. Meftayı defnettim sonra şöyle dua ettim. ALLAH’IM BU GÜNE KADAR KARŞIMA ÇIKARDIĞIN HERKESİ SENİN MİSAFİRİN OLARAK BİLDİM, ELİMDEN GELDİĞİNCE İKRAMDA BULUNDUM. ŞİMDİ BU KARDEŞİMİ SENİN RAHMETİNE TESLİM ETTİM. SENDE ONA MİSAFİRİN GİBİ DAVRAN dedim"
Hikaye bu. Tabii ki kimseyi yanıltmak araştırmayın körü körüne inanın demek değil niyetim. Elbetteki araştırıp doğruyu bulmak hakikati söylemek gerek. Ama yine de bunun mümkün olabileceğine de inanmak gerek. Sonuçta Allah rahmetim gazabını geçmiştir buyuruyor ise bu bal tefsiri bile bir vesile olabilir.
Selam saygı ve dua ile.
Vesselam
Kayıtsız Üye
Müslümanlar biraz uyanık olmalı. her kendisine verilen dolmayı yutmamalı. Din bu, boru değil. Allah, Cibril,Peygamber; sahebeler tefsir yapmış, böylesine mühim bir olay var ama hiç bir eserde yeri yok. Uydurma olduğu besbelli.Tespitlerin için teşekkür ediyorum kardeş. Allah razı olsun.
bal tefsiri sahih mi, sahabelerin bal tefsiri, bal tefsiri kaynağı nedir