Tevbe suresi 5. ayetin tefsiri, açıklaması nedir
sehervakti
Tevbe suresi :Haram aylar çıkınca Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün,onları yakalayıp hapsedin.böyle işde devamı da tövbe ederseler serbest bırakın Allah bağışlayıcıdır,merhametlidir gibi devam ediyor abilerim
Şimdi biz napıcaz buna uymak istesek büyük sıkıntı yoksa başka bir şekildemi yorumlanıyor bu ayet kısaca açıklarasak inşAllah
Cevap: Tevbe suresinden bir ayet Sual
Ramadan
Tevbe süresi 5. ayetin arapçası, türkçe meali ve tefsiri
Arapça Metin
فَإِذَا انْسَلَخَ الْأَشْهُرُ الْحُرُمُ فَاقْتُلُوا الْمُشْرِكِينَ حَيْثُ وَجَدْتُمُوهُمْ وَخُذُوهُمْ وَاحْصُرُوهُمْ وَاقْعُدُوا لَهُمْ كُلَّ مَرْصَدٍۚ فَإِنْ تَابُوا وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ فَخَلُّوا سَبِيلَهُمْۚ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ
Türkçe Meal
Hürmetli aylar çıkınca, müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayıp hapsedin; her gözetleme yerinde onları bekleyin. Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse yollarını serbest bırakın. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder.
Tefsir
Bu aylar ya Rabbimizin kitabında kan dökmeyi yasak kıldığı dört haram aydır, ya da yukarıda müşriklere tanınmış olan dört aylık bir dokunulmazlık süresidir. Ya da bunun her ikisi de birlikte ifade edilmiş olabilecektir. Yâni bu haram aylara denk geldiği için bu süre içinde onlara dokunmayın buyurulmaktadır. İşte bu süre sıyrılıp çıktığı zaman artık o müşrikleri yakaladığınız yerde öldürün. Onları tutun, hapsedin, kuşatın onları. Her gözetim noktasında gözetleyin onları. Takibe alın onları.
Bu onlar için bir cezalandırmadır. Ama bu cezalandırma anladığımız kadarıyla küfrün ve şirkin bir cezalandırılması değil ihanetin cezalandırılmasıdır. Sözleşmelerine karşı giriştikleri ihanetlerinin, hainliklerinin cezalandırılmasıdır. İnsanlar arası var olan, var olması gereken hukukun ihlâl edilmesinin cezalandırılmasıdır.
Ey Müslümanlar, işte böyle insanlar arası ilişkilerinde hainlik edenleri gözetleyin, takibe alın, kuşatın ve yakaladığınız yerde onları öldürün. İster Harem bölgesinde, isterse başka bir mekânda nerede bulursanız bitirin onları. Serbest dolaşmalarını engelleyin. Böylece Müslüman olup kurtulmaktan başka çareleri kalmasın onların. Yâni öyle bir kuşatın ki onları Müslüman olmaktan başka çıkış yollarının kalmadığını anlayıp Müslüman olsunlar.
Eğer tevbe ederler, salât’ı ikâme ederler, zekatı da verirlerse, Allah’la ve kendileriyle barışırlar, fıtratlarıyla barışırlar ve bunun gereği olarak bireysel ve toplumsal kulluklarını sadece Allah’a yaparlarsa, mallarında ve bedenlerinde Allah’ın söz sahipliğini kabul ederler, Allah için bir hayat yaşamaya yönelirlerse onları salıverin, yollarını açıverin.
Evet kitabımızın başka âyetlerinden ve Rasulullah efendimizin hadislerinden öğreniyoruz ki namaz ve zekat emrine isyan insanların öldürülme sebebidir. Allah’ın insanın bedeninde ve malında söz sahipliği anlamına gelen, ya da insanın bireysel ve toplumsal hayatına Allah’ın karışmasını kabul anlamına gelen namazı ve zekatı reddeden bir kimse öldürülür. Bu konuda hiç bir ihtilâf yoktur. Ancak namaz ve zekatın farziyetini kabul etmekle beraber yerine getirmeyen kimseler hakkında ihtilâf vardır.
Bazı âlimler âyetin baş tarafını ölçü alarak böyle kimseler had-den öldürülür derken, bazıları da âyetin sonraki bölümünü temel kabul ederek hapsedilir ve bu farizaları ifa edecekleri ana kadar hapisten çıkarılmaz demişlerdir. Zekatı vermeyenler üzerine Hz. Ebu Bekir efendimizin ordu gönderdiğini biliyoruz. Kim demiş efendim namaz da, zekat da insanın Allah’la kendi arasında bir ilişkiymiş? Kim demiş buna insanlar karışmazmış? Kim demiş kimse insanlara namaz kılmalısın, zekat vermelisin diyemezmiş? Kim demiş dinde zorlama yok muş?
İşte âyet son derece açık ve net bir şekilde bunun böyle olmadığını ortaya koyuyor. Böyleleri Müslüman olduklarını da iddia etseler evlerimize girmelerine, kızlarımızla evlenmelerine, iş yerlerimizde çalışmalarına yol verilmeyecek. Yol vermeyin ki Allah’ın istediği şekilde Müslümanca bir hayata dönmekten başka çareleri kalmasın.
Evet eğer onlar namaz kılarak Allah’la diyaloga geçerler, Allah’tan mesaj alırlar ve hayatlarını bu mesaja bina ederlerse, Allah’tan aldıkları bu mesajı toplumla paylaşırlar, yâni Allah ve kullarıyla ilişkilerini Allah’ın istediği şekilde düzeltirlerse dokunmayın onlara. Çünkü Allah Gafur ve Rahîmdir. Unutmayın ki Allah kullarını çok bağışla-yandır. Sizler de böylelerine karşı Rabbinizin ahlâkıyla ahlâklanın.
Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de yanaş ve Allah’a güven. O, şüphesiz işitir ve bilir.
(Enfâl 61)
Eğer o Kâfirler sizinle yaptıkları anlaşmalarını bozduktan sonra, size hainlik ettikten sonra sizden korkarak tekrar sizinle bir anlaşmaya yönelirlerse sen de barıştan yana ol ve bu konuda Allah’a güven. Muhakkak ki Allah işiten ve bilendir. Zira savaş değil, barış esastır. Evet Rabbimizin yasalarında onlarda gerçekten barışa bir meyil görülmüşse bu mutlaka değerlendirilecektir. Ama onlar gerçekten barış taraftarı değil de yine bir başka hainlik düşünüyorlarsa bu güzel bir şekilde araştırılıp karar verilecektir.
Evet Müslümanların diğer insanlarla, diğer toplumlarla ilişkileri Allah’a güven esasına dayanır. Allah her konuda Müslümanlara yetecektir. En olumsuz şartlar içinde bile tüm hainliklere rağmen Rab-bimiz mü’minleri yardımıyla destekleyecek ve zafere ulaştıracaktır. İşte bu konuda da temel yasa budur. O halde bize düşen her şart al-tında Allah yasalarına sahip çıkmaktır. Gerisi Allah’a aittir.
Cevap: Tevbe suresinden bir ayet Sual
sehervakti
yani ben yine fazla bişe anlamadım abim,haram aylar dışında gördüğümüz yerde öldürek mi biz bunları şimdi 🙂
Cevap: Tevbe suresinden bir ayet Sual
mum
seher vakti
sen bu konuyu ya okumadın yada anlamadın
Hainlik ederlerse ve hainlikten sonra da anlaşmaya yanaşmazlarsa öldürün ifadeleri eklenmiş.
_________________________________-
5. âyette, haram aylar çıkınca artık müşriklerin sıkı bir takibe alınmaları gerektiği bildirilmiştir. Zira süre verilerek yapılan bildirimden sonra karşı tarafın ilân edilen yasak bölgede müşrik sıfatıyla varlığını sürdürmeye çalışması savaşı tercih etmiş oldukları anlamına gelecektir. Onlara bu aşamada toleranslı davranılması ise, inançlarının icaplarını yerine getirmelerine müsaade etme, dolayısıyla tevhid inancının sembolü olarak inşa edilen Kabe’yi tekrar fetişizmin eline teslim etme sonucunu beraberinde getirirdi. Bu nedenle âyetteki buyruğa göre onların takibi konusunda asla gevşek davranılmayacak, geçit başlarını tutup gözetleme, muhasara altına alma, esir alma ve gerektiğinde öldürme dahil, Kabe çevresinin müşrik varlığı ve egemenliğinden ebedî olarak arındırılması için lüzumlu her tedbir alınacaktı. Resûlullah’ın vefatından hemen sonra ortaya çıkan dinden dönme hareketleri de, bu kesin tavır ve köklü İcraatın ne kadar isabetli olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Fakat aynı âyete göre, onlara tövbe yolu açık tutulacak, namazlarını kılar ve zekâtlarını verirlerse, yani en azından dış dünyaya yansıyan davranışları itibariyle müslüman kimliği sergilerlerse onlara dokunulmayacaktır. Çünkü Allah’ın bağışlamasına ve rahmetine sınır yoktur.
sehervakti
Tm abicim anladım niye kızıyon
Kayıtsız Üye
Ya siz nasıl insanlarsınız o ayetin indigi zamani bir arastirin ve tevbe suresini en bastan okuyun bakın bakim neden bahsediyor ilk savasi kim acmis hicbir zaman peygamberimiz ilk savasi acan olmamis müsrikler acmis ayni zamanda anlasmayi bozmuslar sonra bu ayetler inmis namaz kilmayan zekat vermeyen herkesi öldürelim o zaman ayrica kim demis dinde zorlama yok diyen kisi Allah demis sen hiç bakara suresini okumadin heralde ayrica su ayetide okumadin heralde mescidi haram cevresinde bulunan musriklere size dokunmadigi surece onlara dokunmayin.ondan sonra bilip bilmeden insanlari neye sevkediyosunuz yapmayin.
tevbe suresi 5. ayet tefsiri, tevbe suresi