Kurandaki Süreler bir roman orgüsüne göre bütün deyilmi?

Kurandaki Süreler bir roman orgüsüne göre bütün deyilmi?

Kayıtsız Üye
kuran süreleri bütünlüğü kıyasla bir roman bütünlüğüne iştirak etmemektedir? . acaba süreler nasıl bir bağ ve bütünlük içerisindedir.? bir birilerini nasıl tasdik ediyorlar? yoksa kuran sureleri dağınıkmıdır yada şöyle sorayım ayet isimlerini peygamber belirtmişmdir yoksa alimlermi isimlendirmiş

lmi?


Yorum: Kurandaki Süreler bir roman orgüsüne göre bütün deyilmi?

Omer Faruk
Sure isimleri ve sure sıralaması vahiyle belirlenmiştir. Ayetlerin yeri de aynı şekilde vahiyle (tevkifi) belirlenmiştir. Kur’an’ın verdiği misaller hikaye anlatmaktan ziyade gerçeklere dayalı örneklerdir. Bazıları sembolik ifadelerle anlatılmış, bazıları ise gerçekten yaşamış kavimlerdir.

Bu hikayeler ise isyan, itaat, ahlak, vefa, hududullaha riayet konusunda insanlara misaller sunmayı amaçlar. Kur’an’ın anlatım üslubu hem basit hem de güçlüdür. Bunu o günkü sözlü kültürde çok etkili olan araplar üzerindeki etkisinden anlıyoruz.

Kur’an’da parçalar halinde verilen hikayeler zaten o günün Müşrikleri tarafından bölük, pörçük bazen de yanlış olarak zaten biliniyordu. Allah hem Hz. İsa’dan sonra bozulan İslami düşünceyi düzeltmek hem de onlarda sapmaları göstermek için bu hikayele de atıfta bulundu. Böylece hem hikayelerdeki akidevi temayı düzeltti hem de yanlış inanışlara sebep olan gerçekte olmayan efsanelerin yalan olduğun ortaya koydu. Örneğin, Hz. İsa’nın Allah’ın oğlu olduğu, İSrail oğullarının diğer insanlardan üstün olduğu ve seçilmiş olduğu efsanesi gibi… İsrail oğullarının seçilmesinin ırklarından dolayı değil imanlarından dolayı olduğu anlatıldı. Böylece o günün toplumuna hitap eden Kur’an onların da bildiği bir hikayeden yaklaşarak doğruyu anlattı.

Hikaye bir konuyu anlatmada en etkili yöntemdir. Hele ki herkes tarafından bir kısmı bilinen gerçek hikaye ise…


Yorum: Kurandaki Süreler bir roman orgüsüne göre bütün deyilmi?

seyit gazi
kur an ı kerim; cibril as ın rasulullah sav e indirdiği şekliyle elimizdedir. cibril as ile rasulullah sav, kur an ı kerimi mukabele eder karşılıklı okurlardı.

kur an ı kerimin örgüsü ayrı bir mucizedir. fakat bunun inceliklerine tamamıyla vakıf olmamız beklenemez. hiç bir kitabı onuncu bölümünden başlayayım, sonra ikinci bölümünü okuyayım şeklinde okuyamazsın. kur an ı kerim böyle değildir; aç istediğin cüzünü, istediğin suresini oku.

bir sure olmamakla beraber ayet el kürsiyi okuduğun zaman; başında ve sonunda Allah avc nin iki isminin zikredildiğini; başladıktan sonrasındaki kısmında diri olmasından dolayı kendisini bir uyuklamanın tutmayacağını, bitiminden öncesinde ise onları koruyup gözetmesinin kendisini yormayacağını; yine sonrasında göklerdeki ve yerdeki herşeyin o nun olduğunu, öncesinde ise onun hükümranlığının yerleri ve gökleri kuşattığını; yine sonrasında ve öncesinde Allah avc nin izni olmadan yapılamayacak şeylerin anlatıldığını,bunlardan birinin onun izni olmadan kimsenin şefaat edemeyeceğini, diğerinin ise onun indirdiğinden başka bir ilmimizin olmadığını; bunların bir araya geldiğinde tam ortasında ise Allah avc nin, onların önlerinde ve arkalarında olanı bildiğinin zikredildiğini görürsün.

yine bakara suresine baktığında; böyle yelpaze gibi açtığın zaman, konularının birbirleriyle örtüştüklerini görür ve surenin tam ortasında ki ayeti celilenin de: biz sizi orta bir ümmet yaptık şeklinde başladığını görürsün. böyle kim konuşabilir ki ? üstelik bu kitab yirmi üç sene içinde indirilmiş olan sözlü bir kitabdır. yani örnek verirsem bakara suresinden on ayet indirilmiş, daha sonra nisa suresinde yirmi ayet indirilmiş, daha sonra kehf suresi indirilmiş, daha sonra ali imran suresinden otuz ayet indirilmiş, daha sonra bakara suresinden on ayet daha indirilmiş ve sure tamamlanmış. yaklaşık yirmi üç senelik bir zaman içerisinde bütün parçalar yerine oturmuş ve böyle bir kitab tamamlanmış. böyle bir kitab tamamlanma şekli yok. kesinlikle insani olamayacağı açıkca ortadadır.

mesela içlerinden ancak pek azı öğüt alacaktır dediği bir yerde, ardından onları mağfiret ve ecirle müjdele buyurulur. neden ? çünkü o topluluğun içinde olan ve bu öğüte kulak veren kimsenin yerine koyarsan kendini; aklına ilk gelecek olan daha önce yaptıklarındır, mağfiretle müjdelenmişsindir bağışlanmışındır; sonrasında ise artık değerlerinin değiştiği ve etrafındakilerle nasıl uğraşacağındır, ecrin kerim ile müjdelenmişindir artık karşılığını insanların değil Allah ın verdiği kerim bir karşılığa talibsindir.

kur an ı kerim in her kelimesi dahi mucizedir. mesela her peygamber kavmine ey kavmim diye hitab ederken, isa as ey israiloğulları diye hitab eder çünkü isa as israiloğlu değildir. veya isa as beşikte konuşturulduğu zaman her peygamber emrolunduklarını çoğul bir lisanla anlatırkan, isa as tekil bir lisanla anlatır çünkü henüz doğmuş ve sadece bir kere emrolunmuştur. veya cuma suresinde ticaretten bahsederken, cuma vakti olunca alışverişi bırakın denmiştir. neden ? çünkü iş çek kesmeye, hesap kontrol etmeye geldi mi, ticareti herkes bırakır. kafam şişti der yarım saat önceden cumaya gider. ticaretin bırakılmayacak kısmı alış verişin olduğu kısımdır. insan şimdi satar bunu gönderirim, cumaya da yetişirim der.

kur an ı kerimin belagatı üzerine ciltlerce kitab yazılmıştır .yine de layıkıyla açıklamaya yetmemektedir. kur an indirilmeye başlayınca, müşrikler arap dilinde önde gelen bir şaire: bizim içimizden peygamber çıktı, kendisine kur an indirildiğini söylüyor. sende bunun benzerini yazar mısın dediklerinde; bu şair kur an ı kerim i okumaya başlayıp nuh tufanının anlatıldığı, biz yere emrettik suyunu yut ve göğe emrettik suyunu tut ayetine gelince: bu sözü söylemek için gerçekten yere ve göğe böyle bir emri vermiş olmak gerekir demiş ve bu nafile çabasından vazgeçmiştir.

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();