Sürekli akıntı ve kanaması olan bir kişi nasıl abdest alıp ibadet eder?
1ht1baron
Dudağım Kanıyor. Nasıl Abdest Alabilirim?
Dudağım kanıyor. Tam duruyor. Abdest alırken yüzüme su vuruyorum ve tekrar kanamaya başlıyor. Kaç saattir onla uğraşıyorum. Akşam ezanına da 1 saat 40 dakika kaldı. Nasıl ikindiyi kılacağım?
Cevap: Dudağım Kanıyor. Nasıl Abdest Alabilirim?
Darusselam
kanın, çıkış yerinden yanlarına taşınca abdesti bozar. İğne ucu gibi çıkıp da yerinde kalan kan damlası abdeste engel olmaz. El veya parmak ile silinmesi de zarar vermez. Yaradan çıkan irin ve sarı sular da hüküm bakımından aynıdır. Buna göre traş olurken ya da yara gibi başka nedenle çıkan kan, çıktığı yerin kenarına ulaşırsa abdest bozulur, ulaşmazsa bozulmaz.
Vücuttaki kabarcıklardan çıkan saf su da, sahih görüşe göre, kan hükmündedir. Diğer bir görüşe göre böyle bir suyun çıkması abdesti bozmaz. Bu görüşe uyuldugu takdirde, çiçek ve uyuz hastalıklarına tutulmuş olanlar için bir kolaylık vardır. Zaruret halinde bu görüşle amel etmekte bir sakınca olmadığı, İmam Hulüvanî’den nakledilmiştir.
Şafiîlere göre, önden ve arkadan başka diğer herhangi bir yerden gelen kan, irin ve sarı su sebebiyle abdest bozulmaz. Ancak çıkan kanın yıkanmasından sonra namaz kılınır.
Cevap: Dudağım Kanıyor. Nasıl Abdest Alabilirim?
S-a-b-i-h-a
pamukla kanı durdurun sonra yeni bir abdest alın vakit daralmadan
Cevap: Dudağım Kanıyor. Nasıl Abdest Alabilirim?
1ht1baron
< pamukla kanı durdurun sonra yeni bir abdest alın vakit daralmadan >
Duruyor ama su değince tekrar kanamaya başlıyor. Bıktım ya 16:45’den beri bunla uğraşıyorum.
Darusselam
Devamlı burun kanaması,
İslâm dini kolaylık ve rahmet dinidir. Namaz başta olmak üzere kişilerin ibadetlerini zamanında ve gerektiği şekilde yerine getirebilmeleri hem bir görev hem de bir haktır. Bu sebeple İslâm dini kişiye gücünün üstünde yük yüklememiş, ibadet hayatı da dahil daima kolaylığın sağlanmasını, zorluk ve sıkıntının önlenmesini ilke edinmiştir. Bu sebepledir ki normal durumlarda abdesti bozan şeyler konusunda özürlü kimseler için özel hükümler getirilerek bu kimselerin ibadet etmesine fırsat tanınmıştır. Su bulunmadığında veya suyun kullanımının sağlığa zararlı olduğu durumlarda teyemmüm imkânı, yaranın üstüne mesh hükümleri de yine İslâm’ın hem namazı ferdin aslî görevi ve dinin direği saymasının hem de kolaylık prensibinin birer örneğidir.
Yukarıda sayılan türde olup en az bir namaz vakti süresince devam eden bedenî rahatsızlıklar özür hali sayılır. Özürlü kimse her namaz vakti için abdest alır, bu özür halinin abdesti bozmadığı var sayılarak o vakit içinde aldığı abdestle, onu bozan yeni bir durum meydana gelmedikçe, dilediği kadar farz, vâcip, sünnet, eda ve kazâ namazı, cuma ve bayram namazı kılabilir, Kâbe’yi tavaf edebilir, Mushaf’ı tutabilir. Namaz vaktinin çıkmasıyla özürlü kimsenin abdesti bozulmuş olur, yeni namaz vaktinde tekrar abdest alması gerekir. Özürlü kimsenin abdesti özür hali dışında abdesti bozan ikinci bir sebeple de bozulur. Meselâ idrarını tutamayan kimsenin burnu kanamakla abdesti bozulur. İmam Şâfiî’ye göre özürlü kimsenin her namaz için ayrı abdest alması gerekir. Özürlü kimsenin bu sebeple elbisesine bulaşan idrar, kan özür devam ettiği sürece namazın sıhhatine engel olmaz. Kadınlar için aybaşı ve loğusalık hali farklı fıkhî hükümlere tâbi olup bunun dışında kalan kanamalar ve devamlı akıntılar (istihâze) özür hali sayılır.
1ht1baron
< Devamlı burun kanaması,
İslâm dini kolaylık ve rahmet dinidir. Namaz başta olmak üzere kişilerin ibadetlerini zamanında ve gerektiği şekilde yerine getirebilmeleri hem bir görev hem de bir haktır. Bu sebeple İslâm dini kişiye gücünün üstünde yük yüklememiş, ibadet hayatı da dahil daima kolaylığın sağlanmasını, zorluk ve sıkıntının önlenmesini ilke edinmiştir. Bu sebepledir ki normal durumlarda abdesti bozan şeyler konusunda özürlü kimseler için özel hükümler getirilerek bu kimselerin ibadet etmesine fırsat tanınmıştır. Su bulunmadığında veya suyun kullanımının sağlığa zararlı olduğu durumlarda teyemmüm imkânı, yaranın üstüne mesh hükümleri de yine İslâm’ın hem namazı ferdin aslî görevi ve dinin direği saymasının hem de kolaylık prensibinin birer örneğidir.
Yukarıda sayılan türde olup en az bir namaz vakti süresince devam eden bedenî rahatsızlıklar özür hali sayılır. Özürlü kimse her namaz vakti için abdest alır, bu özür halinin abdesti bozmadığı var sayılarak o vakit içinde aldığı abdestle, onu bozan yeni bir durum meydana gelmedikçe, dilediği kadar farz, vâcip, sünnet, eda ve kazâ namazı, cuma ve bayram namazı kılabilir, Kâbe’yi tavaf edebilir, Mushaf’ı tutabilir. Namaz vaktinin çıkmasıyla özürlü kimsenin abdesti bozulmuş olur, yeni namaz vaktinde tekrar abdest alması gerekir. Özürlü kimsenin abdesti özür hali dışında abdesti bozan ikinci bir sebeple de bozulur. Meselâ idrarını tutamayan kimsenin burnu kanamakla abdesti bozulur. İmam Şâfiî’ye göre özürlü kimsenin her namaz için ayrı abdest alması gerekir. Özürlü kimsenin bu sebeple elbisesine bulaşan idrar, kan özür devam ettiği sürece namazın sıhhatine engel olmaz. Kadınlar için aybaşı ve loğusalık hali farklı fıkhî hükümlere tâbi olup bunun dışında kalan kanamalar ve devamlı akıntılar (istihâze) özür hali sayılır. >
Bu durumun özürlülükle bir alakası yok. Dudağımın kanaması her vakitte gerçekleşmiyor.
Darusselam
< Dudağımın kanaması her vakitte gerçekleşmiyor. >
gereksiz bir soru kılmak isteyen kana falan bakmaz kılarrrrrrrrrrrrrrrr
1ht1baron
< gereksiz bir soru kılmak isteyen kana falan bakmaz kılarrrrrrrrrrrrrrrr >
Dudak kanaması abdesti bozar. Abdestsiz abdestsiz mi kılayım?
Ayrıca akşam ezanına da yarım saat kaldı.
Darusselam
itraz ediyorsan soru niye soruyorsun hayret bişeysin
musab
< gereksiz bir soru kılmak isteyen kana falan bakmaz kılarrrrrrrrrrrrrrrr >
Nasıl kana felan bakmaz kılar?Kişi Hanefi ise nasıl bakmayacak kana?İtiraz etme değil,arkadaş sorusuna cevap arıyor,sen ise özür durumundan bahsediyorsun.
Sen Şafiye uy ve namazını kıl eğer kan duracak gibi değilse.
1ht1baron
< Nasıl kana felan bakmaz kılar?Kişi Hanefi ise nasıl bakmayacak kana?İtiraz etme değil,arkadaş sorusuna cevap arıyor,sen ise özür durumundan bahsediyorsun.
Sen Şafiye uy ve namazını kıl eğer kan duracak gibi değilse. >
Aynen öyle yapmayı düşünüyorum. Acaba şafiye uyarken niyeti nasıl yapmalıyım? (Abdest alırken)
Ayrıca şafide de kıyafette de 1 damla bile idrar bulunursa namaz sahih olmazmış. Hanefide bu sınır avuç içi kadar. Ya burdan kabul olmazsa.
musab
< malt1 bu düz mantıkla nereye kadar gidersin bilmem >
Neymiş benim düz mantığım?Kılmak isteyen kana bakmaz da ne demek oluyor?
< Aynen öyle yapmayı düşünüyorum. Acaba şafiye uyarken niyeti nasıl yapmalıyım? (Abdest alırken)
Ayrıca şafide de kıyafette de 1 damla bile idrar bulunursa namaz sahih olmazmış. Hanefide bu sınır avuç içi kadar. Ya burdan kabul olmazsa. >
Temiz çamaşır giy ve namazını kıl vakit çıkacak.
Darusselam
aynı cevabı bende vermişim ilk cevabımı 1ht1baron arkadaşımız okumamış sen baka bilirsin maıt
İmam Şâfiî’ye göre özürlü kimsenin her namaz için ayrı abdest alması gerekir. Özürlü kimsenin bu sebeple elbisesine bulaşan idrar, kan özür devam ettiği sürece namazın sıhhatine engel olmaz. Kadınlar için aybaşı ve loğusalık hali farklı fıkhî hükümlere tâbi olup bunun dışında kalan kanamalar ve devamlı akıntılar (istihâze) özür hali sayılır.
1ht1baron
< aynı cevabı bende vermişim ilk cevabımı 1ht1baron arkadaşımız okumamış sen baka bilirsin maıt
İmam Şâfiî’ye göre özürlü kimsenin her namaz için ayrı abdest alması gerekir. Özürlü kimsenin bu sebeple elbisesine bulaşan idrar, kan özür devam ettiği sürece namazın sıhhatine engel olmaz. Kadınlar için aybaşı ve loğusalık hali farklı fıkhî hükümlere tâbi olup bunun dışında kalan kanamalar ve devamlı akıntılar (istihâze) özür hali sayılır. >
Ben özürlü durumunda değilim.
Özürlü Sayılmanın Şartı Nedir?
Kişinin özürlü sayılabilmesi için, abdest bozucu bir hâlin, tam bir namaz vakti boyunca devam etmesi, yani, abdest alıp namaz kılacak kadar kısa bir süre dahi olsun kesilmemesi şarttır. (Bu özrün başlamasının şartıdır.) Bundan sonra da, her namaz vaktinde, en az bir kere aynı hâl ortaya çıkmalıdır. (Bu da özrün devamının şartıdır.)
Darusselam
< 1ht1baron Nickli Üyeden Alıntı Dudağım kanıyor. Tam duruyor. Abdest alırken yüzüme su vuruyorum ve tekrar kanamaya başlıyor. Kaç saattir onla uğraşıyorum. Akşam ezanına da 1 saat 40 dakika kaldı. Nasıl ikindiyi kılacağım? >
kendi sorunun cevabını bulmuşsun senle uğraşmam ne sorduğunu kendinde bilmiyorsun
1ht1baron
<
kendi sorunun cevabını bulmuşsun senle uğraşmam ne sorduğunu kendinde bilmiyorsun >
Ya ne alakası var. Sen tutturdun özürlü abdesti diye :S
Ayrıca cevabı haleda bulamadım. Normal abdest alıp kana filan bakmadan kıldım. Ben evde boş boş oturuyorum. Ya bu olay bir işte çalışırken ya da okuldayken gelseydi? Yani namaz kılmak için çok az vaktim olsa ve kan hiç durmasa ne yaparım? Bugün tam 3 saatimi bu kanı durdurmakla harcadım.
Darusselam
Vücudun herhangi bir yerinden çıkan kan, irin, kanlı su ve benzeri bir akıntı, çıktığı yeri aşıp etrafa yayılırsa, o takdirde abdesti bozmuş olur. Yaranın ucunda kalır, etrafa yayılmazsa -bir kolaylık olmak üzere- abdesti bozmaz. Fethulkadir, Bahrirâik ve Fetâvâ-yı Hindiyye’de bu meseleye yer verilmiştir. Serahsî’nin Muhitin’de yeterince açıklanmıştır. En sahih olan görüş de budur.
Çıkan kan ya da irin, yaranın başından büyür, ama etrafa yayılmayıp çıktığı yerde kalırsa, yine de abdesti bozmaz.
Akan kan durmazsa vakit de müsait ise, kanın durması beklenir. Kanama durduktan sonra abdest alıp namaz kılınır. Şayet vakit dar ise kanamanın durmasını beklemeden kılınır.
< Bir rahatsızlıktan dolayı kanama ve akıntısı olan bir kişi, özürlüler hükmüne göre abdest alarak ibadetlerini ifa edebilir.
Sürekli devam eden abdest bozucu hallere "özür" denir. Meselâ, idrarını tutamama, devamlı gaz çıkarma, sık sık burnu kanama, yarasından devamlı su akma gibi haller, birer özür hâlidir. Kendisinde bu gibi abdest bozucu bir özür bulunan kimseye ise, sâhib-i özür (özür sâhibi) veya ma’zur (özürlü) denir.
Kişinin özürlü sayılabilmesi için, abdest bozucu bir hâlin, tam bir namaz vakti boyunca devam etmesi, yani, abdest alıp namaz kılacak kadar kısa bir süre dahi olsun kesilmemesi şarttır. (Bu özrün başlamasının şartıdır.) Bundan sonra da, her namaz vaktinde, en az bir kere aynı hâl ortaya çıkmalıdır. (Bu da özrün devamının şartıdır.)
Bunu bir misalle îzah edelim:
Bir kimsenin burnu, öğle vaktinin başlangıcından itibaren kanamaya başlasa ve bu hal, öğle vakti geçinceye kadar hiç kesilmeden devam etse, bu kişi için özür hâlinin başlama şartı gerçekleşmiş olur. Artık bundan sonraki her namaz vakti içinde en az bir kere bu kanama hâli görülse, o kimse "ÖZÜRLÜ" sayılır.
Çünkü, her namaz vakti içinde özür hâli tekerrür ettiği için, özrün devam ettiği ortaya çıkmış, özürlü sayılmanın ikinci şartı da böylece gerçekleşmiştir. Özür durumunun ortadan kalkması için, özür hâlinin bir namaz vakti içinde tamamen ortadan kalkması, hiç görülmemesi gereklidir. Böyle olan kimse, artık özürlü sayılmaktan çıkmış olur.
Özür sâhipleri için, dînimiz büyük bir kolaylık göstermiştir. Bunların abdestleri, abdest bozucu özürleri devam ettiği halde bozulmaz. Bu halde iken namazlarını kılarlar. Abdest bozucu kan, irin, idrar gibi akıntıların kirlettiği yeri tekrar temizlemekle de mükellef tutulmazlar. Çünkü, bu kirler temizlendikten hemen sonra yeniden vâki olmaktadır.
Meselâ, devamlı idrarı gelen bir kimsenin, abdestini idrar akıntısı bozmadığı gibi, gelen bu idrarın kirlettiği yeri yıkamak mecburiyeti de yoktur. İdrar kirletmesi mevcut olduğu halde namazını kılar. Dînimizin özür sâhiplerine sağladığı bu kolaylığa karşı, onların da dikkat edecekleri bir husus vardır. O da şudur:
Özürlü olduğunu tesbit eden kimse, her namaz vakti için ayrı abdest alır, o vakit için aldığı bu abdestle dilediği kadar nafile veya kaza namazı kılabilir. Vitir ve cenaze namazlarını edâ edebilir. Özür sâhibinin aldığı abdest, sadece içinde bulunduğu namaz vakti süresince geçerlidir. Bir namaz vaktinin çıkıp diğer vaktin girmesiyle abdesti bozulur. Giren yeni vakit namazı için, yeniden abdest alması gerekir.
Meselâ; bir özür sâhibi sabah namazı için vaktinde abdest alsa, bu abdesti sabah namazının vaktinin çıkmasına kadar muteberdir. Vaktin çıkmasıyla, yani, güneş doğmasıyla abdest bozulur, hükmü kalmaz. Artık bu abdestle hiçbir namaz kılamaz.
İlave bilgi için tıklayınız:
ÖZÜR
Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet >
mum
Hanefi mezhebinde de yolu var şafiide de.
Abdest alıp, kanı durdur ve namazını kıl.
Kayıtsız Üye
Selamün aleyküm Benim kol altımda sürekli bir iltihapla karışık kan akıntısı söz konusu kol altımda peçete ile geziyorum benim sormak istediğim abdest konusu vakit girer girmezmi yani ezan okunur okunmazmı abdest almalıyım yoksa ezan okumadan daha önce abdest alıp ezan okunduğunda gidip namazımı kılayımmı? Yani konu hakkında Araştırma yaptım birçok yerden ama bir tanıdığım abim bana vakit girmeden önce abdest al mesela öğle namazını kıl sonra ikindi için ikindi vakti girmeden yine abdest al dedi bende size sormak istedim şimdiye kadar hep ezan okunur okunmaz abdest alıyordum ve camiye bile gitmez oldum bu durum yüzünden Allah’a emanet olun
Hoca
Akıntı sürekli her vakit geliyorsa bu özre girer ama arada bir günde bir iki defa akıntı varsa özre girmez
Özür durumu varsa vakit girdikten sonra abdest alınır ve namaz sırasında akarsa da namaza ve abdeste bir zararı olmaz.