Caner Taslaman kimdir ?

Caner Taslaman kimdir ?

Kayıtsız Üye
Caner Taslaman kısaca hayatı ve eserleri hakkında bilgi verir misiniz


Cevap: Caner Taslaman kimdir ?

Darusselam
Caner Taslaman, ilk, orta ve lise eğitimini doğduğu şehir olan İstanbul’da bitirdi. Kimya mühendisi bir annenin ve doktor bir babanın oğlu olarak küçük yaşlardan itibaren doğa bilimleri ile ilgilendi. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde üniversite eğitimini tamamladı. Üniversite eğitimi sırasında antropoloji, din sosyolojisi, bilgi sosyolojisi gibi alanlarla ilgilendi. Marmara Üniversitesi Felsefe ve Din Bilimleri bölümünde, Big Bang Teorisi’nin felsefe ve teoloji ile bağlantısı üzerine yaptığı teziyle yüksek lisans, Evrim Teorisi’nin felsefe ve teoloji ile bağlantısı üzerine yaptığı teziyle doktora derecesini kazandı. Daha sonra ise Kuantum Teorisi’nin felsefe ve teoloji ile bağlantısı üzerine yazdığı kitapla doçent oldu, yine bilim-felsefe-din üçgenindeki çalışmalarıyla profesörlük derecesini de aldı. Ayrıca "Küreselleşme Sürecinde Türkiye’deki İslam" çalışmasıyla ikinci doktorasını İstanbul Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakultesi’nde tamamladı. İlk olarak Tokyo Üniversitesi’nde daha sonra Oxford Üniversitesi’nde post doktora çalışmaları yaptı. Harvard Üniversitesi’nde ve Cambridge Üniversitesi’nde misafir akademisyen olarak bulundu. Son dönemdeki çalışmalarında ve yurtdışında bulunduğu üniversitelerde en çok odaklandığı konu modern bilim-felsefe-din ilişkisi olmuştur. Yıldız Teknik Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde profesör öğretim üyesidir.

Bilim-Felsefe-Din İlişkisi, Küreselleşme ve İslam, Kuran ve Bilim, Din Felsefesi, Bilim Felsefesi, Fizik Felsefesi ve Biyoloji Felsefesi en çok ilgilendiği alanlardır.


Cevap: Caner Taslaman kimdir ?

Kayıtsız Üye
Yok adam ayet ayetle tefsir edilir sonra hadisle diyor.hükmün kalkması ile ilgili hiçbir ayet ve sahih hadis olmadığını söylüyor.birçok konuda bu konu dahil kendisini haklı gördüğüm ama cübbeli hocam kadar sevmedigim bir zat.ama ikisinde de hata yaptım ozur dilerim yaklaşımı goremedim sizin site de buna dahil sonuçta hatasız kul olmaz:)


İlahiyatçı Caner Taslaman kimdir?

Molla_Efdal
İlahiyatçı Caner Taslaman Kimdir ?

UYARI: Buradaki amacımız hiçbir şahıs ve müesseseye hakaret etmek değildir. Bu yazı insanları bilinçlendirmek için yazılmıştır.

İlk, orta ve lise eğitimini doğduğu şehir olan İstanbul’da bitirdi. Kimya mühendisi bir annenin ve doktor bir babanın oğlu olarak küçük yaşlardan itibaren doğa bilimleri ile ilgilendi. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde üniversite eğitimini tamamladı.

Caner Taslaman bugün Türkiye’de hala etkisini sürdüren "Kur’ancılık (Mealist Düşünce)" hareketinin önde gelenlerindendir. Bu hareket her ne kadar masumane gözükse de sanıldığı gibi değildir. Bu hareketin amacının şunlar olduğunu söyleyebiliriz:

– Müslümanlara sadece Kuran’ın yeterli olduğunu söylemek. (Her ne kadar isimleri Kur’anı savunduklarını anımsatsa da daha çok insanları Kur’an’ın düz tercümesi olan Meallere yönlendirmektir. Bunun sebebi Türkiye’nin Arapça dil konuşan sayısının az olmasından kaynaklanmaktadır. Mealler her ne kadar Kur’an’ın tercümesi olsalar da Kur’an’ın dil özellikleri tam olarak aktaramazlar. Bununla birlikte Kur’an kendisinin Sünnet ile anlaşılabileceğini bizlere bildirmektedir. Bunun akli ve ilmi delillerini ilerideki bölümlerde değineceğiz.)

– Sünnetin Kuranı anlamak için gerekli olmadığını savunmak.

Caner Taslaman bu düşünceleri yaymak konusunda bir hayli çaba sarf etmiştir. Fakat sözde savunduğu Kur’an-ı Kerim kendisinin anlaşılabilmesi için Resulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) açıklamaları olan sünnete ihtiyaç olduğunu bildirmektedir.
Bunun akli delili şudur;

Kur’anı Kerim’in Hz. Muhammed (s.a.v.) ile gönderilmesi Kuran’ın insanlara iletilmesi ve açıklanmasında bir insan faktörünün ihtiyacını göstermektedir. Burada iletme ve açıklama kelimelerini ayrı ayrı kullanıyoruz. Çünkü iletme bir şeyi direkt olarak bir şeye aktarmaktır. Açıklama ise bir şey hakkında detaylı bilgi vermektir. Misal olarak Ahmet, Ali’ye "Onun ile konuştum" dese bu yaptığı bir işi iletmesidir. Burada Ali’nin bildiği tek şey Ahmet’in birisi ile konuştuğudur. Ali Ahmet’in kim ile konuştuğunu, nasıl konuştuğunu , nerde ve ne zaman konuştuğunu bilemez. Ama Ali Ahmet’e bu durumu sorarsa Ahmet’te "Mehmet ile akşamüstü parkta yüz yüze konuştum" derse bu yaptığı işin açıklaması olur.

İşte Allahü Teala Kur’anı da bu durum gibi ayetleri açıklamak için Rasulullah (s.a.v)’i vazifelendirmiştir. Bunun ilmi delili ise şudur:

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
بِالْبَيِّنَاتِ وَالزُّبُرِ وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ إِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ

Bil beyyinâti vez zuburi, ve enzelnâ ileykez zikre li tubeyyine lin nâsi mâ nuzzile ileyhim ve leallehum yetefekkerûn(yetefekkerûne).

1. bir el beyyinâti : delillerle, beyyinelerle, ispat vasıtaları ile
2. ve ez zuburi (zebur) : ve semavî kitaplar (Davut (a.s)’a ait semavî kitap)
3. ve enzelnâ : ve biz indirdik
4. ileyke : sana
5. ez zikre : zikir (Kur’ân-ı Kerim)
6. li tubeyyine : açıklaman için, beyan etmen için
7. li en nâsi : insanlara
8. mâ nuzzile : indirilen şey(ler)
9. ileyhim : onlara
10. ve lealle-hum : ve umulur ki böylece onlar
11. yetefekkerûne : tefekkür ederler

Meali
(Onları) Apaçık deliller ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kur’an’ı) indirdik ki, insanlara kendileri için indirileni açıklayasın ve onlar da iyice düşünsünler, diye.) ( NAHL/44)

yukarıda Allahu Teala, İnsanların Kur’anı anlamak için Peygamber efendimizin (s.a.v) açıklamalarına (sünnetine) ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Caner Taslaman ve onun gibi düşünenler Kur’an da herşeyin bildirildiğini diğer kaynaklara ihtiyaç olmadığını da söylüyor. delilleri şu Ayet-i kerimedir:

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
وَمَا مِن دَآبَّةٍ فِي الأَرْضِ وَلاَ طَائِرٍ يَطِيرُ بِجَنَاحَيْهِ إِلاَّ أُمَمٌ أَمْثَالُكُم مَّا فَرَّطْنَا فِي الكِتَابِ مِن شَيْءٍ ثُمَّ إِلَى رَبِّهِمْ يُحْشَرُونَ

Ve mâ min dâbbetin fîl ardı ve lâ tâirin yatîru bir cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min şey’in summe ilâ rabbihim yuhşerûn(yuhşerûne).

1. ve mâ : ve değil, yoktur
2. min dâbbetin : yürüyen hayvandan
3. fî el ardı : arzda, yeryüzünde
4. ve lâ tâirin : ve kuş yoktur
5. yatîru : uçar
6. bir cenâhayhi : iki kanadı ile
7. illâ umemun : ümmet olmasın
8. emsâlu-kum : sizin gibi
9. mâ farratnâ : eksik bırakmadık
10. fî el kitâbi : Kitap’ta
11. min şey’in : bir şeyi (bir şeyden)
12. summe : sonra
13. ilâ rabbi-him : Rab’lerine
14. yuhşerûne : haşrolunacaklar, huzurunda toplanacaklar

Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler.) (ENAM/38)

Ayette "Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık" buyuruluyor. Buradaki kitap birkaç şekilde anlaşılmıştır. Bir görüşe göre bu kitap levh-i mahfuzdur. Yüce Allah, alemde olmuş ve olacak şeyi her varlığı ve her olayı, ilm-i ezelisinin bir ifadesi olarak, levh-i mahfuzda bütün ayrıntı ve kanunlarıyla tespit ve tayin etmiştir. Âlemde vuku bulan her şey O’nun ilmi, O’nun kurduğu düzen içinde gerçekleşmekte, İlmine ve kudretine şahadet etmektedir. Daha zayıf olan diğer bir görüşe göre bu kitap, Kur’ân-ı Kerîm’dir. Çünkü Kur’an’da insanların muhtaç olduğu pek çok bilgi, Allah’ın varlığına ve birliğine inanmayı gerekli kılan yeteri kadar delil mevcuttur. Buna rağmen inanmayanlar, Kur’an’da eksik bilgi verildiğinden değil, İnatlarından veya İslâm’ın getirdiği hükümleri kendi menfaatlerine aykırı bulduklarından dolayı inanmamaktadırlar. Fakat sonunda onlar rablerinin huzurunda haşrolunacaklar ve birbirlerinden gördükleri zarar, ziyan ve acıların karşılığını bulacaklardır.

…Bunun böyle olduğu sabit olunca, birisi şöyle diyebilir: "Kur’ân’da, tıp ve cebir ilimleri ile, diğer birçok konuların ve ilimlerin detaylı bilgileri bulunmadığı halde ve yine âlimlerin usul ve fürû ilmine dair mezhepleri ile delillerinin tafsilatı bulunmadığı halde, Cenab-ı Hak niçin "Biz o kitapta, hiçbir şeyi eksik bırakmadık" buyurmuştur?" Buna şu şekilde cevap verilir: Hak Teâlâ’nın bu buyruğu "bilinmesi gereken şeylerin beyan edilmiş olması" manasına has olmalıdır. Bunu şu iki şekilde izah ederiz:

a) "Tefrit" (eksik bırakma) kelimesi, olumlu veya olumsuz yönden, ancak beyan edilmesi gereken şey hususunda kullanılır. Çünkü hiç kimsenin, yapmaya ihtiyaç duymadığı şeyleri yapmamada, tefrit yaptığı veya kusurlu davrandığı söylenemez. Bu kelime ancak, kişinin yapmaya ihtiyaç duyduğu şeylerde kusurlu davrandığında kullanılır.
b) Kur’ân’ın bütün veyahut ekseri ayetleri, bu kitabın indirilişinden maksadın, dini açıklamak, Allah ile O’nun hükümlerini tanıtmak olduğuna, mutabakat, "tazammun" veyahut da "iltizam" olarak delalet etmektedir. Bu kayıt, Kur’ân’ın tamamından anlaşıldığına göre, bu ayetteki mutlak ifade, bu mukayyet manaya hamledilir.

Kur’ân’ın bütün ilimlerin usul ve fürûunu (prensiplerini ve tafsilatını) kapsamamasına gelince biz şöyle deriz: "Bütün usul ilmi Kur’ân’da mevcuttur. Çünkü asli deliller Kur’ân’da en beliğ bir şekilde zikredilmiştir. Fakat mezheplerin rivayetine ve görüşlerin tafsilatına gelince, bunların Kur’ân’da bulunmasına ihtiyaç yoktur." Füru ilminin detayları için de söyle deriz: "Alimlerin bu hususta iki görüşü vardır: Birinci görüş: Onlar söyle derler: "Kur’ân, icmâın, haber-i vahid’in ve kıyasın şeriatta bir delil olduğuna delalet etmektedir. Binaenaleyh bu üç asıldan birinin delalet edip ortaya koyduğu her şey (her hüküm), aslında Kur’ân’da mevcut demektir." Vahidî (r.h), bunun böyle olduğuna şu üç misali göstermiştir:

Birinci misal: Rivayet olunduğuna göre, İbn Mes’ud (r.a), "Dövme yapan ile yaptıranı ve peruk yapan ile takanı kastederek, "Allah’ın kitabında lanet ettiği kimseye, ben niye lanet etmeyeyim ki…" demiştir. Yine rivayet edildiğine göre bir kadın bütün Kur’ân’ı okumuş, sonra Abdullah İbn Mes’ûd (r.a)’a gelerek "Ey İbn Ümml Abd, dün gece Kur’ân’ın iki kapağı arasındaki her şeyi okudum ama onda dövme yapan ile yaptırana lanet edildiğine rastlamadım" dedi. İbn Mes’ûd (r.a) dedi ki: "Eğer gerçekten okumuş olsaydın, onu bulurdun. Nitekim Cenâb-ı Hak, "Peygamber size ne verdiyse onu alın" (Haşr, 7) buyurmuştur. Resûlullah’ın, bize verdiği şeylerden birisi de, "Allah, dövme yapan ve yaptırana lanet etti" buyurmuş olmasıdır.

Caner Taslaman her ne kadar durumdan haberdarsa da hala bu yanlış düşüncelerini insanlara empoze etmeye çalışmaktadır. Bu gibi insanlar için biz şunu söyleriz:

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ لاَ تُفْسِدُواْ فِي الأَرْضِ قَالُواْ إِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ

Onlara (Allah’a ulaşmayı dilemedikleri için, kalpleri engelli ve başkalarını hidayetten men ettikleri için Allah’ın hastalıklarını artırdığı insanlara): Yeryüzünde fesat çıkarmayın (başkalarını Allah’ın yolundan men etmeyin)! denildiği zaman: Biz sadece ıslâh ediciyiz. dediler.BAKARA-11


Kayıtsız Üye
Ben neyi anlamıyorum biliyor musunuz dini yönü kuvvetli insanlar olarak sizler nasıl bu kadar eleştirel yaklasabiliyorsunuz,yargiliyorsunuz Caner Taslaman’ i ya da Mehmet Okuyan’ i. Bu adamlar kötü bir şey soulemiyorlar ki, din yoktur Allah yoktur kuran yoktur deniyorlar ki , bu insanlar hayatlarının odak noktasi yapmışlar dini, islami Allah’ in verdiği akımlarıyla astirip en doğru yolu bulma çabasındalar ama sizler diyorsunuz ki hayır kimse araştırmasında herkes kulaktan duyma bilgilerle yaşasın dinini, dini öğrendiği kişilerin yanılmış olma ihtimali olamaz mı? Ya yaniliyorsa x hoca, ya eksikse bilgisi , ya yanlış yönlendiriyorsa beni neden riske atayim Rabbim zaten. Kitap göndermiş klavuz olsun diye ben neden okuyup anlayamıyorum da birilerine muhtaç kalmaliyim? Gerçekten çok şaşırıyorum , he şunu da söyleyim ben sizlere sonuna kadar saygı duyuyorum temiz duygularla dinini yaşamaya çalışan herkese sonuna kadar saygı duyuyorum


Kayıtsız Üye
Sizinle aynı fikirdeyim ayrıca caner hocayada mehmet hocayada saygı duyuyorum ve inançlı bir insan olmama rağmen ne kadar çok şey öğrendim ikişsindende Allah razı olsun ve böyle aydın insanların dini her daim anlatması lazım.


Kayıtsız Üye
Kur’ân a davet ettikleri için tepki alıyorlar. Biz insan olarak kulaktan duymaya alışkın durumdayız. Okumayı tembellik edinmiş toplum olarak, malesef hikaye dinlemeyi seviyoruz. Birileri bizi uyandırmalı


Kayıtsız Üye
Arkadaşım bu saydığın şahıslar İslamı içerden yıkmaya çalıyorlar Bunlar oryantalist, harici , mutezili … Cübbeli hocayı dinlediğine göre durum çok da kötü değil Sana tavsiyem bu kişileri biraz daha araştır doğru bulursun Hidayet Allahtan vesselam.


Kayıtsız Üye
anlamak için birilerine ihtiyac duymyacak yapidaysak..kurani okuyup anlyabilecektik o zaman niye peygamberler gonderildi ki .. kuran-ı kerim o halde bir taşın üstüne inseydi insanlar da ordan okuyup dileyen anladığı gibi hareket etseydi.. caner taslaman ve benzerleri bana gore insanlri peygamberin sünnetlerinden uzaklastirmaya calisan peygamber sünnetinden uzak insanlar..


Kayıtsız Üye
Peygamberler kendilerine gönderilen kitabı tebliğ ettiler. İslam tarihine bakarsanız, sahabenin bazı konularda Hz muhammet e Ya muhammet bu senin fikrinmi yoksa vahiy mi diyerek bazı itirazları olmuştur. Asl olan kurandır. Caner Taslaman, Mehmet okuyan ve birçok profösör bu işin gerçekten hakkını veriyor. Hiç kimse İslam tarihinde Cemel vakasından bahsetmez. Peygamberimizin en yakınları Hz Aişe ve Hz Ali savaşmış ve 18 000 müslüman ölmüştür. Buda bize Din konusunda öncelikli ve değişmez kaynağın Kuran olduğunu gösteriyor. Bu gün Hz Ömer i mevcut külliyatan hadis, siyer, kelam fıkıh, kıyas icma, gibi ilimlerden sınav yapma şansımız olsaydı muhtemelen zayıf alırdı. Oysa hepimizden daha din bilgisine sahip. Ama direk Kuran ile ihya olmuştu.


Kayıtsız Üye
Caner Yaşlanan ve Mehmet Okuyanı belirli tartışma programlarında takip ederken farkettigim şey şudur.Hadisleri kabul etmezler İmam Buharının naklettiği hadisin doğruluğunu tartışırlar halbuki hadis rivayetleri sağlam yollarla yapılır.


yusu’f
Pɾof. Dɾ. Caner Taslaman, akademisyen, yazaɾ. Din felsefesi ve bilim felsefesi alanında çalışmalaɾ yüɾütmektediɾ. Kuɾ’an aɾaştıɾmacısıdıɾ.

İstanbul’da doğdu; ilk, oɾta ve lise eğitimini doğduğu şehiɾde bitiɾdi. Kimya mühendisi biɾ annenin ve doktoɾ biɾ babanın oğlu olaɾak küçük yaşlaɾdan itibaɾen doğa bilimleɾi ile ilgilendi. Boğaziςi Üniveɾsitesi Sosyoloji Bölümü’nde üniveɾsite eğitimini tamamladı. Üniveɾsite eğitimi sıɾasında antɾopoloji, din sosyolojisi, bilgi sosyolojisi gibi alanlaɾla ilgilendi. Aɾdından Maɾmaɾa Üniveɾsitesi Felsefe ve Din Bilimleɾi bölümünde, Big Bang teoɾisinin felsefe ve teoloji ile bağlantısı üzeɾine yaρtığı teziyle yüksek lisans çalışmasını bitiɾdi.
2014 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi, Felsefe bölümünde Profesör unvanını almıştır.Çeşitli televizyon ve radyo programlarında, din ve bilim tartışmaları üzerine görüş bildirmektedir.
Türkçe,İngilizce ve Bosnakça makalleleri bulunmaktadır.


Kayıtsız Üye
Caner hoca’nin hadislerin tümünü reddettigini bilmiyorum ama Mehmet Okuyan hoca reddetmiyor sadece sahih olmayanlar var diyor ki bizlerin de kanaati bu yönde.
Kurani Kerim hayatimizin merkezinde bize yol gösterici ve isik olarak hep basta gelmeli.Ama anlamadigimiz yerler olursa o zaman da peygamberimizin hayatina basvurarak o ayeti daha iyi anlamaya calismali.
Cünkü Kuran peygambersiz peygamberde kuransiz anlasilmaz bunu aklimizdan cikarmayalim lütfen.
Hadisleri ve rivayetlerin hepsi islam surasi tarafindan yeniden gözden gecirilerek tasnif edilerek insanlara sunulmali diye düsünüyorum.
Yoksa bu tartismalar bizlere ayristirmaya devam edecek…


Abdiyet
Hadislerin bir kısmı güzel davranışları öğütler. Diğer kısmı da anlam olarak kötü davranışlara özendirdiği zannedilir. Bunlar aslında müteşabih hadislerdir. bazı hadisler dine sonradan sokulmuştur fakat bütün kötü anlam çıkarılan hadislere uydurma demek yanlıştır.

Zuhruf-44: Şüphesiz bu kur’an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba çekileceksiniz.

Bu ayette Ümmet-i Muhammedin kurandan hesaba çekileceği bildiriliyor. Yüce Allah zaten hadislere uymamız gerektiğini Kur’anda bildiriyor. Ben Kur’an dışında başka kaynak okuyup hadislere uymamız gerektiğini çıkarmıyorum.

Al-i imran-132: Allah’a ve elçisine itaat edin ki merhamet olunasınız.

Kur’an evrenseldir. Her çağa hitap eder. Hz Muhammed ile birlikte yaşamış müslümanlar ona uyabilir. Fakat biz uymamalıyız. Bu bir tezat değilmi ? Bu düşünce Kur’anın evrenselliğine aykırı değil mi ?

Hadisleri reddedenler Hz Muhammedi itibarsızlaştırıyorlar. Kadın, erkek ilişkilerindeki mesafeyi kaldırarak dinin içini boşaltmak istiyorlar.


imam
Peygambersiz bir din oluşturma projesi hocalarından…


Kayıtsız Üye
bunlar profesyonel anlamda dini ögrenmiş ama hadisi inkar eden evrimi savunmaya calısan tabi bizim bu konuda uyanık olmamız lazım celiski dolu insanlar ajanlar neden var neden her kılıga giriyor kimse anlamıyor en yakınınızı düsünün yanınızda iyi arkanızı dönünce arkanızdan atan dinimizi kullanarak yok etmeye calısıyolar sözde böyle hoca bozuntuları dini kitap yazıyolar herkese kendilerini inandırdıktan sonra da zehirlerni kusuyolar bunların durumu arı gibidir bal yapar yersin ignesi var sokar zarar verir ilk kendisi ölür


ayseiclal99
Bazen güzel bir akıl yürütüyor.Kur’an’ın mucizelerini falan iyi anlatıyor.Ama ”bu hadis gerçek değil” , ”yani bence yok ama böyle böyle bir hadis” falan demesi dinlerken dahi beni kötü hissettirdi.Kur’an’da yazmıyosa yok böyle bir şey gibisinden konuşuyor.Geçen yine evde köpek beslemekten bahsetti.Bu sözleri köpekten korkan biri uydurmuş olabilir dedi.Allah köpeğe yanaşmayın demiyor,evde beslemeyin diyor.Sonuçta bir köpek evde salyası vs. necaset oluşturabilir.Belki bir hastalık oluşturabilir..Bu sözleri köpekten korkan biri uydurmuş olabilir demek bir Müslüman için fazlasıyla acı verici değil mi?Bir de bunu dinleyip kabullenip evine köpek aldırtmayı diretenler olmuş ailelerine..Kur’an ve sünnet ayrı düşünülmemeli…


Omer Faruk
İclal, o insanlar da senin gibi küçüklerdi. Öğrendiler, okudular düşündüler ve kendi düşüncelerini söylediler. Doğru ya da yanlış… Önemli olan sen bunların hangisinin yanlış, hangisinin doğru olduğunu ayırmak istiyor musun? Eğer bunu istiyorsan, bunu Caner Taslaman gibi hata yapma ihtimali olan insanlara sorarsan doğru sonuca ulaşamazsın. Çünkü, hatasız kul olmaz. Ama ben sana hata yapmayan birini söyleyeyim= Allah!

Bir müslüman bir başka müslümanı değerlendirmek için, eğer konu evlilik, ticaret gibi bir ilişki değilse diğer insanlara sorularak değerlendirilmez. Bütün herkesin uymak zorunda olduğu Kur’an’a göre değerlendirilir. Bunun için sana tavsiyem bol bol Kur’an oku ve anlamadığın yerlerde de tefsirlerden faydalan. Örneğin, diyanet, elmalı hamdi, fizilalil Kur’an, tefhimul Kur’an, safveti tefasir gibi tefsirlere başvurabilirsin. Zaten okuduğun okulda ileride tefsir, hadis, fıkıh usulü de okuyacaksın. Bunlara okul dersi olarak değil, bana farz diye öğrenirsen seni kimse aldatamaz. Tam aksine sen etrafına ilim ışığı yayarsın.

Allah ilmini artırsın, selametle.e.


ayseiclal99
Evet,mesela ben belirsizlik içinde olan konular için hadislere,alimlerin bu hadisler konusundaki yorumlarına ve ne yapacağımdan emin olamadıysam çevremde dinini yaşamaya çok gayret eden ne biliyim hafız olur,imam olur,hadisle uğraşan talebe olur.. bu tarz akrabalarımın yaşayışlarına bakarım.
Mesela ”acaba alkol haram mı gidip bilmem ne hocaya soriyim” gibi bir davranışta bulunmam.Yanıbaşımda Kur’an meali bulunduruyorum açıp bakarım.
Kur’an’da olmayan ve hadislerde belirtilen konular içinde işte o iki paragraf önce bahsettiğim yolu izlerim.


HamzaT33
Internnetde okudugum Caner taslaman hakkinda yazilar, bilimden hicbir sey anlamiyor sadece manipulasyon yapiyor diye yaziyordu eskiden ne derse inanirdim ama simdi hep şüphe var onu dinlerken


Kayıtsız Üye
Hamza sana şöyle diyeyim bu ülkede kimse bir birine bilim bilmiyor sallıyor diyemez. Çünkü bilimin yapılmasını sağlayan araçları yani matematiği, fiziği, kimyayı bu ülke bilmiyor. Herkes bilim hakkında konuşuyor. Ama matematiği, fiziği çoğu kişi iyi derecede bilmiyor. Bir de üstüne bilim konuşuyor. İyi yapanların da çoğu ezberliyor. Bir şey üretemiyor. O yüzden ateistleriböyle yazmalarına bakma. Caner Taslaman’ın hataları vardır. Ama ona laf edenler daha kendini ispat edememiş, klavye arkasından yazıyor. Sana daha önce de söylemiştim. İnsanların görüşlerine bakma. Önce kendi bilgini arttır. Sonra zaten kim sallıyor, kim doğru konuşuyor anlarsın. Ama önce kendin bunu yapmalısın.


HamzaT33
Misafir kardeşim dediklerin içinde sağ ol bu arada haklısın 🙂


caner taslaman kimdir, caner taslaman kiminle evli, caner taslamanın eşi

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();