Maliki Mezhebinin Temel Kaynak Eserleri

Maliki Mezhebinin Temel Kaynak Eserleri

musab
Mâlikî Mezhebinin Temel Kaynak Kitapları

بسم الله الرحمن الرحيم

1- el-Muvatta: Hicret diyârı Medîne’nin İmamı Mâlik b. Enes (r.a.) bu eserinde fıkhî mezhebinin istinâd ettiği bâzı merfû, mevkûf ve maktû hadîsleri rivâyet etmekte ve bunlar üzerinden fıkhını ortaya koymaktadır. Muvatta’da İmâm Mâlik’in beyân ettiği fıkhî istinbatlar ve onun ictihadları rivâyetlerden daha fazla yekûn tutmaktadır. O hadîs kitabı olduğu kadar bir fıkıh kitabıdır. Bu itibârla İmâm Mâlik’in Muvatta’ı rivâyet yönü ağır basan erken döneme âit bir fıkıh eseri olarak görülebilir. Muvatta’ın birçok rivâyeti bulunmaktadır. Bunlardan en meşhûru Yahyâ b. Yahyâ el-Leysî (v.234)’nin rivâyetidir. Üzerine birçok şerh yazılmıştır. En meşhurları:

a-el-İstizkâr fî Şerhi Mezâhibi Ulemâi’l-Emsâr mimmâ Rasemehu’l-İmâm Mâlik fi’l-Muvattai mine’r-Re’y ve’l-Âsâr: Mağribin/Endülüsun Hâfızı Yûsuf b. İbn Abdilberr (v.463/1071)’in muazzam eserlerindendir. Onun fıkıh yönü daha ağarlıklı olan şerhidir. 30 cild olarak basılmıştır.

b-et-Temhîd limâ fi’l-Muvattai mine’l-Me’ânî ve’l-Esânîd: Hâfız İbn Abdilberr’in hadîs/rivâyet yönü ağır basan şerhidir. Hâfız bu şerhi 30 yılda hazırlamıştır. 3 cildi fihrist olmak üzere 26 cildde basılmıştır[1]. İbn Abdilberr daha sonra bu eserini et-Tekassî fi’l-Hadîsi’n-Nebevî ismiyle ihtisâr etmiştir.

c-Tenvîru’l-Mesâlik: İmâm Suyûtî (v.911)’nin bir çok kez basılmış Muvatta’ şerhidir.

d-Şerhu’l-Muvatta’: Muhammed b. Abdulbâkî ez-Zürkânî (v.1122)’nin bu şerhi de bir çok kez basılmıştır.

e-Evcezü’l-Mesâlik: Hindistan ulemâsından Muhammed Zekeriyyâ b. Muhammed el-Kandehlevî’ni bu şerhi Dehlî’de 15 cild olarak basılmıştır.

2-el-Müdevvene(tu’l-Kubra): Abdusselâm b. Sa’îd es-Sahnûn/Suhnûn(v.240/854)’un te’lîfidir. Mâlikî mezhebinin en temel fıkıh kaynağıdır. El-Müdevvene’nin aslı el-Esediyye meseleleridir. es-Sahnûn bu meseleleri Esed b. El-Furât’tan öğrenerek yazmış, sonra da kendisi İbnu’l-Kâsım (v.191/806)’a giderek bunları arz etmiştir. İbnu’l-Kâsımda bâzı meselelerin düzeltilmesi ve değiştirilmesi gerektiğini söylemiştir. Sahnûn bunlara İmâm Mâlik’in talebelerinden İbn Vehb ve Eşheb’den öğrendiği bâzı meseleleri de eklemiş ve kimi meseleleri kendi rivâyet etmiş olduğu hadîs ve âsâr ile delillendirmiştir. Yaklaşık olarak 4 bin hadis, 36 bin sahâbe kavli ile birlikte İmâm Mâlik’in 40.000 içtihâdını ihtivâ ettiği ifâde edilmektedir.

3- el-Esediyye: İmâm Mâlik’in talebesi, Muvatta’ın râvîsi, Sakılıyye adası fâtihi Ebû Abdullah Esed b. el-Furât el-Harrânî el-Mağribî (v.213/828)’nin te’lîfidir.

Te’lif edilme kıssası: Esed b. Furât şöyle anlatıyor: Mâlik’in talebelerinden İbnu’l-Kâsım ve diğerleri benden ona soru sormamı istiyorlardı; o, soruma cevap verince bana: ‘O’na de ki: ‘Eğer/Ya şöyle olursa (ne dersin)?’ diyorlardı. Ben de bunu yapıyordum. Bir gün Mâlik (r.a.) bana dayanamayıp kızdı: ‘Bu peşpeşe zincirin halkaları (gibi sorular da nedir?), eğer bunu istiyorsan Irak’a gitmelisin’ dedi. Bunun üzerine hocasının tavsiyesine uyan Esed b. Furât Irak’a giderek İmâm Ebû Yûsûf ve Muhammed’den rivâyette bulunmuş ve uzun süre İmâm Muhammed’in yanında kalarak onlardan İmâm Ebû Hanîfe’nin fıkhını öğrenmiştir. İmâm Muhammed bu esnâda nafakası biten azimli talebesi Esed b. Furat’a, devlet erkânının 10.000 dirhem vermesini sağlamıştır. Irak’tan döndükten sonra İmâm Mâlik’in talebesi Abdullah b. Vehb’e Ebû Hanîfe’den yazdığı kitapları göstermiş ve aynı meseleleri İmâm Mâlik’in mezhebine göre cevaplandırmasını istemiş, İbn Vehb ise bunu kabul etmemiştir. Aynı teklifi İbnu’l-Kâsım’a sunmuş, o da bu meselelere İmâm Mâlik’in –kendisinden ezberlediği- görüşleriyle yâhut onun tâkip ettiği yöntemi/kavâidi esas alarak cevaplandırmıştır. Bu meselelere el-Esediyye denmektedir. İşte es-Sahnûn bu meseleleri Esed b. El-Furât’tan öğrenerek yazmış, sonra da kendisi İbnu’l-Kâsım’a giderek bunları arz etmiştir. İbnu’l-Kâsım bâzı meselelerin düzeltilmesi ve değiştirilmesi gerektiğini söylemiştir. İbnu’l-Furât’a da meselelerini Sahnûn’un nüshasıyla karşılaştıması için yazmıştır. O ise buna râzı olmamıştır. Bu tavrı İbnu’l-Kâsım’a ulaşınca elem duymuş ve ‘Allâhım, onun Esediyye’sini bereketli kılma’ diye beddua etmiştir. İbnu’l-Kâsım’ın bu bedduâsı sebebiyle el-Esediyye’nin mezhebde itibar görmediği ve yayılmayıp kaybolduğu söylenmektedir.

4- el-Vâdıha: Abdulmelik b. Habîb (v.238)’in bu eseri el-Müdevvene’den sonra mezhebin ikinci temel mu’teber kaynağı kabul edilir.

5- el-Utbiyye: Muhammed b. Abdulazîz el-Utbî el-Kurtubî (v.255)’ye âittir. İbn Hazm’ın Büstânu’l-Muhaddisîn’de belirttiğine göre Afrika’daki ilim ehli katında (el-Vâdıha üzerine yazılmış) el-Müstahrece diye anılır.

5- el-Mevvâziyye: İbnu’l-Mevvâz diye meşhûr Muhammed b. İbrâhim b. Ziyâd el-İskenderî (v.269)’nin te’lîfidir. Hâfız el-Kâbisî (v.403) bu eseri mezhebin diğer temel kaynaklarına tercîh etmektedir. İbnu’l-Mevvâz bu eserinde diğerlerinden farklı olarak mezhebin usûlü/genel kâideleri üzerine furû’ meseleleri binâ etmeyi hedeflemiştir.

6- el-Mebsût: Kâdî İsmâîl b. İshâk (v.282) bu eseri Mâlikî mezhebini Bağdâd kolunun uslûbunu yansıtmaktadır. Müellifi mezehebde müctehid imamlardan sayılır. Eseri bildiğimiz kadarıyla günümüze ulaşmamıştır.

7- el-Müntehab: Muhammed b. Yahyâ b. Ömer b. Lübâbe el-Kurtubî (v.314)’nin eseridir. İbn Hazm bu eserin, mezhebin rivâyetlerini bir araya getirme, aralarını te’lîf etme ve kapalı meseleleri açıklama bakımından en seçkin kitabı olduğunu ifâde etmektedir.

8- er-Risâle: İbn Ebi’z-Zeyd el-Kayravânî (v.386/996)’nin bu eseri, biraz sonra özel olarak ele alınıp tanıtılacaktır.

9- en-Nevâdir ve’z-Ziyâdât al âmâ fi’l-Müdevveneti min ğayrihâ mine’l-Ümmehât min Mesâili Mâlik ve Ashâb: Yine İbn Ebî Zeyd’e âit olan bu eser, İmâm Mâlik’in ictihadlarının ve Mâlikî mezhebinin birincil temel kaynağı kabul edilen el-Müdevvene’de bulunmayıp, ondan sonra gelen diğer temel kaynaklarda[2] geçen meseleleri kendisinde toplamıştır. Buna ilâveten eserde, İmâm Mâlik’inin talebelerinin tedvin ettiği ve ilk metinlere kaynaklık eden küçüklü-büyüklü birçok derlemeye de atıfta bulunulmuştur. Ayrıca İbn Ebî Zeyd kendisinden yaşça büyük muâsır Mâlikî fakihlerinin görüşlerini de kitaplarına atıf bulunarak aktarmıştır. Böylece bu eser Mâlikî mezhebinde el-Müdevvene tedrisâtını tamamlamış, mezheb fıkhında derinleşmek isteyen daha üst düzey ilim ehline hitâb eden bir nevi ansiklopedik çalışma olmuştur. Bir cild fihristle birlikte 15 cild olarak neşredilmiştir.[3]

10-el-Beyân ve’t-Tahsîl ve’ş-Şerh ve’t-Tevcîh ve’t-Ta’lîlfi’l-Mesâili’l-Müstahrace: Ebu’l-Velîd Muhammed (Dede/Kâdî) İbnu Rüşd (v.520/1126)’e âittir. Mezhebin birinci derece kaynaklarından el-Utbiyye’nin geniş bir şerhidir. Bir ekip tarafından tahkîk edilerek 19 cild olarak neşri yapılmıştır.[4]

11-Bidâyetu’l-Müctehid: Kâdî Ebu’l-Velîd’in torunu filozof İbn Rüşd(v.595)’e âit bu eser, muhtasar bir mukâren fıkıh kitabıdır. Müellifi Mâlikî mezhebinin yanında diğer müçtehitlerin görüşlerini de özet bir şekilde arz etmektedir.

12-ez-Zehîra: Şihâbuddîn el-Karâfî(v.684)’nin kıymetli te’lîfâtındandır. 14 cild hâlinde tahkîkli baskısı yapılmıştır.[5]

13-el-Muhtasar/Câmiu’l-Ümmühât: İbnu’l-Hâcib el-Mısrî el-Mâlikî(v.646/1249) bu eserini Mâlikî fıkhına dâir 60 kitabtan ihtisâr etmiştir. Takrîbî 40.000 meseleyi ihtivâ etmektedir. Doğuda ve batıda birçok âlim kendisine itimâd etmiş ve üzerine çok sayıda şerh yazılmıştır. İlk kez Bulak’ta 1318’de basılmış, daha sonra ise birçok baskısı gerçekleşmiştir.[6]ed-Dîbâc yazarı İbn Ferhûn’un ifâdesine göre en el-Muhtasar’ın şerhlerinin en güzeli İbn Abdisselâm(v_749)’in ‘Tenbîhu’t-Tâlib li Fehmi İbni’l-Hâcib’ isimli eseridir. Ancak bu şerh hâlen matbû değildir.[7]En meşhur şerhi ise, daha sonra Mâlikî mezhebinin en meşhur Muhtasar metnin sâhibi olan Halîl b. İshâk el-Cundî’ye âit et-Tavdîh fî Şerhi’l-Muhtasarı’l-Fer’î’dir.[8]Bedruddîn el-Karâfî(v_1008), hocası Nûruddîn Muhammed b. Hasen el-Lakkânî(v_958)’nin kendisine âit et-Tavdîh nüshası üzerine talebelerine Câmiu’l-Ümmühât’ı okuturken serpiştirdiği îzâhatını, hocasının vefatından sonra ihrâc ederek derlemiş ve iki ciltlik nefîs bir hâşiye oluştuğunu bildirmiştir.[9] Bu hâşiye bildiğimiz kadarıyla hâlen el yazmadır.[10]

İbn Ferhûn da kendisinden önce te’lîf edilen şerhlerin hulâsasını bir araya getirerek ‘Teshîlu’l-Mühimmât fî Şerhi Câmi’i’l-Ümmühât’ isimli bir şerh kaleme almıştır.[11] Bu eserine İbnu’l-Hâcib’in Câmi’indeki ıstılahları îzâh ettiği geniş bir mukaddime yazmıştır. Dostu İbn Arafe’nin bu mukaddimeyi müstakil bir kitap haline getirmesi teklifi üzerine ise ‘Keşfu’n-Nikâbi/İntikâbi’l-Hâcib min Mustalahâti İbn Hâcib’ ismini verdiği pek kıymetli eserini vücuda getirmiştir.[12]

14-el-Muhtasar: Seyyidî Halîl/Halîl b. İshâk el-Mısrî el-Cündî(v.776)’nin bu Muhtasar metni kendisinden sonra gelen ulemâ nezdinde en önemli mercii hâline gelmiştir. Yazıldığı günden îtibâren o derece itibâr görmüştür ki, üzerine yazılan çalışmaların bini aştığı ifâde edilmektedir. Mâlikî Fıkhı Kaynakları üzerine çalışmalarda bulunan Ebû Âsım Beşîr, el-Muhtasar üzerine yazılan şerhleri saymaya kalktığında 150’den fazla kitap bulduğunu söylemektedir. En meşhûr şerhi ed-Derdîr lakabıyla meşhûr eş-Şeyh Ahmed b. Muhammed el-Adevî(v.1201)’ye âittir. Bu şerhte müellif, kendinden önce yazılmış olan ez-Zürkânî ve Nûreddîn el-Echûrî’nin şerhlerinin hülâsasını ihtâvâ etmekte ve sâdece râcih olan görüşleri zikretmektedir. Mâlikîlerde eş-Şerhu’l-Kebîr denince bu anlaşılmaktadır. Bu şerhin üzerine yazılmış Hâşiyetu’d-Desûkî ale’ş-Şerhi’l-Kebîr’de müteahhirûn ulemâsı nazarında önemlidir.

el-Muhtasar şerhleri arasında mümtâz bir yere sâhip olan diğer bir şerh ise Moritanya âlimlerinden Mahand Bâbâ b. E’beyd b. Muhtâr ed-Deymânî (v.1277)’nin üzerinde 40 yıldan fazla çalışarak te’lîf ettiği ifâde edilen Muyesseru’l-Celîl alâ Muhtasari Halîl isimli eseridir.[13]

el-Muhtasar’ın ders kitabı olarak okutulabilecek kısalıktaki bir diğer özet -metin arası- şerhi de Muhammed el-Emîr el-Kebîr (v.1232) tarafından te’lif edilen el-İklîl Şerhu Muhtasari Halîl isimli eserdir.[14]

Halîl’in metnini delil yönü ağırlıklı olarak Hadır b. Muhammed eş-Şınkîtî (v.1354) ‘Îdâhu Muhtasarı Halîl bi-Mezâhibi’l-Erbaa ve Esahhı Delîl’ ismiyle şerhmiştir. Bildiğimiz kadarıyla bir cild olarak sâdece Tahâra bölümü basılmıştır. (Müessesetü’r-Risâle, 1421/2000)

15-Metnu Akrabi’l-Mesâlik: eş-Şeyh Ahmed b. Muhammed el-Adevî ed-Derdîr (v.1201)’e âittir. Muhtasaru Halîl’in bir diğer şerhidir. eş-Şerhu’s-Sağîr olarak da bilinir. Kendi zamânında çokça revâç bulmuş eserlerdendir. Mısır ve Mağrib diyârında ulâmâ bu eserin tedrîsiyle meşgul olmuştur. Metin müstakil olarak ilk kez Mısır’da basılmıştır.[15] Şerhleri arasında en meşhuru Ahmed es-Sâvî’nin Bulğatu’s-Sâlik li-Akrabi’l-Mesâlik isimli şerhidir[16]. es-Sâvî’nin eksik bıraktıklarını tamamlamak için Mubârek b. Alî et-Temîmi ‘el-Hâvî limâ Ağfelehû eş-Şeyh es-Sâvî’ ismiyle bir istidrâk te’lîf etmiştir.


el müdevvene kimin eseri, maliki mezhebi ile ilgili eserler, hanbeli mezhebi temel kaynak kitabı

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();