Tevekkül nedir ? Kısaca
Akif
Kısaca Tevekkül ne demek?
Cevap: Tevekkül nedir ? Kısaca
mumsema
TEVEKKÜL
(التوكّل)
Allah’a güvenip dayanma anlamında terim.
Sözlükte Allah’a güvenmek anlamındaki vekl kökünden türeyen tevekkül birinin işini üstüne alma, birine güvence verme; birine işini havale etme, ona güvenme mânasına gelir. Birine güvenip dayanan kimseye mütevekkil, güvenilene vekîl denir. Kaynaklarda çoğunlukla vekil kelimesi kefille eş anlamlı gösterilmişse de Râgıb el-İsfahânî’ye göre vekil kefilden daha geneldir; her vekil kefildir, fakat her kefil vekil değildir. Tevekkül dinî ve tasavvufî bir terim olarak bir kimsenin kendini Allah’a teslim etmesi, rızkında ve işlerinde Allah’ı kefil bilip sadece O’na güvenmesi şeklinde tanımlanmaktadır (el-Müfredât, vkl md.; Lisânü’l-ǾArab, vkl md.; Tâcü’l-Ǿarûs, vkl md.; Gazzâlî, IV, 259). İbn Teymiyye tevekkülün kalbin yalnız Allah’a güvenmesi anlamına geldiğini belirterek bunun sebeplere başvurma ve mal biriktirmeye aykırı olmadığını söyler (et-Tuĥfetü’l-ǾIrâķıyye, s. 185). Tasavvuf kaynaklarında tevekkül hakkında değişik tanımlar yapılmıştır (Kelâbâzî, s. 101-102; Kuşeyrî, I, 467-478; İbn Kayyim el-Cevziyye, II, 119-122). Teslim (birine boyun eğme, hükmüne rıza gösterme) ve tefviz de (işi birinin tasarrufuna bırakma) tevekküle yakın mânada kullanılmakla birlikte bazı âlimler tefvizin tevekkülden daha geniş kapsamlı olduğunu belirtir (İbn Kayyim el-Cevziyye, II, 143-144).
KURANDA TEVEKKÜL
Kur’ân-ı Kerîm’de tevekkül kavramı kırk âyette değişik fiil kalıplarında, dört âyette mütevekkil şeklinde yer almakta, vekil kelimesi çoğu Allah’ın sıfatı şeklinde yirmi dört yerde geçmektedir. Bazı âyetlerde peygamberlerin inkârcılara kefil olmadığı, onların yaptıklarından sorumlu tutulmayacağı, dört âyette de inkârcıların âhirette kendilerini savunacak bir vekillerinin bulunmayacağı belirtilmiştir. Bir âyette Allah tarafından inkârcı Kureyş kabilesinin yerine inkâra sapmayan başka bir topluluğun getirilmesi, diğer bir âyette ölüm meleğine can alma görevinin verilmesi tevkîl kavramıyla ifade edilmiştir (M. F. Abdülbâkī, el-MuǾcem, vkl md.). Bu âyetlerde insanların neticede Allah’a sığınacağı bildirilmekte, hükmün yalnız O’na varacağı (Yûsuf 12/67), Allah’ın bir topluluğu helâk etmek istemesi durumunda onlara hiç kimsenin yardım edemeyeceği (Âl-i İmrân 3/160), inanarak Allah’a sığınanlar üzerinde şeytanın etkisinin bulunmadığı (en-Nahl 16/99), Allah’a sığınanlar için başka bir sığınağa ihtiyaç kalmayacağı (et-Talâk 65/3), çünkü Allah’tan başka bir tanrı olmadığı (et-Tevbe 9/129; et-Tegābün 64/13) ifade edilmektedir. Bu arada bazı peygamberlerin inançlarındaki kararlılıkları ve tevekkülleri örnek gösterilmektedir (meselâ bk. Yûnus 10/71; Hûd 11/56, 88; Yûsuf 12/67). Bir âyette (Âl-i İmrân 3/159) Resûl-i Ekrem’e kamu işlerinde çevresindekilerle istişare etmesi öğütlenmiş ve ardından, Kararın kesinleşince artık Allah’a tevekkül et, Allah kendisine tevekkül edenleri sever buyurulmuştur. Talâk sûresinin başlarında Allah’a tevekkül eden kimseye O’nun kâfi geleceği ve Allah’ın mutlaka emrini yerine getireceği bildirilmiş, bu açıklamalar tevekkül düşüncesinin meydana gelmesinde belirleyici olmuştur. Taberî’nin kaydettiğine göre Abdullah b. Mes’ûd tevekkülle ilgili bu âyet için, İşi Allah’a havale etme hususunda Kur’an’ın en önemli âyeti demiştir (CâmiǾu’l-beyân, XII, 132).
HADİSLERDE TEVEKKÜL
Tevekkül ve aynı kökten türeyen çeşitli kelimeler hadislerde de geçmektedir. Tirmizî ( Zühd , 33) ve İbn Mâce’nin ( Zühd , 14) es-Sünen’lerinde tevekkül konusuna iki bab ayrılmıştır. Hz. Peygamber’in, Devemi bağladıktan sonra mı tevekkül edeyim yoksa bağlamadan mı? diye soran bir sahâbîye, Önce bağla, sonra tevekkül et yolundaki cevabı (Tirmizî, Ķıyâme , 60) ilgili kaynaklarda tevekkülden önce tedbir almanın gerekliliğine delil sayılmıştır. Hadislerde bildirildiğine göre Allah, aç karına sabahlayıp akşama tok ulaşan kuşları doyurduğu gibi kendisine tam bir teslimiyetle tevekkül edenlere de rızıklarını verecektir (Müsned, I, 30, 52; İbn Mâce, Zühd , 14; Tirmizî, Zühd , 14). Bir iş için evinden çıkan kimse, Bismillâh, Allah’a inandım, O’na dayandım, O’na tevekkül ettim; güç kuvvet yalnız O’nundur derse Allah onu en hayırlı şekilde rızıklandıracak ve kötülüklerden koruyacaktır (Müsned, I, 66; benzer ifadeler için bk. Ebû Dâvûd, Edeb , 103; İbn Mâce, DuǾâǿ , 18). Resûlullah’ın teheccüd namazı sırasında yaptığı uzunca bir duada şu ifadeler yer alır: Allahım! Sana teslim oldum, sana inandım, sana tevekkül ettim, sana yöneldim (Buhârî, Teheccüd , 1; Müslim, Müsâfirîn , 199; Ebû Dâvûd, Śalât , 119). Diğer bir hadiste Allah’a tevekkül edip üfürükçülük, uğur-uğursuzluk, dağlama şeklindeki Câhiliye kalıntısı uygulamalardan uzak duranların sorgusuz cennete gireceği müjdesi verilmiştir (Buhârî, Ŧıb , 17, 42; Müslim, Îmân , 273). Kelâbâzî bu hadisi Allah’a duyulan güven, tevekkül ve hoşnutluktan dolayı sebepleri terketmek diye açıklamıştır. Ancak Kelâbâzî kişinin tevekkülünü zedelemediği, dinine zarar vermediği sürece zenaat, ticaret, ziraat gibi işlerle uğraşmayı sûfîlerin mubah gördüğünü belirtir (et-TaǾarruf li-meźhebi ehli’t-taśavvuf, s. 24, 85). Hz. Peygamber’in güçlü müminin zayıf müminden daha değerli ve Allah’ın sevgisine daha lâyık olduğunu ifade ederek kişinin tam bir azimle faydalı olanı elde etmeye çalışmasını, güç bir durumla karşılaşılması halinde Allah’ın takdirine rıza göstermesini öğütlemesi ve yakınmanın şeytanın etkisine kapı açacağı uyarısında bulunması (İbn Mâce, Zühd , 14) tedbir ve çalışmayla tevekkül ve takdiri birlikte gözetmek gerektiğini ortaya koymaktadır.
Cevap: Tevekkül nedir ? Kısaca
Akif
imkanlarmız olsa bile her konuda tevekkül mü yapacağız ?
Cevap: Tevekkül nedir ? Kısaca
yasemin
Bir amaca ulaşmak için gerekli olan her türlü önlemi alarak; elinden gelen tüm gayreti gösterdikten sonra kalben Allah’a bağlanıp ona güvenmek, sonucu Allah’tan beklemek anlamına gelmektedir.
Akif
pekı bir sorum var bir hikaye veya bir olay duymuştum adam bir işe girişmeden önce kendi imkanlarını deniyor daha sonrada gücü tükenince Allah’a yalvarıyor ve daha sonra bir adam :
– keşke ilk başta Allah’tan yardım dileseydin! falan diyor.
bu tevekkülün tersi gibi bir şey değil mi ?
@hmet
< imkanlarmız olsa bile her konuda tevekkül mü yapacağız ? >
Sen konuyu okumamışsın ya da hiç anlamamışsın