Çanakkale Savaşında Yemek Listesi !
esesim
Çanakkale Savaşında Yemek Listeleri Nelerdir
Cevap: Çanakkale Savaşında Yemek Listesi !
yaren
biz bu vatanda yaşıyorsak onların sayesinde yaşıyoruz ama kimileri bunu unutmuş malesef
Yanıt: Çanakkale Savaşında Yemek Listesi !
Mehmet
Atalarımız kuru ekmekle 80 milyonluk türkiyenin temelini atmış,her zaman derim.Bizim ekonomik siyasi istikrar için domuzlara boyun bükmemiz aptallıktır.Sırf ekonomik istikrar için 40 senedir pkk denen illetin kökü kazınamadı.Hep dış güçlerin politikaları yüzünden.Ama şimdi geldiğimiz nokta eskisinden daha vahim.Biz ki türk milletiyiz.Esir olmaktansa bölünmektense manda altında yaşamaktansa aç ölmeyi tercih etmeliyiz.Biz ki türk milletiyiz,esir olacağımız tek varlık Allah olmalı.Tıpkı eskiden atalarımın olduğu gibi.Ha şimdi neyiz,ben bunları yazıyor olabilirim ama ülken esaretin pençesindedir.Hiç komik bulmayın,bu gün giydiğiniz kottan tutun içtiğiniz sigara yediğiniz her lokmada kimlerin sermayesi olduğunu iyi araştırın.Atalaramız aç karınla dünyaya kafa tuttu biz,sermayesi belli olmayan rızıkla hiç kimseye kafa tutamayız.Hadi bakalım birazda bu yönden düşünün kardeşlerim.
Soru: Çanakkale Savaşında Yemek Listesi !
neva
şimdiler ise hep israf 🙁
ihramlı
:S:S:S:S < Atalarımız kuru ekmekle 80 milyonluk türkiyenin temelini atmış,her zaman derim.Bizim ekonomik siyasi istikrar için domuzlara boyun bükmemiz aptallıktır.Sırf ekonomik istikrar için 40 senedir pkk denen illetin kökü kazınamadı.Hep dış güçlerin politikaları yüzünden.Ama şimdi geldiğimiz nokta eskisinden daha vahim.Biz ki türk milletiyiz.Esir olmaktansa bölünmektense manda altında yaşamaktansa aç ölmeyi tercih etmeliyiz.Biz ki türk milletiyiz,esir olacağımız tek varlık Allah olmalı.Tıpkı eskiden atalarımın olduğu gibi.Ha şimdi neyiz,ben bunları yazıyor olabilirim ama ülken esaretin pençesindedir.Hiç komik bulmayın,bu gün giydiğiniz kottan tutun içtiğiniz sigara yediğiniz her lokmada kimlerin sermayesi olduğunu iyi araştırın.Atalaramız aç karınla dünyaya kafa tuttu biz,sermayesi belli olmayan rızıkla hiç kimseye kafa tutamayız.Hadi bakalım birazda bu yönden düşünün kardeşlerim. >
Çile_yolu
Allah razı olsun sizlerden.
cengiz__11
Bizlere Ömrümüz boyunca bu gururu yaşatan şehitlerimizi rahmet ve saygı ile anıyoruz. Ruhları şad olsun…
Bu konu hakkındaki Büyük Üstad Mehmet Akif ERSOY’ un en güzel ifadeleri şöyledir ;
Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle ‘bu: bir Avrupalı’
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Avusturalya’yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ…
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz…
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.
Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a’mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer…
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler…
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal’â mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te’sis-i İlahi o metin istihkâm.
Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun’-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ’nın ebedi serhaddi;
‘O benim sun’-i bedi’im, onu çiğnetme’ dedi.
Asım’ın nesli…diyordum ya…nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi…
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
‘Gömelim gel seni tarihe’ desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb…
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
‘Bu, taşındır’ diyerek Kâ’be’yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ’yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin’i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran…
Sen ki, İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın…Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât…
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber. Mehmet Akif Ersoy
çanakkale savaşı yemek listesi, canakkale yemek listesi, çanakkale savaşında yemek listesi