Zaman Erken Derken Belki Elveda Bile Diyemessin Giderken
gecegündüz
meşguldunuz hep daha fazla için çalışan, hesap yapan, kariyerini geliştiren, zenginliğiniz, sizin hayatınız ne zamana kadar…
kabire girinceye kadar
bunu düşünün bütün hayatınızda
ve siz ne zaman ve kim için gittiniz mezarlığa?
anneniz için miydi?
babanız, büyükbabanız için mi?
amcanız, kuzeniniz, dostunuz için miydi?
hanımınız, kocanız için mi? kabiristanlığa en son ne zaman ziyaret ettiniz?
veya bir cenazeye gittiniz o kişinin cenazesinde onu gördünüz o kişi ki onu seviyordunuz gülerdi ağlardı, yaşardı
hayat için mücadele ederdi,
zengindi,
eğitimli, dik başlı veya uysal
şöyleydi, böyleydi
veya nasıl olursa olsun cenaze görmüş insanların fikri nedir?
son kıyafetiyle uzanmış o kişi
ortam nasıldır? insanlar şakalaşır mı? dans mı yaparlar? ellerini çırpıp şarkı mı söylerler?
hayır; sessizlik,hüzün, keder…
neden?
çünkü bu ortamda olan herkes uzanmış yatan o kişiyi görünce,
düşündükleri ilk şey o kişi olmaz
fakat ilk düşündükleri: "bir gün burada yatan ben olacağım!"
her biriniz konuşmalarla meşguldünüz, tartışmalarla dünya işlerini çoğaltmak için
yaptığınız her ne iş olursa olsun,
size Allah’tan konuşulduğunda,
dinden, ahlaktan ve hayattan diyordunuz ki:"bunun için zamanım yok"
bilim o kadar gelişti ki
ben inanıyorum ki bunu yapabilecekler; ölümle ilgili ne varsa yok edecekler
ölmeyeceğiz!
görüyor musunuz? insanlar ne derece kibirli olabiliyorlar o zamana kadar, bir cenazeyi ziyaret edinceye kadar!
cenazeye gidip de gelince eğer yapabilirseniz mezara gidersiniz
burası da başka bir senaryo
ve kendi kendinize dersiniz ki:"bu kadar mı?"
50-60 yıllık ömür demek istiyorum
uğraşarak, çabalayarak, seçerek, kandırarak, çalarak, yürüterek, sağa sola koşarak, çalışarak…
şimdi bitti mi?
demek istediğim; bu mudur benim de başıma gelecek olan?
beni gerçekten toprakta bir çukura,
kabire mi koyacaklar?
tüm olaylardan sonra,
insanlar cenazeden ayrılınca,
bitmiştir
peki o mezardaki insana neler oluyor?
çünkü siz ve biz biliyoruz ki; ölmek uyku gibidir, bedeniniz gider, bedeniniz ölür
ama bilinciniz oradadır
insanlar bizi gömünce toprağı bileceğiz
bağıramazsınız, yardım isteyemezsiniz, beni burada bırakmayın diyemezsiniz
ama duyuyacaksınız ve göreceksiniz çünkü bu farklı bir bilinçtir ama kıpırdayamazsınız
ve bu mezarda gerçek sorunlar başlayacak
gerek sorunların başladığı yer orasıdır
insanların mezara gitmelerinin bir anlamı var
eğer yaratıcı dileseydi;
bizi yaşatabilir ve atmosferde yok olur gidebilirdik
ama öyle dilemedi
başka bir karna girmemizi diledi ki adı kabirdir annenizin karnında hayata başlarsınız ve
adı kabir olan toprağın karnında hayatınızı tamamlarsınız işte seyehat budur
düşünmeniz gereken şey budur
bu kabir; bir dram ve acı yerine dönüşecek, size sorular sorulan bir yer olacak
yeniden dirilmeden önce kardeşlerim ve bacılarım düşündünüz mü hiç?
insanların eğer imkanı olsaydı
toprağı eşeleyip, kazmaya vesaire…
tohumlar yeşerir ve ağaç olur
sonra ne olur?
yeniden dikerler, yeniden büyür
tüm bunlardan sonra ne olur?
her şey yeniden başlar…
kışın ne olur?
bütün hayat, ağaçlar ve toprak ölür
ilkbaharda ne olur?
yağmur yağar, toprağı yeniden canlandırır
bitkiler yeniden büyür,
yeni otlar,
yeni bir hayat,
yeni çiçekler,
yeni meyveler
Allah buyuruyor ki:"O, gökten bir ölçüye göre yağmur indirendir. Biz onunla ölü araziyi canlandırdık. İşte siz de, böyle diriltileceksiniz."
ve;
Allah buyuruyor ki:"Önce sizi dirilten, sonra öldürecek olan, sonra da (kabirden) diriltecek olan yine O’dur. Doğrusu insan (Allah’ın sayısız nimetlerine karşı) çok nankördür."