Ali İmran – 66 ayeti tefsiri
loving
Hâ entum hâulâi hâcectum fî mâ lekum bihî ilmun fe lime tuhâccûne fî mâ leyse lekum bihî ilm(ilmun), vallâhu ya’lemu ve entum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).
هَاأَنتُمْ هَؤُلاء حَاجَجْتُمْ فِيمَا لَكُم بِهِ عِلمٌ فَلِمَ تُحَآجُّونَ فِيمَا لَيْسَ لَكُم بِهِ عِلْمٌ وَاللّهُ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ
< İşte siz böyle kimselersiniz! Diyelim ki biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız. Ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz. >
Bu ayette anlatılmak istenen tam olarak nedir ? Duyulan her şeye Allah bilir, siz bilmezsiniz. bu cevabı mı vermek gerekir?
Cevap: Ali İmran – 66 ayeti tefsiri
mum
Ali İmran 66. Ayetin meali
İşte siz böyle kimselersiniz. Hadi hakkında bilgi sahibi olduğunuz konuda tartıştınız; fakat bilgi sahibi olmadığınız konu da niçin tartışıyorsunuz. Oysa ki Allah, her şeyi bilir; siz bilmezsiniz,
AÇIKLAMASI
Ey Yahudi ve Hıristiyan topluluğu! Hadi hakkında bilgi sahibi olduğunuz konuda tartıştınız. Yani, Hz. İsa (a.s.) zamanında yaşamıştınız. Onun hakkında cedelleştiniz, münakaşa ettiniz, ve çeşitli iddialarda bulundunuz. Peki İbrahim (a,s.) ve onun dini hakkında bilginiz olmadığı halde niçin mücadele ve münakaşa ediyor ve onun Yahudi ve Hıristiyan olduğunu iddia ediyorsunuz? Bu yaptığınız, aptallık ve beyinsizlik değil mi? İbrahim hakkında doğruyu Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Ebu Hayyan şöyle der: Bu âyet onların, bilmedikleri şeyi dinlemeleri için bir çağrıdır. Nitekim, sen, birisine bilmediği bir şeyi haber vermek istediğinde, ona "Dinle, ben, senin bilmediğin bir şeyi biliyorum" dersin
Cevap: Ali İmran – 66 ayeti tefsiri
loving
teşekkürler