Öfkelenince ne yapmalı (Hadislerle tavsiler)
yaralı_ceylan
Assalamu aleikum
İbnu Abbas (ra) rivayet ediyor: Uyeyne İbnu Hısn (Medine’ye) gelince, kardeşinin oğlu Hürr İbnu Kays’ın yanına indi. Hürr İbnu Kays ise Hz. Ömer’in yakınlarındandı. Onun meclisinde yaşlı veya genç bir kısım kurra ve fakihler müşavere heyeti olarak bulunurdu. Üyeyne İbnu Hısn, Ey kardeşimin oğlu! Emirül-mü’mininin yanına girmem için izin talep et! dedi. O da izin istedi. Ancak yanına girince, Yeter artık! Ey İbnu’l-Hattab sen bize bol vermediğin gibi, aramızda adaletle de hükmetmiyorsun! dedi. Hz. Ömer (ra) pek öfkelendi. Neredeyse dövmek için üzerine yürüyecekti ki, Hürr (ra) atılıp, Ey Emîrel-mü’minin, Allah Teala Hazretleri Resulü’ne, Affı esas tut, ma’rufu emret ve cahillerden de yüz çevir. (A’raf, 199) emretmiştir. Bu adam da cahillerden biridir. dedi. VAllahi, Hürr, ayeti okuyunca Hz. Ömer olduğu yerde kalıp hiçbir şey yapmadı. Hz. Ömer kendisine Kitabullah’ın hükmü okunduğunda hemen durur, onu aşmazdı. (Buhari, İ’tisam 2)
Ebu Vail (ra) rivayet ediyor: Urve İbnu Muhammed es’Sadi’nin yanına girdik. Bir zat kendisine konuştu ve Urve’yi kızdırdı. Urve kalkıp abdest aldı ve Babam, dedem Atiye (ra)’den anlatır ki, o, Resulullah (sas)’ın şöyle söylediğini nakletmiştir: Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkıp abdest alsın. (Ebu Davud, Edeb 4)
İbnu Mes’ud (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas) (bir gün), Siz aranızda kimi pehlivan addedersiniz? diye sordu. Ashab (ra), Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadığı kimseyi! dediler. Resulullah (sas), Hayır dedi, Gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir. (Müslim, Birr 106)
Ebu Hüreyre (ra) rivayet ediyor: Bir adam, Ey Allah’ın Resulü! Bana kısa bir nasihatta bulun, uzun yapma! Ta ki nasihatini unutmayayım. demişti. (ve birkaç kere tekrar etmişti), Aleyhissalatu vesselam (bir kelimeyle), Öfkelenme! cevabını verdi. (Buhari, Edeb 76)
Muaz İbnu Cebel (ra) rivayet ediyor: İki kişi Resulullah (sas)’ın huzurunda küfürleştiler. (Öyle ki) birinin yüzünde (diğerine karşı) öfkesi gözüküyordu. Resulullah (sas), Ben bir kelime biliyorum, eğer onu söyleyecek olsa, kendinden zuhur eden öfke giderdi; Euzu billahi mineşşeytanirracim! buyurdular. (Tirmizi, Da’avat 53)
Ebu Zerr el-Gıffari (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas) bize buyurmuştu ki: Biriniz ayakta iken öfkelenirse hemen otursun. Öfkesi geçerse ne âlâ, geçmezse yatsın. (Ebu Davud, Edeb 4)
wa Assalam
Öfkelenince Ne Yapmalıyız? hadisler
rana
Öfkelenince Ne Yapmalıyız?
İbnu Abbas (ra) rivayet ediyor: Uyeyne İbnu Hısn (Medine’ye) gelince, kardeşinin oğlu Hürr İbnu Kays’ın yanına indi. Hürr İbnu Kays ise Hz. Ömer’in yakınlarındandı. Onun meclisinde yaşlı veya genç bir kısım kurra ve fakihler müşavere heyeti olarak bulunurdu. Üyeyne İbnu Hısn, Ey kardeşimin oğlu! Emirül-mü’mininin yanına girmem için izin talep et! dedi. O da izin istedi. Ancak yanına girince, Yeter artık! Ey İbnu’l-Hattab sen bize bol vermediğin gibi, aramızda adaletle de hükmetmiyorsun! dedi. Hz. Ömer (ra) pek öfkelendi. Neredeyse dövmek için üzerine yürüyecekti ki, Hürr (ra) atılıp, Ey Emîrel-mü’minin, Allah Teala Hazretleri Resulü’ne, Affı esas tut, ma’rufu emret ve cahillerden de yüz çevir. (A’raf, 199) emretmiştir. Bu adam da cahillerden biridir. dedi. VAllahi, Hürr, ayeti okuyunca Hz. Ömer olduğu yerde kalıp hiçbir şey yapmadı. Hz. Ömer kendisine Kitabullah’ın hükmü okunduğunda hemen durur, onu aşmazdı. (Buhari, ݒtisam 2)
Ebu Vail (ra) rivayet ediyor: Urve İbnu Muhammed es’Sadi’nin yanına girdik. Bir zat kendisine konuştu ve Urve’yi kızdırdı. Urve kalkıp abdest aldı ve Babam, dedem Atiye (ra)’den anlatır ki, o, Resulullah (sas)’ın şöyle söylediğini nakletmiştir: Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkıp abdest alsın. (Ebu Davud, Edeb 4)
İbnu Mes’ud (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas) (bir gün), Siz aranızda kimi pehlivan addedersiniz? diye sordu. Ashab (ra), Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadığı kimseyi! dediler. Resulullah (sas), Hayır dedi, Gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir. (Müslim, Birr 106)
Ebu Hüreyre (ra) rivayet ediyor: Bir adam, Ey Allah’ın Resulü! Bana kısa bir nasihatta bulun, uzun yapma! Ta ki nasihatini unutmayayım. demişti. (ve birkaç kere tekrar etmişti), Aleyhissalatu vesselam (bir kelimeyle), Öfkelenme! cevabını verdi. (Buhari, Edeb 76)
Muaz İbnu Cebel (ra) rivayet ediyor: İki kişi Resulullah (sas)’ın huzurunda küfürleştiler. (Öyle ki) birinin yüzünde (diğerine karşı) öfkesi gözüküyordu. Resulullah (sas), Ben bir kelime biliyorum, eğer onu söyleyecek olsa, kendinden zuhur eden öfke giderdi; Euzu billahi mineşşeytanirracim! buyurdular. (Tirmizi, Da’avat 53)
Ebu Zerr el-Gıffari (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas) bize buyurmuştu ki: Biriniz ayakta iken öfkelenirse hemen otursun. Öfkesi geçerse ne âlâ, geçmezse yatsın. (Ebu Davud, Edeb 4)
Yanıt: Öfkelenince Ne Yapmalıyız?
firdevs
güzel bir konuya değinmişsin AZRA abla
Allah affetsin ben sinirlenince birilerini üzüyorum.
bunun olmaması için sinirlendiğimde uyurum
Soru: Öfkelenince Ne Yapmalıyız?
MeZaR
ne kadar sabretsekde ınsan bır yerde patlıyor elımızde deıl ama daha dkkatlı olacam ınsalalh
hasret
İbnu Abbas (ra) rivayet ediyor: Uyeyne İbnu Hısn (Medine’ye) gelince, kardeşinin oğlu Hürr İbnu Kays’ın yanına indi. Hürr İbnu Kays ise Hz. Ömer’in yakınlarındandı. Onun meclisinde yaşlı veya genç bir kısım kurra ve fakihler müşavere heyeti olarak bulunurdu. Üyeyne İbnu Hısn, "Ey kardeşimin oğlu! Emirül-mü’mininin yanına girmem için izin talep et!” dedi. O da izin istedi. Ancak yanına girince, "Yeter artık! Ey İbnu’l-Hattab sen bize bol vermediğin gibi, aramızda adaletle de hükmetmiyorsun!” dedi. Hz. Ömer (ra) pek öfkelendi. Neredeyse dövmek için üzerine yürüyecekti ki, Hürr (ra) atılıp, "Ey Emîrel-mü’minin, Allah Teala Hazretleri Resulü’ne, "Affı esas tut, ma’rufu emret ve cahillerden de yüz çevir.” (A’raf, 199) emretmiştir. "Bu adam da cahillerden biridir.” dedi. VAllahi, Hürr, ayeti okuyunca Hz. Ömer olduğu yerde kalıp hiçbir şey yapmadı. Hz. Ömer kendisine Kitabullah’ın hükmü okunduğunda hemen durur, onu aşmazdı. (Buhari, İ’tisam 2)
Ebu Vail (ra) rivayet ediyor: Urve İbnu Muhammed es’Sadi’nin yanına girdik. Bir zat kendisine konuştu ve Urve’yi kızdırdı. Urve kalkıp abdest aldı ve Babam, dedem Atiye (ra)’den anlatır ki, o, Resulullah (sas)’ın şöyle söylediğini nakletmiştir: "Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkıp abdest alsın.” (Ebu Davud, Edeb 4)
İbnu Mes’ud (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas) (bir gün), "Siz aranızda kimi pehlivan addedersiniz?” diye sordu. Ashab (ra), "Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadığı kimseyi!” dediler. Resulullah (sas), "Hayır” dedi, "Gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir.” (Müslim, Birr 106)
Ebu Hüreyre (ra) rivayet ediyor: Bir adam, "Ey Allah’ın Resulü! Bana kısa bir nasihatta bulun, uzun yapma! Ta ki nasihatini unutmayayım.” demişti. (ve birkaç kere tekrar etmişti), Aleyhissalatu vesselam (bir kelimeyle), "Öfkelenme!” cevabını verdi. (Buhari, Edeb 76)
Muaz İbnu Cebel (ra) rivayet ediyor: İki kişi Resulullah (sas)’ın huzurunda küfürleştiler. (Öyle ki) birinin yüzünde (diğerine karşı) öfkesi gözüküyordu. Resulullah (sas), "Ben bir kelime biliyorum, eğer onu söyleyecek olsa, kendinden zuhur eden öfke giderdi; Euzu billahi mineşşeytanirracim!” buyurdular. (Tirmizi, Da’avat 53)
Ebu Zerr el-Gıffari (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas) bize buyurmuştu ki: "Biriniz ayakta iken öfkelenirse hemen otursun. Öfkesi geçerse ne âlâ, geçmezse yatsın.” (Ebu Davud, Edeb 4)
ilke
sabır çok onemlı bu noktada ama ınsan son damlayı hissettgnde tutmak için epey zorluyor kendını:rolleyes:
irem naz
:pöfke baldan tatlı derlerya yeye bitmiyo:pAllah razı olsun
GüL_MiSaLi
Allah razı olsun
—>: öfkelenince ne yapmalı (Hadislerle tavsiler)
sinirlenince ne yapmalı, birine sinirlenince ne yapmalı, sinirlenince ne yapılmalı