Riya nedir? İslamda riya kavramı
mumsema
RİYA HAKKINDA ANSİKLOPEDİK BİLGİ
İş, söz ve davranışlarda gösterişe yer verme; bir iyiliği veya salih bir ameli Allah’ın rızasını kazanmak niyetiyle değil, insanların beğenisi için yapma. Bu davranışta bulunan kimseye riyakâr veya müraî denir.
Riya, insanlar arasında manevî nüfûz, şan ve şöhret, maddî çıkar sağlamak için yapılır. Dünyaya âit bu tür maddî ve manevî çıkarları elde etmek için, dinin insanlar tarafından kutsal değerlere karşı beslenen bağlılık ve hürmet duygularının âlet edilmesi, riyanın en kötü şeklidir. Bu tür davranışlar, hilekârlık ve yalancılıktır. İnsan şeref ve haysiyetine hakarettir.
Riyakâr kişinin söz ve davranışlarındaki samimiyetsizlikleri, diğer insanlar tarafından kısa zamanda anlaşılır. Bunlara kimse güvenmez.
Riyanın her çeşidi ahlaksızlık olduğu halde, ibadetlerde riyakâr olmak çok daha büyük bir ahlâksızlıktır. Rasûlüllah Efendimiz; Muhakkak ki, sizin için en çok korktuğum şey, küçük şirk, yani riyadır, ” (Tirmizi, Hudut, 24) buyurmuştur. İbadet, Allah için yapılır. Allah’ın rızası dışında bir amaçla; gösteriş olarak ibadet yapmak, Allah rızasını ortadan kaldırır. Gösteriş için ve bir çıkar düşüncesiyle Kur’ân okumak, namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, sadaka vermek, ibadetleri boşa çıkarır. Allah Teâlâ;
“Ey iman edenler! Sadakalarınızı, insanlara gösteriş için malını harcayan, Allah’a ve âhiret gününe inanmayan kimse gibi başa kakmak ve eziyet etmek suretiyle boşa çıkarmayın. Çünkü onun bu gösterişinin hâli, üzerinde az bir toprak bulunan bir kaya parçasının hâline benzer ki, ona şiddetli bir yağmur isabet edince üzerindeki toprağı temizleyip kendisini katı bir taş hâlinde bırakır” (el-Bakara, 2/264) buyurmuştur. Şu halde, Allah’ın emrini ve rızasını düşünerek değil de, dindar görünmek için ibadet etmek, âlim ve bilgili desinler diye ilimle uğraşmak, cömert tanınmak için zekât ve sadaka vermek, riyadan ibaret kötü bir davranışın ötesinde bir anlam ifade etmemektedir. Rasûlüllah şöyle buyurmuştur:
“Her kim duyulsun diye bir iş işlerse, Allah onun kıymetsizliğini duyurur. Her kim gösteriş olsun diye bir iş yaparsa, Allah da onun gösteriş yapmasını ve değersizliğini ortaya çıkarır” (Müslim, Zühd, 38); “Şüphesiz riya şirktir” (İbn Mace, Fiten, 16). ,
Dünyevî menfaat söz konusu olunca ameller boşa çıkar. Yine Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurur: “Gösteriş için oruç tutan, namaz kılan, sadaka veren kimse Allah’a şirk koşmuştur” (et-Tergib ve’r-Terhib, I, 32). Hadis-i Kudsî’de de Cenab-ı Allah şöyle buyurur: “Ben ortakların ortaklığından en müstağnî olanıyım. Her kim bir iş yapar da, onda, benden başkasını ortak kılarsa onu da, o ortaklığını da terk ederim” (Müslim, Zühd, 46).
Riya çok değişik şekillerde yapılmakla birlikte, bunlarda ortak özellik, dindarlık veya dürüstlük görüntüsü altında, insanlar arasında çıkar sağlamak, şan ve şöhrete ulaşmak arzusudur. Sevmedikleri kişileri seviyormuş gibi görünen, onlara yağ çeken, öven ve böylece menfaat sağlamaya çalışan riyakârlara da bol bol rastlanır.
Allah’a ve insanlara karşı samimi davranarak riyadan uzak durmak mümkün olduğu kadar ibadetleri gizli yapmak, Allah rızasını insanların övgüsü, isteği, yergisi, korkusu ve çıkar düşüncesine tercih etmek müslümanın prensibidir.
Şâmil İA
Cevap: RİYA
İnşirah
RİYANIN TEDAVİSİ
Her hastalığın bir ilacı vardır. Bilen bilir, bilmeyen de bilmez. Riyanın büyüklüğüne ve müslümanın ibadeti için oluşturduğu tehlikeye rağmen, onun ve ihlasa ters düşen benzeri hastalıkların da çeşitli tedavi yolları ve ilacı vardır.Bunlardan bazıları şu şekildedir:1- Mükellef kimse şunu yakînen bilmelidir ki, o bir kuldur. Kul, efendisine hizmeti karşılığı hiçbir karşılık ve ücret haketmez. Çünkü o, kulluğu gereği ona hizmet etmektedir. Efendisinden kendisine ulaşan ecir ve mükafat, efendisinin iyiliğinden ve ihsanındandır. Yaptığının karşılığı değildir.2- Allah’ın kendisine verdiği nimetleri, fazlını ve tevfikini gözlemlemesidir. Bütün bunlar Allah’tandır, kendisinden değil!.. İbadet etmesini vacip kılan, Allah’ın dilemesidir, onun dilemesi değil!.. Bütün hayırlar, sadece Allah’ın ihsanı ve bağışıdır.3- Ayıplarını, hatalarını ve kusurlarını, nefsine ve şeytana pay çıkan durumları gözden geçirmesidir. Amellerin her birinde az da olsa şeytanın hissesi vardır, nefsin bir payı vardır. Nebi sallAllahu aleyhi ve sellem’e, kişinin namazda başka şeylerle ilgilenmesi sorulur. Şöyle buyurur: “O; şeytanın, kulun namazından çaldığı bir aşırmadır.” Göz ucuyla ilgilenme böyle olunca, kalbinin Allah’tan başkasına yönelmesi nasıl olur?!.4- Nefse; Allah Teâlâ’nın emrettiği, kalbin ıslahını ve ihlası, riyakarın başarıdan yoksun bırakılacağını hatırlatmaktır.5- İçinde riyayı gizlerken; Allah Teâlâ’nın, kalbinde olanı bilip nefret etmesinden korkmaktır.6- Görülmeyen ibadetleri çokça yapmak ve bunları gizlemektir. Gece namazı, gizlice verilen sadaka, yalnızken Allah korkusuyla ağlamak gibi…7- Allah Teâlâ’yı hakkıyla yüceltmek… Bu da, isimleri ve yüce sıfatları ile tevhidi ve Allah’a kulluğu tam anlamıyla gerçekleştirmekle olur.8- Ölümü ve sekeratını, kabri ve azabını, çocukları ihtiyarlatan halleriyle ahiret gününü hatırlamaktır.9- Riyayı; riyanın girebileceği yerleri ve gizli yönlerini bilmektir. Bu şekilde ondan tamamen sakınır.10- Riyanın dünyadaki ve ahiretteki cezasına bakmaktır.Ve kul bilmelidir ki; Rasûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem’in İbni Abbas’a vasiyetinde buyurduğu gibi; insanlar ona bir şeyle fayda vermek için toplansalar ancak Allah’ın yazdığı bir şeyle fayda verebilirler.Bu nedenle, seleften biri şöyle der: “Riyanın yollarını bilen rahat eder. İnsanların senin yanında hayvanlar ve çocuklar gibi olmasına çalış! İbadetinde, varlıklarıyla yoklukları arasında, bilmeleri ile bilmemeleri arasında fark olmasın. Yalnız Allah’ın bilmesiyle yetin!” Ömer’ul Faruk’tan Allah razı olsun. Şöyle der: “Nefsine karşı bile olsa niyeti hakta halis olanın kendisiyle insanlar arasında olana Allah yeter. Kendisinde olmayan ile süsleneni de Allah kötü kılar.” İbnu’l Kayyım, müminlerin emiri Ömer’in “Kendisinde olmayan ile süsleneni de Allah kötü kılar” sözü üzerine şöyle der: Kendisinde olmayan ile süslenen, ihlaslı davrananın tam tersi olunca Allah da ona amacının tam tersiyle muamele eder. Çünkü o, insanlara bir şey gösterir ve içinde onun aksini gizler. Amaçlananın tam tersiyle karşılık vermek, şer’an ve kader olarak sabittir. İhlaslı kimseye, ihlasının karşılığı olarak bu dünyada mutluluk, insanların kalbinde yereden sevgi ve saygı verildiği gibi; iki yüzlü kimseye de, Allah’ın onu insanların yanında kötü kılmasıyla cezası henüz bu dünyadayken verilir. Çünkü o; Allah katında, kalbini kirletmiştir. Bütün bunlar, Rabbinin güzel isimleri ve yüce sıfatları gereğidir.Riyanın ahiretteki cezasına gelince o da, rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem’in buyurduğu gibidir: “Kim duyurursa, Allah da onu (Kıyamet günü) duyurur. Kim gösteriş yaparsa Allah da onu (Kıyamet günü insanların önünde) teşhir eder.” Ayrıca riyakar kimse, cehennem ateşine atılacakların ilklerindendir.11- İhlaslı olmak için Allah’tan yardım dilemek ve riyadan O’na sığınmaktır.Müslümanın çokça dua etmesi, kendisini riyadan ve riyaya yolaçan etkenlerden koruması için Allah’a yalvarması gerekir.Rasûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem bir hadiste şöyle buyurur: “Sizin aranızda şirk, karıncanın hareketinden daha gizlidir. Sana bir şey söyleyeyim ki onu yaptığında şirkin küçüğü ve büyüğü senden uzaklaşır: “Allah’ım! Bilerek şirk koşmaktan sana sığınırım. Bilmediğimden de bağışlanma dilerim” de!” Riyanın çeşitleri çoktur. Riyaya karşı mücadelede ve riyanın tedavisinde Allah’tan yardım dileriz. Müslüman kardeşim! Bu arada aklına gelebilecek fakat riyadan sayılmayan bazı durumlar da vardır. Bu durumlardan bazısı şu şekildedir:1-) Kul kendisi istemeden, işlediği hayırlı bir amel dolayısıyla insanların onu övmesi. Ebu Zerr radıyAllahu anh’tan şu rivayet edilir. Der ki: Ey Allah’ın Rasulü! Kişinin hayırlı bir amel işlemesine ve insanların kendisine bu nedenle övgüde bulunmasına ne dersin? Rasûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Bu müminin ilk sevincidir.” Bu şekilde, ihlaslı kimse şöhretten kaçar ve ondan hoşlanmaz. Fakat Allah onun için yeryüzünde insanlar arasında bir kabul kılar ve kul, Allah’ın ihsanıyla sevinir. Riyakar ise, insanlar arasında kabul görebilmek için zor ve zelil olan yolları seçer.2-) Abidleri görünce, ihlas sahipleri ve salihlerle oturunca ortaya çıkan kulun hayır işleme gayreti, onun nefsinde bir istek ve arzu doğurur; azmini kuvvetlendirir.3-) Günahların gizlenmesi… Müslümanın günahlarını gizlemesi ve ilan etmemesi gerekir. Tevbe edenin Allah tevbesini kabul eder. Günahların açıklanması ve onlardan bahsetmek, fuhşun yayılması sayılır. Allah Teâlâ’nın kurallarını küçümsemeye yolaçar. Rasûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “Yaptığını açıkça söyleyenler dışında ümmetimden herkes bağışlanır. Yaptığını açıkça söylemenin bir çeşidi de, kişinin gece bir iş yapması, sonra sabah olunca Allah onu gizlemesine rağmen “Ey Falan! Dün gece şöyle şöyle yaptım” demesidir. Rabbi, yaptığını gece gizlemiş; o ise Allah’ın gizlediğini sabahleyin açığa çıkarmıştır.”4-) Elbise, ayakkabı ve benzerinin güzel olması… Abdullah b. Mes’ud radıyAllahu anh, Nebi sallAllahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Kalbinde zerre miktarı kibir bulunan cennete giremez.” Bir adam “Kişi, elbisesinin güzel ve ayakkabısının güzel olmasını ister” der. Şöyle buyurur: “Allah güzeldir, güzeli sever. Kibir, hakka karşı büyüklenmek ve insanları küçük görmektir.”5-) İslam’ın şiarını açıkça göstermek… İslam; hac, umre, cuma ve cemaat gibi gizlenmesi mümkün olmayan ibadetler içerir. Kul, bunları aşikar yaptığı için riyakar olmaz. Farzların haklarından biri de onları ilan etmek ve göstermektir. Çünkü onlar, İslam’ın simgeleri ve dinin şiarlarıdır. Çünkü onları terkeden kötülenmeyi ve nefreti hakeder. Dolayısıyla, açıkça yaparak ithamı ortadan kaldırmak gerekir.Müslüman kardeşim! İhlaslı davrandıktan ve riyadan sakındıktan sonra, şeytanın şaşılacak bir kapıdan tekrar gelmesine karşı dikkatli ol! O kapı, kendinle övünmen, kendini beğenmen, ibadeti gizlemeni beğenerek bununla Allah azze ve celle’ye minnet etmendir. Bilakis, sana ihlası kolaylaştırdığı için Allah’a hamdet ve O’na şükret! O’nun önünde nefsini alçalt ve ibadet için boyun eğ! Allah, ibadetlerimizi doğru kılsın. Sözümüzde ve davranışımızda bizlere, ihlaslı davranmayı nasip etsin ve ibadetlerimizi bereketli kılsın. Bizleri, anne-babalarımızı ve tüm müslümanları bağışlasın. Ayrıca, Allah azze ve celle’den hepimizin mutlu yaşamasını ve tevhid üzere şehit olarak ölmesini dilerim. Davamızın sonu, Alemlerin Rabbi Allah’a hamdetmektir.
Yanıt: Riya
rana
< Allah’a ve insanlara karşı samimi davranarak riyadan uzak durmak mümkün olduğu kadar ibadetleri gizli yapmak, Allah rızasını insanların övgüsü, isteği, yergisi, korkusu ve çıkar düşüncesine tercih etmek müslümanın prensibidir. >
Allah c.c. razı olsun
Cevap: Riya… Riya ve Tedavisi
HİZMETKAR
Riya nedir? Kalp de Allah rızasını kazanma düşüncesi olduğu halde Kendisinde riya düşme şüphesi duyuyorsa ne yapmalıdır.
@hmet
RİYA ne demek? kısaca bilgi
Allah için yapılması gereken amel ve ibadeti kullara gösteriş olsun diye yapma anlamında ahlâk terimi.
riya ne demek, riya kavrami, riya ne demektir