Domuz Yağı
Kayıtsız Üye
Bugun Evımı Temızlerken Sokak Kapımın Yan Duvarında Yağa Benzer Bır şey Gördum Hemen Eşıme Gösterdım Evın ıcındekı Duvarımı Sırke Ile Sıldım Akşam Uda Komşuya Inmıştıkkı Yukarı Gerı Cıktık Kapımın ıcındekı Tam Kılıdıınne Yakın Elıme Bır şey Bulaştı
Tekrar Onuda Sırkelı Suyla Sıldım Acaba Domuz Yağımı Dıye Merak Ettık Cunku Sıvastan Mısafırımız Vardı Onların Orda Aşırı Buyu Yapanlar Varmış Gunah Almıyorum Ama Ola Bılırmı Cunku Bızı Pek Sev Mezlerde Sorumu Cevaplarsanız Cok Sevınırım Saygılarım La
Cevap: Domuz Yağı
Desert Rose
Bugünkü adıyla büyü, geçmişteki adıyla sihir, tarihin derinliklerinden gelen söylentileriyle bazı kesimlerde halen baskısını sürdürmektedir.
Kur’an-ı Kerim’de geçmişte sihir yapanlardan söz edilir.
Hadislerde de sihir, büyük günahlardan sayılır.
– Allah’a şirk koşmak, adam öldürmek, zina etmek, ana babaya saygısızlıkta bulunmak, sihir yapmak.. büyük günahlardandır, denir.
Hatta İslam hukukunda, büyü ve sihir yaptığını iddia ederek insanları aldatmaya kalkışanlar, yakalanıp hapse atılması gerekir ki, sıkıntısı olan insanlar büyücü ve sihircilerin aldatmasına maruz kalmasınlar…
Bu sebeple bizler büyücü ve sihircilerin iddialarına itibar etmiyoruz.
Çünkü büyü ve sihir ilmi günümüze kadar gelmemiş, tarihin derinliklerinde o güne mahsus ilim olarak kaybolup gitmiştir. Böyle bir bilginin yokluğu sebebiyledir ki, bugün hiçbir büyücü çıkıp da:
– Elimdeki bilgi ve bulgular kesindir, dilediğim kimseyi büyü ile perişan ederim, dilediğimi de kurtarır, iyi ederim!? diyemez. Allah hiçbir kuluna böyle kesin bir salahiyet vermemiştir.
Daha açık ifadesiyle büyücüler ne bir karı kocanın arasını açabilirler ne de birini ötekine vazgeçilmez halde âşık yapabilirler. Yani ne sevdirebilir ne de nefret ettirebilirler. Bu gibi duygusal durumlar, tarafların kendi istek ve iradeleriyle sağlayacakları kazanımlarıdır. Birileri büyüyle sevdirip, büyüyle nefret ettiremez…
Şayet böyle kesin bir büyü bilgisi mevcut olsaydı, sıhhatli kitaplarda yazılı olacak, yazılı olan bilgiyi de okuma yazması olan herkes okuyup bilecek, kıyıda köşede kırsal bölgelerde geçim vasıtası yapanların şahıslarına mahsus özel bir bilgi haline gelmeyecekti…
Buna rağmen bazı semtlerde büyü yaptığı, yahut da bozduğu iddia edilen kimseler görülmektedir. Akla, mantığa ters düşen büyü yapma, bozma çareleri de ileri sürmekteler.
– Şu kadar domuz yağı; şu kadar keçiboynuzu, falan mezardan şu kadar toprak.. gibi gizemli isteklerle çaresizleri etkilemeye çalışmaktalar.
Kesin olan odur ki, para ortadan kalksın ne büyü yapan kalır meydanda ne de büyü çözen…
İnsanlar neden yine de büyücünün peşine düşerler?
Söylentilere, bir çözüm olabilir ümidiyle bakarlar da ondan…
Halbuki, bu gibi konularda esas olan, en önce büyücüye gitmeye sebep olan rahatsızlığa doğru teşhis koymak!..
Olabilir ki, büyü sanılan sıkıntının mahiyetinde ne büyü ne de sihir vardır. Olay ya bir sinirsel rahatsızlıktır. Yani doktor işidir. Yahut da tarafların kendi anlayışsız tutumlarıyla meydana getirdikleri sinir zayıflatıcı gerginlikleri, kırıcı, incitici davranışlarıdır!..
Büyü sandıkları rahatsızlıklarını kendi davranışları meydana getirmiştir. Öyle ise bunu çözecek olan da yine kendi davranışlarıdır… Tutumlarını düzeltmeleri, rahatsızlık sebebi anlayışsızlıklarından vazgeçmeleri… Yani önce saygı, hemen arkasından da sevgi ihtiyacının karşılanması…
Ne var ki, kimse kendi kusuruna, hatasına bakmamakta, ille de yakınlarından birinin büyü yaptığını düşünüp suçu onların üzerine yıkmayı kolay bir çıkış yolu olarak görmekteler.
İnceleseniz ya beyin hanıma karşı ya da hanımın beye karşı rahatsızlık meydana getirecek ihmal ve tepkisellikleri.. gibi davranışları söz konusudur olayın kökünde.
Ama kimse böyle bir davranış düzeltmesine taraftar değil, suçu büyücülere yükleme kolaylığı varken…
Bununla beraber, böyle ihtimallerde manevi çare büsbütün de yok sayılmaz. Kur’an-ı Kerim’in son iki (Felak ve Nas) sûreleri ile birlikte bilinen tüm duaları rahatsızlığı duyan da, yakınları da okuyabilirler. Bunları ille de başkaları değil, kendileri okurlarsa daha gönülden dua etmiş, şifa dilemiş olurlar. Çünkü üzüntüyü kendileri yaşıyorlar, duayı da kendileri yapmalılar.
Bu konuda sözün özü olarak denilebilir ki: Önce büyücüye değil ilgili psikolog ve sinir doktoruna durumu anlatıp gerekli ilaçları alarak sinirler kuvvetlendirilmelidir.
Ayrıca sıkıntı sebebi olan kendi tepkili tutumlarını da gözden geçirmeli, gerginlik meydana getiren davranışlarını (Felak ve Nas) sûrelerini de okuyarak terk etmeli, geçmişi unutup geleceğe yeniden bir beyaz sayfa açmalılar…
Göreceklerdir ki, büyüyü de kendileri yapmakta, büyüyü bozan ilaç da kendilerinde bulunmaktadır.
Ahmet Şahin
Cevap: Domuz Yağı
Kayıtsız Üye
Merhaba benimde sorunum var sanırım evimin üç yerinde duvarlarda yağ lekeleri var badana yapıldığı halde tekrar o lekeler belirliyor yatak odası ve tuvalet birde yeni oğlumun Odasında var nedir bu anlamadım sorunlar yaşıyorum eşimle Ayrılma noktasındayız Oglum 3 kez meseleyi Bıraktı .. Ne anlamına geliyor büyümüdür bu cevaplarsanız sevinirim saygılar
Cevap: Domuz Yağı
halilcan
siz dua edin büyü falan varsa da etki etmez inşAllah.
SİHİRE KARŞI OKUNACAK DUALAR
Sonsuz kuvvet ve imanı tam olan bir müslüman Cenâb-ı Hakk’ın azametine, kudretine sığınarak O’nun ilâhi kelâmında- ki Fâtiha, İhlâs, muavezeteyn (Felâk ve Nas) gibi sûrelerini, Ayet-el Kürsî gibi âyetlerini sık sık okuyarak ona iltica eder, (O’na sığınırsa) o kişiyi Yüce Allah korur. Ihlâsı tam olan ve bu ayetleri okuyan müslümana sihir etki yapamaz!
Hz. Aişe (r.a.)’den rivayet edilmiştir:
"Hz. Peygamber (s.a.v.) her gece yatağına geldiği zaman iki elini birleştirerek avucunun içine; Kulhüvallâhü Ehad, Kul eûzü Birabbi’l Felâk, Kul eûzü Birabbin-nâs ve Âyet-el-Kürsî sûrelerini okuyup ellerine üflerdi. Sonra iki eliyle vücudundan elinin yetiştiği yerleri sıvazlardı. Elleri ile başını, yüzünü, vücudunun ön kısmını meshetmeye başlardı. (Sonra vücudunun arka tarafını mesh ederdi.) Ve böyle okuyup üfleyerek vücudunu mesh etmeyi üç defa tekrarlardı. (Sahîh-i Müslim ve Tercümesi, Mehmed Sofuoğlu, c. 7, s. 47. Dipnot: 34.)
Kur’ân-ı Kerîm bu sığındırıcı 3 sûre ile son bulmuştur. Bunlar, bütün insanlığa ihsan edilmiş en güzel, en veciz ve en yüce anlamlı sığınma, korunma dualarıdır.
Gencoglu27
Öncelikle selamun aleyküm ,
benim şuan askerde olan bir abim var abim ; 3 yıldır esrar ve uyuşturucu kullanıyor ne yaptıysak bıraktıramadık yani 3 yıldır benim ailemde huzur yok onlarca kez söz verdi gene bırakmadı veya bırakamadı bundan 4 ay önce askere yolladık 4 ayda 2 defa izne geldi Bugunde komutanı aradı oğlunuz askerlik yapmak istemiyor çürük raporu almak istiyor demiş bizde yapmasını istiyoruz her neyse babamda bir arkadaşını arayıp dertleşmiş arkadaşıda birinemi danışmış kendimi anlamış tam bilmiyorum ama sizde domuz yağı büyüsü var ve senin hanım tarafından (yani annemin akrabaları) tarafından biri yapmış demiş. Ve oğlanın elbiselerini bir kiz idrariyla yikayın demiş bana çok saçma geldiği için anneme yaptırmadım Bi hocayı arayıp sorduk o da isim felan sordu söyledik bu çocukta büyü var bunun gözüne gozüküyorlar ve bunun yemediği halt kalmamış dedi oda idrarla felan yıkamayın yanıma getirin dedi buda büyücüyse şirke gireriz korkusuyla buna da güvenemiyoruz ki ayrıca Abim farklı şehirde askerde sizce büyü olup olmadığını nasıl anlarız veya napmalıyız son olarak bundan 3 sene önceki evimizde halının altında sarımsı aşağı yukarı 20cm boyunda bir leke görmüştük ne ile temizlediysek temizleyelim kaybolup 1 sonraki gün tekrar çıkmıştı şimdi domuz yagı denince aklıma o geldi paylaşmak istedim.
domuz yagi buyusu 2.ay