Hz musa ve Hz adem tartışması Hadisi
mustafataha
Ben bilmek istiyorum "Hz musa ve hz adem münakaşası"bu olay kuranı kerimden hangi ayete dayanarak hadis olarak anlatılıyor bu konuna beni bilgilendirirseniz sevinirim.
Yorum: Hz musa ve Hz adem tartışması Hadisi
mum
HADİSİN KAYNAĞI: SÜNENİ EBU DAVUD
4702… Ömer İbn Hattâb (r.a.)’dan (rivayet edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.) (şöyle) buyurmuştur:
"Musa (a.s. Yüce Allah’a): "Ey rabbim! Bize bizi ve kendisini cennetten çıkaran Âdem’i göster" diye niyaz etti de yüce Allah Adem’i O’na gösterdi. (Hz. Musa, Adem a.s.):
"Sen bizim babamız (olan) Âdem misin?" dedi. Âdem de:
"-Evet!" cevabını verdi (bunun üzerine Hz. Musa):
"Sen, Allah’ın kendi ruhundan üfürdüğü ve isimlerin hepsini öğrettiği, meleklere (secde etmelerini) emredip de onların secde ettiği Âdem (değil mi)sin?" dedi. (Hz. Âdem de):
"Evet" cevabını verdi. (Bu sefer Hz. Mûsâ):
"Bizi ve kendini Cennetten çıkarmana seni zorlayan (sebep) ne idi?" diye sordu. Hz. Âdem de:
"Sen kimsin?" dedi. (Hz. Mûsâ): "-Ben Musa’yım" dedi. (Bunun üzerine Hz. Âdem):
"Sen İsrailoğuIIarımn peygamberlerinden, Allah’ın araya kendi yaratıklarından, bir elçi koymaksızın kendisiyle perde arkasından konuştuğu peygamber (değil mi)sin?" dedi. (Mûsâ aleyhisselâm da):
"Evet!" cevabını verdi.
(Âdem): Sen bunun ben yaratılmadan önce Allah’ın Kitabında daha önceden takdir edilmiş olduğuna dair (bir bilgiyi sana gelen vahiyler arasında) bulmadın mı? dedi.
(Musa:) Evet, dedi. (Bunun üzerine Hz. Âdem: Öyleyse) hakkımda daha önceden Yüce Allah’ın takdir edilmiş hükmü bulunan bir şey hususunda beni nasıl kınarsın?" dedi.
(Rasûllullah (s.a.) sözlerine devam ederek):
"Adem, Musa’ya galib geldi. Adem Musa’ya galib geldi. Allah’ın selâmı ikisinin de üzerine olsun" buyurdu.[441]
__________________________________________________
Hadisin Açıklaması
Hz. Mûsâ ile Hz. Âdem’in bu münakaşası, semâda olmuştur. Ruhları semada karşılaşmış ve aralarında bu münakaşa cereyan etmiştir.
Münakaşa konusu ise, Hz. Âdem’in Cennette iken yenmesi kendisine yasaklanmış olan buğdaydan yiyerek. Cennetten kovulmaya ve dolayısıyla bütün insanların cennetten uzak kalmasına sebep olmasıdır.[442]
Hz. Mûsâ, Hz. Adem’e bunun hesabını sormuştur. Hz. Âdem de bunun, kendi yaratılmasından kırk sene Önce Levh-ı Mahfuza yazıldığını, binâenaleyh işlenmesi, kendi yaratılışından kırk sene evvel yazılmış olan bir hadiseyi, işlemiş olmaktan dolayı kullar tarafından hesaba çekilmesinin doğru olamayacağını söyleyerek kendisini savunmaktadır.
Bu münakaşanın Hz. Musa’nın sağlığında yapılmış olması da mümkündür. Nitekim Kâdi Iyâz’in açıklamasına göre Hz. Muhammed’in sağlığında İsrâ gecesinde Beyt-i Makdis’de bir araya gelip onlara namaz kıldırdığı gibi Hz. Musa’nın da Hz. Adem’le bu münakaşayı sağlığında yapmış olması mümkündür.
Görüldüğü gibi Hz. Adem bu münakaşada Cennetten çıkmasına sebep olan hatanın kendi yaratılışından kırk sene önce takdir edildiğini söylemiştir. Hz. Adem’in söylediği bu takdirden maksad, kader değildir. Söz konusu hadisenin Levh-ı Mahfuza yazılması olayıdır. Çünkü Allah’ın’7 takdiri, ezelî olduğundan kader için "kırk sene önce" gibi bir başlangıç göstermek mümkün değildir. Bütün ravilerin ittifakiyle bu münakaşada davayı kazanan Âdem aleyhisselâm olmuştur.
Hattâbî’ye göre "Hz. Âdem’in, Hz. Musa’ya galebesi Hz. Musa’nın onu kınamaya hakkı olmaması noktasındadır. Çünkü hiç kimsenin bir rabb tavrıyla diğer bir kulu günahından dolayı kınamaya hakkı yoktur. Bu hakk Allah’a aiddir".
Aliyyu’l-Kâri’ye göre "Hz. Adem’in galip geldiği nokta Allah’ın ezeli ilminin şaşmayacağı noktasıdır"[443]
Binâenaleyh her ne kadar insanlar, kaderlerini göstererek Allah’a karşı kendilerini savunamazlarsa da insanların biribiıierini Allah’a karşı olan günahından dolayı muahezeye de haklan yoktur.
Bu bakımdan; "kulların günahına bir rabb bakışıyla bakmayınız, ancak onlara bir kul tavrıyla bakınız" buyurulmuştur.[444]
Ayrıca Âdem (a.s.)’ın bu münakaşada haklı olmasının bir yönü de Musa (a.s.)’ırı O’nu Allah tarafından affedilmiş olan bir günahından dolayı hesaba çekmiş olmasıdır. Elbette Allah’ın affettiği bir günahtan dolayı, bir kulu hesaba çekmeye ya da kınamaya kimsenin hakkı ve saîahiyyeti yoktur.
Bu konuda İbn Teymiyye de şunu söylemiştir: Kader, ayıplarda değil, musibetlerde delil getirilir. (İbn Kayyım, Şifâu’1-Alîl, s. 185) Yani kul, kendisine isabet eden bir musibet neticesinde (meselâ) organlarından birini kaybetmek gibi bir arıza ile karşılaştığı zaman, kaderi delil getirerek, "benim yazgım bu" diyebilirse de, kendi iradesiyle şirk koşması, Allah’a isyan etmesi gibi hallerde kadere sığınamaz.
Netice olarak şunu söyleyebiliriz ki; insanlar kaderlerini ileri sürerek kendilerinin Allah katında günahlarından sorumlu olmamaları gerektiğini iddia edemezler.
Ehl-i sünnet ulemasının görüşü budur.
Metinde geçen "Allah’ın eli" kelimesi izaha muhtaçtır. Bütün sıfat hadislerinde olduğu gibi, burada da iki vecih vardır. Birinci veçhe göre, bu kelime müteşabihtir. Allah Teâlâ’nın bizim gibi eli yoktur. Yed’i vardır. Biz ancak bu kadarına iman eder, keyfiyetini Allah’a havale eyleriz. İkinci veçhe göre buradaki "yed" kelimesi kudret diye te’vil olunur.[445]
Metinde geçen "Allah konuşmasıyla seni seçkin kıldı" sözüyle "Ve Allah Mûsâ ile konuşmuştu"[446] ayeti kerimesine, "kendi ruhunu üfürdüğü" cümlesiyle de "… Ona ruhumdan üflediğim zaman"[447] ayetine; "Bizi Cennetten çıkardın…" cümlesiyle, "Biribirinize düşman olarak inin, sizin yeryüzünde kalıp bir süre orada yaşamanız lazımdır…"[448] âyeti kerimesine, "İsimlerin hepsini öğrettiği ve meleklerin secde ettiği…" cümlesiyle de "Âdeme isimlerin tümünü öğretti"[449] ayetiyle "Meleklere: Âdem’e secde edin"[450] ayetine işaret vardır. Bu ayetlerin geniş açıklaması için tefsir kitaplarına müracaat edilebilir.[451]
————————————–
[441] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/496-497.
[442] Bk. Bakara (2) 35-36.
[443] Bk. Aliyy-ül Karî. Mirkatul-Mefâtîh, I, 125.
[444] Bk. Hattabî. Meâlimu’s-Sünen, V, 78.
[445] Davudoğlu Ahmed,Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, X, 632.
[446] Nisa (4). 164.
[447] Hicr (15),29.
[448] Bakara (2). 35.
[449] Bakara (2). 31.
[450] Bakara (2), 34.
[451] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/497-499.
Yorum: Hz musa ve Hz adem tartışması Hadisi
Berat24
Münakaşa konusu ise, Hz. Âdem’in Cennette iken yenmesi kendisine yasaklanmış olan buğdaydan yiyerek. Cennetten kovulmaya ve dolayısıyla bütün insanların cennetten uzak kalmasına sebep olmasıdır
Burayı tam olarak anlamadım biri açıklıyabilirmi
hzademvehzmusa