Anne başta tâç imiş

Anne başta tâç imiş

İnşirah
İnsanlık sıfatlarını kaybetmeyen her evladın birinci vazifesi ebeveyninin rızasını kazanmaktır. Anne babasının kalbini hoşnut etmektir. Onların istek ve arzuları için pervane olmak ve onlara hürmet göstermektir. Bir evladın en birinci farz olan vazifesi de budur. İşte size semavî hüccet: Rabbin kesin olarak ferman buyurdu: O’ndan başkasına ibadet etmeyin. Anaya babaya iyilik edin. Şayet onlardan birisi yahut her ikisi senin yanında ihtiyarlık haline yetişirse, sakın onlara Üf! deme ve onları azarlama! İkisine de güzel ve yumuşak söz söyle. (İsrâ, 23)

Anne başta tâç imiş,
Her derde ilâç imiş,
Bir evlât pir olsa da,
Anaya muhtaç imiş,

A.MUHSİN MERİÇ

Cenab-ı Hak istisnasız bütün anne babalara evlatlarına karşı çok büyük bir şefkat ihsan etmiş. Kâinattaki en büyük hakikat işte bu anne babaların evlatlarına karşı gösterdiği şefkattir. Dolayısıyla en yüce hukuk da evlatların anne babalarına karşı olan hukuklarıdır. Baba ve annelerin göstermiş oldukları o azim şefkatlerine karşılık evlatlarından hürmet ve saygı görmeleri elbette haklarıdır. Çünkü kâinatta her anne baba hem de lezzet alarak kendi hayatını evladının hayatı için tereddütsüz feda edebilir. Hayatını dahi feda edebilecek kadar şefkatle yaratılan anne baba en ziyade hürmet ve saygıya layık değil midir?
HER EVLADIN FARZ OLAN VAZİFESİ
İnsanlık sıfatlarını kaybetmeyen her evladın birinci vazifesi ebeveyninin rızasını kazanmaktır. Anne babasının kalbini hoşnut etmektir. Onların istek ve arzuları için pervane olmak ve onlara hürmet göstermektir. Bir evladın en birinci farz olan vazifesi de budur. İşte size semavî hüccet: Rabbin kesin olarak ferman buyurdu: O’ndan başkasına ibadet etmeyin. Anaya babaya iyilik edin. Şayet onlardan birisi yahut her ikisi senin yanında ihtiyarlık haline yetişirse, sakın onlara Üf! deme ve onları azarlama! İkisine de güzel ve yumuşak söz söyle. (İsrâ, 23)
ALKAME’NİN KELİME-İ ŞEHADET GETİREMEMESİNİN SEBEBİ
Meselemizi teyid edecek olan Hz.Alkame (r.a.)’ın başından geçen meşhur hadiseyi bir kez daha kısaca hatırlatalım: Peygamber Efendimiz’in (a.s.m.) sahabelerinden olan Hz. Alkame (r.a.) çokça namaza düşkün, hayır ve hasenatı pek sever birisiydi. Tutulduğu ağır bir hastalık kendisini ölümle karşı karşıya getirdi ve Hz.Alkame son nefeslerini yaşamaya başladı. İşte o sırada orada bulunan Hz.Ali ne kadar kelime-i şehadet getirirse getirsin Alkame’nin bir türlü dili açılmıyordu. Durumu haber alan Peygamberimiz Alkame’nin yaşlı anne babasının olup olmadığını sordu. İhtiyar bir annesinin olduğunu duyunca annesinin oğluna dargın olmasından dolayı Alkame’nin dilinin açılmadığını söyledi. Hakikaten de annesine sordu, annesi de oğluna dargın olduğunu söyledi. Bunun üzerine Peygamberimiz (a.s.m.) sahabelerine gidiniz, odun ve çalı çırpı getiriniz, Alkame’yi yakacağım! diyince Alkame’nin annesi üzüntüsünden ağlamaya başladı. Bunun üzerine Sevgili peygamberimiz: Allah’ın azabı çok şiddetli ve devamlıdır. Dünya ateşine hiç mi hiç benzemez. Sen eğer evladının ateşte yanmasını istemiyorsan, Alkame’den hoşnut ve razı olmalısın. Ve annelik hakkını ona helal etmelisin, tâ ki evlâdın, ciğerparen cehennem ateşinde yanmasın. Nesim kudret elinde olan Rabbime yemin ederim ki… Sen eğer Alkame’ye hakkını helâl etmezsen ondan hoşnut ve razı olmazsan, onun namaz ve duası hayır ve sadakası onu aslâ azaptan kurtarmaz. İşte bak böyle dili tutulur ve son nefesinde kelime-i şehadet getiremez. Bunları duyan merhametli anne ise şöyle yalvardı: Ya ResulAllah…Allah’ı ve seni ve bu etrafındaki mübarek Sahabe-i Kiramı şahit tutarım ki ben oğlum Alkame’den razı oldum ve ona annelik hakkımı helal ettim, helal ettim, helal ettim. Ahirette oğlumdan davacı olmayacağım dedi. Tam bu sırada Peygamberimiz (a.s.m.) Hz.Bilal’i (r.a.) Alkame’nin yanına gönderdi. Hz.Bilal hayretler içerisinde kaldı. Alkame gürül gürül Kelime-i Şehadet getiriyordu. (Kitab-ul Kebair Zehebî s.44)
HERKES BİR GÜN İHTİYARLAYACAK
Eğer erkenden ölmezse her evlat bir gün ihtiyarlayacak. Ve anne babasına ne tür bir muamelede bulunmuşsa kendisi de aynıları ile karşılaşacak. Amelinin aynısıyla cezasını çekecek. Kendisi anne babasına hizmet ve hürmet etmemişse evlatları da kendisine hizmet ve hürmet etmeyecek.
Hem de bir hanedeki ihtiyarlar bereket sebebidir. Nasıl ki Cenab-ı Hak yeni doğan çocukların rızklarını peşinen latif bir süt şeklinde gönderiyor. Aynen öylede bir cihette çocuklaşan ve iyice acizleşen ihtiyar anne babaların rızıklarını da aynı şekilde ihsan ediyor. Bundan dolayı bir hanedeki ihtiyar anne baba veyahut anne hükmündeki teyze ve dayı ve baba hükmündeki hala ve amca da hem rızkın bollaşmasının hem de belaların defedilmesinin sebebidir. Bu hakikati beyan etmek için Fahr-ı Alem (a.s.m.) Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasaydı belalar üzerinize sel gibi akacaktı (Kenzül Ummal, 9/167) buyurmuştur. Aklı olan için başka söze ne hacet.
Bir söz de Üstad Bediüzzaman’dan: Valide hayatını evladına feda eder. Hayatını, senin hayatına feda edenin zeval-i hayatını arzu etmek, ne kadar çirkin bir zulüm ve bir vicdansızlık olduğunu anla!..
İnsan eğer ahiretini severse anne babasının rızasını tahsil etmek zorunda . Eğer dünyasını severse yine anne babasının kalbini hoşnut etmek ve onlara hürmet göstermek zorunda.
Hak Teâlâ cümlemizi anne babasına hürmette kusur etmeyen sâlih evlatlardan eylesin. Amin.


Cevap: Anne başta tâç imiş

cananım
"Anne başta tâç imiş,
Her derde ilâç imiş,
Bir evlât pir olsa da,
Anaya muhtaç imiş,”

amin amin ALLAH razı olsun inşirah …..


Yanıt: Anne başta tâç imiş

ihramlı
Anne başta tâç imiş,
Her derde ilâç imiş,

Bir evlât pir olsa da,
Anaya muhtaç imiş ahhhhhh annem ahh keşke yanımda olsan kara toprak almış seni birkere ne yapayım annem Allah razı olsun çok duygulandım sağ ol var ol kardeşim


Soru: Anne başta tâç imiş

neva
ÇOK GÜZEL Bİ KONU.

BEN ANNEMİN HİÇ Bİ ZAMAN HAKKINI ÖDEYEMEM ÇÜNKÜ KİMSEDE ANNEMDE GÖRDÜĞÜM HİZMETİ GÖREMİYORUM Bİ BARDAK SUYUMU BİLE ESİRGEMEZ.

ALLAH razı olsun annemden.


tommikks
Burada bahsedilen ehli sünnet bir ana ise sözüm yok ama bunu belirtmesi lazım yoksa insanlar fitneye düşebilir.
Sad Bin Ebu Vakkas’ı ve lokman suresindeki ilgili ayetlerin niye indiğini unutmayalım.
Yoksa ana var, kızına başını kaparsan hakkımı helal etmem diyor.
Bu konuda o kadar muzdaribim ve özellikle alevilerde bunun öylesine kötü bir şekilde suistimal edildiğine şahit oluyorum ki, insanın en hafifinden içi cız ediyor.Öylesine sapkın bir inanış varki, aile reisi kesinlikle ana ve o ne derse onda bir keramet vardır anlayışı ile hareket ediliyor ve bu kişiler genelde cahil insanlar olduklarından ,sonuçlarını tahmin dahi edemeyeceğimiz vahim sonuçlar doğurabiliyor bu düşünce. Fitne gerçekten ölümden beter.
Sanırım ehli sünnet ehli herkesi kendi anaları veya etrafında gördükleri gibi bildiğinden lafın ucunun nerelere gideceğini pek hesap edemiyor. Oysa bu sözler olsun ,cennet anaların ayakları alrındadır olsun gibi laflar inanın öylesine suistimal ediliyorki ,anlatmak çok uzun sürer. Aslolan peygamber efendimizin sünneti ve kurandır.Yoksa kişilere bağlı iş yapmaya kalkarsak bunun sonu hüsran olur.


Şema
Tommiks
Bütün analar buna dahildir ama Allahın rızasından alıkoyan hariç tabiki


Kayıtsız Üye
geçen cuma hutbesinde hoca efendi bir kişiden daha bahsetti. mübarek bir şahısdan , oda haklı olduğu halde annesinden beddua almış. Namaz vakti namazını kıldığı ve annesinin lafını dinleyip yanına gitmediği için. Beddua tutmuş ama sabırla yoluna devam edip Allah’ın bu kazasına tevekkül ettiği için sonunda kazanan o olmuş. Yani sadece Sa’d Bin Ebu Vakkas hazretleri yok islam tarihinde. İmam şöyle dedi , Allah’ın emirlerinin dışından uyulacak olan herşey insanı şirke düşürür. Yani ana namaz kılma diyebilir ,dinlemeyeceksin.
Dualarının kabul olması ise tam olarak Hüda’nın hikmeti. Hoca efendi diyorki 3 kişinin duası kabul olur.
1- ana babanın evladına duası. Beddua olsa bile.
2- Misafirin duası
3. Mazlumun duası.
Sanırım ben bu mazlum kısmına giriyorum çünkü haklı olsamda yıllardır hakkımı alabilmiş değilim. Ama sabirda Allah’dan. Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım istemeye devam etmek gerekiyor.


yasemin
Devamlı ters giden birşeyler yaşıyorsak ve bir türlü düzen tuttaramıyorsak ; ilk önce annemizle olan iletişimimizi bir süzgeçten geçirmeliyiz…..


ana basa tac imis herkez ona muhtac imis, ana başa taç imiş, bir evlat pir olsada anneye muhtaç imiş

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();