Deniz ve Gemi ile İlgili Âyetler

Deniz ve Gemi ile İlgili Âyetler

İnşirah
İki deniz bir değildir. Birinin suyu tatlı ve kolay içimlidir; diğeri tuzlu ve acıdır. Herbirinden taze balık eti yersiniz, takındığınız süsler çıkarırsınız. Allah’ın lutfuyla rızık aramanız için gemilerin onu yararak gittiğini görürsün. Belki artık şükredersiniz. [Fâtır Suresi: 12]

O iki doğunun ve iki batının Rabbi’dir. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız? (Tatlı ve tuzlu sulu) iki denizi birbirine karışmamak üzere salıvermiştir. Aralarında karışmalarını engelleyecek bir sınır vardır. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız? İkisinden de inci ve mercan çıkar. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız? Denizde yüce dağlar gibi yükselen gemiler O’nundur. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız? [Rahman Suresi: 17-25]

Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, insanlara faydalı şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için bir çok deliller vardır. [Bakara Suresi: 164]

O öyle bir Allah’tır ki gökleri ve yeri yarattı, gökten suyu indirip onunla rızık olarak size türlü türlü meyveler çıkardı. İzni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi. Nehirleri de sizin için akıttı. Düzenli seyreden güneşi ve ayı size faydalı kıldı. Geceyi ve gündüzü de istifadenize verdi. Allah’ın nimetlerini sayacak olsanız bitiremezsiniz. Doğrusu insan çok zalim ve çok nankördür. [İbrahim Suresi: 32-34]

De ki: "Karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarır?" O zaman O’na gizli gizli yalvararak: "Eğer bizi bundan kurtarırsan andolsun ki şükredenlerden olacağız." diye dua edersiniz. De ki: "O’ndan ve bütün sıkıntılardan sizi Allah kurtarır. Sonra siz yine O’na ortak koşarsınız." [En’am Suresi: 63-64]

İçinden taze et (balık) yemeniz ve takacağınız bir süs çıkarmanız için denizi emrinize veren O’dur. Gemilerin denizde suları yara yara gittiklerini görürsün. Bütün bunlar O’nun lütfunu aramanız ve nimetlerine şükretmeniz içindir. [Nahl Suresi: 14]

Rabbiniz, -lütfuna nâil olmanız için- denizde gemileri sizin için yüzdürendir. Doğrusu O sizin için çok merhametlidir. Denizde başınıza bir musibet geldiğinde O’ndan başka bütün yalvardıklarınız kaybolup gider. O sizi kurtarıp karaya çıkardığında yine eski halinize dönersiniz. Doğrusu insan çok nankördür. O’nun sizi karada yerin dibine geçirmeyeceğinden yahut başınıza taş yağdırmayacağından güvende misiniz? Sonra kendinize bir koruyucu da bulamazsınız. Yahut O’nun sizi bir kez daha denize döndürüp üzerinize bir kasırga yollayarak inkar etmiş olmanız sebebiyle sizi boğmayacağından güvende misiniz? Sonra bundan dolayı kendinize Bizi arayıp soracak bir destekçi de bulamazsınız. Biz gerçekten insanı şan ve şeref sahibi kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerine güzel rızıklar verdik. Yine onları yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık. [İsra Suresi: 66-70]

Rüzgarları müjdeciler olarak göndermesi, size rahmetini tattırması, buyruğu ile gemilerin yüzmesi, lütfundan rızık istemeniz O’nun varlığının belgelerindendir. Belki artık şükredersiniz. [Rum Suresi: 46]

Gemiye bindikleri zaman dini yalnız O’na has kılarak Allah’a yalvarırlar. Fakat onları salimen karaya çıkarınca bir bakarsın ki Allah’a ortak koşmaktadırlar. Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler ve sefa sürsünler bakalım! Yakında bilecekler! [Ankebût Suresi: 65-66]

Yoksa yeryüzünü oturmaya elverişli kılan, aralarından nehirler akıtan, arz için sabit dağlar yaratan, iki deniz arasına engel koyan mı? Allah’tan başka bir tanrı mı? Doğrusu onların çoğu gerçeği bilmiyorlar. [Neml Suresi: 61]

Yoksa karanın ve denizin karanlıkları içinde size yolu bulduran, rahmetinin (yağmurun) önünde rüzgarları müjdeci olarak gönderen mi? Allah’tan başka bir tanrı mı? Allah onların koştukları ortaklardan münezzehtir, yücedir. [Neml Suresi: 63]

Ve O size bineceğiniz gemiler ve hayvanlar var etti. Böylece onların sırtına binip üzerlerine yerleşince Rabbinizin nimetini anarak "Bunu bizim hizmetimize vereni tesbîh ve takdîs ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik" diyesiniz. [Zühruf Suresi: 12-13]

Denizde yüce dağlar gibi gemilerin yürümesi O’nun varlığının delillerindendir. O dilerse rüzgarı durdurur da onun üstünde kalakalırlar. Bunlarda sabreden ve çok şükreden kimseler için deliller vardır. Yahut yaptıkları yüzünden onları helak eder. Birçoğunu da affeder. Böylece ayetlerimiz üzerinde tartışanlar kendilerine kaçacak bir yer olmadığını bilsinler. Size verilen şey yalnızca dünya hayatının geçimliğidir. Allah’ın yanında bulunanlar ise daha iyi ve daha süreklidir. Bu mükafat iman edenler ve Rablerine dayanıp güvenenler içindir. [Şura Suresi: 32-36]

Birinin suyu tatlı ve kolay içimli, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da karışmalarına engel olan bir sınır koyan Allah’tır.

Esip savuran rüzgara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemilere ve işleri yöneten meleklere and olsun ki size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. [Zâriyat Suresi: 1-5]

Emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri, lutfedip verdiği rızkı aramanız için denizi buyruğunuz altına veren Allah’tır. Belki artık şükredersiniz. [Câsiye Suresi: 12] [Furkan Suresi: 53]


Yanıt: "Deniz" ve "Gemi" ile İlgili Âyetler

Muhasibi
Kuranda deniz hakkında çok ayeti kerime var


Cevap: "Deniz" ve "Gemi" ile İlgili Âyetler

Hoca
Deniz ile ilgili ayetler
Kuranda Deniz kelimesi geçen ayeteler

42. Sure (Şûrâ Suresi), 33. Ayet
O, dilerse rüzgârı durdurur da onlar denizin üstünde durakalırlar. Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.

44. Sure (Duhân Suresi), 24. Ayet
"Denizi açık halde bırak." Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.

45. Sure (Câsiye Suresi), 12. Ayet
Allah, içinde gemilerin, emriyle akıp gitmesi, onun lütfunu aramanız ve şükretmeniz için denizi sizin hizmetinize verendir.

51. Sure (Zâriyât Suresi), 40. Ayet
Bunun üzerine biz de kendisini ve ordularını yakalayıp denize attık. O ise (pişman olmuş), kendini kınıyordu.

52. Sure (Tûr Suresi), 1. Ayet
Tûr’a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, "Beyt-i Ma’mur"a, yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.

55. Sure (Rahmân Suresi), 19. Ayet
(Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar.

55. Sure (Rahmân Suresi), 22. Ayet
O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar.

55. Sure (Rahmân Suresi), 24. Ayet
Denizde akıp giden dağlar gibi yüksek gemiler de O’nundur.

81. Sure (Tekvîr Suresi), 6. Ayet
Denizler kaynatıldığı zaman,

82. Sure (İnfitâr Suresi), 3. Ayet
Denizler kaynayıp fışkırtıldığı zaman,


Cevap: "Deniz" ve "Gemi" ile İlgili Âyetler

Hoca
Gemi ile ilgili ayetler
Kuranda Gemi kelimesi geçen ayeteler

40. Sure (Mü’min Suresi), 80. Ayet
Onlarda sizin için daha birçok faydalar da vardır. Gönüllerinizdeki ihtiyaçlara kendileri üzerinden ulaşasınız diye onları yaratmıştır. Onlarla ve gemilerle taşınırsınız.

42. Sure (Şûrâ Suresi), 32. Ayet
Denizde dağlar gibi yüzen gemiler, O’nun varlığının delillerindendir.

43. Sure (Zuhruf Suresi), 12. Ayet
O bütün çiftleri yaratan, üzerlerine kurulasınız, sonra da, kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve "Bunu hizmetimize veren Allah’ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz" diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır.

45. Sure (Câsiye Suresi), 12. Ayet
Allah, içinde gemilerin, emriyle akıp gitmesi, onun lütfunu aramanız ve şükretmeniz için denizi sizin hizmetinize verendir.

54. Sure (Kamer Suresi), 13. Ayet
Biz Nûh’u çivilerle perçinli levhalardan oluşan gemiye bindirdik.

54. Sure (Kamer Suresi), 14. Ayet
Gemi, inkar edilen kimseye (Nuh’a) bir mükafat olarak gözetimimiz altında yüzüyordu.

55. Sure (Rahmân Suresi), 24. Ayet
Denizde akıp giden dağlar gibi yüksek gemiler de O’nundur.

69. Sure (Hâkka Suresi), 11. Ayet
Şüphesiz, (Nûh zamanında) su bastığı vakit, sizi gemide biz taşıdık ki, bu olayı sizin için bir uyarı yapalım ve belleyecek kulaklar da onu bellesin.


Kayıtsız Üye
Gemiye çocuklarımın küçüklük halleriyle yani beş yaşındaki halleriyle gemiye bindik evimize gidiyoruz.bazende çocuklarımla ellerini tutup yüksekten denize atlıyoruz


kuranda deniz

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();