Ölenlere üzülmek ağlamak
Kayıtsız Üye
Merhaba, 16 yasinda bir kizim. Gecen gun bir arkadaşimin en yakin iki arkadaşinin öldüğünü duydum. 3 yil önce vefat etmisler. Ben bu arkadaşları tanimiyorum ama o kadar uzuldum, o kadar uzuldum ki, yemeden icmeden kesildim. Surekli aglayip durdum. Onlari tanimiyorum ama 3 yil sonra kendi abilerim ölmüş gibi uzuldum. Cok agladim, psikolojim bozuldu neredeyse. Fakat soyle bir olay oldu. Ben aylardir dine karsi çok soguktum, sürekli sorguluyor Ve isyan Ediyordum. çok mutsuzdum Ve bu durumdan kurtulmak istiyordum. Ozellikle son gunlerde sürekli Allah’a dua Ediyordum Allah’im benim tekrar dinime isinmami sagla, beni kendine inandir diye. Sonra bu olay oldu Ve ben onlarin sayesinde ölümün var oldugunu hatirladim. Dolayisiyla Allah’a olan inancim da artti, namaz kıldım, dua ettim onlar için. Arastirdigima gore bir kisinin kabrine gidip onunla konusur ona dua edersen o kisi bunu çok iyi duyarmis. Ayni sehirde degiliz ama Ben onlarin mezarina Gidecegim. Eger onlara konusursam beni duyarlar mi? Bu hayatta tanisamadim onlari hiç gormedim ama oteki tarafta onlari gorme, tanima sansim var mi? Bu arkadaşlara alkollu bir surucu carpiyor ama bu arkadaşların da alkollu olduğu soyleniyor, Fakat çok sevilen, çok iyilik yapan kisilermis, bunlarin akibeti ne olur? Gunlerdir cildirmak, kafayi yemek uzereyim, keske onlari geri getirebilsem diye ugrasiyorum, psikolojim bozuldu. Lutfen bana yardim edin.
Yorum: Ölenlere üzülmek ağlamak
öylesine
Kardeşim. Ölüler senden benden iyi duyarlar tabi Allah’ın izni ile.
Ve üzülmek hoş değildir bunun yerine hüzün duygusu kalbini sarmalı ikisi arasında ki fark mühimdir.sende ki üzüntü gibi gelmedi bana daha çok hüzün duygusu gibi.ikisi arasında ki fark çok ama sana kısaca anlatayım okur isen.böylece yorumum biraz uzayacak ama olsun.
Hüzünlenebiliyorsan bir kalbin var demektir. Kalpsizler hüzünlenmezler ki. Ne mutlu sana ki, hüzünlenebiliyorsun.
Peygamber Efendimiz s.a.v. bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: âAllah Tealâ, her hüzünlü kalbi sever.â(Taberânî, Müsnedüâş-Şâmiyyin, 1480; Hâkim, Müstedrek, 7884)
Dünya işi için üzülmek- sızlanmak-saç-baş yolmak,faveran etmek ise Rahmani değildir.nefs ve şeytan girmiştir için içine o yüzden sapla saman karıştırılmamalıdır.yani hüzün ile üzüntü farklıdır.yine ;hüzün,üzüntü gibi bir hal almışsa o da farklıdır.Kısaca üzülmek iyi değildir.Elbette ahiret hayatı dünyadan daha hayırlıdır Rabbimiz böyle der.
Şimdi vefat eden kişiler müslüman iseler bunlar için bilakis sevinmen gerekir fakat insani olarak,doğal olarak hüzünlenmen ve gözlerinden yaş gelmesi de normaldir.Tabi bu ağlamak-faveran etmek şeklinde olmamalı ki yukarda bunun hüzün değil aksine üzüntünün sonucu olduğuna değinmiştik.bu hal bir müslümana yakışmaz.
İkincisi de ölenler müslüman değildi iseler.Asla üzülmemen gerekir.Ve onlar için rahmette dilenmez.çünkü onlar artık rahmetten kovulmuştur.işleri bitmiştir.Allah’ı inkar ederek her türlü hayırdan yoksundurlar artık sadece dünyada ki iyliklerine karşı Allah cehennem de ki azaplarını azaltırsa bu O’un Adil oluşundandır.
Ben onların müslüman mı?kafir mi ? öldüklerini nerden bilecem dersen de nasıl bildiğine göre değişir.Kendilerini kafir olarak lanse etmiyor idiseler rahmet dilersin.yani müslüman olarak biliyor idiysen rahmet dilersin.yok diğer türlü idiyselerde zaten rahmet dilenmez.Çünkü sen Allah’ı seviyorsun ve Allah’ı sevmeyenin ahirette ki durumuna üzülmemelisin.Onlar Allah’ı sevmediler ki.nimetlerini yalanladılar,bu alemin tesadüfen oluştuğunu iddia ettiler,yeyip içtikleri onca şeyin tesadüf olduğunu.Sora kuranı yalanladılar,oysa apaçık korunarak gelmişti,iyiliği emrediyordu kötülüğü ise men.Sora peygamberi yalanladılar oysa o emindi kendileri de ona emin demiyorlar mıydı.Ayetler ile apaçık geldiği halde yalanladılar.Görmeden inanmayız dediler.oysa Allah onlara şah damarlarından daha yakındı.hergün soluyup varlığını dahi unuttukları hava gibi.evet ellerini sallayınca hissettikleri havayı inkar etmediler,göremedikleri fakat varlığını hissettikleri akıllarını inkar etmediler; kainata bakıp gördükleri düzenin sahibini kalplerinde olanı,kalplerinde hissettikleri varlığı ;Rabb’imizi inkar ettiler.Bilim dediler aklın çalışma prensibini tesadüfi olarak nöronlar arasında ki elektriksel iletişime bağladılar.araştırdılar ve aklın varlığını kabul ettiler ama şu koskoca kainatı araştırıp Allah’ın varlığını kabul edemediler bir türlü.Üstelik onlara bir kılavuz,yol gösterici gönderdiği halde.