Dua / kader ilişkisi
GoSHawk.
Sayın arkadaşlar;
Kader: Allahın gaybı bilmesi ve bizim nasıl hareket edeceğimizi bildiği için yazdığı alın yazımızdır. Allah kaderimizi yazdığı için böyle yapmıyoruz. Allah bizim böyle yapacağımızı bildiği için kaderimizi böyle yazdı. Umarım anlatabilmişimdir.
Dua ise: Allahtan hem bu dünya hemde ahiret hayatı için bulunduğumuz istekleri barındırıyor.
Kaderimizi kendi irademiz ile yönetiyoruz. Kader bizim elimizde olan bir olay. Yaptıklarımızı kendi irademiz ile yapıyoruz. Allahın bunu önceden bilmesi ise kader oluyor.
Bu durumda zaten kaderimiz önceden belli ise dua etmek kaderimizi ne kadar değiştirebilir ki. Dua etmenin bir anlamı var mı burda nasıl olsa kaderimizde varsa olacak çünkü.
Örneğin: Allah’a bana bir bisiklet vermesi için dua ettim. Çalıştım çabaladım, kendime bir bisiklet aldım. Bu durumda Allah benim duamı kabul etmiş olmuyor ki. Ben bisiklet sevdiğim dua ettim sadece sonra çalışıp kendi paramla aldım. Bu bir tesadüf değil midir? Ben dua etmeseydim. O bisikleti alamayacak mıydım?
Bisiklet için dua etmem, ve belli bir süre sonra bisiktleti almış olmam, duamın kabul olduğu anlamına mı geliyor. Yoksa bu bir tesadüf mü?
Yorum: Dua / kader ilişkisi
Kayıtsız Üye
Kader anlaşılmasi en zor konulardan biri ancak siz gayet güzel ifade etmişsiniz basta.
Tesaduf asla yok. Allah’ın (c.c) bilgisi dışında bir toz parçası bile uçuşamazken tesadüf olabilir mi?
Benim anladiğima göre Allah(c.c) kaderi esnek yaziyor. Orneginize göre eğer dua ederse bisiklet alsin, etmezse alamasin. Sonuna da yaziyor. Dua edecek ve bsikleti alacak ya da dua etmeyecek ve bisikleti alamayacak. Yani Rabbim olacak herseyi bastan biliyor ve yaziyor ama anladığımiza göre bisikleti almaniz duaniza bağli. Keske daha ihlasli ve daha çok dua edebilsek.
Yorum: Dua / kader ilişkisi
GoSHawk.
Duada bir istekte bulunduk diyelim. Zaten kaderimizde bunu yapmak varmış. (isteğimizin olduğunu var sayarsak) Bu durumda dua etmenin önemi nedir ki?
Yorum: Dua / kader ilişkisi
Kayıtsız Üye
Dua etmek de senin kaderinde var. Yani zaten olacak bişey için neden dua edeyim ki diyorsun. Ancak o seyin olmasini Rabbim senin duana baglamış olabilir ve sen dua edersen o isteğin gerceklesecek. Dua edip, etmemek de kaderde yazılı. Ha ama dua ettik diye her istedigimiz de olmuyor. Madem olmayacak o zaman niye dua edelim demek doğru mu? Tabii ki değil.
Kardeşim ben şöyle anlıyorum. Mesela burada yillarca dua edip evlenemedim diye İslam’dan sogudum diyenleri okuyoruz. Allah onları dinden sogutmak için bekar birakmiyor sadece onlar Allah’ı kalpten sevemedikleri için bu ortaya çıkıyor. Kadere rıza göstermiyorlar. Onlarin bekar kalma nedeni belki de bu yapıları. Yani istedikleri olmayinca dinden soğuyacak bencil yaratılıştalar. Bu ortaya çikiyor. Son nefese kadar duzelme şansı var elbette. Ancak onların bu bencilliği kaderde yazdıği için mi elbette evet fakat Allah onlara düzelme sansı veriyor ve bunu belki de bekar bırakarak yapiyor. Fakat bu kişilerin inkarci mi olacaginı kadere razı mı geleceğini Rabbim biliyor. Ama kaderde bunu yazdıği için bu kisiler öyle olmuyorlar, Allah geleceği bildiği için kaderlerine bunu yazıyor.
Yani hersey kaderledir ancak kader bize sınirlar dahilinde seçim şansı tanır. Ne sececeğimizi biz belirleriz Allah’da bunu bildigi için bizim kaderimize yazar. Istediğin için dua etmek senin seçimindir ve duanın karsıliği o sey sana verilebilir. Çunku Allah senin dua edeceğini bildiği için kaderine o seyi yazmıstır. Bu mantikla düşünunce nasilsa bana verilecek sey kaderde yaziliysa dua etmeme ne gerek var sorusu anlaminı yitiriyor.
GoSHawk.
teşekkür ederim doğru tespit
Kayıtsız Üye
Allah’a emanet olun. Rabbim hepimizin ilmini artırsin ve onun rızası için kullanabilmeyi nasip etsin insaAllah. Yaptigımiz hatalardan Rabbimize sığınırız.
GoSHawk.
Evlilik örneğinize pek katılmadığımı bildirmek isterim. Bir abim var (öz değil) Allah’a olan inancı mükemmel çokta iyi bir insandır. Bugüne kadar hiçbir yamuğu görülmemiştir. Herkesçe çok fazla sevilir. Ama evli değildir. Yaşı 35-40 civarı tam bilmiyorum. Bir gün ne zaman evleneceksin diye sordum. "Kader kısmet" dedi. "İnsanlara güvenilmiyor. Bakıyorlar işin var getirin güzel herkes tokatlamaya çalışıyor." Doğruda söylüyor. Bunun gibi iyi bir insanı Allah niye sınasın ki o kadar kötü varken Allah kendine iman eden kullarının bu hallere düşmesini neden istiyor. İlla bizde mi kötü olalım. Ben Allah’a şirk falan koşmuyorum yanlış anlamayın. Benim sorgulama tarzım böyle
Kayıtsız Üye
Selamünaleyküm. Sizin duruşunuzu çok takdir ettim. Dua ederken ille de eski nişanlım bana dönsün diye yalvarmiyorsunuz, hakkınızda hayırlı olanı istiyorsunuz ve eğer onun mutluluğu bir başkasındaysa bunun gerçekleşmesi için de dua ediyorsunuz bu durum sizi sinirden ağlatacak kadar acıtsa da. Bu onurlu duruşunuza saygı duydum inşaAllah hakkınızda hayırlısı olur.
Sorgulamalarınız beni rahatsız etmedi ve sizin inancınızla ilgili şüpheye düşürmedi. Ben de sorgulayıcı biriyim ve sizin ayrılık sonrası davranış tarzınızı beğendiğim için izin verirseniz biraz uzun yazacağ hem dertleşmek, hem sizden akıl almak hem de sorgulamalarımıza katkı sağlamak ümidiyle.
Örnek verdiginiz abinin kadın versiyonuyum hatta ben daha da büyüğüm yaşım 46. Kendimi bildim bileli en çok evlenmek ve çocuk sahibi olmak istedim ancak bu yaşımda bekar ve yalnız hayatıma devam ediyorum.
Zinaya batmış bir ortamda haramlardan korunmak ne kadar zor tahmin ediyorsunuzdur. Gercekten de "kötü" olarak tabir ettiğimiz insanların yuvaları mutlulukla şenleniyor. Biz mü’min olarak olaylara farklı bir gözle bakmalıyız. Iyiler kaybediyor, kötüler mutlu ne yani biz de mi kötü olalım yaklaşımı bize yakışır mı? Biz sığ düşünen insanlar değiliz ki. Allah’in her isinde hikmet olduğunu bilecek kadar derin tefekkür edebilecek mü’min kullarız.
Kardeşim içimiz acıyorken sözler teselli olmayabilir. Yani ben yaşadığımı, gördüğümü bilirim lafla peynir gemisi yürümüyor da denebilir belki. Ancak yaşadıklarımızı ne kadar doğru yorumlayabilirsek o zaman gerekli dersi almış oluruz. Ve bunu basarabilirsek de daha mutlu olacağımız bir fırsat bize sunulacaktır diye ümit ediyorum.
Ben de senin gibiydim. Mutluyken Allah’ım çok şükür der geçerdim ne günkü gönlüm kırıldı aynen senin gibi evlilik görüşmem son aşamada olumsuz sonuclandı ben secdeye kapandım. Bu durumdan çıkaracağımız sonuç bence çok net bilmem sen ne düşünürsün. Biz Allah’ın sevdiği kullarındanız ki Rabbim bizi kendine yöneltiyor. Ancak maalesef biz iyilikten anlamayınca başımıza bela verdi ki aklımız başımıza gelsin ibadet edelim. Hani bir örnek verilir ya o misal, çoban kuzulari uçurumdan yuvarlanmasın diye onlara seslenir ama anlamayanları da değneğiyle dürterek uçurumdan kurtarır. Bundan sonra değnekle dürtülmeye gerek kalmadan, belaya düşmeden Rabbine yönelenlerden olalım insaAllah.
Bana da hep derler sen niye hala bekarsın diye. Yaşımın ilerlemesi dışinda çok şükür ideal bir eş olmaya hiç bir engelim yok. Cok sordum kendime Rabbim beni bu kadar uzun yıllardır niye aynı şeylerle; yalnizlıkla, şehvetle sınıyor diye.
Yani evlensem, evine sadık olan bir kadin olarak eşimle mutlu olsam, cocuklarım olsa bu dunyanın şehvet haramlarından korunsam olmaz mı? Benim de zaten kalpten istediğim bu. Allah’ım neden beni bu kadar yaygın günahlara karşı korunmasız bırakıyor neden bu kadar zorlanarak yasamam gerekiyor ? Benim imtihanımın sırrı ne? Sanki bu sırrı çözsem artik gerekli dersi aldiğım için hayatımın bir üst seviyesine çıkabileceğim yani evli ve mutlu bir yaşam sürebileceğim insaAllah, böyle inaniyorum.
Ben kendi imtihanımın sırrını çözdüm kardeşim, yaklaşık bir ay önce. Allah’tan da hayırlı bir eş istedim o bana gönderecektir takdir ettiği zamanda. Her şeyi hakkiyla bilen sadece Allah’tır.
Bence benim imtihanımın nedeni en çok Allah’ı sevmememdi, iyi günümde Allah’ı hatırlamamamdı, Allah’ın kaderine tam anlamiyla teslim olmamamdı. Rabbim affetsin. Böyle olunca da onurlu bir mü’min kadın duruşu sergileyemedim. Yalnızliktan bunaldığım ve bir eşe hasret kaldiğım için karşıma çıkan evlilik fırsatinı kaçırmamak adına kendimi pas pas ettim. Her denilene razı oldum, her seyi alttan aldım, tek önemsedigim sey karşımdakinin hoşnutluğu oldu yani onu ilahlastırdım Allah’da elimden aldı.
Cünkü bu gidisat çok daha büyük üzuntuler getirir ki bunu görmek için de çok deneyimli olmaya gerek yok yani her kim ki mutlulugunu ölumlü bir insana baglarsa sonu hüsran olur.
Allah beni daha büyuk belalardan korudu çok şukür. Ben değismeye gayret ediyorum ki Rabbim de hayatimı güzelleştirsin. -Devamı var-
Kayıtsız Üye
– devam-
Her zaman kalpten iman ettim ki Allah kuluna zulmetmez, her isinde hikmet vardir, neylerse güzel eyler. Abinin de bekar kalmasin da, benim de bekar kalmam da, senin de nisanlından ayrilman da ne büyük hikmetler var keske bilebilsek. Ve inan en dogrusu ve en iyisi de bu sekilde olması. Sanirim bizleri daha iyi bir gelecek bekliyor ki sınanıyoruz ve başarabilirsek bir üst seviyeye çikabilecegiz yani daha mutlu gunlere layik olduğumuzu ispat edebilmeliyiz.
Yoksa ben kendi evinde yalnız yasayan, calışip parasinı kazanan, çok şükür kendine göre güzelliği olan, sosyal bir çevrenin içine girecek fırsatlari bulunan bir kadin olarak bu yastan sonra koca kahrimı çekiceğim özgürluğümü yasarım diyenlerden olabilirdim Allah muhafaza buyursun. Bunları şunun için yazdım bizler bir baskasına muhtaç olduğumuz için evlenmek istemiyoruz biz Allah’in rızasina ve fıtratimıza uygun yaşamak istiyoruz. Hal böyleyken hiç Allah bizi yardimsız bırakir mı, ama demek ki biz çok güzel bir gelecek istiyoruz ki bedeli biraz ağır oluyor. İnşaAllah güzel haberlerimizi de burada paylaşmak nasip olur tez zamanda.
Allah’a emanet olun…
GoSHawk.
Aleykümselam. Duruşumu takdir ettiğiniz için teşekkür ederim. Allah sizede sabır versin. 2 ay boyunca çok yalvardım eski nişanlım bana dönsün diye. Tabi böyle kuru kuru dua da etmedim. Hergün iş çıkışına gittim. Ailesi ile tek tek konuştum. Her zaman mesaj attım. Araya arkadaş soktum. Yani ben elimden gelebilecek herşeyi yaptım. İçim şimdi rahat değil, içimde burukluk var yalan değil. Ama ilerde hiç pişman olmayacağım bunu çok iyi biliyorum. Çünkü ben bunu sevdim. Bana dönmesi için elimden geleni aklıma gelen herşeyi yaptım. Sağdan soldan yardım aldım. Sordum soruşturdum. Dini ilmi yüksek hocaları tutun herşey yani. Ama ilerde hiç pişman olmayacağım. Benim bir huyum vardır. Eğerki ben bunları yapmasaydım ilerde kendi kendime "ulan bunu yapsaydım kesin dönerdi. Neden yapmadım." der. Ağıt atardım:) Ama bunları şimdi yaptım ve sonuç, "gelmedi" oldu. İlerisi için kafamda soru işareti bırakmadım. Burukluk üzüntü var ama elimden geleni yaptım dönmedi. Bu da ilerde kafam rahat demektir benim için. En son herşey yaptım umudu kestim artık. Allah’a ona hayırlı bir gelecek vermesi ona hayırlı bir eş vermesi için dua etmeye başladım. (bu duayı ederken sinirden çocuk gibi ağlamalara girmiyorum bile). Rabbim bizi kendine yöneltiyor. diyorsunuz. Rabbim bunu başka yollarla yapamaz mı o herşeye kadir değil mi. İman etmeyen Allahın yolundan gitmeyen insanların hiçbir sıkıntısı yok. Ama Allah yolundan gitmeye çalışanlar hep mutsuz. Madem Allah yolundan gidiyoruz bu dünyada. Allah bize olan yüceliğini göstersin artık. Nereye kadar imtihan edileceğiz. Diyorsunuz ki "mutlu olacağımız bir fırsat bize sunulacaktır diye ümit ediyorum" Yaşınız 46 sizin diğer 46 yaşındaki insanlardan farkınız ne ki onlar 20-25 sene önce bu mutluluğu yakaladı. Siz hala bekarsınız. Sizi üzmek amaçlı söylemiyorum. Ama olan ortada. Görüneni söylüyorum. Sordun rabbine seni niye uzun yıllardır yanlızlıkla şehvetle sınıyor diye. Rabbin sana bunun cevabını verdi mi. Çok inandığımız rabbimizin bizim üzerimize olan planı, gaybı nedir? Bu zamana kadar kendinizi korudunuz. Allah sizin kendinizi koruyacağınızı bilmiyor muydu ki sizi böyle sınama kararı aldı. Sonucun ne olacağını biliyor. Siz neden istediğiniz gibi yaşamıyorsunuz ki Allah sizi böyle sınıyor. Allah size takdir ettiği zaman hayırlı bir eş göndermesini istiyorsunuz. İnşAllah sadece dua ile yapmıyorsunuzdur. Benim hareket etme tarzım "çalışmayana ekmek yok" kafasıdır. Basit bir örnek vereyim. Deveniz var. Devenizi bir yere bıraktınız işinizi halletmeye gidiyorsunuz. Devenizi bağlamadınız, hiçbirşey yapmadınız, Allah’a dua ediyorsunuz Allahım devemi koru diye. Senin deveye bir şey olsa bunun suçlusu Allah mı şimdi. Sen kendi önlemini almamışsın. Allah’a bırakıyorsun. Sen o deveyi güvenli bir yere koy, güzelce bağla sen tüm önlemlerini al ondan sonra Allah’a emanet et. O yüzden diyorum ya yapacağımı yaptım ilerde pişman olmamak için. Çünkü Allah bana yardım ederse yaptığım gayretlerden dolayı eder. Eğer ki yine yardım etmezse demek ki vardır bil bildiği der geçerim. Bende sizin gibi Allahı pek anmazdım. Çünkü çok mutluydum. Geleceğim olarak kız arkadaşımı görüyordum. Kız arkadaşıma olan sevgim Allah sevgisinin üstüne geçmişti. Çok ciddiyim gerçektende böyle olmuştu. Allah boşuna demiyor. "Kimi benden çok seversen onu senden alırım" diye. Öyle de oldu. Aldı benden. Mutluluğumuzu bir yerden sonra ölümlü birine bağlamamız gerekmiyor mu. Biz bu dünyaya sırf imtihan için mi geldi. Nerde Allahın yüceliği. Mesela diyorsunuz ki. En doğrusu en iyisi de bu şekilde olması" diye. Geleceği bilmiyoruz ki doğrunun da iyininde bu olduğunu bilelim. Bu konuda insanlar olarak bence biraz saçmalıyoruz. Sanki az ilerisini biliyormuşuz gibi olan olaylara böylesi daha iyi oldu diyoruz. Eğerki böylesinin daha doğru olduğunu önceden bilseydik. Allahın varolup olmadğını da bilirdik. Bu durumda kafa yapım hemen değişirdi. Allah yok bu dünyada kim ne yaptıysa yanına kâr kalacak. diye düşünür. Herşeyi yapardım. 1 saniye bile sonrasını bile bilemediğim için böylece kalıyorum. Umarım Allah’a olan inancımı bana yaptığı imtihanlar ile kaybetmem. Dışarıda o kadar inançsız keyif sürerken inançlı biri olarak imtihan edilmem çok zoruma gider. Bi yerden sonra Allahın mutluluğuna ve yüceliğine ihtiyacım var çünkü. Metninizi okudum. Sırayla cevap vermeye çalıştım. Konudan konuya atlamış gibi durabilir ama yazdığınız metne göre hareket ettim.
Kayıtsız Üye
Sorgularkenki cümleleriniz çok öfkeli olduğunuzu hissettiriyor. İnsanız istediklerimiz olmadığında mutsuz oluyoruz. Ancak evlilik arzumuz gerçekleşmiş olsaydı mutlu olacakmıydık acaba? Dün haberlerde vardı; evli çift tartışıyor önce kadın intihar ediyor sonra da kocası mezarı başında canına kıyıyor. Onlarda kimbilir ne hayallerle evlendiler ancak kurdukları bu yuva onları sonsuz cehenneme sürükledi, Allah muhafaza buyursun. Hiç evlenmeseler de bu dünya hayatında bekarlığın eziyetini çekseler ama cehennemden korunsalar daha iyi olmaz mıydı? Allah belki de bizi yapacağımız kötü bir evlilikten koruyor olamaz mı, takii karşımıza hayırlı birini çıkarana kadar.
Bakın sadece benim hissiyatımı yazacağım elbette ne sizi tanıyorum ne de gelecekle ilgili bilgim olabilir ancak yazdıklarınız dini bilgilerinizi geliştirmeniz gerektiğini gösteriyor. Aslında bu bile sizin evliliğe henüz hazır olmadığınızın göstergesi bana göre. Ailede dini eğitimden erkek yani baba sorumlu fakat siz bu kafa karışıklığı ile ümmete hayırlı evlatlar yetiştirebilir misiniz?
Ne güzel ki Rabbim sizi kendine yöneltiyor ve O elbette her şeye kadirdir ancak bizi kendine nasıl yönelteceğini bizi yaratan yani en iyi tanıyan olarak heralde kendisi bilecektir değil mi? Bize mutluluk verdi bırakın ona yönelmeyi aklımıza bile getirmedik çoğu zaman. Belki de evlilik yolunda ilerlerken şükür secdelerine kapansaydık bu ayrılıkları yasamayacaktık kim bilebilir ki. Kabul edin biz başımıza sıkıntı gelmeden avuç açmadık yani Rabbim bizi bizden iyi biliyor ve ne ile eğitilmeye müsaitsek onu karşımıza çıkarıyor.
Kafirler tabii ki daha rahat bir hayat yasayacaklar onların alacakları sadece bu dunyada. Biz ise ahirete iman ediyoruz. Allah yüceligini göstersin artık demek karnı tok şımarık bir çocuğun çikolata alınsın diye acele ve ısrar etmesine benzer. Elindekilere şükretmeden istediklerinin listesini verip hemen olmayinca da öfkelenip hesap soran kendinin kul olduğunu hatırlamalı. Aciziz, Allah’tan gelmeyen zerre gücümüz yok. Bakın siz iki ay uğraştınız bense bir yıl ancak sevdiklerimizin kalbinde kalamadık. Çünkü kalpler Allah’ın elinde.
Ben de sizin tarzınızda sorgulama yapsam yani bu yaşa geldim baskaları evli, çocuklu ben niye yalnız kaldim desem ki benim yirmili yaşlarımda ailem öldü, sanırım bu zamana kadar ya intihar ederdim ya ateist olurdum Allah muhafaza buyursun. Gercekten de arkadaşlarım evli, çocuklu, mutlu, benden zengin ve ben hep hayatın bir köşesinde yalnız başına bunları sadece izliyorum. Kardeşim isyan etsem orta yerimden çatlasam ne olacak ki sanki bana yazılan kaderi bu sekilde değistirebilir miyim? Belli mi olur belki de Allah bizlere sabrımızın karsılığı çok daha iyisini verecek. Sen de söylüyorsun ben gayret edersem Allah yardım eder diye. Yani hala nefes alıp verdigine göre gayret etmeye devam edeceksin demektir ama acele edip isyankar cümlelerle yardımın önünü kesmek niye?
Nureddin Yıldız hocaefendiyi biliyor musunuz, bu siteyi takip ediyorsanız ismine rastlamışsınızdır. Ben kendisini yıllardır dinlemeye doyamıyorum. Bir link vereceğim onun bir konuşmasıyla ilgili eğer dinlemediginiz bir sohbetiyse, vaktiniz olduğunda zaman ayırip dinlerseniz sevinirim. Yazinızdaki sorularinızın cevabını bulacağınızı düşünüyorum.
GoSHawk.
(Linki atabilirsiniz.) Aşırı derecede öfkeliyim. Ne yapacağımı bilmiyorum artık. Tek çare Allah’a sığınmak oluyor. Ama bu da yetmiyor. İçimden bir his başka şeyler yapmamı söylüyor. Ama ne olduğunu bir türlü kavrayamıyorum. Kafamdaki planlardan biri, her ne kadar yaradana kırılsamda hacca gideceğim. Bu genç yaşta umreye gitmeyi planlıyorum. Ya komple Allah’a yöneleceğim. Ya da pis bir insan olacağım. Benim için ortası yok. Ya hep ya hiç. Bugüne kadar her işin altından kalktım. Halletmediğim iş olmadı. Zorlandım ama yine aklıma koyduğum her işi istediğim sonuca getirdim. Ama bunu yapamadım gücüm yetmedi. Haftalarca düşündüm ben nasıl bu işin içinden çıkamadım diye. Her işi başaran ben, bunu nasıl başaramadı, diye. Kendime çok kızdım. Bunu hırs haline getirdim. Baktım olmuyor. Allah’a sığındım. Allahta bana yardım etmedi. Bu da beni kine-nefrete sürükledi. Allah’a dua ettim o kadar kabul etsin diye. Baktım olacak değil neden kabul etmiyor diye. Bana bir ışık göstersin diye dua etmeye başladım. En ufak bir işaret alamadım. Bir aralar nerdeyse Allah yok boşuna dua falan ediyorum. Yaratıcı var ama dualarım kabul olmaz düşüncesine kapıldım. Sonra nolduysa inancım geri geldi. Kafam çok karışık. Eğerki kaybettiğim kazandığıma değmeyecekse Allah’a olan inancımı kaybetmeye kadar gidebilirim. öfkem ve kızgınlığım beni buna doğru sürüklüyor.
Kayıtsız Üye
Karşımıza birlikte çok mutlu olacağımız biri çıksa, yok ben bunu istemiyorum illa da beni terk eden kişi mi olsun diyeceğiz. Ruh eşimize denk geldiģimizde çok şükür iyi ki onceki acıları cekmişim, hayal ettiğimden daha iyisine kavustum demez miyiz?
Bizim duamizdan baska ne gücümüz var ki? Ve dua hem sözludur hem fiilidir. Sadece avuc açip yalvarmak degildir, isteklerimizin de gereklerini yerine getirmektir. Sonra da başımiza gelene rıza göstermek gerekir. Siz de böyle oldugunu zaten biliyorsunuz.
Ama daha yolun başinda istedigimle nisanlanamadım isyan, evlenildi diyelim çocuk olmadi isyan ya da erkek istiyordum kız oldu isyan, Allah korusun sakat kalsan ne olacak ya da iş göremez hale gelsen…
Bu durum iman zayıflığından kaynaklaniyor. Bilmemekten kaynaklaniyor. Ofke, kizginlık değil aslında temeldeki sorun seytanın eline düşmek.
Şeytan diyor ki sen bunu nasıl başaramazsın, sen bu kadar iyi ol, elinden geleni yap Allah sana istedigini vermesin. Bir çok tipsiz, akılsız adam istedikleri kişilerle evlensin ama bak sen yine yalnizsın. Belli ki mel’un sizi buradan yakalamış ve maalesef gunumüzde bir çok insanı da benzer yoldan tuzağa düşürüyor. Cunkü bu çag; hayati sadece dünyadan ibaret sanma ve kendini ilahlastırma zamani.
Ne anlamsız bir tartı kullaniyorsursunuz. Kazanacağıniz sey cennet olacaksa karsiliğında kaybettikleriniz her neyse kaybetmis olabilir misiniz ki?
Ya da ya hep ya hiç derken hiç dediginiz seyin sonsuz cehennem oldugunun farkinda misınız ki bu sekilde rahatca konusabiliyorsunuz?
Iste bakin imtahanin tam ortasindasınız. Ve maalesef aklinizı, zekanizı, yasama azminizi seytani güclerin kulagıniza fısildadıklarina, gozlerinize soktuklarina teslim edebilecek bir kapı aralıyorsunuz Allah muhafaza buyursun. Yazdiklarinızdan anlayabildigim bu.
Lütfen yanlış anlamayın ben sizin ablanız ve belki anneniz yaşındayım. Evlenmek istediğim erkek beni terk etti diye hala gözyası döküyorum. Anlamakta zorlaniyorum ona sunduğum sevgiyi neden kabullenmek istemedigini. Ben sizin içinizdeki kırıkliği, kalp acisını anliyorum çünkü aynilarını yasadım ve siddeti azalsa da hala yaşamaya devam ediyorum.
Ancak sizin sorgulama şekliniz şeytana kapı açiyor. Başına her dert gelen sizin gibi yapmıyor. Kendinizi gözden geçirmeniz gerekli.
Sevdikleriyle evlenen ama dini, yasantılarina uygulama gayretinde olmayan insanlara bir musluman olarak ozenecek halimiz yok. Allah’a yakin olup da evlilik hayaline kavusanlari da kıskanacak değiliz. O aldı ben alamadiysam, o secdede gözyasi dökerken ben isyanlardaydım deyip kendimize gelmeliyiz.
Umarim kirıcı olmamistır yazdiklarim. Ben din konusunda akil verecek konumda ve bilgi birikiminde değilim. Sadece icimden gecenleri yazdım.
Belki tekrar olacak ancak seytan sizi aklınizdan yakalamış. Aşırılığa doğru itiyor iki uç arasında salinip duruyorsunuz. Sizi bu sekilde yorup, yıpratmaya çalişıyor. Buna izin vermezsiniz inşaAllah. Umarim ibadetlerle Allah’a yaklaşır, doğru bilgileneceginiz kişilere ve kaynaklara ulaşirsinız. Eger bunu başarabilirsek Rabbim bize kalp huzuru ve sakinlik verecektir inşaAllah…
Kayıtsız Üye
Yazilarinizi dikkatlice okumaya çalıştım yazınızda Allah i kalpten sevmedikleri için bekar kaldılar demissiniz.sizin söylediklerinize bakarsak ortaya şu sonuç çıkıyor evlenebilen insanlar ; Allahi kalpten seviyorlar o yüzden evliler evlenemeyen insanlarda Allah i kalpten sevemedikleri için bekarlar sonucuna varıyor, peki siz böyle bir cümleyi nasıl ve neye dayanarak kurdunuz merak ediyorum..
dua etmek zaten kaderde vardir