Yavuz Sultan Selim hayatından öyküler
Mumtehine
ALLAH RIZASI İÇİN
Yavuz Sultan Selim, Mısır Seferi’nden başarılı dönmüştü. Bütün halk toplanmış onu şehre girerken alkışlamak için sabırsızlanıyordu. Ama Padişah, gece olmadan şehre girmek istemiyordu. Bunun sebebini herkes merak ettiği halde hiç kimse sormaya cesaret edemiyordu.
Sonunda büyük alimlerden olan İbni Kemal:
"Padişahım, bir maruzatım var," dedi. Padişahın:
"Efendi, ne istediğin varsa hiç çekinmeden söyle," demesi üzerine İbni Kemal cevabı merak edilen soruyu şöyle sordu:
"Askerler merakta, bütün halk sokağa dökülmüş, sizi alkışlamayı beklerken siz hâlâ şehre girmezsiniz. Bunun sebebi hikmeti nedir?" Yavuz şu şahane cevabı verdi:
"Efendi, sen bizi hâlâ tanıyamadın mı? Biz; şan, şöhret ve alkış toplamak için değil, Allah rızasını kazanmak için savaşırız."
BİR ŞEY BIRAKMAMIŞSIN
Yavuz Sultan Selim devlet harcamalarında olduğu gibi şahsi harcamalarında da sadeliği ön planda tutardı. Lüks ve israfa kaçan süslü elbiseleri giymeyi sevmezdi. Süslü elbiselerin kadınlara yakıştığını düşünür ve erkeklerin böyle giyinmelerini de doğru bulmazdı.
Günün birinde oğlu Şehzade Süleyman , pek süslü ve parlak elbiseler giyinmiş ve pahalı mücevherleri takınmış olduğu halde huzuruna çıktı. Oğlunun bu süslü giyimini gören Padişah, şöyle dedi:
"Sen böyle giyinirsen anan ne giyinsin Süleyman? Anana takacak ziynet bırakmamışsın."
Cevap: Yavuz Sultan Selim
Mumtehine
HAKİMİ DEĞİL HADİMİYİZ
Yavuz Sultan Selim’e Mekke şerifi şehrin anahtarlarını teslim etmiş, Abbasi Halifesi tarafından da Halifelik verilmişti. Bu olaydan sonra ilk Cuma Namazı kılındı. Cumanın ilk sünneti eda edildikten sonra camii imam hutbeye çıktı. Son derece heyecanlıydı. Hutbede ilk defa bugün Sultan Selim’in adı okunacaktı.
İşte şimdi hutbenin bu kısmında Halifenin isminin anılması gerekiyordu. İmam sesini yükseltti ve şöyle dedi.
"Hakimü’L Haremeyn (Mekke ve Medine’nin hakimi) Sultan Selim Han…" İmam Efendi’nin söyleyecekleri henüz bitmeden, Padişahın sesi duyuldu: "Hayır! Biz Hakimü’l-Haremeyn değil, Hadimü’l-Haremeyn’iz (Mekke ve Medine’nin hakimi hizmetkarıyız). Hutbe bu şekilde değiştirilsin…" Ve böyle de oldu. Hutbede bu ifade Yavuz Sultan Selim’in isteği üzerine imam tarafından değiştirilerek şöyle okundu:
"Hadimü’l-Harameyn eş-Şerefeyn Sultan Selim Han bin Bayezid Han…"
Not: O dönemde kölelerin kulaklarına küpe takmak mecburiyeti olduğu ve Yavuz Sultan Selim’in kendisini Mukaddes toprakların bir kölesi olarak gördüğü içinde kulağına küpe taktığı rivayet edilir.
Yanıt: Yavuz Sultan Selim
Yusuf
Allah razı olsun Mumtehine
böyle hikayecikleri "bilinmeyen osmanlı" adlı kitapta bulabilirsiniz:)
Soru: Yavuz Sultan Selim
Mumtehine
< Allah razı olsun Mumtehine
böyle hikayecikleri "bilinmeyen osmanlı" adlı kitapta bulabilirsiniz:) >
Amiin ecmain insaAllah!Allahu Teala razı olsun modokol kardesim…Bir Istanbul’a dusse yolum insaAllah…
Hoca
lüksü ve insanlrın övgüsünü sevmemesi çok güzel hasletler. özellikle hadimül harameyn demesi çok hoşuma gitti.
Allah razı olsun Mumtehine
Kayıtsız Üye
o mübarekler o kadar mütevazilermiş ki kendilerim hükümhar dedirtmezlermiş mevla şefaatlerind3en mahrum etmesin amin……’!
Kayıtsız Üye
Ne güzel devlet millet anlayışı Rabbim Her keze nasip etsin
Kayıtsız Üye
Tasavvuftaki fenafillah mertebesi gibi, ayni zamanda fenafiddevle mertebesiyle haşrolmuşlar. Kensini ve ruhunu Allah aşki ve memleket sevgisiyle doldurmuşlar. ALLAH BU DÜŞÜNCEYE SAHİP OLAN KULLARINI DAİM KILSIN.
yavuz sultan selim hikayeleri, yavuz sultan selim ile ilgili hikayeler, yavuz sultan selimle ilgili hikayeler