Peygamber efendimizin hayatından kısa kısa
merve
Bu İltifata Can mı Dayanır?
Peygamber efendimiz:
-Ya Ali, yarın kıyamet gününde şu yedi sınıf hayırlı ibadeti yapan kullarına Allah’ü Teâlâ bahşedeceği ikram ve ihsanı gören Cebrail Aleyhisselâm:
-Ah! Keşke ben de melek değil de insan olsaydım ve bu güzel ibadetleri yaparak Rabbimin iltifat-ı ilâhîyesine nail olsaydım diye hayıflanacaktır.
Bu yedi sınıf hayırlı ibadetse şunlardır:
1-Beş vakit namazı güzelce kılmak,
2-Cenaze namazını kılmak,
3-Su dağıtmak,
4-İlmi sohbetlere devam etmek,
5-Hastaları ziyaret etmek,
6-Yetimlere saygı göstermek,
7-İki kişinin arasını bulmak…
Namazdan alıkoymak
Ebe Cehil Allah Rasûlûnü namaz kılarken görürse, boynunu çiğneyip, yüzünü sürteceğine dair Lat ve Uzza adlı putlara yemin etmişti. Bir gün Rasulullah’ı (sav) namaz kılarken görmüş ve dediğini yapmak üzere yanına varmıştı. Fakat birdenbire arkasına dönerek elleriyle korunarak çekinmişti. Onu bu halde görenler Ne oldu sana demişlerdi. O da şöyle cevap vermişti Onunla benim aramda ateşten bir hendek, bir takım kanatlar var.
Rasulullah (sav) buyurdular ki:
Ebe Cehil eğer bana yaklaşsaydı, melekler onu parça parça ederlerdi. Bu olay üzerine şu ayetler inmiştir.
Namaz kılarken bir kulu (Peygamber’i namazdan) men edeni gördün mü? (Alâk Suresi 9-10)
Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa? (Alâk Suresi 11-12)
Ne dersin engelleyen, Peygamberi yalanlamış ve yüz çevirmişse! (Alâk Suresi 13)
O Allah’ın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu? (Alâk Suresi 14)
Hayır! And olsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız. (Alâk Suresi 15-16)
Haydi, taraftarlarını çağırsın. (Alâk Suresi 17)
Biz de Zebanileri çağıracağız. (Alâk Suresi 18)
Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş. (Alâk Suresi 19.)
En büyük şehadet
Şamdan iki Hristiyan âlimi gelmişlerdi. Medine’yi gördükleri zaman, biri diğerine Bu kasaba ahir zaman peygamberinin kasabasına ne kadar benziyor. Dedi. Sonra Rasulullah (sav)’ın huzuruna geldiklerinde, O’nu hususi sıfatlarıyla tanıdılar. Allah Rasulune Sen Muhammed’sin dediler. Rasulullah (sav)’da Evet buyurdular. Hem de Ahmet’sin dediler. Rasulullah yine Evet buyurdular. Bunun üzerine dediler ki: Biz sana bir şey soracağız. Rasul sorunuz buyurdu. Bize Allah’ın kitabında en büyük şehadeti haber ver. Bunun üzerine peygamber şu ayeti okudu.
شَهِدَ اللّهُ أَنَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ وَالْمَلاَئِكَةُ وَأُوْلُواْ الْعِلْمِ قَآئِمَاً بِالْقِسْطِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Türkçesi: Allah, şehâdet (şahitlik) etti: Muhakkak ki O’ndan başka ilâh yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de adaletle kâim oldular (şahit oldular) ki, O’ndan başka ilâh yoktur, (O) Azîz’dir, Hakîm’dir. ÂLİ İMRÂN-18 Ayeti
Allah kendisinden başka ilah olmadığına şahittir, bütün meleklerle ilim uluları, adalet ve hakkaniyetle durarak şahittirler. O Aziz ve Hâkim olan Allah’tan başka ilah yoktur. (Al-i İmran 18)
Kefaret
Adamın biri Rasulullah (sav)’a gelerek Ya Rasulullah, mahvoldum! Dedi. Rasulullah seni mahveden nedir diye sordu. Adam Ramazanda gündüz vakti hanımımla cinsi münasebette bulundum. Diye cevap verdi.
-Bir köle azat edecek kadar mal bulabilir misin?
Adam hayır dedi.
-Peş peşe iki ay oruç tutabilir misin?
Adam hayır dedi.
-Altmış miskine yedirecek kadar erzak bulabilir misin?
Adam hayır dedi ve oturdu.
Rasulullah ona hurma yaprağından örülmüş, içinde kefaret miktarınca hurma bulunan bir zembil getirdi.
-İşte bunu al, sadaka olarak dağıt dedi.
Adam da:
-Bizden daha yoksul birine mi vereceğim. Allah’a and olsun ki, bu iki kara taşlı yerin arasında bu hurmalara bizden daha muhtaç bir aile yoktur, dedi.
Bunun üzerine Rasulullah ön dişleri görününceye kadar güldü.
-Git de onları çoluk çocuğuna yedir! Dedi.
Cennet’e Götüren Amel
Muaz İbni Cebel anlatıyor. Bir seferinde, Peygamber Aleyhisselâm ile beraberdim. Bir gün yakınında sabahlamıştım. Yürüyorduk Ya Allah’ın Nebisi! Bana bir amelden haber ver ki beni Cennet’e koysun, cehennemden uzaklaştırsın dedim. Buyurdular ki: Büyük bir şey sordun. Mamafih o, allah-u Teâlâ’nın müyesser kıldığı kimseye kolaydır.
1-Allah’a ibadet edersin,
2-O’na hiç bir ortak koşmazsın,
3-Namaz kılarsın,
4-Zekât verirsin,
5-Ramazan orucunu tutarsın,
6-Haccedersin.
Allah Rasulu şöyle devam ettiler Sana hayrın kapılarını göstereyim mi Oruç kalkandır, sadaka günahı söndürür. Gecenin göbeğinde adamın namazı… Ve Rasulullah şu ayetleri okudular. Görsen o vakit ki mücrimler, Rabb’lerinin huzurunda başlarını eğmişler. Ey Rabbimiz! Gördük, dinledik. Şimdi bizi geri çevir, iyi bir amel işleyelim. Zirâ yakinen bildik derler. Eğer dilemiş olsaydık her nefse hidayet verirdik. Fakat benden şu söz hak oldu. Elbet ve elbet Cehennemi cinlerden ve insanlardan dolduracağım. O halde, tadın unuttuğunuz için bu gününüzün çatmasını. İşte biz de seni unuttuk. Yapıp durduğunuz işler yüzünden tadın ebediyet azabını. Bizim ayetlerimize öyle kimseler iman ederler ki, onlarla kendilerine nasihat verildiği vakit secdelere kapanırlar ve Rabb’lerine hamd ile tesbih ederler de kibirlenmezler. (Secde Suresi, 12-15)
Allah’ın merhameti
Hz. Ömer anlatıyor. Bir gün Rasul Ekrem esirler arasında çocuğundan ayrılmış bir kadın gördü. Kadın çocuğunun hasretinden rast gelen çocuğu kucağına alıyor, onu sevip emziriyordu. Rasul-i Ekrem ashabına Hiç bu kadın çocuğunu ateşe atar mı diye sordu. Ashab asla cevabını verdi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem O halde biliniz ki; Allah’ın kullarına merhameti, bu kadının çocuğuna merhametinden daha fazladır. Buyurdu.
Kötü konuşana karşı
Bir gün bir adam Allah Resul’ünün huzurunda Hz. Ebubekir’e küfretmişti. Hz. Ebubekir cevap vermemiş, adam üçüncü defa küfredince O da cevap vermiş. Bunun üzerine Allah Rasulü oradan kalkıp gitmişler. Hz. Ebubekir üzgün ve kırgın Rasulullah’ın yanına varmış ve demiş ki O bana küfrederken oturuyordunuz. Ben ona cevap verince kalktınız ve gittiniz.
Rasulullah şöyle buyurmuşlar Bir melek senin adına ona cevap veriyordu. Sen karşılık verince, o melek gitti ve yerine şeytan geldi. Şeytan gelince de ben orada oturamadım. Bunun üzerine şu ayet-i kerime indi.
Allah fena sözün açıklanmasını sevmez, ancak zulme uğrayanlar başkadır. Allah işiticidir, bilicidir. Bir hayrı açıklar veya gizlerseniz yahut bir kötülüğü affederseniz, şüphe yok ki Allah çok affedicidir. Çok güçlüdür.
Bir başka rivayette; bir kavme bir misafir gelmiş, yemek vermişler. Fakat şikâyet etmiş. Şikâyetinden dolayı da azarlanmış. Bunun üzerine yukarıda ki ayet inmiştir. Bu da gösteriyor ki, hakkına riayet edilmeyen misafir, mazlumlar sınıfından sayılır.
Cevap: Peygamber efendimizin hayatından kısa kısa
ebuesad
yarabbi peygamber efendimizin şefaatine ulaştır bizleri
Yanıt: Peygamber efendimizin hayatından kısa kısa
merve
< [/size]
yarabbi peygamber efendimizin şefaatine ulaştır bizleri >
Amin kardeşim….İnşaAllah
Soru: Peygamber efendimizin hayatından kısa kısa
Ecrinim
Allah razı olsun kardeş bu değerli paylaşım için,Rabbim Efendimize (sav) layık ümmetlerinden eylesin bizi
Misafir
oley kazandım dimi cevap yolla
Kayıtsız Üye
Allah’ü Teâlâ razı olsun! Çok güzel paylaşım olmuş! Fakat imlâ hataları ile dolu. Hem de Ayeti Kerime mealleri eksik ve yanlış yazılmış. Düzeltilmiş halini gönderiyorum. Lütfen eskisini silin!
peygamber efendimizin hayatından kısa hikayeler, peygamber efendimizin kısaca hayatı, peygamber efendimizin hayatı