Ayrılmak zorunda kalmak
Kayıtsız Üye
Selamün aleyküm. 16 yaşındayken internette biri ile tanıştım ve sonrasında aşık olduk. Nasıl kabul ettiğimi ben de bilmiyorum ama yüreğim ona çok ısınmıştı. Sanki alın yazım oymuş gibi. 3 yıl boyunca sürekli mesajlaştık ötesi olmadı zaten, bir görüşme dahi olmadı. Şu an nerdeyse 20 yaşındayım ve ailem isteseydi belki evli olabilirdik. O benim ilk aşkım ve son olur inşâAllah. Hikayemizin imkansız olduğunu bildiğimiz için (ailevi sorunlar), bu süre zarfında onlarca kez bitirmeye çalıştık ama sonra yine birbirimize yazarken bulduk kendimizi. Aylarca ayrı kaldık yine olmadı, yine ve yine engel olamadık. En son tekrar konuşmaya başladığımızda hastanede olduğunu öğrenmiştim benim yüzümden. Onu o şekilde gördüğümde, bana anlattığında sanki ben ölecek gibi oluyordum. Benim yüzümden kalbi olması gerekenden kat ve kat hızlı atıyormuş hatta ilaçlarla nefes aldığını öğrenmiştim… Keşke onun yerinde ben olsaydım. Ona acıdan başka bir şey vermediğim için benimle konuşmak istemiyordu. O kadar çok isterdim ki o vücudundaki acılar bana geçsin. Beni ne kadar çok sevdiğini biliyorum ama artık yazışmamızı bile istemiyor doğru olan da bu zaten çünkü hayatında ben olmasaydım belki çoktan yuvasını kurmuş çocukları vardı… Ben ona acıdan başka hiçbir şey vermedim veremem. Yine aylardır konuşmuyoruz ve sonsuza kadar konuşmayız da artık başkasıyla mutlu olur inşâAllah. O benim ilk ve son aşkım kalsın istiyorum her şeye rağmen o kendine yeni bir hayat kursa bile çünkü o bunu hak ediyor, herkesten çok mutlu olmayı hak ediyor. Artık ne kimseyi onun yerine koyup sevmek istiyorum ne de evlenmek. O beni namaza teşvik eden tek insandı, bana dini hikayeler anlatan/öğreten… Yaklaşık bir yıldır namaz kılıyorum belki de onun sayesinde… Onun yokluğuna alışabilirim ama şimdi onsuz ne yapacağım, ömrüm nasıl geçecek… Hayattan hiçbir umudum veya bir beklentim kalmadı. Ahirette de karısına ait olacak zaten…
Yorum: Ayrılmak zorunda kalmak
emirhan uysal
Aleyküm selam kardeşim.Yaşadıklarımız ne kadar kötü olursa olsun.Ben bittim.Umudum kalmadı demeyin lütfen.
Rabbimiz bize her daim kapı açar o en iyisini bilir.Bu duruma verilecek en güzel cevap şudur kardeşim :
Allah bazı planlarınızı yıkar ta ki planlarınız sizi yıkmasın diye 🙂
Yorum: Ayrılmak zorunda kalmak
Kayıtsız Üye
Hiç görmediğiniz biri için mi bu duygularınız. 16 yasında yazışmaya başlayıp sanalda yıllarca süren bir aşk hikayesi ama evlilik yok, ailevi sorunlardan. Madem evlenilmeyecek çünkü aileler en baştan beri belli o zaman niye devam edildi ha kopamıyorsanız da ailelere anlatın birlikte bu büyük aşkı kimse önünüzde duramasın.
Yani siz artık hiç evlenmiyceksiniz ama onunla da olmaz, fakat o sizi namaza başlattı. Madem bu kadar mübarek biri evlenemeyeği bir kızı niye bu kadar zaman oyaladı ya da aşk için hastanelere falan düşmek nasıl bişey yani siz yoksunuz diye artık hastanede bitkisel hayatta mı yaşayacak.
Ve siz gerçekten hiç görüşmediniz mi?
Lütfen silkelenin ve kendinize gelin, neden yaratıldığınızı hatırlayın tek amacımız aşk meşk mi ? Olmuyorsa olmuyordur unutun ve yolunuza devam edin bu kadar dramatik hale getirip, arabeskleştirmek size ne kazandırıyor, ömür tükeniyor siz ne ile meşgulsünüz?
Yorum: Ayrılmak zorunda kalmak
Wasp’
Kardeşim yaşınız çok genç.Öncelikle 19-20 yaşlarındasınız ben olmasaydım belki hayatını kurardı çoluğu çocuğu olurdu düşüncelerinden bir kurtulun.Çağımızda evlilik yaşı 30 larda geziyor ve 19 yaşındaki bir genç okulunu bitirmemiş askerliğini yapmamış işini eline almamış oluyor.Yaşadığınız bağlılık aşk ve sevgiden çok bir alışkanlık.Ekmek yiyip su içmek gibi hergün ona yazılar yazmanız ve yokluğunda boşluğa düşmeniz birer alışkanlık.Bu şekilde kendinizi de kısıtlamış durumdasınız.Sosyal medyadan uzaklaşıp dışardaki hayata alıştırın bu evrede kendinizi.İnsanlar bu yaşlarda karşısındakinden ilgi görmeye bayılır ve ben ayakta duramıyorum on kutu ilaç içiyorum gibi söylemlerle kendisine yaklaştırma yoluna gidebilir,görmediğiniz ve tam bilmediğiniz olaylarda kendinize suç yüklemeyiniz.Öyle bir durumu varsada Allah acil şifalar versin.Ömür bu öyle bir geçiyorki karşısına geçip bir şey diyemiyorsun.Unutma onsuz yaşayamam deme Allah seni onsuzda yaşatır.Son olarak kanlı canlı gördüğün ilgisini ve sevgisini yanında hissettiğin birine denk gelince bu olay aklına bile gelmeyecek.Namazını bırakma, her zorlukta bir kolaylık vardır,ne kadar çok Allah’ı anarsan her şeyden o kadar kolay kurtulursun.Allah yardımcın olsun.
Kayıtsız Üye
Kimse beni oyalamadı dediğim gibi ikimiz de onlarca kez bitirmeye çalıştık, aylarca uzak durduk ama sonra yine yazıştık bir şekilde. Evet gerçekten hiç görüşmedik doğru olan da bu değil mi ? Yoksa diğerleri gibi ileri mi gitmeliydik evlilik olmadan ?
Kendi gözlerimle gördüm hastanedeki cihazlara bağlı olan fotoğrafını, bitkisel hayata girdiğini falan da söylemedim ayriyeten. Sadece strese bağlı bir kalp rahatsızlığı ki buna da ben sebep oldum, bana bunu söyledi. Üstelik farklı ülkelerde yaşıyoruz ve her açıdan ailem asla kabul etmez biliyorum.
Bu arada kendisi okulunu çoktan bitirmiş şu an bir mesleği var ve benden büyük yaşı. Yani dediğim gibi ben hayatında olmasaydım şu an her açıdan evlenmeye müsaitti. Dediğiniz gibi oyalama durumu olsaydı gerçek hayatta bunu başkasıyla yapardı. Onu ilk kez unutmaya çalışıyor değilim, farklı zamanlarda 3 olsun 4 olsun veya 5 ay olsun sürekli unutup bırakmaya çalıştım ama olmadı. Ya kendisi geri döndü ya ben. Hâlâ da içimden yine bir umutla bana yazmasını beklemek geliyor. Arkadaşlar yemin ederim ben hayatımda onun gibi birisini hiç görmedim, ve görmeyeceğim sanırım ne derseniz diyin. Daha bir kızın elini dahi tutmamış yaşına rağmen (benden 10 yaş büyük). İşten eve evden namaza giden birisi. Yatsı namazını sürekli ama sürekli camide kılardı. Beni dünya güzeline bile asla değişmeyeceğini söylüyordu. Benden başkasını gözü görmezdi yıllar geçse bile buna eminim. Sizce bu devirde böyle adamlar kaldı mı ? Benim hayalimdeki o adam resmen gerçek olmuştu, kabul olunmuş duam gibiydi… Şimdi onun başkasıyla mutlu olmasını mı bekleyeceğim ? Ölmeyi bile çok istiyorum Rabbimden bazen. İnşâAllah hayırlısıyla bu dünyadan ayrılırım bir an önce.
Kayıtsız Üye
Bende eşimi kaybettim ondan sonra tüm kapıları kapattım tek bildiğim Allah c.c yolunda olmak ama etrafım beni çok yoruyor evlen yuva kur ozman isyan ediyor gibi hissediyorum kendimi ozman eşim niye öldü madem bu dünyada yuva olmasa olmaz yoruluyorum napıyım napmam gerekiyor artık acı bile çekemiyorum iyice acılar normal geliyor ama çok yorgunum
vel Fecr
evlenmek için evlenmeyin, evleneceğiniz adamda islamın ve imanın şartlarını arayın, Allah korkusu arayın.
emirhan uysal
Evlilik basit değildir.Evlilik hem sünnet hemde imanın tacıdır.Allah korkusu olan biriyle evlenirseniz.Size ne zulmeder ne de ayrılınca kaba davranır.
Kayıtsız Üye
Hissettiklerinizi küçümsemiyoruz ancak evlilik çocuk oyuncağı değil.
Fakat siz daha çok gençsiniz farkında değilsiniz, lafla olmaz bu işler hele yazarak hiç olmaz. Erkek adam bir kadını aylarca, yıllarca oyalamaz ilk fırsatta çıkar karşısına onu ailesinden ister. Net.
Madem ülkeler farklı, aileler farklı madem evlilik olmayacak bir meyin aşkı , akıl var mantık var duygusallıkla nereye kadar yani.
Lütfen kendine gel kardeşim. Bu devirde böyle adam kaldı mı diyorsun ya bak o kişiyi bilmem, kimsenim günahını almayayım ama bu tarz adam bu devirde tonlarca. Sadece yazar, arada fotoğraf atar, hastane den fotoğraf atıp duygu sömürür bu adamlardan çok var bu tipler sanalda oynaşır anca hiç kusura bakma , adamlık bu değil, adam dediğin yazarak ilişki yürütmez nikahı başar.
Sizi kendinize getirecek hiç bir büyüğünüz yok mu, nir masala kanıp hayatınızı mahvediyorsunuz. Yahu insan hiç görmediği birine nasıl aşık olur biraz akıl biraz mantık lütfen sonuçta uzayda yaşamıyor ya bir uçak bileti alıp sizi görmeye gelseymiş yanınıza bir yakınınızı alıp kalabalık bir yerde konuşurdunuz adam bunu bile yapmamış.
Neymiş hiç ni kadına eli değmemiş, dünya güzeli olsa bakmazmış, evden ise , işten eveymiş nerden biliyorsun kardeşim adamın yanında mısın, her anını takip mi ediyorsun yahu belki bu adam evli bundan bile emin olabilir misin?
Ben kızlarımızın bu kadar saf olmalarına üzülüyorum. Bu hikayeden kurtul artık. Olmayacak duaya amin deme. Ha çok istiyorsan da şöyle gelsin, seni ailenden istesin, ikna etsin, evlensin. Olmayacaksa da bitir. Hiç yazma, hiç arama, engelle her yerden evlilik, sevgi bunlar basit şeyler değil sadece buram buram duygusallıkla olmaz olursa da böyle hazin aşk hikayesi tadında kalır.
Kayıtsız Üye
Bence şu an biraz gereksiz şeyler söylüyorsunuz. Karşımsaki kişiyi ben sizden iyi tanıyorum bırakın ona ben karar vereyim. Sizin için aşk dip dibe olup ilk görüşte fiziğe aşık olmak sanırım. İşte o aşk olmuyor etkilenmek oluyor. Biz kalp gözüyle sevdik, sonrasında birbirimizin fotoğraflarını gördük ve sonrasında daha da aşık olduk 🙂
Adamdan, adanmlıktan bahsediyorsunuz da siz o işleri çok biliyorsunuz sanırım, sizden öğrenelim o halde. Yanıma zaten gelmek istedi ama ben kabul etmedim çünkü gelirse işlerin daha da zor olacağını biliyordum, o cesaretim yoktu. O sürekli adım atmak istedi ama hep geri çekilen ben oldum ailemin korkusundan. Bana bir kez olsun bile kötü bir laf söylemeyen insan, bana bir kez olsun bile karşılık vermeyen bir insandı. Hâlâ neden ısrarla kendi aklınızdakilere inanmak istiyorsunuz ? Adam dediğiniz nikahı basar diyorsunuz ya zaten elinde olsaydı çoktan basmıştı buna emin olun. Hiçbir şey onun elinde değil. O bana öyle bir güvence verdi ki gözüm kapalı bile inanırdım hatta canımı bile verirdim onun için çünkü bana ne kadar değer verdiğini biliyorum. Ben hayatım boyunca tek bir erkekle yüz yüze görüşüp konuşmadım bile ama o bambaşkaydı, bütün ön yargılarımı sildi. Ben zaten oldum olası erkeklerden tiksinir/nefret ederim ama o bambaşkaydı. Çünkü erkeklerin ne kadar güvenilmez olduğunu çok iyi bilirdim. Ama o resmen "ben farklıyım" demek için karşıma çıkmıştı. Duamın kabul olunmuş haliydi, Rabbimin en güzel hediyesi. Ondan önce de erkeklere güvenmezdim ondan sonra da kimseyi sevip güvenemem büyük ihtimalle. O kadar isterdim ilk ve son aşkım olsun ama olmadı.
Ve…
Bir yönden de belki hep İLK ve SON olarak kalacak (onsuz)…
Kayıtsız Üye
Senin yaşın çok genç hayatının baharındasın ben yorumları okudum onlara hak verdim ve sende 25 26 olunca ne kadar anlamsız olduğunu göreceksin şuan acın taze ve hayatına ilk giren olmuş ha sende diyorsun ya erkeklere güvenmem diye bak burada kilerde ondan bahsediyor evli çiftler bile eşlerini tanıyamıyor senden güzeli yok senden başkasına bakmam diyor ama hayatı metres dolu kadıncağız da eşime sonsuz güveniyorum diyor tabi yan yana olmak değil temiz şekilde sevmek gerek harama bulaşmadan doğru olan yanyana gelmemek ama bir kez olsa görmek gerek elbette sevecek yuva kuracaksın inan aklına bile gelmiycek bu sözü unutma Allah yolunu açık etsin
Kayıtsız Üye
Sizin ne yaşadığınız beni neden ilgilendirsin. Yani hayat sizin istediğiniz erkeğe saplanıp, istediğiniz kadar aşığım deyip, onla da onsuz da olamam edebiyatına bağlayıp ömrünüzü tüketebilirsiniz di mi bana ne.
Ben anneniz yaşında olan, evlenip boşanmış nir hanım olarak tabii ki erkekleri sizden daha iyi tanıyorum, yaşım ve yaşamışlığım gereği.
Görünce beğenmek, görmedem etkilenmek falan bunlar hoş ama boş oyalanmalar.
Evlilik olmayacaksa iradenizi kullanır vazgeçersiniz.
Madem bu kadar seviyorsunuz adamı rahat bırakın o da gitsin ailesine uygun olan bir kıza nikahı başsın. Kul hakkına girmeyin, vebal almayın, evlenmeyeceğiniz kişiyi oyalamayın.
Siz bana demişsiniz ama erkeklere bu kadar inanmıyor ve güvenmiyorsanız demek ki sizin de gördükleriniz, yaşadıklarınız var. Bu kişiyle görüşme yapmamanızın nedeni ailenizden onay çıkmayacak olması yani aile onaylayacak olsa görüşürdünüz, ee o zaman buna niye yok görmek beğenmektir ama uzaktan etkilenmek aşktır falan diye methiyeler düzüyorsunuz ki.
Allah, evlenin ve çoğalın diyor. Sizin evlenip, çocuk doğurmanız bekleniyor. Böyle elinizde telefon mesajlar yazmanız, telefonla konuşmanız, olmayacak hayaller kurup sonra da onla olmadı artık kimseyle de olmaz diyerek gençliğinizi heba etmeniz değil sizden beklenilen.
Ama hayat sizin tabii nasıl isterseniz öyle yaşayın biz doğru bildiğimizi söyleyerek görevimizi yaptık, bir şilkelenin kendinize gelin diye de sert yazdım ama tabii anlamak isteyene. Selametle, Rabbim hakkımızda hayırlısını nasip etsin inşaAllah.
Kayıtsız Üye
Güzel ablam kusura bakma aslında haklısın ama ben kabullenemiyorum onsuzluğu… Belki zamanla dediğin gibi olur inşâAllah. Benim derdimden kat ve kat daha büyükleri var bu dünyada, ben de atlatırım zamanla inşâAllah. Nolur hakkını helal et biraz sert konuştuysam aslında öfkem sadece kendime… Değerli vaktini ayırıp uzun uzun yazdığın için ve akıl verdiğin için de çok teşekkür ederim,
Allah (c.c) razı olsun. Rabbim herkesin hakkında hayırlısını nasip eylesin inşâAllah.
Allah’a emanet olun.
Wasp’
Kardeş, ben sevenlere birleşemeyenlere çok üzülürüm,Allah yardımcınız olsun.Ancak tekrar yazmak gereği duydum çünkü insanlardan yardım isteyip daha sonrada adamlığı sizden mi öğreneceğiz söylemlerini yakıştıramadım.İlk iki mesajında senin yazdıklarını aynen söylüyorum, birinde 16 yaşındayken demişsin,diğerinde benden 10 yaş büyük demişsin,kusura bakmayacaksın ama 26 yaşındayken 16 yaşında hala çocuk sayılan bir kızla heleki internet ortamında konuşan erkekte adam olmuyor.Hiç erken evlenenler olmuyormu dinimizde bu yaşta evlenenler falan olmuyor mu demeyin yıl 2019. İllaki bir şey duymak istiyorsanız Allah’ a daha fazla yalvarın ve yardım dileyin.Allah sizleri ve bizleri sevdikleriyle imtihan eylemesin inşAllah.
Kayıtsız Üye
Güzel kardeşim, tatlı kızım 🙂 sevgi ihtiyacımız her yaşta var, seni anlıyorum, ben bu yaşta senin yaşadıklarını yaşasam belki de senin gibi düşüneceğim çünkü duygusallığı yaşayan doğru düşünemiyor hele ki bizim cinsimizde, kadınlarda, duygu işin içine girince mantık devreden çıkıyor.
Ben kendimden sana örnek vereyim. Bir bey vardı benimle evlenmek isteyen, ve bu kişi bir gazeteci- yazar, fakat farklı şehirlerdeyiz, geldi kendisini gördüm de, ve ben bunları yaşarken evlenip ayrılmış kocaman kadınım yani, ikinci evliliğim olacaktı olsaydı.
Düşün ki bu kişi yazan biri olarak bana neler neler yazardı, ne mesajlar atardı, ben artık yolda yürüyemez olmuştum onun mesajlarını okumaktan, yanıt yazmaktan, uyanık olduğu her an yazıyordu, sabahlara kadar mesajlaşıyorduk, çok güzel yazıyordu ben etkileniyordum, artık yollarda elimde telefon mesajlaşarak yürüyordum o derece.
Ama sonra ben sıkılmaya başladım, daha ciddi adımlar atmak gerekiyor diye düşündüm çünkü sdece yazışmak, konuşmak baslangıç aşaması ve burada takılı kalmak oyalanmak demek çunkü amacı evlilik olan süreyi fazla uzatmaz, biran önce kavuşmak ister.
Tabii ki bitti çünkü o böyle tatlı tatlı yazışalım, akışa bırakalım modundaydı. Ama beni bırakmadı da, ara ara yazmaya devam etti fakat görüşmedi, biraz uzak duralım ben seni özleyeyim falan dedi ki ne komik zaten yanyana degiliz daha ne kadar uzak olabiliriz 🙂 ben de umutla bekliyorum ki beni özleyip, dönecek tabii sonradan öğrendim tahmin edeceğin gibi o başka birini bulmuş bu dönemde.
Ama ben gözyaşları içinde onunla olmak için dualar ediyordum. Bana bir mesaj yazsa dünyalar benim oluyordu. Onsuz nasıl yaşarım ki falan dediğim bile olmuştu 🙂 çünkü yazarak da olsa ilgisi hoşuma gitmişti.
Zamanla anladım ki uzaktan uzağa bu kadar bağlanmak normal değil. Ben aslında çok da tanımadığım birini bu kadar sevemem, birarada olsak belki de hiç ısınamayacağım ama arada mesafe olunca boşlukları hayalinle dolduruyorsun, onu olmasını istediğin kişi gibi kurguluyorsun. Yani aslında ona değil onun bana yaşattığı duygulara bağlandığımı fark ettim.
Unutmaya karar vermem yazdığım mesajları okumayıp geçiştirmeye başlamasıyla oldu. Zor unuttum, çok ağladım, ölüp dirildim gibi geldi inan, çünkü bir hayalin peşindeydim ve gerçekleri görmem kolay olmadı daha doğrusu kabullenmem.
Ama insan bir kez gercekleri olduğu gibi görünce yani duygusallıktan sıyrılıp gerçekçi olunca anlıyor. Ve kendini seven bir insan, olmayacak sevdaların peşinde ömrünü tüketmez. Çunkü evlilik olmayacak ilişki şeytan işi, zaman kaybı, iffet kaybı, acı demek, üzüntü, kalp kırıklığı demek.
O kişiye karşı hiç bişey hissetmiyorum ama hiç. Geçenlerde bir yakınını kaybetmiş mesaj attı, biraz teselli edecek şeyler yazdım o da sohbeti devam ettirmek istedi anında bıçak gibi kestim, özür diledi rahatsız ettim diye.
Yani güzel kızım, biz kadınlar çok özeliz, merhametliyiz, duygusalız ama bir o kadar da akıllı olmak zorundayız. Olmadık bir adama kapılıp gitmek çok yazık. Zaman geçtikçe talipler, kısmetler azalıyor. Evli, mutlu, çocuklu olmak varken elinde telefon, yanında olmayan, olmayacak biri için gözyaşı dökmek, olmayacak hayaller kurmak senin ve tabii karşı tarafında hayatına maloluyor. Sonra bir bakıyorsun yaşıtların yol almış, çocuk yapmış, ev kurmuş mutlu olmuş sen elinde hazin bir aşk hikayesiyle kalakalmışsın.
Hakkımızda hayırlısı olsun inşaalah, Rabbim iyi insanlarla karşılaştırsın. Cok öpüyorum ve sıkıca sarılıyorum güzel kızım sana bir anne bir abla gibi, bakma sert konustuğuma ben de çok duygusalım sadece dost acı söyler ya biraz kendimize gelelim diye dedim onları. Allah’a emanet ol.
Kayıtsız Üye
Allah (c.c) senin de yardımcın olsun ve gönlüne göre versin ablacım. Hem mesajını okudum hem ağladım, aynı şeyleri ve duyguları yaşamışız. Aslında hiç başlamamayı o kadar çok isterdim ki çünkü az çok tahmin edebiliyordum başıma gelecekleri. Bu arada sandığınız gibi bir yerde de tanışmadık (sosyal medya, vesaire…) bir "oyunda" tanışmıştık, evet sadece bir oyun ve sonra büyüdü bu hale geldi. O zamanlar ben 16-17 yaşındaydım o ise 26-27 civarı olmalı. Ben onu o kadar saf o kadar temiz duygularla sevdim ki o bunu gördükçe bundan istifade o kadar soğuk ve buz gibi davrandı ki bazı zamanlar. Hele bu son kaç aydır bir duvarla konuşsam farklı olmazdı, kendisine de söylüyordum. Bana hiç kötü davranmamış olsa bile, kötü konuşmamış olsa bile, o kadar soğuk davrandı ki bu hepsinden daha çok yaktı canımı aslında. Artık günde bir kelime bile yazmıyordu dayanamayıp tartışma çıkarıyordum ona bile tepki vermiyordu. Sadece "ben uyumaya gidiyorum" veya "çok yorgunum" diyip gidiyordu. Ama sevgisinden hiç şüphem olmadı niye bilmiyorum… Allah (c.c) affetsin, o öfkeyle ona birkaç kere hakaret de ettim (çünkü beni delirtiyordu) ama o yine hiçbir şey söylemiyordu. Sadece onun yerinde başkası olsaymış beni "bırakırmış". Beni zaten sürekli 5 ay olsun 4 ay olsun yalnız bırakırken öldürüyordu. Her gidişinde acımı tazeliyordu sadece. Onsuzluğa az çok artık alıştım bu sayede. Abartısız bu 3 yıl içinde 1.5 yıl konuşmamışızdır zaten. Çok iyi biri olduğundan şüphem yok bunu söylemeye devam edeceğim, hatta dünyadaki en sadık erkeklerden biri olabilir. Lakin ne bir daha dönsün ne de o acıyı yaşatsın istiyorum. Onsuz olmuyor diyorum ama onunla da olmuyor bu da bir gerçek. Ona sonsuza kadar yazmamayı düşünüyorum artık, beni paramparça etti. Evlensin mutlu olsun ama bir daha asla böyle sevilmeyecek.
(Bu arada çok çok teşekkür ederim bana destek olduğunuz için, emin olun bu sırrımı hiç kimseye bile anlatamıyorum. Anneme sarılıp doya doya ağlamayı o kadar çok isterdim ki. Ne kadar acı çektiğimi bilseydi dayanır mıydı acaba…
Uzun uzun yazan ellerinizden öpüyorum, Allah (c.c) razı olsun. Rabbim size huzurlu bir yuva nasıl etsin.)