Rukyeden şifa Nasıl Bulunur?

Rukyeden şifa Nasıl Bulunur?

Kendinibulanadam
Psikolojik rahatsızlık için rukyeden şifa bulmak için ne yapılması gerekir.
Psikolojik rahatsızlıklar için rukye belirli anti-depresanlar ile birlikte şifa verir.Öncelikle bitkisel yada kimyasal anti-depresan kullanılmalıdır.Mesela psikolojik rahatsızlıklar için rukye sabah,öğle ve akşam namazlarından sonra bir kez dinlenmelidir.Çıkış ayetleri daha sonra dinlenmelidir.21 yada 41 gün uygulanmalıdır. Rukye tedaviye yardımcıdır.Başka bir rukye tarifi,İhlas suresi,Felak suresi,Nas suresi bu sureleri üçer kez elleri açıp okuyup daha sonra üfleyip sağ el ile elinin yettiği yerleri mesh etme ve bunu üç kez tekrarlama.Yatmadan önce yapılmalıdır.Rukye tedaviye yardımcı oluyor.Bitkisel anti depresan sarı kantaron ile kedi otu bitki konbinasyonudur.Geçmiş olsun.


Yorum: Rukyeden şifa Nasıl Bulunur?

Vuslat79
Rukye nedir. Detaylı bilgi verir misiniz. Dinimizde rukye kavramı var mi?Ayrıca kuran da veya sünnette veya sahabelerde ornekleri var mi?


Yorum: Rukyeden şifa Nasıl Bulunur?

Omer Faruk
Sevgili kardeşim,

Rukye tam bir hurafedir. Allah’ın dini ve Rasul’ün tebliği ile yakından uzaktan alakası yoktur. Psikolojik rahatsızlığınız varsa müslüman bir hekime görünün o size gerekli rehberliği yapacaktır. Bunun dışında hayatınızda İslam’ın emrettiği gibi yaşayın. Toplumda hangi rolü oynuyorsanız iyi oynayın, öğretmen, memur, işçi, anne, baba, eş çocuk, tüccar, komşu vs. Bu rollerinizi Allah’ın emrine göre oynarsanız ne bunalımınız ne de depresif haliniz kalır.

Rukye, muska vs. şeyler üçkağıtçı tuzağıdır. Sakın bunlara yanaşmayın.

Selametle…


Yorum: Rukyeden şifa Nasıl Bulunur?

Kayıtsız Üye
Doktorun yazdığı ilaçlar malesefki çok ciddi yan etkilere sahip,zaten senelerdir İslam dinine uygun ibadet ile rahatsızlığıma çare aramak zorunda bu yüzden kaldım. Ben size kullandığım bir ilacın yan etkilerini belirteyim. 1-Yerinde duramama , 2- Konuşma ve telafuzda güçlük,3 – Kol ve bacaklarda güçsüzlük,4- Kalp atış ritmi bozukluğu,5- Beyinde sıkışma hissi. Vs.. Bir insan kimyasal ilacın yan etkisi ciddi olmasa zaten başka kurtuluş yolu çare aramaz.


Kendinibulanadam
Doktorun yazdığı ilaçlar malesefki çok ciddi yan etkilere sahip,zaten senelerdir İslam dinine uygun ibadet ile rahatsızlığıma çare aramak zorunda bu yüzden kaldım. Ben size kullandığım bir ilacın yan etkilerini belirteyim. 1-Yerinde duramama , 2- Konuşma ve telafuzda güçlük,3 – Kol ve bacaklarda güçsüzlük,4- Kalp atış ritmi bozukluğu,5- Beyinde sıkışma hissi. Vs.. Bir insan kimyasal ilacın yan etkisi ciddi olmasa zaten başka kurtuluş yolu çare aramaz.


Vuslat79
Sevgili din kardeşim ama rahatsızlığına çare aradığın şey dinimizde olmayan bir şey sanırım. Rukye denilen kavramı kim çıkarmış aslı astarı var mi araştırdın mi?
Benim sana acizane tavsiyem Kurâni-Kerim okumandir. Teheccüd namazına kalkabilirsin. Sabah namazından önce genellikle camilerde mukabele yapılır. Hoca kuran okur cemaat takip eder sessizce.

Yunus suresi 57. Ayet meali:
Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.

İsra suresi 82.ayet meali:
Biz, Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır.

Şuara suresi 80.ayet meali:
Hastalandığım zaman bana şifa veren O’dur.

Fussilet suresi 44.ayet meali:
De ki: O, inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifadır.

Yüce Rabbimiz bizlere ne güzel ayetler müjdelemiş bunların kıymetini bilmek ve sımsıkı sarılmak lazım. Ayrıca ayet meallerini yazdım ama bunların ayrı ayrı tefsiriyle beraber okumanı tavsiye ederim. Selamlar


Kendinibulanadam
“Allah Teâlâ Hazretleri hastalığı da ilacı da indirmiştir. Ve her hastalığa bir ilaç varetmiştir. Öyleyse tedavi olun. Ancak haram olan şeyle tedavi olmayın.”[Ebu Dâvud, Tıbb 11, (3874).]


Omer Faruk
< “Allah Teâlâ Hazretleri hastalığı da ilacı da indirmiştir. Ve her hastalığa bir ilaç varetmiştir. Öyleyse tedavi olun. Ancak haram olan şeyle tedavi olmayın.”[Ebu Dâvud, Tıbb 11, (3874).] >
Sevgili kardeşim, rahatsızlığın için üzüldüm. Rabbim inşAllah şifasını da verir. Cin suresinin anlamını oku… Çünkü Kur’an anlaşılmak için inmiştir. Öncelikle kafanda varolan hurafe CİN anlayışını bitir. Sana bir de tavsiyem var. Eğer gidebilirsen bu problemine 3 seansta çare bulacak bir doktor biliyorum. Kendisi müslüman birisi hem de alanında uzman bir doktordur. Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıpk Fakültesinde Yard. Doç. Dr. Kenan Taştan. Hipnoz uzmanı, bu konularda hastaların geçmişini ortaya çıkararak bu tür rahatsızlıkların bilinç temellerini ortaya çıkarıyor. Böylece psikolojik temelli bu hastalıkları iyileştiriyor.

Bu kadar üzülmektense Türkiye’nin neresinde olursan ol ulaşabileceğin bir doktor.

Allah şifalar versin..


seyit gazi
güzel kardeşim, kendi nefsime yaptığım şu itirafı da eklemek zorunda hissettim. insan hakkında kesin bilgi sahibi olmadığı hususların peşine düşmez, bunların üzerine bir şey inşa etmezse; yanlışlarının, hatalarının veya mağlubiyetlerinin felsefi açıklamalarını kendine getirmezse; kötü amellerini kendine izah etmez, onları kendine süslemezse; ortada hiçbir mevzu kalmıyor.


Omer Faruk
< Lütfen önce delilleriyle araştırarak konuşalım. Allahu Alem >
Lütfen kopyaladığınız kaynakların sahih olup olmadığını kontrol ediniz. Paylaştığınız hiçbir hadis sahih hadislerden oluşmuyor hepsi de sahih hadis kriterlerinin altında ve Kur’an’a aykırı hadisler. Size daha önce de bir başka konuda belirtmiştim. Sahihi buhari’de geçen her hadis SAHİH DEĞİLDİR. Eğer gerçekten SAHİH olduğuna inanıyorsanız hadis MÜNEKKİDLERİNİN görüşlerini paylaşınız. Dolayısıyla bunları bazı kitaplardan toplamak delil olmuyor. Bakın size Hanefi fıkhına göre delil sıralaması vereyim:

1- Kur’an (birinci kaynak, burada RUKYE ile tek bir delil yok.)
2- Hadis (burada sahih tek bir HADİS YOK)
3- İcma (Bu konuda kesinlikle bir İCMA yok)
4- Kıyas (ilk iki delilden kaynak olmadığı için kıyas da yapılamaz)

Toparladığınız bütün kaynakların en asgarisi 1000 yıl önce TIBB’ın gelişmediği bu tür hurafelerden medet umulduğu zamanlardır. Lütfen nelerin delil olduğu konusunda biraz daha fıkıh usulü kriterlerine dikkat ediniz..

Bütün mezheplerde BİRİNCİ KAYNAK KUR’AN’dır. Rasulullah’a nispet edilen TIBBI NEBEVİ vahye dayanmayan, 40 yaşına kadar yaşadığı toplumda öğrendiği yerel tıbbi tecrübelerden ibarettir. Hatta Rasulullah (A.S)’a bazı tavsiyeler alıp da başarısız olduğunda, Rasulullah “siz işlerinizi daha iyi bilirsiniz” diyerek bunların vahye dayanmadığını ortaya koymuştur. Bu konuda en önemli örneklerden birisi hurma ağaçlarının aşılanması konusudur.

Sahabe peygambere bir konuda muhalif görüş bildirecekse “Bu vahiy mi, vahiy değil mi?” diye sorarlardı. Eğer vahiy değilse peygamberimize ters de olsa kendi görüşlerini söylerlerdi.

Sevgili kardeşim, burada amacımız hakkı bulmak. Bu tür psikolojik hadiselerin tedavisi psikoloji ilmine aittir. Kur’an sihirli dualar içeren bir kitap değildir. Kur’an, ilk ayetlerinden başlayarak hayata dair ahlakı, adaleti, iffeti, teraziye dikkat etmeyi, insan haklarına dikkat etmeyi öneren bir kitaptır.

Selametle kalın..

Lütfen şu kaynağı baştan sona okuyun, burada RUKYE meselesinin Mekkeli müşriklerde varolduğu gösteriyor.


seyit gazi
güzel kardeşim yanlışda anlamanı istemem, bir sıkıntı mevzu bahis olduğu için bunları söyledim. yoksa koza örmekti, rüyaya yatmaktı, gerçeklik kulesi inşa etmekti; bunları içinde bulunduğumuz dünyanın öngördüğü ölçülere veya ölçüsüzlüklere kanan, algıları bozulan, yolunu kaybeden herkese hayli hayli söylebilirdim. bir müslüman temellendirdiği ufak tefek hatalarını terketmez, hatta bunlara sarılmayı bir görev bilir. ben insan icad etmese, fazla zorlamasa ortada bir şey kalmaz diye düşündüğüm için bunları söyledim. geriye kulluk ve imkanlarından ve nimetlerden faydalanmak kalır, arada da günah işler tevbe eder geçer. sen çıkınca aradan kalır seni yaradan dedikleri için söyledim. kastım sadece sana da değil gerçekten çok şey üretiyoruz yoksa bir başkası da kim bilir bana neler söyleyebilir.


Omer Faruk
Ben İmam Ebu Hanife’nin usulünü anlattım ve o usule göre bir sonuç ortaya koydum. Fetava hindiye ise bir fetva derlemesidir. Fetvalar ise dönemsel, zamansal yorumlardır. Ne ayettir ne de hadistir. Fetavayi Hindiye 300 yıl önce yaklaşık 1300 yıllık hanefi fetvalarının bir derlemesidir. Tıpkı Rasulullah’tan önce de yapılan ve şifa aracı olarak kullanılar RUKYE’nin dönemsel ve zamansal olduğu gibi. Örneğin, Fetavayi hindiye’de SULAR bahsinde 10 metrekare genişliğinde su temiz sayılır. Oysa bugün tıp ilminin gelişmesi ile rengi ve tadı bozulmamış olsa bile bu tür durgun sularda bakterilerin çok tehlikeli hastalıklara davetiye çıkarabildiğini biliyoruz. Aynı şekilde Rukye’nin şifa alanı psikolojik hastalıkları kapsıyor. Bugün onlar konusunda da insanlık çok önemli gelişmeler elde etmiş durumda. Özellikle size Diyanet’in paylaştığım o kaynağında RUKYE’Yİ PEYGAMBERDEN ÖNCE MÜŞRİKLERİN de KULLANDIĞINI söylemiştim. Bu hadislerin hiçbirisi de Buhari’deki biri hariç sahih hadisler değildir. Üstelik RUKYE’Yİ yasaklayan hadisler de mevcut… Böylesine şüpheli bir meselede CAİZ’dir demek vebaldir.

Bunun yanında Hanefi mezhebinde bir konuda TEK GÖRÜŞ yoktur. Hanefi usulüne göre bir mesele de birden fazla görüş ortaya çıkabilir. Bugün de Hanefi alimlerinin bir kısmı bunu caiz görürken bir kısmı bunu caiz görmemektedirler. Görenler ise, kesinlikle bu işlemden (istemem postun altına koy hesabı bile olsa) para almanın caiz olmadığını söylüyorlar. Eğer bir kişi bunun için 1 kuruş para ödüyorsa bu caiz değildir. Aynı şekilde 1 kuruş ödemediğiniz zaman bunu piyasada yapacak bir kişi bulamazsınız.

Bir başka şey ise RUKYE’ye delil olan Buhari’de geçen ((Buhârî, Tıb; Müslim, Tıb; Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh Tercemesi ve Şerhi, D.İ.B. Y., c. 7, s. 43-44)) SAHİH hadiste yalnızca FATİHA okunur. Oysa günümüzde RUKYE adına uydurulmuş bir sürü hurafe DUA mevcut. Kısaca bu tipik muskacılığa yol açan ve caiz olmayan bir yöntemdir.

Resûl-i Ekrem: Rukye eden kişi mütevekkil değildir, buyurmuştur. (S. Buhârî Muhtasarı, Tecrid-i Sarih Tercemesi, D.İ.B. Y., c. 12, s. 88)


seyit gazi
selamun aleykum, geçmiş bayramlarınız mübarek olsun. yazarken gözüme takıldı acaba rukye derken aynı şeyi mi kastediyorsunuz. mesela bana ya Allah bismillah deyip birisine tükürmek, ihlas felak nas surelerini avcuna okuyup vücuduna sürmek, fatiha suresini veya ben hastalandığım zaman bana şifa veren Allahdır deyip üflemek başkaymış; nesilden nesile tevarüs eden ve bugün haklarında fazlada bir şey bilmediğimiz rukyeciler başkaymış; insanların medet umdukları ve insanların ümitlerini istismar eden, ne kullanırlarsa kullansınlar bu grup başkaymış gibi geliyor. ilk grubun aleyhinde, son grubun lehinde bir hilaf olacağını düşünmüyorum. rukyeciler deyince benim aklıma ikinci sınıf geliyor ve ortaya konması gereken bunlarmış gibi geliyor bana. bunlarda kalmamıştır belki. yoksa birisine felak nasda okunur, ya Allah bismillah denir üflenir niye üflenmesin veya üçüncü grubda olduğu gibi hiçkimsenin ümitleri hiçbir şeyle kullanılmaz. üzerine konuşmak istediğim bir husus değil, konuşulanları sulandırmak için de yazmadım zaten sizde deliller getiriyorsunuz ama bazen ortaya konulan bir kavramdan insanların anladıkları yorumladıkları ve üzerine konuştukları farklı şeyler olabiliyor. hayırlı günler


seyit gazi
< kendini bulan adam >
amin kardeşim klasik tıbdan destek almak, alternatif tıptanda destek alınmayacağı anlamına gelmiyor. aynısı tam tersten de geçerli hele her ikisinin de başında ve sonunda Allahdan yardım istememeyi hiç gerektirmiyor. ancak bu alınan desteklerinde belli bir külliyatın altında toplanmış ilimler olması, nedenlerinin ve akıbetlerinin gözlemlenebiliyor olması gerek ki, insanların ümitleri veya korkuları suistimal edilmesin. sonuçta şifayı veren Allahdır. hayırlı günler dilerim


Ebû Mansur
Sizlerde hakkınızı helal ediniz. Omer Faruk abi sende. Deliller ortada herkes kendi yolunu iradesiyle seçer bizede Allah selamet versin demek kalır. Allah sıratı müstakimden ayırmasın inşAllah…


seyit gazi
biz sadece klasik tıpcı, sadece alternatif tıpcı, sadece duacı, sadece sebebci veya sadece başlıkta zikredilen bir şeyci olmak durumunda değiliz. hayatta her şey din değildir. kimisi bir arayıştır, kimisi bir görüştür, kimisi bir tahayyüldür, kimisi bir tasavvurdur, kimisi de dindir. sorun bunların doğal yerlerinden koparılıp, gayri tabii bir şekilde soyutlanması veya karman çorman yapılarak birbirine karıştırılmasıdır.

sadece delil ortaya koymakla olmuyor, kimbilir bunlara ne şerhler konmuştur. ikinizin de sadece son iki mesajlarınıza bakacak olsam; dağlamak eski bir tıp geleneğidir, rasulullah sav zamanında insanlar dağlanmıyorlar mıydı, bir yarayla başa çıkamazsan dağlarsın, bugün hala insanlar sinek öldürülen elektrikli alet türevi bir aletle ameliyatlarda dağlanıyorlar, bir yerde kanama olduğu zaman damarlar dağlanıp geçiliyor veya diğer bir yoruma bakacak olsam mütevekkil olmamak, tevekkülü elden bırakmak haram mı küfür mü, nereye kadarı nereden sonrası küfür.insanın her hareketi tevekkül üzere mi olur. bu sözler bugün kabul görmüş tıbbi anlayışlar içinde söylenemez mi, bir şifayı bir doktorda aramakta buna girmez mi.

ortaya karışık yazmam suretiyle yazdıklarınızı sulandırdığım için helallik istemiştim. üzerinizde bir hakkım yok, varsa da helal olsun. iblis gerçekten planlı ve teşkilatlı hareket ediyor, biz hepimiz farklı bir şey söylüyoruz. herkesin her görüşüyle mutabık kalmam gibi bir zorunluluğum olmamakla beraber; ömer abinin ilmi benden fazladır, sizinde öyle olabilir. ilmi bir konuşmayı ortaya karışık hale getirmiş oldum. ikinize de hayırlı geceler. Allah a emanet olun.


Omer Faruk
EyvAllah güzel kardeşlerim, burada fikir paylaşıyor hem ilmimizi artırıyor hem de bilmediklerimizi öğreniyoruz. Selametle kalın varsa hakkım sonuna kadar helal olsun.


seyit gazi
hem tariflere göre diyorsun sonra cinlerden kötü ruhlardan ve habis ruh baskısından bahsediyorsun. karşı karşıya kaldığın durumu böyle ifade edebilmen için elinde tanımlayıcı bir bilgi olması gerekmez mi. devamlı tarifi, sana öyle geleni varsayıyor; bilmediğin şeyleri tanımlıyorsun. peki öncesinde nasıl bir hayatın vardı, öncesinde geçiş dönemlerin olmuş olabilir. öncesinde nasıldın birisini sevdin mi üzüldüğün içine kapandığın bir şey oldu mu.


Kendinibulanadam
Ben esasında psikolojik rahatsızlık diye bir şey var diyemiyorum. Esasında kibir var,nefsi emmarede olmak var, gösteriş için ibadet var, kendini beğenmek var,kendi ile övünmek var,dinarı sevmek var, şehvet hislerini yok edememek var,tövbe edememek var, tövbe edip tutamamak var, esasında nefsi kamile olamamak var, aslında gafil olup hakkı tanımamak var, dünyaya bağlanmak var, dünya sevgisinden kurtulamamak var,kendini aramamak var,bir insan kendi imkanların uzerinde bir imkan ile her duası kabul olan bir insan olur. Bu çok zor bir hayattır ama insan bunu başarabilir. Allah sevgisinden başka bir sevgisi olmayan evliya sizden farklı değil. Hakkım yazdığım mesajlardan dolayı kime geçti ise helal olsun.


Kayıtsız Üye
başka birisinin derdi olmuş bunu paylaşmış, ben açıkcası senin söylediklerinle bunlar arasında bir fark göremiyorum. Allah korusun bu kimsenin de istedikleri olmasın, işleri rast gitmesin, senin söylediklerini söyler, belki araçları değişiklik gösterebilir. uzaylılardan okursa o da uzaylılarla evlenir. gerçi ortada evlilikte yok, ne kız isteme var, ne nikah var, ne şahit var, ne de bunların ne olduğunu yazan bir bilgi var ortada. bakınnız, bütün bunları düşünmeyi sen tercih ediyorsun. herkes gibi özel birisi olmamayı, istediklerine kavuşamamayı, sıradan olmayı, arkadaşlarınla anlaşamamayı, istediğin işi yapamamayı, az veya çok yanlışlar yapmış olmayı kabullenmen gerekiyor
seyit gazi yazdı


Kayıtsız Üye
En doğrusu Allah’a tevekkül edip her işin sonucunu Allah’a bırakmak. Elden bir şey gelmez başka. Ne desek boş.Hayatta her şey istedigimiz gibi olmaz. Olmuş ve ölmüş için çare yok. Gidende geri gelmez. Tek çare Allah’a tevekkül etmek.
Kendinibulanadam yazdı


seyit gazi
güzel kardeşim hemen çoğumuz dünyaya aldanıyoruz, hemen çoğumuz çoğu işi elimize gözümüze bulaştırıyoruz. bu yaptıklarımızı gerekçelendirdiğimiz zaman iş içinden çıkılmaz bir hal alıyor. gayet basit dünyaya aldandık ve çoğu şeyi elimize yüzümüze bulaştırdık. hala hidayete ermek ve ihlaslı olmanın formülünü iyi hesaplamak iyi kestirmek gerekiyor, bunların testlerini iyi yapmamız gerek diyorsun. neyi hesaplayacaksın neyin testini yapacaksın.biz test yapmıyor test ediliyoruz. sürekli bir şeyler icad ediyor ve bunlara sarılıyorsun. dünyaya bu kadar aldanmasak, istediklerimiz veya elde edemediklerimiz bize bu kadar dokunmazdı. yapılacakda basit rabbimize dönüp, düşe kalka, hatalar yaptıkca rabbimize dönmek, doğal olarak da kul olarak yaşamak. düştüğün yerden kalkacaksın bu kadar basit. rabbim şifa versin. kendini bulan adam olmakdan, evliyalıkdan, her şeyi bilmekden vay be doğru dürüst hiçbir işim olmamış mertebesine düşmek, bunu kabullenmek zor. kendime bakıyorum doğru dürüst hiçbir işim olmamış ne yalan söyleyeyim, kendimi niye kandırayım. düşe kalka olduğu kadar olacak işte.


mustafaharput
yan etkisi olan ilaçları mutlaka doktorunuza bildiriniz, ayrıca hastalığın tanısınıda bilseydim ona göre cevap verebilirdim, açık hava bol yürüyüş, kendinize yeni meşguliyetler bulmaya çalışın tartışmalı ortamlardan vede fazla yanlız kalmaktan kaçının,genel anlamda kuran okuyabilirsiniz kuran okumak insanı zaten açan ferahlatan bir ibadettir aynı zamanda zikirlerinde en önemlisidir ancak doktorlarıda ihmal etmemek gerekir rukye muska bunlar size fayda sağlayacak diye bişey yoktur, kuranı sizin okumanız günde 1-2 sayfa dahi olsa daha faydalı olacaktır,


Kayıtsız Üye
canım kardeşim ben şizoafektif bozukluk tedavisi alıyorum. yani şizofren senden çok daha kötü bir hastalığın etkisindeyim ve benim engelli raporum var ayrıva 19 yıldır devlet dairesinde çalışıyorum benim irade doktorlar bile hayret ediyor.inan bana depresyon aslında basit bir hastalık, sadece kendi içine hapsolma dışarıya açıl her olayı kötümser olarak değerlendirme inan bana zor değil kendine eğleneceğin şeyler bul ve mutlaka açık havada yürü kesinlikle içine kapanma


Kendinibulanadam
Depresyonda olan yani enerjisi tükenmiş bir insan rukye ile cini uzaklaştıramayabilir. Çünkü cini yakmak için enerji miktarı oranı önemlidir. Eğer yeterli enerji miktarına sahip olursa bir kişi namazlardan sonra:”İhlas suresi(3),Felak suresi(3),Nas suresi(3) kez okunması(Parantez içerisinde yer alan miktarda)sureleri okuduğunda vesveseler geçecektir.Veya rahatsızlık hisstettiğinde sureleri üçer kez okuyabilir. Sabah ve akşam üçer kezde okunabilir. Hastanın duası makbüldür. Hemen arkasından düşünce,sanrısal ses ve hayali vesveselerin geçmesi için dua edilebilir. Dua kabülü için gerekli araştırmaların yapılması gereklidir.


Kayıtsız Üye
Daha farklı bir rukye tarifide vardır. Genel olarak youtube gibi sistemlerde mevcuttur.Bu rukye şu şekilde yapılıyor.Rukyeye başlamadan evvel “Estağfirulâh” 100 yada 70 kez getirilir. Salevat 11 yada 21 kez getirilir. Piskolojik hastalıklar için rukye 21 yada 41 gün boyunca yapılır.Namazlardan sonra günde 1 ile 3 defa arasında yapılır.Sonra çıkış ayetleri dinlenir.


Kayıtsız Üye
İlaç insanın kendi içindedir. Aynı hastalık farklı şeyler vasıta edilerek düzeltilebiliyor.Birbirinden farklı haplar bitkisel veya kimyasal olan, bazen dualar,bazen Kur’an sureleri veya ayetleri ve buna benzer diğer tedaviler. Fakat esas hastalığı tedavi edecek ilaç kendi içinizdedir. Siz kendinizi tedavi edecek mantıklı bir yöntem bulursanız tedavi başarılı olur. Birden fazla yöntem vardır. İçlerinden birini seçer tedavi olursanız iyileşebilirsiniz.


Kendinibulanadam
Konunun içerisinde yazılan mesajlarda psikolojik hastalıkların plasebo ilaç ile tedavi edildiği ve sanırım gerçek ilaç olmadığı yazıyor. Aktif Plasebo ilaç ilaç yan etkilerini taklit ederek tedavi ediyor yani içi boş bir ilaç değil. Bir de Peygamber efendimizin “Hasta olduğunda Kur’an’da şifa aramayana Allah şifa vermesin” dediği öne sürülüyor. Peygamber efendimizde hasta olduğunda belirli bitkileri ilaç olarak kullanmış ve başkalarında tavsiye etmiştir. Ayrıca “Allah her hastalık için bir ilaç yaratmıştır” şeklinde hadis var. Rukye ile şifa bulmuş kişilerin olup olmadığını bilmiyoruz. Yani faydası ispatlanmış değil. Ama Allah her hastalık için bir ilaç yaratmıştır.İlaç ile tedavi olunabilir.


Kendinibulanadam
Rukyenin mübah,haram ve şirk olan üç türü varmış. Hataya düşmemek lazım.


Omer Faruk
Rukyeden şifa bulunmaz kardeşlerim. Hele hele cin meselesinde asla böyle bir şey yok tam bir hurafedir. Cin meselesini öğrenmek için Allah size KAPI gibi CİN suresi indirmiş, Allah aşkına oturun Allah’ın size gönderdiği şifayı okuyun. Yine Felak ve Nas suresini indirirek şeytanın sizlere nasıl vesvese verdiğini ve sığınacağınız yer tarif ediliyor.

Sığınacağınız yer kesinlikle üçkağıtçı hocalar değil, Allah’tır. Bunun yöntemi de Cin nedir, şeytan nedir, insan şeytan nedir bunları öğrenip, Allah’ın dinini adam gibi yaşamaktır. Ben cin’den etkilenen hiçbir DİN ALİMİ görmedim. Mümkün değil çünkü CİN’in ne demek olduğunu iyi biliyorlar= Aciz bir varlık. Karanlıktan insanların korkması, karanlığın meçhul olmasından kaynaklanır, ışığı yaktığınızda hiçbir korkunuz kalmaz. Işık Kur’an’dır vesselam.

Eğer Rasulullah böyle bir tedaviyi alışkanlık haline getirmiş olsaydı çok yaygın hadislerde görürdük. Oysa bir kaç hadis dışında böyle bir yaygınlık yok.

Selametle, dileyen doğruyu seçer….

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();