Yalnız Kaldım Akıl Verin
Kayıtsız Üye
Aile yapım çok rahat, ben islamı yaşamaya kalkıştıkça yalnızlaştım. Nasıl mı 30 yaşinda evli bir anneyim. Kayınlarımdan görümcelerin kocalarından kendi erkek kuzenlerimden kaçmaya çalışıyorum tokalaşmamak için . Bu sefer her iki taraf akrabalarim kadinlar erkekler beni dışladılar ben günahtır dedikce kalbin önemli sen çok derine indin delireceksin diyorlar. Oysaki hepsi musluman . Biz sana kotu gozlemi bakıyoruz diyorlar. Ben şimdi ne edeyim bana küsmelerine razı olayım mı sılah ı rahimi keseyim mi. Sirf bu yuzden hiç bir yere oturmaya eşimle gitmiyorum. Bu sefer niye gelmiyorsun diye bana kızıyorlar. Bayramda kaynimin elini almadim 5 vakit namaz kilan kaza orucu olmayan kaynanam bana kızdı sen ne den boyle yapiyorsun ev halkinin eli alinmaz mi dedi. İnanin piskolojim bozuldu bana akıl verin ne olur acil.
Yorum: Yalnız Kaldım Akıl Verin
Kayıtsız Üye
ben bekarım gerçi ama senelerce sürmüşdür böyle problemlerim. gerçi problem demek bile zul geliyor artık. yok ben tokalaşmamda, ama aslında saygı duyuyorum da, seni de suçlamak istemiyorum da falan da filan da… insanlara onlarla niye tokalaşmadığımı anlatmak için uğraşmışım ya, kafama tüküreyim diyorum. daha insanlarla karşılaşmadan onlara verilecek cevabları düşünmek nasıl bir zulümdür. gerçi bunun sebebi de başlı başına benim eksikliğimmiş. bu zihniyete köle olmuşum demek ki. kırk takla atacak kimselere karşın bir eziklik büzüklük. vAllahi bir Allah a kul olmak dünyaya efendi olmakdır. bunu belleyememek Allah ın verdikleriyle cümle aleme eğilmekdir.
sonuca geleyim ben şunu farkettim, tokalaşmak bir sonuçdur. karşıdaki insan kapıların açık olduğunu görünce tokalaşır, daha kafadan kapıların kapalı olduğunu, arada duvar olduğunu gören kimse tokalaşmaz. bu dini bir mevzu bile değil. karşıdaki insan bu soğuk, uzak, mesafeli, saygılı birisi herhalde diye düşünür artık çok da umurumda değil. karşıdaki kimse de aslında bir şeyde düşünmez, sizinle aynı dünyada olmadığını farketmiş bulunur. vay vay vay la, tabi efendimle; yok ben tokalaşmıyorum bir arada olmuyor. bu bahsettiğim duvarda düşmanlık duvarı değil, muhabbet yok ilgi yok sadece saygı var duvarı. gerek yok ama gerek olursa sizler nasılsınız muhabbeti.
yani karşıdaki insan bir ilgi görmez ve bunu anlar. ezikliği kastetmiyorum insandır, arada saygıdan başka hiçbir ilişki olmadığını görecek bence olay budur. bence mevzu tokalaşma değil ortada bir mevzu hiçbir zaman yoktu aslında.
ayrıca insan kararsız olduğu zaman eleştirilir, kararlı olduğu zaman kimse onu eleştirmez. atom bölünmüyor, bu kadar kararlılık ve dirayet kelimelerini bu mevzuda sarfetmek bile zul ama karşıdakiyle tokalaşmak veya tokalaşmamak hususunda kararsız olan, insanın kendisi olduğu zaman problem yaşanıyor.
eşiniz sizi görüyordur, anlamıştır sizi. suçlamadan etmeden eşiniz sizi anlasın yeter. bu kadar yazdım kaç sene berbat ettim ortalığı da anca rahat ettim ama şimdi kafam rahat. siz ortalığı berbat etmeden bunu yapın. olay sadece tokalaşmakdan ibaret değil. vay vay vay derken, anlatırken, anlatılanı dinlerken oralı olurken olay kendini belli ediyor. ortamda oralı olmadığınız belli oluyor, kimse de ne tokalaşıyor ne yüz göz oluyor; saygı çerçevesinde ilişkiler yürüyor. hoş bir ilişki yürütme derdinde olmak başlı başına problem, bir ilişki gözetmeyip hasbel kader bulunulmuş oluyor. o arada da saygılı olunuyor.
Yorum: Yalnız Kaldım Akıl Verin
Omer Faruk
Kıymetli kardeşim,
Yalnızca müslüman olarak yaşamak değil müslüman olmasan bile ilkeli yaşamak insanı yalnızlaştırır. Çünkü insanlar genellikle çoğunluğa uymanın daha zararsız ve rahat olduğunu düşünürler.
Örneğin, hayatında hiçbir Suriyeliyle ilişkisi olmamış yalnızca sokakta görmüş birisi, sosyal medyada küfürler savuruyor, onlara karşı düşmanca sözler söylüyor. Neden böyle yapıyor? Çünkü sürü psikolojisi dediğimiz şey, aklı kullanmayı devre dışı bırakıyor.
Dini ibadete indirgeyen bu insanlar esnaf ise rahatça yalan söylüyor ama bir yandan da gidip yüzü kızarmadan namazını kılıyor, hacca gidiyor. Memur ise hizmet ettiği vatandaşa ters davranıyor, saatlerini çay içerek geçiriyor ama namaza gittiğinde bu mesai hırsızlığından dolayı bir rahatsızlık duymuyor.
İbadet kendimizi kontrol içindir.
Size tavsiyem, sabırlı olun bir süre sonra zaten kendileri elini uzatmayacaktır. Konuştuklarında "peki" deyin açıklamaya çalışmayın, sözü uzatmayın. Ama bildiğinizi yapmaya devam edin
Ama bir şeye çok dikkat edin, asla bu kişilerin yanında, dedikodu, gıybet günahlarına ortaklık etmeyin. İşlerinize, sözlerinize titizlikle dikkat edin. Bu yaptığınız hem ahiretiniz hem de bu insanlar için en güzel sözlerdir. Aslında DİNİ sözler değil HALLER anlatır.
Allah yar ve yardımcınız olsun, mücadelenizi mübarek etsin. Ama asıl mücadele ahlakınızı sözlerle değil bedeninizle göstermenizdir.
Selametle…
Yorum: Yalnız Kaldım Akıl Verin
Kayıtsız Üye
birisi güç asana göz dikerse ya on öldür, ya ölü say denmiştir. sokrates olması lazım komedyenleri ve şairleri öldürün gitsin, öldüremezseniz sürün demiştir. böyle bir giriş yaptığıma takılmayın ben hayatta da (çözülmesi gereken sebeblerin sonuçlarının masaya yatırılması gereken problemleri kastetmiyorum) gereksiz meselelerin kör dövüşü olacak meselelerin üstesinden gelmenin en etkili yolunun onu yok saymak olduğunu düşünüyorum. bunun aksine iyi mi değil mi, doğru mu değil mi, güzel mi değil mi, konuşmalarının hep mevzuyu sulandırdığı müphemleştirdiğini, sonuçsuz olduğunu ve bu yanlışlığı veya bu kimseleri güçlendireceğini düşünüyorum.
yani tokalaşıyormuydun tokalaşmıyormuydun muhabbetinden kurtulmanın en etkili yolu, ee çocuklar nasıllardır. üzerine bir saat doğruluğunu yanlışlığını konuşup, yanlışlığını kanıtlamak değildir. bu mümkün de olmayacakdır. bu durum sadece bu mevzuyu besleyecek gündemde tutacakdır. üzerinde durmamak, bu muhabbeti gündemden çıkarmakdır.
Kayıtsız Üye
karmaşık gelmesin toplayayım. bir mevzunun üzerine konuşmak, doğruluğunu veya yanlışlığını izah etmek bile o mevzuyu besleyebilecek ve gündem konusu olarak kalmasına neden olabilecekdir. hoşlanmadığınız gereksiz mevzuları bazen yok saymak, üzerinde durmamak ise o mevzunun gündemde kalmasına engel olabilecekdir.
Kayıtsız Üye
Evet en büyük sorun aile içindeki kişiler sürekli görüşmek kaldiklarım. Yoksa komsu arkadaş onemli değil mesafeyi koyarim. Aile olunca iki gunden bir gorduklerim olunca zor oluyor. Kimseyle.kötu olmak istemiyorum ama bundan sebep kotu olmak isteyen evime gelip gitmeyi kesenler kendileri bilir.
Kayıtsız Üye
Ne güzel anlattiniz sayin hocam..sağolun…
Kayıtsız Üye
yanlış anlamayın geçinmek de fayda varsa, insanları sürün atın filan diye bir şey demedim. bir tarafda gereksiz rahatsız olduğunuz bir mevzu varsa, yanına başında uygun faydalı veya benzeri bir mevzuya dönün, rahatsız olunan mevzular kolaylıkla şakayla gecinmeyle mevzu bahis olmakdan çıkabiliyor. neyse, selametle
Kayıtsız Üye
Selamun Aleyküm Rahmetullahi ve Berakatuhu
Nefsi temize çıkarmak bir hastalıktır ve görünen o ki akrabalarınız bu hastalığa yakalanmış. İnsan kendi nefsi ve şeytan tarafından kuşatılmış bir mahluktur. İnsanın düşmanları her an onun savunmasız anını yakalamak için beklemektedirler. İnsan her zaman düşmanlarına karşı uyanık duramaz ve hataya düşer. Rabbimize sığınmamızın ve günahlarımızdan tövbe etmemizin sebebi de budur.
Akrabalarınız her insan gibi düşmanlarla çevriliyken kendilerini temize çıkararak düşmanlarına karşı her zaman uyanık olduklarını iddia etmektedirler. Bu bir akıl hastalığıdır. İffetiyle öne çıkan Allahın peygamberi Hz Yusuf bile kendisini temize çıkarmazken akrabalarınızın böyle yapması hastalıklarını gözler önüne sermektedir.
Yusuf-53: Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir dedi.
Bizim için tutulacak yol bellidir; Peygamber efendimiz namahremle tokalaşmazdı. Bizde böyle yapalım ki merhamet edilenlerden olalım inşAllah.
Hz Âişe naklediyor: Bu ayet ile ilgili olarak Rasûlullah kadınlar ile, Allah’a hiçbir şeyi eş koşmamaları konusunda biat alıyordu. Rasûlullah biatı söz ile aldı. Onun eli, sahip olduğu kadınlardan başkasının eline değmemiştir.
Hz Âişe naklediyor: Rasûlullah’ın eli asla bir kadının eline değmemiştir. Ancak, bir kadın ( tokalaşmak istediğinde ) ona mani’ olmuş, kadın da bunu kabul etmiştir. Bunun üzerine Rasûlullah git senin biatını kabul ettim , demiştir.
Kayıtsız Üye
İnsan Allahın emrine uyuduğunda maddi olarak yalnız kaldığı anlar olur çünkü insan doğru yol üzere bile olsa insanlar görüşlerine karşı çıkar ve o kişiyi gerici olarak görürler. Bu bir imtihandır. Ama bilinmelidir ki insan Allah’a itaat ettikçe ona daha da yaklaşır ve bu da aslında insanın daha çok yalnızlıktan kurtulduğunu gösterir.
İnsan olarak imtihana tutuldukça Rabbimizi özlüyeceğiz. Ona kavuşmak için sabretmemiz gerekiyor. Sabredelim ki Allah’a kavuşmak istedikçe o da bize kavuşmak istesin. Bazen bu kavuşma isteğimiz dayanılmaz hale gelebilir ve bu durumda bir türlü ölüm vaktinin gelmediğini düşünürüz. Bu durumda geçmişimize bakabiliriz çünkü insan geçmişine baktıkça zamanın ne kadar hızlı geçtiğini anlar. İnşAllah sabredenlerden olalım. Unutmayalım ki, bu dünyada Allahtan yüz çeviren insanların ahirette hissedeceği yalnızlık; bu dünyada Allah’a itaat ettiğinden dolayı yalnız kalan insanların hissettiği yalnızlıktan daha kötüdür ve daha uzun sürelidir. Selametle.