Dediğim Gibi Olmadım…
Kayıtsız Üye
Ben "Kızlarla tokalaşmak öyle rahat rahat bakmak doğru değil" gibi bir ifade kullanmıştım ama daha bugün göz zinası yaptım böyle bazen diyorum bekarlara 100 sopaysa zina, göz zinasında da bir ceza olsaydida en azından cezamı çektim diyebilseydim onu da diyemiyorum şimdi hadi git tevbe et 7282828. tevbem olmuş olabilir ki kimi samimiydi kimi değildi ben kirlendiğimi hissediyorum abilerim…
Namazlarım düzgün değil
Göz zinası yaparım
İsrafta ederim
(Başka kusur(larım) elbette olabilir şuan aklıma gelmedi)
Ve buna rağmen dini konuşurum…
Bazen kendi kendime konuşurken pislik gibi biriyim bir de x kızını seviyorsun diye de tabir ederim(liseliyim benimde gönlüm birine tutuldu işte)
Şöyle bir süper gücüm de var (!)
Kütük gibi aynı hataları yapmama rağmen öyle kendimi duvardan duvara da vurmam gözümden yaş zaten çok nadir gelir…
Arsızım nankorum gafletteyim ne halt yicem bilmiyorum yahu ben cennete girme hayali kuran biriyim(adamım bile diyemiyorum kendime) …
Ayvayı yedim galiba abilerim eğer hesap verme sırasında hakikaten Yaradanın karşısında olucaksam ben nokta gibi kalırım oracıkta yok olmak isterim…
Ben şuan böle bunları yazıyorum ama benim başka bir anda ne halt olacağım da belli değil…
15 yasında şimdiden bu ve bunun gibi haltları yedim abilerim napayım ben napayım ?
Olmuyo vAllahi ikide bir aynı hatalar olmuyo
İkide bir okulda özellikle mi yapıyo bilmiyorum eğilen kızlar var açık saçık olanlar var lanet edesim geliyor hakkımı haram edesim geliyor Peygamberimiz affetmiş diye "Ben lanetlemek için değil Rahmet için geldim" gibi demiş olduğu için ne lanet ediyorum ne hakkımı haram ediyorum…Belki ben merhamet edersem Yaradanda bana eder diye…
İman ettiğim kitabı bile bilmiyorum ya …
İman ettiğim peygamberleri de adam akilli bilmiyorum…
Seviyorum diyorum göz zinası ediyorum…
Bana diyeceksiniz belki de "Düşünmen bile güzel" ama yeter mi abilerim ben ne çirkin işler yedim ve yaşamaya devam edersem muhtemelen yemeye de devam edicem ben malımı tanıyorum…
Çare yok gibi geliyor abilerim aynı taş aynı hamamım… Başlarım okula derse sevdiğim kıza anneme babama dünyaya ben cidden hiç bir şey istemiyorum… Nolur alsınlar beni koysunlar o mezara zaten ne olursa olsun hesap vermeye gidicem ama bari daha fazla halt yemeden gideyim… Ah yalan dünya…
Yorum: Dediğim Gibi Olmadım…
Kayıtsız Üye
güzel kardeşim mü min bir günah işlediği zaman, o günahı üzerine devrilip altında kalacağı bir dağ gibi görürmüş. münafık ise büyük günahlar işlediğinde bile üzerine sinek konmuş kadar bile rahatsız olmazmış ancak bu küçük günahlarda önemsenmediği takdirde kalbi kaplarmış. küçük görülseler bile, insan bazen benim sadece şu günahım var dese bile, zamanla bu günah insanın hayatını kaplayabiliyor. insan o çirkin fiille anılabiliyor veya insanın hayatı bu çirkinlik etrafında dönüp durabiliyor. bunun için yapılması gereken, tevbe edip kalbi cilalamakdır.
insanın karşı cinse zaafı vardır, bu hayatın devam etmesi için de gereklidir. bunun için de dikkatli ve aklı başında olmamız, arzularımızı helal yollarla karşılamamız gerekir. sen şimdi ben nasıl evleneyim diyeceksin ancak sızlanmakda seni evlendirmeyecek, aklını başına alıp sorumluluğunu üzerine almak seni evlendirecekdir.
nefsi bir çocuğa benzetmişler, elinden tutarsan sözünü dinler demişler. eğer olayların tabiatlerini ve akıbetlerini önce sen idrak eder, bunu da nefsine izah edersen; nefsin seni dinleyecekdir. günahların ve masiyetlerin sonlarının olmadıklarını, amaçsızca peşinden koşturduklarını, akıbetlerinin de zarar ziyan olduğunu idrak edersen; bir günah kapısı gördüğün zaman sen oraya yönelsen bile nefsin sana, otur oturduğun yerde bu bir değil iki değil her yere burnunu sokuyorsun her seferinde de rezil kepaze oluyoruz diyebilecekdir. yani günahların ve çirkinlerin kendilerini sana yönlendirmelerine kanma, sonrasında olacakları düşün. işlenen her günah insanın hayatının geri kalanındaki mutluluğu eksiltecek, zarar ve ziyanla sonuçlanacakdır. yani kendine, ee… peki ya sonra sorusunu sormak gerekir. devamlı aynı şeyler devamlı aynı şeyler, akıbeti de zarar ziyan gerek yok. Allah korusun bir kız görecen, ee sonra peşinden koşacan, ee sonra olurda denk gelirse seviyorum ediyorum bilmem ne diyecen, ee sonra peygamberlerde sevmiş sahabelerde sevmiş ben de seviyorum Allah için seviyorum onu da iflah ederim falan filan diyecen, sonrası da hayal dünyası, ondan sonrası da enkaz. tabi bu saydıklarım insanın kendisini kandırdığı iyi niyetlerle olanlar. iyi niyetlerle olmayanları da; çirkinlikler, sonrasında kalbin kararması, insanların kirlenmesi ve hayatların çöplüğe dönmesi. hiç aklın kesiyor mu ? ortaokul da bir sev, lisede iki sev, üniye gidince bir sev, üni bitirirken iki sev, üni bitsin işe başla para kazan bir iki de öyle sev; ondan sonra beşinci onuncu sevdiğinle evlen. insanların beşinci sevdikleriyle evlenmelerinin nasıl bir çöplük olduğunu hiç aklın alıyor mu ? Allah korusun hayatında beşinci sevdiğin kişiyle evleneceksin, karşındaki kimsenin de beşinci sevdiği kimse olacaksın ondan sonra da heves edeceksin, yeri geldiğinde katlanacaksın, sonra tatmin olacaksın, kanaat edeceksin, sonra da mutlu olacaksın. bak delikanlı karşı cinsle gönül işlerinin bir cevabı vardır o da, bu kimseyle evlenecek misin evlenmeyecek misin basit sorusunun, evet veya hayır olan açık cevabıdır. gerisi hayal dünyasında serüvenlere çıkmakdır, sonları acı olur. böyle sevdiğini söyleyen kimselere, bu kızı bu erkeğe sana alalım mı desen yok ya ne yaptın derler. nasıl olur ki ben de bilmiyorum daha şu olsun bu olsun, ailesi ne der benim ailem ne der, çalışayım para kazanayım vesaire vesaire… beş seneden aşağı ağızlarını açmazlar. kaldı ki her gün değişen bu hayallerinden kendisinden başka kimsenin de haberi yokdur. yani bu kimselerde aslında sevmiyorlardır da, seviyorum dedikleri ya bir kaçış alanıdır, ya herkes yapıyor deyip insanlarla yarışmak veya kendisini eksik görmemekdir, ya kendilerinin yeterli olduklarını insanlara göstermekdir, ya da amaçsızca ve sonuçsuzca karşıdakine meyletmektir ve neticeside zarar ziyandır. kendini ve karşındakini kirletmek, hayatları çöplüğe çevirmekdir. günahlardan uzak durmak için öncelikle bunları belleyeceksin, sonra Allah a sığınacaksın, sonrasında senin ve karşındaki kimsenin de bir onuru bir ailesi bir ırzı bir izzeti olduğunu unutmayacaksın, karşındaki kimse kendi onurunu inkar etse bile sen kendi onurunu unutmayacaksın. unutma ki zalimler iflah olmazlar.
nefsi insanın elleriyle besleyip büyüttüğü bir taya benzetenler de olmuş. eğer insan bu tayı besleyip büyütürken muvaffak olur da dizginlerini eline alabilirse; türlü işlerini onunla beraber görebilecek, türlü muharebelere onunla girebilecek çıkabilecekdir. ancak bu tayın her istediğinin her aklına gelenin peşinden gitmesine engel olmaz da, onu yetiştirmekde muvaffak olamazsa; en ihtiyacı olan zamanlarda en çetin muharebelerde, bu at bir kısrağın kokusunun peşinden dört nala gidebilecek ve sahibini uçurumdan aşağıya atabilecek veya düşmanlarının arasına yuvarlayabilecekdir. sınavların olur işin olur Allah korusun nefsinin peşinde koşarsın, bir de bakmışsın ki iş işden geçmiş. işe başlarsın helal kazanayım helal harcayayım dersin, bir bakmışsın arzuların seni helallerden ve hayırlardan uzaklaştırmış. anne babana iyilik ve ihsanda bulunacak olursun bir bakmışsın, arzuların seni onlardan uzaklaştırmış; sonucunda da uçurumdan aşağı yuvarlanıp gitmişsin.
güzel kardeşim seni herkesin şartladığı gibi şartlamak istemem. bağınız bahçeniz hayvanlarınız, başkaca işleriniz güçleriniz, bir yeteneğin bir mesleğin vardır onu da bilmem ancak ne kadar söylenilse de edilse de; üniversitede okuyanların % 85 inin babası üniversite de okumuşlardır. okumayanlarda çocuklarını üniversite de okutmak isterler. imkanlardan mahrum kalmak insanın karşısına fırsat eşitsizliği, ekonomik eşitsizlik, sosyal ve siyasi eşitizlik olarak geri döner. havaya konuşması kolayda kimle evleneceksin, kaç çocuk yapabileceksin, kaçını okutabileceksin. insan havaya konuşur atar tutarda sorumluluklarını üstlenmeye başlayınca, düşünmeye hesaplamaya başlar. tamam üniversite her şey değil de böyle bir sosyolojik vakia böyle bir istatistik de var ve bu inkar da edilemez. bu bir şartlanmışlık bu bir olmazsa olmazlık değil ancak bu mereti sende yiyeceksin. ve bunu söylene söylene, sızlana sızlana, ah okullar olmasaydı ah mezara gireydim, ah günahlar olmasaydı diyerek yaparsan Allah korusun ama bu sadece işlerinin acabalarla, şüphelerle, kaçış alanlarıyla, gerçeklerden uzak soyutlukluklarla, mutsuz ve başarısız bir eğitim hayatıyla sonuçlanmasına neden olacakdır. ben seni hiçbir şeye şartlamıyorum, seni hiç bir şeyle de korkutmuyorum ancak ne yapıyorsan güzel yap, söylenme sızlanma. günahlar dağın başında da var. biz günahların olduğu bir dünyada, elden geldiğince kapılarını kapatarak, kapatamadığımız yerlerde uzak durarak, duramadığımız zamanlarda da tevbe ederek hayatımıza devam edeceğiz. suçlamanın suçlanmanın, kendini zavallı görmenin sızlanmanın, soyut hayallerin hayatta bir faydası yokdur. aksine insan bunları, sızlanıyorum daha ne yapayım diyerek vicdanını rahatlatmanın buna karşılık ise hiçbir somut adım atmamanın bir aracı olarak görür. bunun yerine insanın, gönlünce elden geldiğince ihtiyaçlarını ve önceliklerini gözeterek; dilediği bir yerden başlayarak, hayatında basit düzeltmelere iyileştirmelere ve güzelleştirmelere gitmesi gerekir.
Yorum: Dediğim Gibi Olmadım…
Kayıtsız Üye
özellikle son paragrafda yazdıklarımı da yanlış anlama, seni dünya ile kaygılandırmak istemiyorum. Allah avc bizim ihtiyaçlarımızı karşılamayı üzerine almıştır. biz ise beklentilerimizin, istediğimiz gibi aklımızdaki gibi neticelenmesini istediğimiz zaman çetrefile düşeriz. ben üniversite sorumluluk veya benzer şeyler üzerine konuştuğumda, seni kaygılandırmak istemedim. bizlerin düştüğümüz hatalara ve kendimizi kandırma şekillerimize dikkat çekmek istedim. ne yapıyorsan güzel yapmaya çalış. Allah svt yarattıklarına bakar, onları korur gözetir.