Fitness Caiz Mi
Hsnkara
Ibadetler aksatılmadan spor salonunda kız erkek ayrı biyerde spor yapmak caizmi. Kendim avret yerlerine dikkat etsem diğerleri kisa şortla falan gelse bir sorun yaratırmı. Gitme amacım sadece giydigim kıyafetler yakışsın ayrıca ben anksiyete bozukluğu olan biriyim kendimi begenmedigimden ezik hissediyorum toplum içinde kendimi
Yorum: Fitness Caiz Mi
misafir4
güzel kardeşim neden anksiyete bozukluğun var ki
adamın biri çok aksi birisiymiş, bu adama kadın dayanmazmış. yine bir gün birisini boşamış ve evlenecek kadın arıyor, hali vakti yerinde güzel bir kadın buna talib olmuş. adam şaşırmış,- sen benim ne kadar aksi olduğumu bilmez misin, ne diye bana talib oldun demiş. kadın da, – seni o aksi duruma sokan kimseden daha aksi kim olabilir ki demiş. bu cevab adamın hoşuna gitmiş ve evlenmiş, mutlu mesut geçinmişler. yani demem o ki, herkesi aksi duruma sokan durumlar vardır. insan bunlara sokulur sokulur durursa, en mülayim birisi bile aksileşebielecekdir. insan kendini aksi duruma sokan durumları gözetip bunlardan uzak duracak olursa da, en aksi insan bile kuzu gibi olabilecekdir. aslında insanlar da nerede kendini aksi duruma sokan durumlar veya şeyler varsa, bunlara sokulup sokulup duruyor. insanlar kendilerini yıpratan, faydasız duygular ve düşüncelerle hercümerç oluyor.
hayatta sadece iyi insanlar veya olaylar olmuyor, yine kötü insanlar veya kötü olaylar da olmuyor. insanların meselelere vaziyet edip, uygun pozisyon almaları ve uygun davranmaları gerekiyor. iyi bir olayı eline yüzüne bulaştırırsan dert olur. kötü gördüğün meselelerde de uygun hareket edersen, içinden hayırlar çıkar, bunlardan faydalanabilirsin. insan hemen bir şeyin istediği gibi olmasını istiyor veya hemen ümitizliğe düşüyor ve olayları kontrol edebileceğini sanıyor. biz olayları eğip bükemeyiz, bunları karşın uygun davranıp yönlendirmeye çalışırız. bunun için de dediğim gibi olaya vaziyet edip, uygun davranmamız gerekiyor. ben bir şey istemeyenin, hayatta her istediğini yapabileceğini söylerim ancak insan bir şey istediği zaman, buna takılıp kalıyor. onu yapdı yapdı, yapmazsa bu onun için hayal kırıklığı oluyor. üstelik istediği şeyin kendisine hayırlı mı hayırsız mı olacağını da, kendisini mutlu edip etmeyeceğini de bilmiyor.
hayatta şükretmek her şeyin ilacıdır, mesela helallere şükreden helallerden razı olan haramlara tenezzül etmiyor. insanın şükretmesi; üzerindeki eksiklere takılıp kalmasının yerine, üzerindeki nimetleri hatırlaması ve imkanlarını kullanması sonucunu doğuruyor
biraz da olmayan veya elde olmayan şeyler nedeniyle, insanlarla ve kendinle uğraşıp durmamak gerekiyor. boş ve faydasız, üstelik insanı sadece daraltıyor.
iman etmek insanın aklını başına almasını ve olayı ayıkıp buna göre yaşamasını gerektiriyor. iman edip olaylara vaziyet ettiğin zaman, denizdeki dalgalar durulmuyor veya fırtına dinmiyor. insan bunların arasında emin bir şekilde yolculuk yapıyor oluyor. yani her dalgaya bodoslama dalma. bir şeyin aklındaki gibi olmasını istediğin zamanlarda veya bir şeyi çok istediğin zamanlarda veya istemediğin beklemediğin karşılıklarda veya hayal kırıklıklarında; bunları şurda da şu dalga varmış, burada da bu dalga varmış diyerek dert etme. gözünde büyütme, takılıp kalma. bu dalga şöyle olsaymış bu dalga şöyle olsaymış deme.
bugüne kadar beni üzen şeylerden biri, Allah ın verdikleriyle insanlara uşaklık yapmak oldu. keşke yapmasaymışım değmezmiş. kendini niye beğenmiyorsun ki ? kim seni değerlendirip de beğenmeyecek, kınayacakmış ? bu kimseler ne yapacaklar, karnını mı doyuracaklar, sana sağlık sıhhat nefes nimet mi bahşedecekler. en fazla bunları sırtında gezdirmekden, bunlarla oynaşmakdan mahrum kalmış olursun. kaldı ki yaş biraz ilerleyince herkes işinde gücünde oluyor, kimsenin kimseyi beğenmediği de yok veya beğenmese ne olur. kaldı ki insanı ölçen, imanıdır şahsiyetidir ahlakıdır ilmidir. kendini beğenmiyorken de bunlar aklına bile gelmiyor, insaların itibar ettikleri şeyleri göz önünde bulunduruyorsundur. kaldı ki bunların çoğunluğu da, insanın aklını başına alıp ergenliğinden beri duya geldiği yalan dolan çirkinliklerdir. insanın kendini beğenmemek gibi bir derdi de olmaz aslında. insan kendisine yeter veya karısı kocası da onu görüp beğenip razı olmuştur, karısına kocasına da yeter ama işte arzulananlara hayallere veya söylediğm gibi ergenlikden beri karşılaşılan yalan dolan şeylere veya cümle aleme kimse yetmez. insanları memnun etmek, varılması imkansız bir hedeftir. insanın, bunların onayına takdirine beğenisine teveccühüne muhtaç olması ise sıkıntıdır.
insanın diri olması iyidir de fitness muhabbeti de baydı sulandı ve neredeyse safi çirkinleşdi. benim içim mi fesat bilmiyorum da insan iki hafta fitnessa gitse, hormonları bir değişir. kendini beğendirmek bunu test etmek ister. aklı hemen karşı cinse gider. yok şu kas yok bu kas derken haya maya kalmaz. çünkü insanın ilgi nesnesi değişmiş olur. ben sana şunu söyleyim güçden kuvvetten çekişden düşürmediği sürece, zayıf dal gibi olmak kaslı olmakdan iyidir. çok da oturma, sağda solda işlerini gör yeter ama fitnessla ilgili bir şey de demiyorum. zaten dini sorulara da pek cevap vermiyorum, güçlenmek kuvvetlenmek iyidir de ben sulanmasından bahsediyorum. yoksa birisi helal dese ne olacak. birisine helal diyecen, fitnessdan çıkacak iki gün sonra karıya kıza bakacak edecek yazılacak. bedenine değil kendine değer ver ve gönlünü olgunlaştır zira insan bedeni kadar değil ruhu kadar insandır. bir de insan bir şeyle ilgilenince esas ihtiyacı olan şeyi bir kenarda atılıp bir vaziyette bırakmış oluyor. ama yine de dediğim gibi fitness hakkında olumsuz bir şeyde söylemek istemiyorum. dediğim gibi belki de benim içim fesattır. spor yapmak iyidir tavsiyede edilir de. benim aklıma bir hayır bir işde geliyorsa, dokuzu da şer işlerde geliyor. ama hadi kimseye de bir şey demeyeyim hadi
Yorum: Fitness Caiz Mi
Hsnkara
Yok hocam içinin fesatligindan değil olanı söylüyosun karşı cinse bir alakadarligim artarmi bilmemde kibir yaparım korkusu var bu durumda gitmemenin daha iyi oldugunu dusundum. hastalığa gelincede cevremde iş yerinde ailede insanı toplum içinde ezmeye çalışanlar oluyo bazen, küçüklükten bir sakatlığım var aslinda ben bunu hiç takmıyordum çocukluk aklı işte ozamanlar ayet olduğunu bilmiyodum Allah kimseye kaldiracagindan fazlasını yüklemez der bazen susardım ama çok kişi dalga geçiyor lakap takılıyor yeri geliyor ailenden bile dalga geçen oluyor ve ister istemez kendini aşağılamaya başlıyorsun çareyi yanlizlikta araya araya bu hale geldim gene çok şükür şuan iyiyim. Ama en kötüsü de bende farkında olmadan bazen insanları ezmeye calisiyorum şuan yaptığım tek şey kimseyle konuşmamak buda ne kadar doğru bilmiyorum Rabbim cümlemizi sabredenlerden etsin.
Yorum: Fitness Caiz Mi
misafir4
güzel kardeşim dediğim gibi aslında ben fitness için yazmamıştım. spor yapayım mı idman yapayım mı desen, bu tavsiye edilen de bir şey. benim demek istediğim, bedenin ilgi nesnesi haline gelmesi ve bunun iş edinilmesi yoksa leyhinde aleyhinde bir şey söylemek de istemiyorum. mesela burada belediyenin spor yapılan açık geniş alanları var, insanlar kendi hallerinde gidiyorlar bir şeyler yapıyorlar, aletler koymuşlar, gençler basektbol oynuyor futbol oynuyor; aktivite olur insan stres atar, spor idman yapmış olur, sağlıklarını da gözetirler iyi de olur ama fitness salonu deyince farklı oluyor. bedenin amaç veya hedef haline gelmesi veya ilgi nesnesi haline gelmesi söz konusu oluyor veya günlük hayatta avret yeri açık insanlarla da karşılaşabiliyor. önceden bakıyorsun ediyorsun kestiriyorsun ona göre davranabiliyorsun ama bunların arasında kalmak, bunun standart olması veya neyle karşılaşabileceğinin belli olmaması farklı oluyor. insan da bunları gözetip tartıp yapıyor. yani ne caizdi cevabını alınca, insanın bunları tartmaması uygun oluyor, ne de karşılaşılan yanlışlıklara karşın hiçbir şey yapamaz hale gelmek uygun uluyor. ben de kendi tartıp ettiğimi, insanlara bu uygundur bu doğrudur diye tavsiye edemem
bak kardeşim eksiklik farklı bir şey, hastalık farklı bir şey. kötü olan hastalık. ne olacağının belli olmaması, endişelendirmesi, can yakması, derman aratması, şifa aratması, ilerleyebilmesi vesair. dediğim gibi insanı ölçen, imanıdır şahsiyetidir ahlakıdır ilmidir. insanlar da böyle değerlendirilmediği takdirde insanın dünyası şaşıyor. insanlarla anlaşmak da bakma hepimizin sorunu. sahabenin birbirleriyle buluştuklarında, birbirlerine asr suresini okuduklarını duyardım ama sebebini anlamazdım. Allah u alem birbirlerine, – bak kardeşim, aramızda hakkı inşa ettik ettik, etmezsek ikimizde hapı yutarız diyorlarmış. insanla anlaşması uğraşması zor bir şey, bunun için de insanların aralarında hakkı inşa etmeleri ve buna uygun yaşamaları gerekiyor. şart kere şart oluyor, bundan sonra da anlaşılmayacak veya uğraşılacak bir şey kalmıyor. insanın eşinin dostunun derdi, hakka uymaması, salih olmayan bir niyeti bile geliyor insanın kendisini de buluyor. diyelim ki ikimiz otursak senin salih olmayan bir niyetinle bile oturuyoruz ikimiz de uğraşıyoruz. bu yüzden, islama / yaradılış maksadına / asli konumuna uygun yaşamak ve hayatını bunun çerçevesinde şekillendirmek dirayet istiyor. bunu yapınca da gerisi kolay oluyor, ortada bir şey kalmıyor. bunu yapmayınca da işin içinden çıkılmıyor.
dediğim gibi insanlarla anlaşmak çoğumuzun problemi, aslında ben de baktığım zaman, bunun kendi hatalarım olduğunu görüyorum. kendimi veya istediklerimi gözetmemişim, sonrasında da böyle iş olur muymuş. insanların arasına ne zaman karışacağını ve insanlardan ne zaman ayrılacağını doğru tayin ettiğin vakit, aslında kimseyle bir problem yaşaman için ortada bir neden kalmıyor. insanları memnun etmek de varılması imkansız bir hedefmiş. insan kendisini kollayınca da aslında kimseyle bir problem yaşamıyor ama kendini kollamayıp insanları memnun etmeye çalışınca da işin içinden çıkamıyor. aslında kimsenin kendisinin memnun edilmesini arzu ettiği filan da yok. bir insan kalkıpda sizin hiçbir hareketinize de bozulmuyor, bu da böyleymiş ne değişikmiş diyor hatta bu onun ilgisine veya merakına da mucib olabiliyor. ama en başından insanlar memnun edilmeye onaylanmaya peşinde dolaşılmaya alışınca sonrasında sıkıntı oluyor. insanın kendisini ihmal edip, karşısındakini memnun etmeye çalıştığı ve aradaki ilişkinin normlarının da başdan yanlış konulduğu bir ilişki olmuş oluyor, sonrasında da olmuyor. yani insanlarla konuşmak anlaşmak gerekiyor bunu da kendini gözeterek yapmak ve bir bağımlılık haline uşaklık haline getirmemek gerekiyor.
yine dediğim gibi insan aslında kendisine her türlü yetiyor. insanın beğenilmeme gibi bir derdi de olmaz, ortalıkda saf saf dolanır. bazen kimisi çok çirkinim diyor, çirkin olduğunun 15 yaşında mı farkına vardın, ortalıkda saf saf mutlu mesud dolaşıyordun, ne vakit baktın istediğin bir şeyler olmadı veya birini sevdin oralı olmadı, o vakit ben çirkinmişim ya len oldun diyorum. yani güzel kardeşim insanın kendisiyle bir problemi olmaz, evleneceği kimse de bakmış görmüş razı olmuş beğenmişdir onunda bir problemi olmaz. (aslında insanın rahat olması için de meseleleri veya insanları zorlamaması, gönüllü kolay ilerleyen işlere yönelmesi lazım ) dediğim gibi insan kendisine de evleneceği kimseye de her türlü yeter ama hiç kimse ergenlikden beri duyageldiği yalan dolan şeylere veya diğer insanlara hiçbir zaman yetmez.
aslına bakarsan kardeşim, insanlar yaptıkları şeylerin çirkinliğinin farkında olmayabilirler ama kimse kimseyle de dalga geçmez veya kimse kimseyi küçük görmez. o şey, o an rastgele veya öylesine yapılan bir şeydir. kimse oturup da bir diğerinin herhangi bir eksikliğini düşünmüyor onu küçük görmüyor ama insan hoşlanmadığı bir şeyle karşılaşdığı vakit, sonrasında da hayatı böyle anlamlandırabiliyor. senin benim veya bir başkasının herhangi bir eksikliği de kimsenin umurunda değil. insanlar oturup bunları düşünmüyorlar. biraz da dedim ya insan ilişkilerinin başında, hakkı gözetmiyor kendini gözetmiyor; karşısındaki kimseyi memnun ve razı eden bağımlı ilişkiler kuruyor, ondan sonra da olmuyor.
Hsnkara
Kardeşim Allah razı olsun o kadar zahmet ettin teskkur ederim. Muhtemelen ben abartıp kuruntu yapıyorum kendi kendime
misafir4
rica ederim kardeşim Allah senden de razı olsun Allah a emanet ol