Altın Erkeklere Neden Haram..?
ßaran
Birtakım giyim ve süs eşyaları vardır ki, bazı hikmet ve sebeplerden dolayı kullanılmaları ve giyilmeleri erkekler için caiz görülmemiştir.
Fakat yaradılışları icabı ziyneti ve süsü seven kadınlar için helâldir. Bunlardan birisi ipekten yapılmış giyim eşyaları, diğeri de altındır.
Bu husustaki hadis-i şerif gayet açıktır. Hazret-i Ali’nin rivayetine göre, bir defasında Peygamberimiz (a.s.m.) ipek bir kumaşı sol eline, bir parça altını da sağ eline aldı. Sonra bunları elleriyle yukarı kaldırdı, orada bulunanlara gösterdi ve şöyle buyurdu:
Şu iki şey ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helâldir. 1
Peygamberimiz, yasaklanan ve haram kılınan bazı şeyleri insanlara anlatmak, onları, alışageldikleri ve uzun müddet kullandıkları doğru olmayan şeylerden vazgeçirmek için farklı metodlar tatbik eder, muhatabın anlayış ve kavrayış seviyesine göre muamele ederdi. Sahabîler de Peygamberimizin kesin kararı karşısında hiç itiraz etmez, büyük bir teslimiyet içinde kabul ederlerdi. Peygamberimiz, devlet başkanları, kabile reisleri gibi yüksek seviyedeki kimselere islâm ve iman hakikatlerini anlattığı gibi, bütün hayatı çölde geçmiş olan bedevîlerle de muhatap olur, onlarda gördüğü eksikleri düzeltmeye çalışırdı.
Abdullah bin Abbas’ın rivayetine göre Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) bir zatın elinde altından bir yüzük gördü ve onu parmağından çıkardı, attı. Daha sonra şöyle buyurdu:
Sizden biriniz ateşten bir kor alıyor da, onu eline koyuyor.
Resulullah (a.s.m.) gittikten sonra orada bulunanlar yüzük sahibine, Yüzüğünü yerden al da onunla faydalanırsın dediler. Fakat o zat, Hayır, vAllahi onu ebediyyen almam. çünkü onu Resulullah (a.s.m.) attı dedi.2
Bu hâdisede iki husus dikkati çekmektedir. Birisi, Peygamberimiz yasaklamış olduğu ve dinen haram sayılan altın yüzük gibi birşeyi Sahabîsinin parmağında görmüş, münker sayılan bu durumu def etmek ve onun hiçbir şekilde kullanılmamasını anlatmak istemişti. Onu eliyle men etmeye gücü yettiği ve muhatabın da kırılmayacağını tahmin ettiği için, bizzat kendi eliyle yüzüğü çıkarıp atmıştır. Bu davranışıyla ayrıca erkeklerin altından yapılmış zinet eşyasını kullanmasının kesinlikle yasak olduğunu orada hazır bulunanlara anlatmış oluyordu.
O zatın yerdeki yüzüğü almamasının sebebi ise, hem Resulullaha olan hürmetinin bir ifadesiydi, hem de fakir bir Müslümanın onu alıp istifade etmesini temin düşüncesiydi. Nitekim daha sonra fakir bir Sahabî onu almış ve bir ihtiyacı için kullanmıştı.
Bu mevzuda bazı hadislerin mealleri de şöyledir:
Eş’as İbn Suleym’in bir rivayetine göre Resulullah bizleri altın yüzük, yahut altın halka takınmaktan nehyetti. 3
Hz. Abdullah’ın rivayeti de şöyledir:
Resulullah evvelâ altından bir mühür yüzük yaptırdı. Bunu takındığı zaman yazılı kaşını avucunun içine alırdı. Peygamberin elinde yüzük gören herkes kuyumculara koşarak bir altın yüzük yaptırıp parmaklarına taktılar. Kısa bir müddet sonra Resulullah minber üzerine oturdu ve elindeki yüzüğü çıkardı. Müteakiben, ‘Ben bu mühür yüzüğü takınıyorum. Yazılı kaşını da iç tarafta tutuyorum’ buyurdu ve bu yüzüğü elinden attı. Sonra da, ‘VAllahi bu altından mühür yüzüğü ebediyyen takınmam’ buyurdu. Bunun üzerine parmaklarına altın yüzük takmış olan Sahabîler de kendi yüzüklerini çıkarıp attılar. 4
Bu mesele hakkında üç hadisi verdikten sonar, değişik şekilde rivayet edilen hadisleri burada zikretmeye, aynı mealde oldukları için, ihtiyaç duymuyoruz.
İslâmiyetin haram kıldığı meselelerde şüphesiz, birçok hikmetler vardır. Ancak haramlığın hikmet ciheti, illet yerine geçmez. Yani birşeyin haram kılınışında asıl sebep, Allah’ın onu yasaklamış olmasıdır. Yasaklanış hikmetleri için, Allah yasakladığı için o haramdan sakınmamız gerekir. Hikmetlerin araştırılması bu temel prensibin anlaşılmasından sonra gelmelidir. Bu çerçevede, altın yüzüğün erkeklere haram oluşunun bir hikmeti şu olabilir:
Altın ticarî bir madendir. Piyasada tedavülde olan en mühim bir maldır. Eğer altın yüzük takmakta bir beis olmayıp sünnet olsaydı, bugün hemen hemen her Müslüman erkek takmaya gayret gösterecekti. Bu da iktisadî hayatın önemli bir parçası olan altının büyük bir kısmının tedavülden kalkıp faydasız olarak insanların parmağında âtıl kalmasını netice verecek ki, iktisadî hayata menfî yönde tesir edecekti. Nitekim Peygamberimizin bizzat altın yüzüğü parmağından çıkararak atması, iktisadî yönden müsbet gelişmeleri netice vermiştir.
Ayrıca, altın kadına ait süs eşyası olduğundan, erkeğin şahsiyeti üzerinde menfî tesiri düşünülebilir. Nasıl ki kadının erkek elbisesi giymesiyle kadınlık şahsiyetinde menfî değişmeler oluyorsa, erkeğin de kadınlara ait kıyafet ve süs eşyalarını giyip takmasıyla da erkeklik şahsiyetinde menfî tesir bıraktığı psikolojik bir gerçektir.
Altın dışındaki birtakım madenlerden yapılan yüzüğü de aynı şekilde erkek ve kadının takınması caiz değildir. Demir, bakır ve tunç gibi madenler bu kabildendir. Bu mevzuda bazı hadisler zikredilmektedir. Abdullah İbni Berid’den rivayet edildiğine göre, Sahabîlerden bir zat Resulullaha geldi. Elinde tunçtan bir yüzük vardı. Resulullah ona hitaben, ‘Ne oluyor, sende putların kokusunu seziyorum’ buyurdu. Bunun üzerine o zat elindeki yüzüğü attı. Sonra parmağında demirden bir yüzük olduğu halde geldi. Peygamberimiz, ‘Ne oluyor, senin üzerinde Cehennem ehlinin zinetini görüyorum’ buyurunca, o zat parmağındaki yüzüğü fırlattı. Bunun üzerine o zat, ‘Ya ResulAllah, nasıl bir yüzük takayım?’ diye sordu ve Peygamberimiz de ‘gümüşten bir yüzük tak, bu da miskali (yaklaşık 3,5 gramı) geçmesin’ buyurdu.5
İbni âbidin Reddü’l-Muhtar isimli eserinde bu hadisi zikrettikten sonra şöyle der:
Gümüşten yapılmış yüzük takmak helâl; altın, demir ve tunççan yapılmış olan yüzüğü takmak ise haramdır.
Cevhere isimli fetva kitabından yaptığı bir nakilde ise, kadınlar için de, erkekler için de demirden, tunçtan, bakırdan ve kurşundan yapılmış yüzüklerin caiz olmayıp tahrimen mekruh olduğunu zikreder. Esas metinde ise, gümüşün hariçindeki bütün madenlerden yapılan yüzükleri takmanın haram olduğu ifade edilmektedir.6
Gümüşten yapılan yüzüğü takmak mubah, aynı zamanda sünnettir. Bu hususta Enes bin Mâlik’ten gelen rivayet şöyledir:
Resulullahın (a.s.m.) mühür yüzüğü gümüşten idi. Bu yüzüğün kaşı da Habeşî (akik taşı) idi. 7
Yukarıda mealini zikrettiğimiz hadis-i şeriflerden hüküm çıkaran bütün mezhep imamlarına göre, erkeklerin başta yüzük olmak üzere altından yapılmış süs eşyalarını takınmaları da caiz değildir.
Altın ve gümüşten yapılmış kaplardan bir şey yeyip içmek hem erkekler için, hem de kadınlar için caiz değildir. Bunun hikmeti de bir hadis-i şerifte şöyle beyan edilir:
Altın ve gümüş kaptan su içmeyin. İbrişim ve ipeği de giymeyin. çünkü bunlar dünyada onların (kâfirlerin), âhirette, kıyamet gününde ise sizindir. 8
Hadiste de ifade edildiği gibi, altın ve gümüş kaplar, Cennet nimetlerinden sayılmakta, mü’minlerin dünyada iken onları fâni bir surette kullanmaları istenmektedir. Fakat altın ve gümüşten yapılmış kap ve süs eşyalarını evde bulundurmanın bir mahzuru bulunmamaktadır.
Altından yapılmış bir yüzük takan kimsenin günah ve mes’uliyeti sadece kendisinedir. O günah bir başkasına sirayet etmez. Meselâ parmağında altın yüzük bulunan bir kimsenin aynı safta namaz kılması, yanında bulunan kimselerin namazına zarar vermez. Zaten altın yüzük takmak, takan kimsenin namazına da bir eksiklik getirmez. Sadece o yüzüğü takmakla bir haram işlemiş olur, ibadeti bâtıl olmaz.
Bununla beraber, parmağında altın yüzük bulunan birisine, bir haram işlediği için yan gözle bakmak da doğru değildir. Bize düşen, münasip bir zamanını ve yerini bulunca onu takmanın caiz olmadığını hatırlatmaktır.
Cevap: Altın Erkeklere Neden Haram..?
ßaran
Altın ve hâlis ipek erkeğe haramdır:
Halis ipek veya malzemesinin çoğu ipek olan giyecekler ile altını erkeğin giyecek, süs ve eşya olarak kullanması haramdır. Hz. Peygamber (s.a.v.) ipeği sağ eline ve altını sol eline alarak "bu ikisi ümmetimin erkeklerine haramdır."40 buyurmuşlardır.
Bir miskali (4.25 gr.) geçmeyen gümüş yüzük ile alem (sembol, nişân, rozet vb.) olarak kullanılan ipek ve altına ruhsat verilmiştir.41
İpeğin cilt hastalığı, savaş gibi sebeplerle giyilmesine de izin verilmiştir.42
Altın ve gümüşü kadının yalnızca ziynet eşyası olarak43 kullanmasına izin veren İslâmın erkeklerine bunu haram kılmasının hikmetleri vardır:
a) Bu iki mâden ve özellikle altın asırlar boyu ya doğrudan doğruya para olarak, yuhat da para karşılığı teminat olarak kullanılmış, ekonomide büyük rol oynamıştır. Bunların zinet ve eşya olarak kullanılması ekonomiyi menfi yönde etkileyecektir.
b) Bunların zinet ve eşya olarak kullanılması topluma faydalar sağlayacak olan büyük bir sermayenin âtıl kalmasına sebep olmaktadır.
c) Allah’ın erkekler için takdir ve tensîb buyurduğu fıtrat ve karakter altın ve ipekle süslenmeye muhtaç ve uygun değildir.
d) Üste, başa; ele ayağa; eve-barka serilmiş servetler dikkat, gıpta ve hased celbederek sosyal adâlet duygusunu rencide ederler, fesâda sebep olurlar.
e) İslâm insanın maddî hayatı ile rûhî ve mânevi hayatı arasında ideal bir dengeyi hedef almıştır. Dışa bu ölçüde ihtimam rûhî hayâtı zedelemekte, tekâmülü engellemektedir.
Kadına gelince:
Onun fıtratı süse ve zînete daha elverişlidir; diğer vasıflar yanında erkekte yiğitlik, kadında güzellik aranır. Kadını zinetten menetmek onun fıtratına ters düşer ve ağır gelir. Şârî’ onlara bu mevzûda ruhsat vermiş, fakat yabancı erkeklerden sakınmalarını emretmiş, zînetlerini yoksullara iyreti vermelerini tavsiye buyurmuştur.
40. Ebû-Dâvûd, K. el-Libâs, 4, 9, 11; Nesâî, K. ez-Zineh, 40, 43, 45; Ahmed, Müsned, 1/96, 4/392.
41. Fıkıh kitaplarının kerâhiye ve istihsan bölümü, nişan yüzüğünün cevazı için bak: Kâmil Miras, Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi ve Şerhi 2. B. C. IV, s. 287; c. XII, s. 108.
42. Buhârinin bir rivâyetine göre Resulullah (s.a.v.) Abdurrahman b. Avf ve ez-Zübeyr b. el-Avvâm’ın, cilt hastalıkları sebebiyle ipek giymelerine izin vermiştir. K. el-Cihad, 91; K. el-Libâs, 29.
43. Bunları ev eşyası olarak kullanmak kadına da haramdır.
Yanıt: Altın Erkeklere Neden Haram..?
urfalihaci
ALLAH cc senden razı olsun baran kardes.hem bilgilerimizi tazeliyoruz hemde bilmediklerimizi ogreniyoruz.butur calismalarinin devami dilegiyle.ALLAH,IN selameti uzerimize olsun.
ßaran
< ALLAH cc senden razı olsun baran kardes.hem bilgilerimizi tazeliyoruz hemde bilmediklerimizi ogreniyoruz.butur calismalarinin devami dilegiyle.ALLAH,IN selameti uzerimize olsun. >
Amin Rabbim Sizlerdende Razı oLsun Karde$im ßir Nebze Faydamız Dokunuyor ise Rabbim Razı oLsun ßir Parça Zararımız Var ise O Zararın Ateşinden Rabbim ßizleri Korusun.
…………………………………….
–ZüMrA–
güzel bir konu Allah c.c. razı olsun
kerkenezce
Güzel bir konuya dikkat çekmişsin kardeşim. Bazı erkekler bunun farkına varmadan takıyorlar. Onları üzmeden kırmadan rencide etmeden yumuşak bir şekilde uyarmak gerekir. Hatta bazıları yüzük hariçinde boynuna at nalı gibi altın kolye, bileğine künye takıyor ve bunu gerine gerine gösteriyor. Bu kişilerede bunun haram olduğunu güzelce açıklmak lazım.
halimekale
Allah razı olsun, ama bana akik tasi hakkinda daha fazla bilgi lazim, bu konu hakkinda bana yardımcı olabilirmisiniz? Vereceginiz bilgiler içinde su konular da olursa sevinirim. Neden Allah Rasulu akik tasi tasimis? Nelere faydasi var? Sahih hadis var mi? Lütfen bana yardımcı olursan çok sevinir. Simdiden Allah razı olsun ve size cennetin en güzel yerlerini versin. Amin.
Ali Tiryaki
Selamun aleykum, efendim.
Konuyula ilgili arastirma yaparken sizin sitenizde’ki HARAM oldugu soylenen ve bu soylenin de efendimiz H.z Peygambere ait oldugu iddia edilen bir mevzuya rastladim. Bugun gunumuz de hayli bir ciddi tartisma goturen erkegin ALTIN takma mevzusu benimde ilgimi cekmektedir. Konuyla ilgili hadisi serifleri incelemeye aldim kit (bir muslumanin yapmasi gereken en onemli esastir) Artik taklit (sadece aktarilana uymak)’ten kurtulup kendimizin arastirip, dusunup saglam delillerle kanaat sahibi olup ve tahkiki (incelenerek, saglamca) inanmaktir.
Oncelikle sunu bilmeliyiz ki efendimiz kendiyle asla tezata dusmez. Birsey haram ise tartismasiz haramdir. Ayrica efendimiz asla kendi nefsinden bir şey yapmaz bu konuda ki, Allah onu derhal uyarir. Necm suresi (3-4) O (Peygamber) keyfine göre konuşmaz. O ancak kendisine vahyolunanı söyler (söylediği her şey vahye dayanır). Bu ayette hiç tartisilmaz bir netlik vermektedir. O mutlak Allahin hukumleriyle ve Allahin ona vermis oldugu yon ile hareket eder ki, Rasulullah Kuran’a bagli hareket eder.
Bir diğer ayette: HAKKASURESİ:
42. Bir kâhinin sözü de değildir. Ne de az düşünüyorsunuz!
43. O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir.
44,45. Eğer (Peygamber) bize isnat ederek bazı sözler uydurmuş olsaydı mutlaka onu kudretimizle yakalardık.
46. Sonra da onun şah damarını mutlaka keserdik.
47. Hiçbiriniz de bu cezayı engelleyip ondan savamazdı.
Bu onemli aciklamalardan sonra alttaki hadisi incelemeye alalim;
NE DEMISTIK, EFENDIMIZ KENDIYLE TEZATA DUSEMEZ
Peygamber Efendimizin Yüzüğü
Mekke döneminde Peygamber Efendimizin (s.a.s) yüzük kullandığına dair herhangi bir kayitta rastlanti yok. Medine döneminde ise ilk önce altın bir yüzük taktığı, bir müddet sonra onu çıkarıp gümüş yüzük yaptırdığı, bu arada altın yüzüğü ashabın erkeklerine yasakladığı nakledilmektedir.
Buharî ve Müslim’in Abdullah b. Ömer’den rivayet ettikleri bir hadis şöyledir:
Resulüllah (s.a.s) altın bir yüzük taktı ve yüzüğün kaşını avuç içine gelecek şekilde çevirdi. Ashabdan da altın yüzük takanlar vardı. Derken Resulüllah (s.a.s) minbere çıktı, elindeki yüzüğü çıkardı ve şöyle buyurdu: VAllahi bundan böyle ebediyen altın yüzük takmayacağım. Ashabdan altın yüzük takanlar derhal yüzüklerini çıkardılar. Bundan sonra Resulüllah (s.a.s) gümüşten bir yüzük yaptırdı. (Buharî, Libâs 45; Müslim, Libâs 51)
Efendimizin (s.a.s) kısa bir süre taktığı bu altın yüzük, Hz. Âişe’nin (r.anha) bildirdiği aşağıdaki rivayetten anlaşılacağı üzere Habeş hükümdarı Necaşî’nin gönderdiği bir hediyedir: Habeş hükümdarı Necâşî’nin Resulüllah’a (s.a.s) gönderdiği hediyeler gelmişti. Bu hediyeler arasında Habeşî kaşlı altın bir yüzük de vardı. Resulüllah (s.a.s) o yüzüğe pek iltifat etmeden bir çubukla ya da parmağının ucuyla aldı. Daha sonra kızı Zeyneb’in kızı Ümâme’yi çağırdı ve yüzüğü ona vererek ‘Yavrucuğum, bununla ziynetlen (süslen)’ buyurdu. (Ebû Dâvûd, Hâtem 8)
Bu hâdise, 628 yılında Hayber Fethinin ardından vuku bulmuştur.
SORU: Hatemul enbiya olan efendimiz demek ki ilk önce Necasinin hatri için haram isleyip bir muddet sonra bu haramdan vazgecmis oluyor ki, bu efendimize yakistirilmayacak bir soz ve davranistir. Akleden insanlar olarak dusunmeliyiz ki, bunu yukardaki ayetlerlede size sunmustum guzelleri guzeli güzel efendimiz asla kendiyle tezata dusmez, dusemez. Ayrica bahsedilen medine donemini inceleyin lutfen. O donemde gercekten tum sahabilerin altin takmak için hep birden sarrafa kosup altin almalari ne kadar mantiklidir. Daha Islam devleti olarak yeni yeni filiznenen Medine’de ummet olarak tam tamina oturtulmus bir duzen yok.
Kanaatimce birseyler bize aktarilirken çok kati ve kesin olarak gelmistir. Kanimca (incelemem sonucu) Haram’dan ziyade uygun gorulmemistir demek daha makul olur du. Kesin ve kati aciklama bu konuda tarihsel boyutta da hayli tartisma goturmektedir. Nerdeyse tum tarih boyunca Halifeler altin yuzukler takmistirlar (ben abartmadan soyle soyleyim, demekki hepsi HARAM islemisler) gerisini de siz artik dusunun ne taclar’takip ne tahtlar’da oturmuslardir.
Sonuç
Peygamber Efendimiz (s.a.s) Mekke döneminde yüzük kullanmamıştır. Medine’ye hicretten 6 sene sonra Necaşî’nin hediye olarak gönderdiği Habeşî kaşlı altın yüzüğü, gönderen şahsa değer verdiğini izhar etmek üzere sadece o gün parmağına takmıştır. Sonrasında kız torunu Ümâme’ye hediye etmiştir. Bir süre sonra gümüş bir yüzük yaptırmış ve kaşına Muhammed Resulüllah mührünü nakşettirmiştir. Bu arada altın ziynetlerin erkekler için meşrû olmadığını bildirmiştir. Ashabdan altın yüzük takmakta olanlar ise yüzüklerini çıkarmışlar yahut gümüş ile tebdil etmişlerdir.
Peygamber Efendimiz gümüş yüzüğünü genellikle sol elinin serçe parmağına takmış ve yazışmalarda mühür olarak kullanmıştır. Vefatından sonra ilk halifelere intikal eden bu yüzük Hz. Osman’ın hilafetinin altıncı senesinde Medine’deki Erîs kuyusuna düşmüştür. Bütün çabalara rağmen bulunamamıştır. Hz. Osman da başka bir yüzük-mühür yaptırmıştır. İlerleyen yıllarda vali gibi üst düzey idarecilerin yanı sıra alt kademede görev yapan kimseler de kendilerine mahsus mühürlü yüzük yaptırmak suretiyle bu uygulamayı sürdürmüşlerdir.
Allah’a emanetsiniz
altın neden haram, altın neden erkeğe haram kılınmıştır, altın erkeğe neden haram kılınmıştır