Akletmek, düşünmek konusunda ayeti kerimeler

Akletmek, düşünmek konusunda ayeti kerimeler

imam
Akletmek, düşünmek konusunda ayeti kerimeler

10/16- De ki: Eğer ALLAH dileseydi, ben size onu okumazdım, ALLAH da size onu bildirmezdi. Ben sizin aranızda bundan (Kur’an’ın inişinden) önce (kırk yıllık) bir ömür yaşadım. Hiç düşünmüyor musunuz?

11/51- Ey kavmim! Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak beni yaratana âittir. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?

12/1- Elif Lâm Râ.1 Bunlar, apaçık Kitabın âyetleridir.2 1-2

12/109- Biz senden önce de, memleketler halkından ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Elbette ahiret yurdu ALLAH’a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?

12/2- Biz onu, akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur’an olarak indirdik.

13/4- Yeryüzünde birbirine komşu kara parçaları, üzüm bağları, ekinler; bir kökten çıkan çok gövdeli ve tek gövdeli hurma ağaçları vardır ki hepsi aynı su ile sulanır. Ama biz ürünleri konusunda bir kısmını bir kısmına üstün kılıyoruz. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir kavim için (ALLAH’ın varlığını gösteren) deliller vardır.

16/12- O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da O’nun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklını kullanan bir millet için ibretler vardır.

16/67- Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden hem içki, hem de güzel bir rızık edinirsiniz. Elbette bunda aklını kullanan bir toplum için bir ibret vardır.

2/164- Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, ALLAH’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.

2/170- Onlara, ALLAH’ın indirdiğine uyun! denildiğinde, Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız! derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)?38 38

2/171- İnkar edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkar edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.

2/241- Boşanmış kadınların örfe göre geçimlerinin sağlanması onların hakkıdır. Bu ALLAH’a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir borçtur.

2/242- Düşünesiniz diye ALLAH size âyetlerini böyle açıklamaktadır.

2/44- Siz Kitabı (Tevrat’ı) okuyup durduğunuz halde, kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? (Yaptığınızın çirkinliğini) anlamıyor musunuz?

2/73- Sığırın bir parçası ile öldürülene vurun dedik. (Denileni yaptılar ve ölü dirildi.) İşte, ALLAH ölüleri böyle diriltir, düşünesiniz diye mucizelerini de size böyle gösterir.

2/76- Onlar iman edenlerle karşılaşınca, İman ettik derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında da şöyle derler: Rabbinizin huzurunda delil olarak kullanıp sizi sustursunlar diye mi, ALLAH’ın (Tevrat’ta) size bildirdiklerini onlara söylüyorsunuz? (Bu kadarcık şeye) akıl erdiremiyor musunuz?

21/10- Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?

21/66- İbrahim şöyle dedi: Öyle ise siz, (hâlâ) ALLAH’ı bırakıp da, size hiçbir fayda, hiçbir zarar veremeyecek şeylere mi tapacaksınız?

21/67- Yazıklar olsun, size de; ALLAH’ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da! Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?

22/46- Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur.

23/80- O, diriltendir, öldürendir. Gece ile gündüzün birbirini takib etmesi de O’na aittir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?

24/61- Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya da güçlük yoktur.6 Kendi evlerinizde veya babalarınızın evlerinde veya annelerinizin evlerinde veya erkek kardeşlerinizin evlerinde veya kız kardeşlerinizin evlerinde veya amcalarınızın evlerinde veya halalarınızın evlerinde veya dayılarınızın evlerinde veya teyzelerinizin evlerinde veya anahtarlarına sahip olduğunuz evlerde ya da dostlarınızın evlerinde yemek yemenizde de bir sakınca yoktur. Bir arada veya ayrı ayrı olarak yemek yemenizde de bir sakınca yoktur. Evlere girdiğiniz zaman birbirinize, ALLAH katından mübarek ve hoş bir esenlik dileği olarak, selam verin. İşte ALLAH, düşünesiniz diye âyetleri size böyle açıklar. 6

25/44- Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.

26/28- Mûsâ, O, doğunun da batının da ve ikisi arasındaki her şeyin de Rabbidir. Eğer düşünüyorsanız bu, böyledir dedi.

28/60- (Dünyalık olarak) size verilen her şey, dünya hayatının geçimliği ve süsüdür. ALLAH’ın katındaki ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?

29/35- Andolsun biz, aklını kullanacak bir kavm için o memleketten ibret alınacak apaçık bir delil bıraktık.

29/43- İşte bu temsilleri biz insanlar için getiriyoruz. Onları ancak bilginler düşünüp anlarlar.

3/118- Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size âyetleri açıkladık.

3/65- Ey kitap ehli! İbrahim hakkında niçin tartışıyorsunuz. Oysa Tevrat da, İncil de ondan sonra indirilmiştir. Siz hiç düşünmüyor musunuz?

30/24- Korku ve ümit kaynağı olarak şimşeği size göstermesi, gökten yağmur indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesi, onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir toplum için elbette ibretler vardır.

30/28- ALLAH size kendinizden şöyle bir örnek getirdi: Kölelerinizden, verdiğimiz rızıklarda sizinle eşit haklara sahip olan ve birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekindiğiniz ortaklarınız var mı? Düşünen bir topluluk için âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz.

36/62- Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?

36/68- Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?

37/137,138- Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz?

39/43- Yoksa ALLAH’tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki: Hiçbir şeye güçleri yetmese ve düşünemiyor olsalar da mı?

40/67- O, sizi (önce) topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra alaka dan4 yaratan, sonra sizi (ana rahminden) çocuk olarak çıkaran, sonra olgunluk çağına ulaşmanız, sonra da ihtiyarlamanız için sizi yaşatandır. İçinizden önceden ölenler de vardır. ALLAH bunları, belli bir zamana erişmeniz ve düşünüp akıl erdirmeniz için yapar. 4

43/1- Hâ Mîm.1 1

43/2,3- Apaçık Kitab’a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur’an yaptık.

49/4- (Ey Muhammed!) Odaların arkasından sana bağıranların çoğu aklı ermeyen kimselerdir.1 1

5/103- ALLAH ne Bahîre ne Sâibe , ne Vasîle ne de Hâm diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat, inkar edenler ALLAH’a karşı yalan uyduruyorlar. Zaten çoklarının aklı da ermez.26 26

57/17- Bilin ki ALLAH, yeryüzünü ölümünden sonra diriltmektedir. Düşünesiniz diye gerçekten, size âyetleri açıkladık.

6/151- (Ey Muhammed!) De ki: Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya babaya iyi davranın. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın.36 Meşrû bir hak karşılığı olmadıkça ALLAH’ın haram (dokunulmaz) kıldığı canı öldürmeyin.37İşte size ALLAH bunu emretti ki aklınızı kullanasınız. 36-37

6/32- Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu ALLAH’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

67/10- Yine şöyle derler: Eğer kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şu alevli ateştekilerden olmazdık.

7/169- Derken, onların ardından yerlerine Kitab’a (Tevrat’a) varis olan (kötü) bir nesil geldi. Şu geçici dünyanın değersiz malını alır ve (nasıl olsa) biz bağışlanacağız derlerdi. Kendilerine benzeri bir mal gelse onu da alırlar. ALLAH hakkında, gerçek dışında bir şey söylemeyeceklerine dair onlardan Kitap’ta söz alınmamış mıydı? Onun içindekileri okumamışlar mıydı? Halbuki ALLAH’a karşı gelmekten sakınanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hiç düşünmüyor musunuz?


Cevap: Akletmek, düşünmek konusunda ayeti kerimeler

_kayra_
düşünmek görmektir

Düşünme akıl erdirme ayetleri

30. Sure (Rûm Suresi), 8. Ayet
Onlar, kendi nefisleri(nin yaratılış incelikleri) hakkında hiç düşünmediler mi? Hem Allah gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkar ediyorlar.

34. Sure (Sebe’ Suresi), 46. Ayet
(Ey Muhammed!) De ki: "Ben size ancak bir tek şeyi, Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkıp düşünmenizi öğütlüyorum. Arkadaşınız Muhammed’de cinnetten eser yoktur. O şiddetli bir azaptan önce sizin için ancak bir uyarıcıdır."

36. Sure (Yâsîn Suresi), 68. Ayet
Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?


Yanıt: Akletmek, düşünmek konusunda ayeti kerimeler

rana
Düşünme ve akletmek ayetleri

16. Sure (Nahl Suresi), 44. Ayet
(O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur’an’ı indirdik.

19. Sure (Meryem Suresi), 67. Ayet
İnsan, daha önce hiçbir şey değil iken kendisini yarattığımızı düşünmez mi?

23. Sure (Mü’minûn Suresi), 68. Ayet
Onlar bu sözü (Kur’an’ı) hiç düşünmediler mi? Yoksa kendilerine, önceki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?


Soru: Akletmek, düşünmek konusunda ayeti kerimeler

imam
Akletme düşünme ve tefekkür hakkında ayetler

11. Sure (Hûd Suresi), 24. Ayet
Bu iki zümrenin durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten kimseler gibidir. Bunların durumları hiç birbirlerine denk olur mu? Hâlâ düşünmez misiniz?

16. Sure (Nahl Suresi), 17. Ayet
Şu halde yaratan, yaratamayan gibi olur mu? Artık siz düşünmez misiniz?


Hoca
akletmekle ilgili ayetler
akletmek ayet
düşünmekle ilgili ayetler

6. Sure (En’âm Suresi), 50. Ayet
De ki: "Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen vahye uyuyorum." De ki: "Görmeyenle gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?"

7. Sure (A’râf Suresi), 184. Ayet
Onlar düşünmediler mi ki (çok iyi tanıdıkları, kendileriyle içiçe yaşamış olan) arkadaşlarında (Peygamber’de) delilikten eser yoktur. O ancak apaçık bir uyarıcıdır.


akletmek ile ilgili ayetler, akletmekle ilgili ayetler, düşünmekle ilgili ayetler

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();