KİBİR; Hakkı red etmek ve İnsanları Küçük Görmek
mohicans
Allâh-u Teâlâ El-Kasas Sûresinin 83. âyetinde şöyle buyuruyor:
Allâh-u Teâlâ bu âyette, Ahiret yurdunu yer yüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere vereceğini bildiriyor. Ve en güzel âkıbet, takvâ sahiplerinindir.
Ve yine Allâh-u Teâlâ Lokman Sûresinin 18. âyetinde şöyle buyuruyor:
Allâh-u Teâlâ bu âyette,Lokman oğluna Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allâh-u, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri sevmez nasihat ettiğini bildiriyor.
Ey Müslüman kardeşler!
Biliniz ki kibir kötü bir sıfattır.Allâh-u Teâlâ Kur’an-ı Kerimde zikrettiğimiz âyetlerde olduğu gibi kibirden nehyetmiş ve Allâh-u Resulü birçok had,iste kibrin manası ve sonucu ne olduğunu bizlere beyan edip açıklamıştır.Kibir çok zamanlarda birçok kişinin dünyevi hayatına bir sürü olaylara karşı karşıya gelmesine ve bundan ziyade Ahirette büyük azaba gitmesine sebep olur.
İmam Müslim’in rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz aleyhisselâm kibirin kötülüğü ve tarifi hakkında şöyle buyurmuştur:
Anlamı: Kalbinde zerre kadar kibir bulunan Cennete giremez(Yani Cennete ilk girenlerle giremez). Orada bulunan bir adam dedi ki : Adam elbisesinin ve ayakkabısının temiz olmasını ister . Peygamber Efendimiz cevaben şöyle dedi: Allâh-u cemildir (Yani Allâh-u ihsan eder veya Allâh’ın sıfatları cemildir yani sıfatları hepsi kâmil olup ona yakışan sıfatlardır) güzelliği sever (Yani mü’minin güzel ahlâklı olmasını sever). Elbisesinin ve bedenin temiz olmasına itina etmek haram değildir. Çünkü Peygamber Efendimiz, İmam Müslim’in rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
Anlamı: Kibir; hakkı red etmek ve insanları küçük görmek .
Hakkı red etmenin manası; Söyleyen kişiye karşı hakkı red etmektir. İnsanları küçük görmenin manası ise insanları hakir görmek ve küçümsemektir.
İmam Buhâri ve İmam Müslim’in rivâyet ettikleri başka bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz aleyhisselâm şöyle buyurmuştur:
Anlamı: Size ateşin (Cehennemin) ehlinden haber vereyim mi? Her utul, cevvaz ve müstekbirdir .
Utul insanlara kaba davranan kimsedir. Cevvaz ise helal, haram demeden hangi yoldan olursa olsun mal toplayıp ve Allâh’ın farz kıldığı şeylere malı vermeyen kimsedir.Tıpkı farz olan zekatı, üzerine farz olduğu halde mazeretsiz vermeyen kimsedir.Müstekbir ise kibirlenen kimsedir.
37. DERSİN DEVAMI
Hakkı Red Etmek ve İnsanları Küçük Görmek
Peygamber Efendimiz aleyhisselâmin hadisinden anlaşılıyor ki, kibirlenen kimse, bir kişi doğru söylediğini bildiği halde yaşının küçük, fakir, talebe veya zayıf olmasından dolayı hakkı sahibine red edendir.Bu kişi nefsinde der ki : Yaşça ondan büyük olduğun halde bu talebenin veya bu küçüğün karşı fikrimden nasıl dönerim .
Küçük bir kişi şer-i ilmi sahih bir şekilde öğrenmişse ve daha sonra kendisinden yaşça büyük bir adamın namazın erkanlardan veya şartlardan birinin yerine getirmediğini gördüğünde ona nasihat ederse görüyüyüz ki o büyük adam nasihat edenin yaşça küçük olduğu için nasihati ve hakkı red ediyor.Tıpkı bazı babalardan hasıl olduğu gibi çocuklarının nasihatlarını kabul etmezler. Çünkü bunu zayıflığın bir göstergesi olduğunu zannederler. Kendilerinin bu konuda hata yaptıklerini ve çocuklarının doğruyu bildiğini tasavvur edemezler. Oysa kibirlenenin sonunu ne olduğunu ve göreceği azabı bilselerdi nasihati bir an bile gecikmeden kabul ederlerdi.
Kibrin bir kısmı da insanları küçük görmek, yani kişinin kendini beğenmesi ve insanları kendinden aşağı kendini de onların üstünde ve daha efdal görmesidir.
Kibrin bir kısmı da kibirlenme niyeti ile elbiseyi yere kadar uzatmaktır, ve bu da haramdır. Bazı krallar ve zenginlerin adetlerinde olduğu gibi elbiselerini yere kadar uzatır ve yerlerde sürürlerdi.
Allâh-u Teâlâ El-Müddessir Sûresinin 4. âyetinde şöyle buyuruyor:
Allâh-u Teâlâ bu âyette, Peygamber Efendimize elbisesin ter temiz tutmasını emrediyor.
Tabiilerden olan Tavus -Allâh-u ondan razı olsun- yanı elbiseni kısalt çünkü elbisenin kısalması onun temiz olmasıdır.
İmam Buhâri’nin rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz aleyhisselâm şöyle buyurmuştur:
Anlamı: Elbisenin topuklardan aşağıya olan kısım Cehennemdedir . Yani kim kibirlenme ve kendini beğenme niyeti ile elbisesini topuklarından aşağıya kadar uzatırsa bu hüküm altındadır. Ancak bu niyet ile değil ise bu hükme tabi değildir.Çünkü Peygamber Efendimiz aleyhisselâm, İmam Buhâri’nin rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:kim kibir niyetiyle elbisesini yerde sürerse kıyamet gününde Allâh-u ona bakmaz-yani büyük azabı hakketmiş olur-.Ebu Bekr Es-Sıddik-Allâh-u ondan razı olsun- dedi ki : Ey Allâh’ın Resulü, elbisemin bir kısmını tutmazsam yere kadar varır . Peygamber Efendimiz aleyhisselâm ona dedi ki : Kibir niyetiyle yapanlardan değilsin .
Kibirlenenlerin azabı hakkında rivâyetler
İmam Buhâri ve İmam Müslim’in rivâyet ettikleri kibirlenenlerin azabı hakkında sahih bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz aleyhisselâm şöyle buyurmuştur:
Anlamı: Bir adam vardır ki ,kendini beğenip saçını tarayıp ve kibirlenerek bir şekilde yürürken, Allâh-u Teâlâ yeri açıp onun içine girdirdi ve kıyamete kadar içinde dalıp kalacaktır .
Kıyamet gününde kibirlenenlerin azabından,insan şeklinde ancak kırmızı karıncalar gibi haşrolunurlar. Diğer insanlar ayaklarıyla onlara basarlar ancak ölmezler çünkü dünyadaki ölümü tattıkları için.
Ey Müslüman kardeşim!
Bil ki kibrin bir kısmı da küfürdür. Bazı müşriklerin kibri gibi. Onlar Efendimiz Muhammed’in hakla geldiğini bildikleri halde davasını reddedip ona karşı geldiler. Kendileri hakkında babalarının üzerinde olduklarını bırakıp çoğunlukta fakirlerin ve zayıfların tabi olduğu ümmi bir Peygambere tabi oldular denmesin diye
Kalpleri Bu Hastalıktan Tasfiye Etmek
Ey Allâh’ın kulları, kalplarınızı bu zehirli hastalıktan ve kötü sıfattan arındırmak ve temizlemek için mücadele ediniz. Kim bu kötü ahlâk üzere ise nefsini Müslümanlardan fakir ve muhtaç olanlara hizmet ederek ve onlara büyüklenmeyi bırakıp hakkı kimden hasıl olursa olsun büyükten veya küçükten, fakirden veya zenginden kabul etmeyle tedavi etsin. Bilinsin ki tevazuun büyük şerefi ve değeri vardır. Peygamber Efendimiz aleyhisselâm, İmam Müslim’in rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
Anlamı: Kim Allâh-u için tevazu ederse, Allâh-u onun mertebesini yükseltir .
İmam Tirmizi ve İmam İbnu Meceh’in rivâyet ettikleri bir hadis-i şerifte mütevazilerin efendisi ve müttakîlerin İmamı olan Peygamber Efendimiz aleyhisselâm şöyle buyurmuştur:
Anlamı: Ey Allâh’ım beni miskin olarak yaşattır, miskin olarak vefatettir ve miskinlerle beraber haşret . Miskinlikten maksat tevazudur.
Evliyaların ve salihların hayatlarına baktığımızda tevazu,alçak gönüllü ve fakirlere ve muhtaçlara yardım konusunda birçok güzel örnekler vardır.Bunlardan ikinci halife olan Ömer b. El-Hattab- Allâh-u ondan razı olsun- kadının söylediği doğru olduğu beyan olduğundan, söylediği meşhur sözü şöyledir: Ömer yanıldı (hata etti) kadın doğru söyledi . Kendi nefsinde Ben mü’minlerin emiriyim nasıl bir kadının sözünü kabul eder ve kendi fikrimden dönerim demedi.
Ey Müslüman Kardeşim !
Nefsini mütevazı olmaya ve söyleyeni kim olursa olsun hakkı kabul etmeye alıştır. Allâh’ın kulları üzerinde kibirlenmekten sakın, çünkü kibirlenmek kötü ve tehlikeli bir hastalık olup sahibini kendi hevasına esir eder.
Cevap: KİBİR; Hakkı red etmek ve İnsanları Küçük Görmek
GAZİBE
Yaratılanı yaratandan ötürü hoş görmek aslında insanların tevazu içinde kibirli olmadan yaşamaları demek olmaktadır.Her insanın kendine göre hasletleri vardır.Başkalarını küçük görmek ve kendini övmek aslında kendini küçük görmek ve aciz olduğunu bilmektir.
insanları küçük görmek, küçük görmek , insanları küçük görmek hadis