Ashabul Yemin Ne Demek? Ashabul Yemin Hakkında Ansiklopedik Bilgi
helen
ASHÂBU’L-YEMİN
Sağa mensup olanlar, bereketli ve uğurlu insanlar, kıyamet gününde amel defterleri sağ taraflarından verilecek olan mutlu kimselerdir. (M. Hamdi Yazır, Hak Dini, Kur’an Dili, VII, 4706)
Ashabû’t-Yemin Kur’an-ı Kerîm’de altı defa zikredilmektedir. (el-Vakıa 56/27, 38, 90, 91; el-Müddessir, 74/39)
Allah’u Teâlâ ashabu’l-yeminin ahirette nail olacakları mükâfatı şöyle anlatır: Ashab-ı yemin, ne mutlu ashab-ı yemine! Onlar dikensiz sedir ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen, bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler. Biz ashab-ı yemin için ceylan gözlü hurileri yeniden yaratmışızdır. Onları bakire, ellerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır. " (el-Vakıa,56/27-38)
Bunlara ashab-ı meymene de denir. (bk. Ashab-ı meymene)
Durak PUSMAZ
Cevap: Ashâbu’l-yemin
rana
Allah c.c. razı olsun
Cevap: Ashâbu’l-yemin
ehli-sunnet
< Sağa mensup olanlar, bereketli ve uğurlu insanlar, kıyamet gününde amel defterleri sağ taraflarından verilecek olan mutlu kimselerdir >
Teşekkürler…. !
Cevap: Ashabul Yemin Ne Demek? Ashabul Yemin Hakkında Ansiklopedik Bilgi
Muhammed
ASHÂBÜ’l-YEMÎN ne demektir
Amel defteri sağ taraflarından verilenler, cennetlikler anlamında bir Kur’an terimi.
Yümn kökünden türetilmiş olup hayır, uğur, bereket ve sağ yön anlamlarına gelen yemîn ile ashâb (topluluk, grup) kelimelerinden oluşan bu terkip, yaratılışın başlangıcında Allah’a vermiş oldukları sözü (mîsâk-ı fıtrî) bu dünyada bozmayan ve böylece hem kendilerine hem de diğer insanlara karşı olan görevlerini yerine getiren, âhirette ise amel defterlerini sağ taraflarından alarak önleri ve sağ yönleri Allah’ın nuruyla aydınlanıp bu hal üzere cennete girecek olan mutlu insanlar zümresini ifade eder (Râzî, XXIX, 142).
Meclislerde büyüklerin oturmasına ayrılan sağ taraf ve ayrıca uğur, bereket mânasına gelen meymene kelimesi ile yapılan ashâbü’l-meymene ( ) terkibi de aynı anlamı ifade eder. Hadislerde ehlü’l-yemîn diye anılan bu gruba ashâbü’l-yemîn ve ashâbü’l-meymene adlarının verilmesini, yaratılışın başlangıcında (bk. el-A’râf 7/172) Âdem’in sırtından veya sulbünden (M. Reşîd Rızâ, IX, 389; Elmalılı, IV, 2329) çıkartıldıkları zaman onun sağ tarafında bulunmaları veya sağ tarafından çıkartılmaları ile açıklayan müfessirler olduğu gibi, bunu hesap gününde kitaplarının sağ taraftan verileceğine (bk. el-Hâkka 69/19-24), yüksek makam sahibi olacaklarına, cennetin sağ tarafında ikamet edeceklerine bağlayanlar da vardır.
Vâkıa sûresinde, insanların ashâbü’l-meymene (ashâbü’l-yemîn), ashâbü’l-meş’eme (ashâbü’ş-şimâl) ve sâbikun veya mukarrebûn şeklinde üç zümreye ayrıldığı görülmektedir. Bu sûredeki ilgili âyetlerde ashâbü’l-yemîn, cennet ehlinden gösterilmiştir. Bunlar dünyada haktan yana olup doğruyu savundukları ve yaratılışta Allah’a verdikleri sözü bozmadıkları için hak ettiklerinden kat kat fazla nimetlerle cennette mutlu bir hayat süreceklerdir. Yapılan tasvirlere göre bunlar, dalbastı kirazların, meyveleri kat kat muz ağaçlarının, çağlayan suların, bitmez tükenmez meyvelerin bulunduğu ve gölgenin devamlı yayıldığı yerlerde yaşayacaklardır.
BİBLİYOGRAFYA:
Buhârî, Salât , 1; Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, ymn md.; s. 552; İbnü’l-Cevzî, Zâdü’l-mesîr, VIII, 132; Fahreddin er-Râzî, Tefsîr, XXIX, 142, 162, 168; XXX, 210; Nizâmeddin en-Nîsâbûrî, Garâibü’l-Kurân (nşr. İbrâhim Utbe İvad), Kahire 1381-91/1962-71, XXVII, 76-78; Şevkânî, Fethu’l-kadîr, Kahire 1383/1964, V, 148; Âlûsî, Rûhu’l-meânî, XXVII, 131, 139-143, 160; XXIX, 132; Elmalılı, Hak Dini, IV, 2329; VI, 4706-4707; VII, 5463-5465; M. Reşîd Rızâ, Tefsîrü’l-menâr, Beyrut, ts. (Dârü’l-Ma’rife), IX, 389.
Arif Aytekin
ashabul yemin