Kadın erkek karışık ve çalgılı düğünlere katılmak caiz midir?

Kadın erkek karışık ve çalgılı düğünlere katılmak caiz midir?

ßaran
Kadın erkek karışık ve çalgılı düğünlere katılmak caiz midir?


Evlenmek Peygamberimizin (a.s.m.) hem kavlî, hem de fiilî sünnetidir. Bunun için evliliğin bütün safhaları; nişandan nikâha, çeyizden düğüne kadar nasıl olacağı, nasıl yapılacağı, nelere dikkat edilmesi gerektiği bütün teferruatıyla hadislerde bildirilmiştir. Düğün merasimi de evliliğin önemli bir safhasıdır.

Düğünlerinizi mescitlerde yapınız 1 hadis-i şerifi düğünlerde nelere dikkat edilmesi hususunda önemli bir ölçüyü vermektedir. Demek ki, mescidde yapılması yasak olan şeyler düğün merasimlerinde de yasaktır. Diğer bir ifade ile, mescitlerde yapılamayan, düğün salonlarında da yapılmamalı.2

Bugünkü düğün salonlarında ise, çalgılı, danslı, kadınlı-erkekli merasimler yapılmaktadır ki, bunun ne sünnette yeri vardır, ne mescitlerde… Ayrıca kutsal bir müessese olan aile; günah, hata ve yanlış bir temel üzerine kurulursa, doğacak neslin bundan etkilenmemesi mümkün değildir. Uygun bir zemine ekilemeyen tohumdan nasıl verimli bir ürün alınamazsa, sünnete aykırı olarak yapılan düğün ve nikâhlardan da sünnete göre yetişecek nesiller beklemek hayal olur.

Bundan dolayı kendi inanç ve tercihlerinizde haklı olarak ısrar etmeniz size çok şey kazandıracaktır. Böyle bir ısrarınız Allah ve Resulünü razı edeceği için aynı zamanda bir ibadet, sünnet çerçevesinde hareket ettiğiniz için de sizi vicdanen huzur ve rahata götürecektir. Ayrıca hakkın hatırını gözettiğinizden dolayı başkaları için canlı bir örnek oluşturmuş olursunuz. Yoksa, delidir, ne yaparsa yeridir sözünde olduğu gibi, düğündür, ne yapılsa mübahtır şeklindeki bir yaklaşım ölçüsüz bir harekettir ve kimseye bir faydası yoktur.

Buna benzer meselelerde baştan sıkı tutulmaz, tavizler verilmeye başlanırsa, taviz tavizi getirir sözünde olduğu gibi, her yanlış hareket için bir kılıf ve bahane bulunur, aile hayatı önü alınmaz sıkıntılarla çalkalanır durur.

Netice olarak, böyle bir uygulamaya rıza göstermediğinizi, kabul etmediğinizi, mes’uliyet de alamayacağınızı belirtir, açık tavrınızı bildirirsiniz.

1 Feyzü’l-Kadîr, 2: 11; Hadis no: 1198.
2 Mehmet Paksu’nun Kadın, Evlilik ve Aile

Sünnete uygun bir düğün nasıl olmalıdır?

Sünnete uygun bir düğünü, aslında tercihlerini sünnete göre yapmaya duyarlı halkın örfü belirlemelidir ve nitekim belirlemiştir. Örf, halkın belirli sosyal davranışları ve toplumsal tercihleri kabul edip benimsemesi, yaygınlaştırması ve gelenekleştirmesidir. Bin yıldan beri Müslüman olan toplumumuzun tercih ve kabullerini sünnete göre yeniden kritize etmek ve sünnet şablonuna uyan toplu davranış biçimlerini yaşatmak aslında en mâkul olanıdır. Bilhassa düğünler toplum reflekslerinin en canlı örnekleridir. Halkın dinî ve inanç yapısını, yaşayış biçimini, tercihlerini, zevklerini, anlayışlarını ve hoş görülerini ilk bakışta düğünleri ele verir.

Sünnete uygun bir düğün diyerek dar bir şablon çizmek, aslında en başta sünnete uygun düşmez. Düğün şablonumuz her şeyden önce tüm haramlara kapalı, tüm mubah tercihlere açık olmalıdır. Nitekim söz konusu olan düğündür ve bunu halk yapar. Halk ise Müslümandır. Müslüman halkımız, gelenekleriyle taşları aslında yerli yerine koymuştur.

Öyleyse, Müslüman toplumun tercihi olan program alınır, sünnet açısından göze batan noktalar varsa düzeltilir; ama mubah davranış kalıpları daraltılmaz. Bulunduğumuz yörenin haram olmayan tercihlerini ve günah unsuru taşımayan geleneklerini yaşatmamızda sünnet açısından hiçbir sakınca yoktur.

Meselâ, zaten örf ve geleneklerimizde var olan; kızı Allah’ın emriyle, Peygamberin kavliyle istemek, kızın olurunu alan kız tarafının bu talebe uygun cevap vermesi, tarafların bu evliliğe yardımcı olmaları, köstek olucu davranışlardan uzak durmaları, kızın mehri konusunda erkek tarafının elinden geldiğince cömert olması, zorlukların anlayışlı yaklaşımlarla aşılması, tarafların birbirlerine karşı mütevazı olmaları ve sevgi ile yaklaşmaları, birbirlerinin hatâlarını örtmeleri, karşılıklı hazırlıkların yapılması, düğün gününün birlikte tesbit edilmesi, halkımızın adına yer yer okuntu da dediği ve imkânlar ve örf ölçüsünde küçük hediyeciklerle birlikte dâvetiyelerin dağıtılarak insanların düğüne çağrılmaları düğün öncesi sünnete uygun davranışlardır.
Düğün esnasında nelerin sünnet olduğunu hatırlayalım:

1- Düğün programının yeri, şekli, tarzı, muhtevası düğüne katılacak insanların meşrû çizgileri de dikkate alınarak karşılıklı rızâ ile tesbit edilir. Halkın gönlü hoş tutulmaya çalışılır. Haram bir şey istenmedikçe, halkın istek ve dileklerine cevap vermeye gayret edilir.

2- Düğünün amacı, evliliği halka duyurmaktan ibârettir. Nitekim Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm: Evliliğin alâmeti nikâhın îlân edilmesidir. buyurmuştur.1

3- Düğünde yemek vermek sünnettir.

Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm, Abdurrahman bin Avf radiyAllahü anh’ın üzerinde zâferân kokusu (düğünde sürülen koku) görünce sordu:

Bu ne hal?
Abdurrahman bin Avf radiyAllahü anh: Bir kadınla bir miktar altın mehir karşılığında evlendim dedi.

Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm:

Allah mübârek eylesin. Fakat bir koyunla da olsa düğün ziyâfeti ver buyurdu.2

Enes bin Mâlik radiyAllahü anh anlatmıştır: Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm’ın bir düğününde annem yemek hazırlamış, göndermişti. Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm bana:

Onu koy. Git filanı, filanı, filanı ve karşılaştığın herkesi çağır buyurdu ve bir çok adamın ismini söyledi. Gittim, Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm’ın adlarını söylediği kimseleri ve rastladığım herkesi çağırdım. Üç yüz kadar kişi geldiler.

Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm:

Onar onar halka yapsınlar ve herkes yesin. buyurdu. İlk gurup doyuncaya kadar yedi, kalktı. Sonra diğer gurup doyuncaya kadar yedi, sonra diğer gurup yedi. Herkes yedikten sonra Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm:
Yâ Enes! Sofrayı kaldır! buyurdu.

Ben de sofrayı kaldırdım. Fakat yemeği ilk koyduğumda mı daha fazlaydı, yoksa kaldırdığımda mı fazlaydı; bilemedim. 3

Sabit el-Buhânî radiyAllahü anh anlatmıştır: Hz. Enes’e: Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm Zeyneb radiyAllahü anhânın düğün ziyafetini ne ile yaptı? diye sordum. Hz. Enes radiyAllahü anh:

Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm sahabelerine doyup terk edinceye kadar ekmek ve et ziyâfeti verdi dedi.4

4- Düğün ziyâfetinde fakîrler ihmal edilmez, muhakkak çağırılır. Hz. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm: Yemeğin en şerlisi fakîrlerin çağırılmayıp, zenginlerin çağırıldığı düğün yemekleridir. buyurmuştur.5

5- Düğünde harama girmeksizin meşrû çerçevede eğlenmeye imkân verilir. Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm: Gayr-i meşrû birleşme ile meşrû evliliği birbirinden ayıran şey, def çalmak ve ilân etmektir buyurmuştur.6

Rubey binti Muavviz radiyAllahü anhâ anlatmıştır: Ben gelin olduğumun kuşluk vaktinde Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm evlenme törenime geldi. O sırada küçük kızlarımız deflerini çalmakta ve Bedir günü şehit düşen atalarının kahramanlıklarını nağme ile dile getirmekte idiler. Nihayet içlerinden biri: Aramızda yarını bilen bir Peygamber vardır dedi. Bunun üzerine Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm:
Bu sözü bırak da, bundan önce söylediklerini söylemeye devam et buyurdu.7

6- Evlenen çiftler tebrik edilir ve hayır duâ edilir. Ebû Hüreyre radiyAllahü anh bildirmiştir: Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm evlenen insanı tebrik edeceği vakit: Allah mübârek etsin. Tebrik ederim. Allah sizi mutlu kılsın ve sizi hayırla bir araya getirsin buyururdu.8
Yukarıda zikredilen temel ölçüler çerçevesinde, imkânlar ölçüsünde, Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin ifâdesiyle, ulvî hüzünleri ve Rabbânî aşkları seslendirecek biçimde9 meselâ ilâhîler, kahramanlık türküleri veya geleneklerimizde olduğu şekliyle mevlitler okuyan bir grup varsa düğün programına alınabilir.

Günün anlam ve önemini belirten ve eşler arası görev ve yükümlülükleri konu alan kısa konuşmalara yer verilebilir. Küçük parodilerle, skeçlerle, eğlendirici ve düşündürücü oyunlarla, ulvî zevkleri tahrik eden şiirlerle ve hoş vakit geçirmeye yönelik küçük çaplı yarışmalarla düğün programı zenginleştirilebilir. Harama girmemeye, nefsi ve şehveti tahrik edecek biçimde kadın-erkek karışık şarkı, türkü, oyun ve sâir eğlencelere yer vermemeye, düğünün bütün safhalarında düğün gerekçesiyle de olsa israftan ve savurganlıktan kaçınmaya azamî özen gösterilmelidir.

Düğün sonunda evlenen çiftler tebrik edilmeli, hayırlı bir evlilik hayatı ve hayırlı nesiller dilemelidir.

DİPNOTLAR:
1- Nesâî, Nikâh, 72;
2- Nesâî, Nikâh, 74, 75; Müslim, Nikâh, 79, 80; Tirmizî, Nikâh, 10;
3- Mektûbât, s. 114; Nesâî, Nikâh, 84; Müslim, Nikâh 94; Buhârî,4/234;
4- Müslim, Nikâh, 91;
5- Müslim, Nikâh, 110;
6- Tirmizî, Nikâh, 6;İbn-i Mâce, Nikâh, 1896;
7- Tirmizî, Nikâh, 1096;
8- Tirmizî, Nikâh, 7;
9- İşârâtü’l-İ’câz, s. 72.


Cevap: Kadın erkek karışık ve çalgılı düğünlere katılmak caiz midir?

eliftaşdemir
Allah razı olsun
1. dereceden akraba olmadıkça katılmamaya çalışıyorum:)


Yanıt: Kadın erkek karışık ve çalgılı düğünlere katılmak caiz midir?

Gönülalan
S.A
Konuyu öyle güzel işlemşsin,önce teşekkür ederim.Müslümanların evlilik merasimleri
verdiğiniz misalve öğütler içinde olmalı.Ancak bizleri öyle dejenere etmişlerki bunları yapanlar ;enyakınları taraflarından tecrit edilip soyutlanıyorlar.Allah yar ve yardımcımız olsun.Allah razı olsun diyorum sizlere


Soru: Kadın erkek karışık ve çalgılı düğünlere katılmak caiz midir?

ilke
Allah razı olsun.Düğün olayı kafama çok takılıyor.tarafların sünnet üzerinde fikir birliğine varması lazım aslında.diğer türlü üzücü sonuçları olabiliyor.


kalb_i Mecruh
İyilik ve sevap olan işlerde destek verip yardımlaşın, kötülük ve günah olan işlerde destek vermeyin, yardımlaşmayın. Allahın şiddetli azabından korkun!”

Demek ki inanmış insan, günahı, haramı bizzat işlemese de işleyenleri tasvip, teşvik manasına gelen bir görüntü içinde de olmamalı, destek veriyor, tasvip ediyor imajını uyandırmamalıdır.

Bu sebeple komşu hakkıdır deyip bilmeden gittiği düğünde bir takım günahların işlenip haramların irtikap edildiğini anlarsa, hemen oradan uzaklaşma hakkına sahip olur, tasvip ediyor görüntüsüne girmeyi istemez. Şayet kendisi korunmalı bir yerde bulunuyor da işlenen günahları görmüyor, tenha bir köşede gözünü gönlünü koruyabiliyorsa durumu idare etmeye de çalışabilir.

Nitekim bir birini günahlara teşvik eden can ciğer dostların ahirette nasıl yaka paça kavga edip te düşman olacaklarını Furkan suresindeki ayetler haber vermekteler.

Biri diyecek ki: "Senin yüzünden bu günahlara girdim. Senin teşvikinle bu hataları işledim. Beni uyarmadın, ikazda bulunmadın. Benimle birlikte oldun.!” Öteki buna karşılık verecek: "Asıl ben senin yüzünden bu duruma düştüm, sen kötü örnek olmasaydın, ben bu günahların teşvikçisi durumuna düşmeyecektim”. O sırada gelen melekler ikaz edecekler:

Siz dünyada iken düşünecektiniz bunları. Biriniz günahı başlattınız diğeriniz de ona destek verip teşvikte bulundunuz. Böylece komşuluk haklarınızı bir birinizi iyiliğe değil de kötülüğe teşvikte kullandınız. Yürüyün bakalım sevapta değil de günahta yardımlaşanların gideceği yere.!


ehlisünnet
Allah razı olsun paylaşım için.Allah a itaatte kula itaat etmeyelim inşaAllah.birazda neyi nasıl yapacağımızı bilmiyoruz.sohbetli düğün yapsakta bir bakıyoruz gelin hanım makyajlı ,gelinlikle sakınmadan salına salına geliyor.uygulamadaki yanlışlarımız ilimsizlikten….


gullerevurgun
Allah Razı Olsun çok Bilgilendirici Bir Yazı.dergimize Konu Yapmayı Düşünüyorm….


Kayıtsız Üye
Selamün aleyküm Benim geniş bı çevrem var ve cevremdeki kişilerin geneli mhkesef dindar olsalar da düğün yapıyorlar çok normal karşılıyorlar kadın erkek karışık ve çalgılı tabi bende davetli oluyorum bu düğünlere, normalde düğün oynamayı hiç sevmiyorum ve gittiğim düğünlerde de hiç oynamam bı köşede otururum bnm sorum şu sevdiğim insanları kırmak istemedigim için gidiyorum bu şekilde davranıyorum düğünde bu şekilde harammi yani gidip döndüğümde hiç huzurlu değilim ama sonuçta yakınım oldukları için de kiramiyorum ne yapmam en doğrusu olur ben bayanım ve kapaliyim hiç gitmeme kararı alırsam ilerde evlenirsem eşimin ortamı farklı olursa sözumden dönmekten korkuyorum yani ya yapamassam diye bana yardımcı olursanız sevinirim


mum
Bende davet edilsemde, Allahın rızasına uygun olmayan içkili ve erkek-kadın karışık düğünlere gitmem.
Rabbimi kıracağıma insanlar kırılsın daha iyi. Karar sizin iki yol var tercih size kalmış


vel Fecr
gitmeyin yaw ne olacak. çok çok yakınınız ise ve para takacaksanız. takınızı takıp çıkar gidersiniz. yada düğünden sonra verirsiniz.
Allahın razı olmadığı küfür yağan yere ben niye gideyim ? aman bizede sirayet eder.
bu arada kendi düğününüzde’de bunu uygulayın derim. çok mesele varda neyse.


smrkndakademi
Danışmak istediğim konu; yeğenimin sünnet düğününe gitmek istemedim. Zira ben artık hiçbir düğüne gitmek istemiyordum. Maalesef düğün sahibinin kulağına (ki bu erkek kardeşim olur) gidecek şekilde, o gün ve gecesi çok çok hasta oldum dedim…Onlar da zaten ne düğün gecesi ne de sonrasında beni aradılar. Çünkü bir zamandır ilişkilerimiz donuktu.
Sonrasında ablam sordu…Ona da aynı yalanı söyledim. Şimdi her ikisine de yalan söyledim ama helallik almakta istiyorum. Yalanım için utanıyorum. Genel bir helallik istemem yeterli olur mu?
Düğüne katılmayacağımı direkt söyleseydim de bana kızacaklardı ve küseceklerdi…Yalan söyleyip gitmedim zaten kızdılar ve küstüler. Her halükarda bakış açılarımız hayata farklıydı. Ben yine de helallik almak için ne yapmalıyım..


arifselim
Düğün veya sünnet merasimine gitmemek bir hak değildir. Zaten haram işlenen bir ortam ise gitmemen gerekiyor ve hakla hiç bir ilgisi yoktur. Söylediğin yalan için tövbe istiğfar et ve bir daha yalan söylememelisin.


düğünlerde kadın erkek karışık oynamak, dugun davetine

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();