Süleyman ateş güvenilir birimi?
adigesav
az önce bir sitede islamda aldatanların yanında süleyman ateş ile ilgili aldatıyor diye okudum bu ne kadar doğru bu adamın bende kitapları var ondan 1001 soruda islam diye bir tanesi bazı bence çelişkili şeylerde söylüyor mesela yellenmek abdesti bozmaz gibisinden…bu adam ne kadar doğru biri?
Cevap: süleyman ateş güvenilir birimi?
ömerhattab
Bu insanın dogrulugunu ilmel yakinmi aynel yakinmi diye bakmamız gerek yani bildigi ilimle kuran ve sünneti yaşayan birimi Kuran ve sünneti yaşayan iman tadının zerrelerinden işler ve Allahın nuruyla feraset sahibi insanlar KUrana baglı oldukları kadar sünnetede baglıdır…
Sünnete başvurlmadan kuran açıklayanlar zaten akıllarına göre kuranı yorumlaya başlarlar….
selam ve dua ile…
Yanıt: süleyman ateş güvenilir birimi?
adigesav
tam olrak cevabımı alamadım güvenilir bir alimmi?
Soru: süleyman ateş güvenilir birimi?
ömerhattab
Benim şahsi fikrim Kurandan sonra aklına başvuranın güvenirligi ne kadar olur…
sadece onun bir programını izlemiştim namazın üç vakit oldugunu idda etmiştir…..
sünnete başvurmadan kurandan yorum çıkarmak ne kadar dogrudur sizce?
BiLaL HaTTaB
Kardeşim, böyle bir soruyu bizlere sormuşsun; ancak burada o insanı müdafaa edecekler de çıkabilir, hiç sevmeyip yerebilecekler de.
Size acizane tavsiyem şu olacaktır:
Rasulullah(sas) bize iki şey bıraktığını, bunlara sımsıkı sarılanın "asla" sapıtmayacağını bildirmiştir. Bu iki şey; biri Allah’ın Kitabı, diğeri Rasulün(sas) sünnetidir. Bizim elimizde bu nimetler var hamdolsun. Bilhassa zamanımız insanı, vahiy’den önce beşer eserlerine yöneldiği için, Rabbinden ve emir/yasaklarından habersiz olarak, duvardan duvara çarpılabilmekte, bunun neticesinde de avare avare dolaşabilmekteler. Biz, bize bırakılan iki emanete gereği gibi sahip çıkabilseydik, bu tür sorular sorma gereği de duymazdık, bu tür sorulara muhatab da kalmazdık. Elinizdeki nimetlerin kıymetini bilin. Şayet bir şey hakkında anlaşmazlığa ya da tereddüte düşerseniz, bu iki kaynağa arz edin. Emin olun o iki kaynak size gereken cevabı verecektir. Rasulullah(sas) nasıl ki yaşayan bir Kur’an idi, Kur’an da yaşayan bir Peygamberdir. O’na soru sorarsınız, o size cevabını verir.
Herzaman dile getirdiğim, Hz. Ali(kv)’nin şu sözünü tekerrür etmekte fayda görüyorum:
"Hakk’ı birileriyle tanımayın! Hakk’ı tanıyın, süzgeçten geçirin, seçin!"
Elimizde iki süzgeç var: Kur’an ve Sünnet. Bu süzgeçten geçenleri alın, süzgeçte takılanları kimin söylediğine bakmadan, kaldırın atın.
Şimdi tekrar başa dönelim… Süleyman Ateş güvenilir biri midir? Bu soruyu, bence bize değil, Kur’an ve Sünnet’e arz et. Emin ol gereken cevabı onlardan alacaksın…
vesselam, veddua…
adigesav
eywAllah kardeş ama bende kitabı vardı ondan sorma gereği duydum babam getirmiş gazte vermiş ben onun 4/3 ünü okudum o yüzden başka bir yerdede hakkında olumsuz bir şey yazdığı için sorma gereği duydum alakanız için teşekkür ederim Allah’a emanet ol…
BiLaL HaTTaB
< eywAllah kardeş ama bende kitabı vardı ondan sorma gereği duydum babam getirmiş gazte vermiş ben onun 4/3 ünü okudum o yüzden başka bir yerdede hakkında olumsuz bir şey yazdığı için sorma gereği duydum alakanız için teşekkür ederim Allah’a emanet ol… >
Sorgulayıcı olmanız çok güzel. Ama evvela söylediğim adreslere yönelirseniz, doğru cevabı bulmak çok daha kolay olacaktır sizin için inşAllah… Siz de Allah’a emanetsiniz kardeşim.
vesselam…
ömerhattab
SORU: Faizin suç olduğu anlamına gelen hadis, peygamberimize mi ait? (K. Çelik)
CEVAP: Faiz neden bir suç olsun? Bunu, insanları faizden uzaklaştırmak için birtakım kişiler uydurup Peygamberimizin ağzına koydular. Peygamberimizin amcası Abbas, Mekke’de en büyük faizciydi. Onların uygulamasına faiz de denmez, tefe denilir. Onun için Kur’ân kat kat riba yani tefe yemeyi yasaklamıştır. Bugün modern bankacılığı tefecilik saymak doğru değildir. O zaman siz çağın gerisine düşersiniz. "Faiz yasaktır” diyenler başka adlar altında yine bu milleti sömürmeye devam ediyor, sonra da topladıkları paralar başka yerlere hortumlanıyor. Devletin tanıdığı yasal faiz, bugünün ekonomisine egemendir, bundan kaçmak mümkün değildir. Faiz uygulamasının dışında kalan kimse de pek yoktur. Devlet çalışanlardan yıllarca kestiği tasarrufu teşvik ve konut edindirme fonları kesintilerini faizleriyle birlikte sahiplerine iade etti veya ediyor. Acaba bu kesintilerin faizlerini almayan var mı?
SÜLEYMAN ATEŞ VATAN GAZETESİ 9 ARALIK PAZAR
İmanın altı esasından birini inkâr veya şeriata aykırı şekilde te’vil eden kimse kâfirdir. Mevdûdî kaza ve kaderi inkâr ederken Süleyman Ateş de meleklerin rüzgâr olduğunu yazmıştır. Yani meleklerin varlığını apaçık bir şekilde inkâr etmiştir. Bunu ispat için KUR’ÂN-I KERÎME GÖRE EVRİM TEORİSİ isimli yazısından iki paragrafı aynen alıyoruz :
«Burada bulutları sevkeden melek, basınç değişikliği ile meydana gelen rüzgârdan başka bir şey değildir. Bir hadîse göre de sesleri kulaktan kulağa nakleden melektir. Şüphesiz bu melek de seslerimizi titreşimiyle etrafa yayan atmosferdir. Demek ki tabiat kuvvetleri de melek olmaktadır. Zira melekler Allah’a isyan edemeyen, yani hür irade yeteneğinden yoksun, emredildiği şeyi yapan güçlü varlıklardır. Tabiat kuvvetleri de aynı niteliğe sahip değil midir?
…………..
İşte Âdem’e secde eden melekler, irade yeteneğini, akıl gücünü insana boyun eğen tabiat kuvvetleridir. İnsan akıl gücünü kazanınca tabiat kuvvetlerini emri altına almış, onlardan yararlanmasını, onların korkunç etkilerini önlemesini bildirmiştir.”(İlahiyat Fakültesi Dergisi C. 20, S. 143-144)
BiLaL HaTTaB
< Mevdûdî kaza ve kaderi inkâr ederken >
Tartışmayım diyorum da, her cümlen ofsayt yahu!
Nerede inkar etmiş bana ve tüm foruma ispatlayacaksın!
Bunu ispatlayamazsan -ki sanmıyorum- ; müfterîliğini birkez daha ispatlamış olacaksın.
İspatlayabilirsen, tüm forum önünde özür dileyeceğim senden.
Bekliyorum…
Anlayamadığım; onlarca kitaplarını okuyan bizleriz, böyle şeylerle karşılaşmayız; daha kitabını eline almayan insanlar büyük bir azimle iftiraya soyunurlar. Bu nasıl bir cesarettir…
vesselam!
ömerhattab
Değerli alim Ebu Hasen Nedvi, "İslam’ın Siyasi Yorumu" adlı kitabında Mevdudi’nin "Kur’an’da Dört Terim" adlı eserinde bozuk inanç, fikir ve görüşleri çürütmektedir. Merhum Hasan el-Hudeybi de, Mevdudi’nin bozuk fikirlerini tenkid etmiştir (Mevdudi İslam ümmetine iftira ederek, ilah, Rab, din ve ibadet kavramlarının asıl ve ana manalarını kaybetmekle suçlamıştır.)
ömerhattab
Mevdudinin birkaç görüşü
1- Gayri müslimler, müminlere verilmiş bütün medeni haklardan aynı şekilde istifade eder. (s.58)
[Yanlıştır, bir gayri müslim, mümin kadınla evlenemez, seçme ve seçilme hakkına sahip olamaz.]
2- Benim nazarımda bütün insanlar eşittir. Bizden olsun veya olmasın. (s.68)
[İnsanlar, insan olarak eşitse de, bir müslümanla bir kâfir asla eşit değildir. Müslüman namaz kılması için zorlanır, fakat kâfir zorlanamaz. (Ancak müminler kardeştir) âyet-i kerimesine istinaden bütün vatandaşların eşit olduğu hükmünü çıkarıyor. s.69-70 ]
3- Sahabeden Hz. Sa’ad bin Ubade’ye, farklı ictihadı için kabilecilik taassubu diyor. (s.112)
4- Dördünün değil de, ilk iki halifenin icraatı numune kabul edilir diyor. (s.114)
[Hadis-i şerifte ise, (Benden sonra ihtilaflar çıkınca, sünnetime ve hulefa-i raşidinin sünnetine uyun! Onlara azı dişlerinizle ısırır gibi sımsıkı sarılın!) buyuruluyor. (Tirmizi, İbni Mace)]
BiLaL HaTTaB
< Değerli alim Ebu Hasen Nedvi, "İslam’ın Siyasi Yorumu" adlı kitabında Mevdudi’nin "Kur’an’da Dört Terim" adlı eserinde bozuk inanç, fikir ve görüşleri çürütmektedir. Merhum Hasan el-Hudeybi de, Mevdudi’nin bozuk fikirlerini tenkid etmiştir (Mevdudi İslam ümmetine iftira ederek, ilah, Rab, din ve ibadet kavramlarının asıl ve ana manalarını kaybetmekle suçlamıştır.) >
Değerli alim olarak sunduğun Hasan Nedvî’yi tanıyor musun? Tanımadığın, onu "değerli alim" olarak sunmandan belli. Zira tanısan, alim değil, sapık olduğuna hükmedersin onun da, şüphen olmasın. Aynı çizginin insanları; nasıl olur da diğerine hakaret edebilir?
Peki bahsi geçen Üstad Mevdûdî’nin, "Kur’an’da Dört Terim" adlı eserini okudun mu? Okumayı bırak, kapağını açtın mı? Kapağını açmayı da geçtim, eline aldın mı? Eline almayı da geçtim, bu kitaptan, bu paylaşıma kadar haberin olmuş muydu?
O kitabı oku da, kimlere Rab’lik verdiğini, kimlere ibadet ettiğini, din’i kime has kıldığını müşahede et. Ve sonra gel bizlerle, şu görüş İslam’ın ruhuna ve ehl-i sünnet’e terstir de.
Şehid Seyyid Kutub, o kitaptan sonra Fizilali’l Kur’an adlı tefsirini baştan sona gözden geçirme gereği duyduğunu söyler.
İncecik bir kitaptır, öyle günlerini almaz okuması. Fiyatı da çok cüz’i. 3 lira falan. Allah’tan korkup, kuldan utanman varsa; o kitabı okursun ve kabullenemediğin yerleri burada paylaşırsın. Öyle google’de, insan avcılığı yapmakla olmaz canım abim.
Benim eski cemaatimden bir hocaefendi, elime bir kitapçık tutuşturdu geçenlerde; "Al da Merdudi(Dikkat edin, Mevdudi demiyor) kimmiş öğren!" diyerek… Okudum kitapçığı ve sadece güldüm. İlme kapı kapayıp, insanları kendi sözlerinden değil de, birilerinin iftiraları ile tanıyan insanlara da sadece tebessüm edilebiliyor malesef.
Bu arada; tarikat büyüklerinin iftiraya karşı söylemleri nelerdir? Merak ettim…
Son olarak; sana da tebessüm edesim geldi. 🙂
vesselam!
BiLaL HaTTaB
Sayfa numarası verdiğin kitab hangi kitabı? Kur’an’da Dört Terim adlı kitabı mı? Şu an o kitap yanımda değil. Bu iftiralarına da cevap vereceğim. 2. maddede işlediğini, Mevdudi’nin Tefhimu’l Kur’an adlı tefsirinden aktarıyorum:
< 2- Benim nazarımda bütün insanlar eşittir. Bizden olsun veya olmasın. (s.68)
[İnsanlar, insan olarak eşitse de, bir müslümanla bir kâfir asla eşit değildir. Müslüman namaz kılması için zorlanır, fakat kâfir zorlanamaz. (Ancak müminler kardeştir) âyet-i kerimesine istinaden bütün vatandaşların eşit olduğu hükmünü çıkarıyor. s.69-70 ] >
"Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah’tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz." (Hucurat/10)
Bu ayet yeryüzündeki tüm müslümanları evrensel bir ailenin bireyleri olarak ilan etmektedir. Bu müslümanlar arasında bulunan kardeşlik öyle bir nimettir ki, hiçbir dinde bir örneği bulunmamaktadır. Bu hususun önemi ile alakalı olarak Hz. Peygamber’den rivayet edilmiş birçok hadis vardır. Olayın ruhunun tam olarak kavranılması için biz bu hadisleri aşağıda zikrettik:
Cerir b. Abdullah, Hz. Peygamber’in (s.a.), "Birincisi namaz kılmak, ikincisi zekat vermek, üçüncüsü tüm müslümanlar hakkında hayır dilemek olmak üzere üç hususta kendisinden biat aldığını" söyler (Buhari, Kitabu’l-İman.)
İbn Mesud, Hz. Peygamber’in (s.a.), "Bir müslümana sövmek fısk, ona karşı savaşmak ise küfürdür" diye buyurduğunu rivayet eder. (Buhari, Kitabu’l-İman, İmam Ahmed aynı konuda başka bir hadisi Said b. Malik’in babasından nakletmiştir.)
Ebu Hureyre’den rivayet olunduğuna göre Hz. Peygamber, "Bir müslümana, başka bir müslümanın canı, malı ve ırzı haramdır" buyurmuştur. (Müslim, Tirmizi.)
Ebu Said Hudri ve Ebu Hureyre’den rivayet olunduğuna göre Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Müslüman müslümanın kardeşidir ve müslüman kardeşine zulmetmez, onunla dost olmaktan vazgeçmez, onu zelil etmez. Bir kimse için, bir müslüman kardeşini hakir görmek kadar büyük bir kötülük yoktur." (Müsned-i Ahmed)
Selh bin Sa’d es-Saidi’nin Hz. Peygamber’den rivayet ettiğine göre o, şöyle buyurmuştur: "Bir mü’minin cemaat ile münasebeti, baş ile bedenin irtibatı gibidir. Öyle ki, mü’min, cemaatinin çektiği eziyeti, bedenin bir uzvunun çektiği ızdırabı baş nasıl duyuyorsa, aynen öyle duyar." (Müsned-i Ahmed). Benzeri bir hadis daha vardır: Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Mü’minler, aralarındaki sevgi, bağlılık ve birbirlerine merhamet ve şefkat duymak bakımından tıpkı bir bedene benzer. Şayet bedenin bir uzvu zarar görecek olursa tüm beden bundan rahatsız olur ve uykusuz kalır." (Buhari, Müslim)
Başka bir hadiste, Hz. Peygamber’in (s.a.) şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Müminler birbirlerine bir duvarın tuğlaları gibi bağlıdırlar." (Buhari, Tirmizi).
Ebu’l Alâ el-Mevdûdî, Tefhimu’l-Kur’an adlı tefsiri..
Şimdi söyle bana; nereden çıkarmış yukarıda iftira ettiğin görüşü?
Çırpındıkça batıyorsun. Zira balçığa saplandın, farkında değilsin!
vesselam…
ömerhattab
Hmm şimdi taassubcu yaklaşımın belli okumak niçin okumak yanlış şeyleri ögrenmek için mi okumak..
Haydi bilal kır şu zincirlerini….
Hmm ya sana bir soru okumayan neden iftira etsin sen öncelikle oku sonra yalan oldugunu idda et…
Çünkü hiç kimse bukadarda pes denecek olaylar müsamaha etmez…
Unutma Alimlerimiz sizin kadar çirkef ve kimseyi tekfir etcek degildir…
Çünkü biz kuran ve sünnet ışıgında Ehlsünnet vel cemaatiz…
Ya Tebbesüm sadakadır et kardeş tebessüm
Başına gelecek belaları kaldırır….
Haydi selam ve dua ile…
BiLaL HaTTaB
Kimi tekfir etmişiz?
Al sana bir iftira daha.. 🙂
Rekora gidiyorsun, ödülün cehennem olacak ama; dikkatli davranmanı bir kardeşin olarak sadece tavsiye ediyorum…
vesselam…
ömerhattab
Herşeyi Allah bilir Bilal mürşde rabıta yapana puta tapan dedigin günleri unuttunmu…
Bu tekfirdir….
Allahtan gelen herşeye Amenna
Allah razı olsun Kardeşimde Rekora gitmek Bize kalsın sizde kendi dekorunuzu baksanız iyi olur….
selam ve dua ile…
BiLaL HaTTaB
< Herşeyi Allah bilir Bilal mürşde rabıta yapana puta tapan dedigin günleri unuttunmu…
Bu tekfirdir….
Allahtan gelen herşeye Amenna
Allah razı olsun Kardeşimde Rekora gitmek Bize kalsın sizde kendi dekorunuzu baksanız iyi olur….
selam ve dua ile… >
Bu cümlemi bulacaksın ve önüme koyacaksın..
Ayrıca, o dediğine tekfir denmez. Bir insana "bu yaptığın küfürdür" demekle, "sen kafirsin" demek çok ayrı şeylerdir. Bu iki kavramın arasındaki uçurumu kavrayabilmen için usul kitaplarına bir başvurman gerekli, ben anlatmayım… Zira benim anlattıklarımı, kulağın delik olarak dinliyosun.
vesselam…
ömerhattab
İyide hep önüne konulmasını istiyorsun elindekilerin farkına varmadan nasılda önüne konulanı görebilirsin….
Bizde astıgımız konular tasavvuf bülünü aştı birkez bakıp okudun mu?
Şimdi soruyorum herkese adam fotlcuyu kalbine sokar parayı kalbine sokar artisi kalbine sokar sever anlayın ibni teymiyeyi sever bunlar küfre girmiş olmaz ….
Biz sevdik mide küfre girmiş olur….
Allahın sevdiklerini kalbimize koymıcakmıyız…
Hem herkes sevdigle beraberdir hadisini nasıl idrak ediyorsunuz….
Açıklayın birkez…
BiLaL HaTTaB
< İyide hep önüne konulmasını istiyorsun elindekilerin farkına varmadan nasılda önüne konulanı görebilirsin….
Bizde astıgımız konular tasavvuf bülünü aştı birkez bakıp okudun mu?
Şimdi soruyorum herkese adam fotlcuyu kalbine sokar parayı kalbine sokar artisi kalbine sokar sever anlayın ibni teymiyeyi sever bunlar küfre girmiş olmaz ….
Biz sevdik mide küfre girmiş olur….
Allahın sevdiklerini kalbimize koymıcakmıyız…
Hem herkes sevdigle beraberdir hadisini nasıl idrak ediyorsunuz….
Açıklayın birkez… >
Peygamberimizin(sas) bu sözünden evvel, bu sözü söyleme sebebine bakmak lazım. Hadisin, Buharî’nin Sahih’inde, Edeb babında geçen şekli ile:
Bize Abdan tahdîs etti. Bize babam Usmân ibnu Cebele, Şu’be’den; o da Amr ibnu Murre’den; o da Salim ibn Ebi’I-Ca’d’-den; o da Enes ibn Mâlik(R)’ten şöyle haber verdi:
Bir adam Peygamber(S)’e:
— Yâ RasûlAllah! Kıyamet ne zaman (olacak)? diye sordu. Oda:
— "Sen onun için ne hazırladın?" buyurdu. O zât:
— Ben kıyamet için çok namaz, çok oruç ve çok sadaka hazırlamadım. Lâkin ben Allah’ı ve Rasûlü’nü seviyorum, dedi.
Rasûlullah:
— "Sen sevdiklerinle beraber olacaksın" buyurdu.
Gazâlî el-Ihyâ’da. şöyle der: "Rasûlullah’ın "Kişi sevdiği ile beraberdir" sözü sakın seni aldatmasın. Çünkü Hrİstiyanlar Hz. îsâ’yı, Yahûdîler de Hz. Musa’yı sevdiklerini ve bu sebeble Mûsâ ile îsâ’nın bunlara fâide vereceğini iddia ediyorlar."
Bu manayı güzel bir şekilde açıklayan ayeti de paylaşmamız yeterli olacaktır sanıyorum:
"Allah’a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah’a ve Resûlüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın fırkasıdır/Allah’ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, kurtuluşa erecekler de sadece Allah’ın fırkasında/tarafında olanlardır." (Mücadele/22)
Son olarak: Biz insanları severiz, ama sevgimizin bir sınırı vardır. Onları hatasız görmeyiz mesela. Bunun kanıtı, "Hergün bir uydurma hadis" başlığında işlediğimiz ilk mevzu hadistir. İnsanları severiz, ama onları Rabbimiz ile aramıza koymayız. İnsanları severiz, ama Allah’tan çok onları düşünmeyiz. İnsanları severiz, ama sevgide haddi aşmamaya azami dikkat etmeye çalışırız.
Hadi hayırlı geceler…
vesselam…
ömerhattab
— Yâ RasûlAllah! Kıyamet ne zaman (olacak)? diye sordu. Oda:
— "Sen onun için ne hazırladın?" buyurdu. O zât:
— Ben kıyamet için çok namaz, çok oruç ve çok sadaka hazırlamadım. Lâkin ben Allah’ı ve Rasûlü’nü seviyorum, dedi.
Rasûlullah:
— "Sen sevdiklerinle beraber olacaksın" buyurdu.
Şimdi sevgili kardeşim hadisi kene tevili yanlış yaptınız….
Allah ve rasulunu seviyorum diyo demiii
peygamberimiz s.a.v ne buyuruyor..
sen sevdiklerinle beraber olacaksın ….
Bu sadece ahiret için geçerli mantıgı çok yanlış…
Çünkü dünyada Allah ve rasulünü sevdigi için ahirette beraber olacaklar….
BiLaL HaTTaB
Hadisi, isnadı ile aktarıp, İmam Gazalî’nin açıklamasını aktardım. Herzaman söylüyorum: Te’vil sizin işiniz güzelim…
Ben bir deve bulup hendek atlatmaya çalışayım biraz da… (‘Aaaa, bana deve dedi’ deyip, ‘konuyu değerlendirmenizi bekliyorum’ ikazı ile şikayet etmeni bekliyorum. Beni kırma emi?)
vesselam…
ömerhattab
Sen kendi düşüncenle bakalım sevmekle icraata dökmeden olunmuyo….
İmamı gazalı k.s. onlar gibi inanmayın diyor….
Salavat getiremek dinimizce hükmü nedir…
Misafir
ben s. ateşe pek güvenmem
peugeot_bor
ben hiç güvenmem
islamyolu
kardeşlerim onun fetvaları Güvenilir değildir. yahudi Hıristiyanlar için onlar iyi insanlarsa cennete gider demişti. Bir aralar Tv lerde tartışması vardı.