40 günün kerameti nedir?
Hoca
Bu Mesaj Size Mumsema islam Arsivi araciligi ile, Sayin ….. ….. tarafindan gönderilmistir.
——————————–
selamun aleyküm .40 günün kerameti nedir kadın doğum yapınca 40 çıkdı derler birine zararlı bişey yersen 40 günden önce çıkmaz vucudundan denir yasın okurkende 41 yasın okurlar hikmeti nedir acaba ?
?
——————————–
Cevap: 40 günün kerameti nedir?
BouGie
ve aleykumusselam ve rahmetullah
böyle bisinin dinimizde yeri yoktur kardesim, bu bir tür hurafe dir.
kırk gün hadisi
@hmet
kırk gün hadisi şerifi
Abdullah (îbn-i Mes ‘ûd) radiyallâhu anhden rivayete göre, demiştir ki : Resûlullâh sallallâhu aleyhi vesellem bana (insanın hilkati atvârından) haber verdi ki o, kendi doğru söyler, kendisine de doğru bildirilir buyurdu ki:
"Sizin biriniz (in hilkati mebdeinde) ana ve baba maddeleri kırk gün ananın karnında toplanır, (halka müstaid bir halde tahammür eder). Sonra o maddeler o kadar zaman (kırk gün) içinde katı bir kan pıhtısı hâlini alır. Sonra yine o kadar zaman (kırk gün) içinde mudga = bir çiğnem ete tahavvül eder. (Dördüncü tekâmül tavrında) Allah bir melek gönderir. Ve tekâmül eden mudgaya (şu) dört kelime (yi yazması) emrolunur ki: onun işini, rızkını, ecelini, şakî veya saîd olduğunu yaz! denilir."
(Ibn-i Mes’ûd demiştir ki:
"Abdullah’ın hayâtı yed-i kudretinde olan Allah’a yemîn ederim ki: Melek bunları yazdıktan) sonra ona ruh üflenir. (Cenin canlanır), imdi sizden bir kişi (bu fıtratı îcâbı dünyâda) iyi iş işler de hattâ kendisiyle Cennet arasında yalnız bir kulaç mesafe kalır. Bu sırada (Meleğin ana kanunda yazdığı) yazı gelir; o kişiyi önler. Bu defa o, Cehennemliklerin işini işlemeğe başlar (da Cehennem’e girer) sizden bir kişi de (fena) iş işler. Hattâ kendisiyle Cehennem arasında ancak bir kulaç mesafe kalır. Bu sırada (meleğin yazdığı) kitabı gelir onu önler. Bu defa o kişi ehl-i Cennetin işini (hayır iş) işler, (Cennet’e girer)." (Buhari)
Açıklama:
Bu hadîsi, Buhârî meleklerin me’mûr oldukları hilkat vazifelerine dâir açtığı bir babında rivayet etmiştir. Hadîsin unvana mutabakat noktası da bir kısım meleklerin beşerin mukadderatını, saadet ve şakâvetini yazmağa me’mûr olduklarının bildirilmesidir.
Hadîsin metninde Resûlullâh (asv)’ın kelâmı (şaki ve saîd) kelimeleriyle nihayet buluyor. Ondan alt tarafı râvî Abdullah Ibn-i Mes’ûd’a aittir. Buhârî metninde ikisi arası fasledilmediğinden hepsi Peygamber Efendimiz (asv)’in kelâmıdır, sanılıyor. Bu zannı, hadîsin diğer bir rivayet tarikında vârid olması izâle etmiş, bu da tercememizde gösterilmiştir.