Kıyamet Süresi Nüzul Sebebi
Hoca
Kıyamet Süresi Nüzul Sebebi
Sûrenin tamamı Mekkîdir ve Kâria Sûresinden sonra nazil olmuştur. İbnu’l-Cevzî Sûrenin mekkî oluşunda icma olduğunu söyler.[1] Âyetlerinin adedi, kırktır. [2]
3. Însan zanneder mi ki Biz, onun kemiklerini bir araya toplıyamayız
4. Evet, Biz, parmak uçlarını bile düzeltmeye Kadiriz.
5. Fakat insan önündekini yalanlamak ister de:
6. "Kıyamet günü de ne zamanmış? " diye sorar.
Ayetlerin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:
1- Bu âyet Adiy (veya Amr) b. Rabia hakkında nazil oldu. O Nebi (sav)’ye geldi ve şöyle dedi:
"Bana Kıyamet Günü’nden, nasıl olacağından, Kıyametin halinden, durumundan bahset. Onun hali, durumu nasıldır?" Nebi (sav) de ona bu husustaki yeterli bilgiyi verdi. Adiy b. Rabia şöyle dedi:
"Bu günü gözümle görsem bile seni tasdik etmem ey Muhammed, ona iman etmem. Allah şu kemikleri bir araya toplayabilir mi?" dedi. Rasulullah:
Evet buyurdu. Adiy (veya Amr) Rasulullah’la alay etti. Bunun üzerine Allah Teala bu âyeti indirdi."[3]
Beğavî bu Adiyy ibn Rabîa’nın Zühre oğulları ile antlaşmalı ve el-Ahnes ibn Şerîk (veya Şüreyk)’in damadı olduğunu da kaydeder.[4]
2- Ayet-i kerimenin, Allah düşmanı Ebu Cehl’in ölümden sonra diriltilmeyi inkârı üzerine nazil olduğu da söylenmiştir.[5] O şöyle derdi: "Muhammed (sa) Allah’ın bu kemikleri çürüyüp dağılmalarından sonra bir araya getireceğini ve tekrar onları yeni bir yaratık olarak var edeceğini mi iddia ediyor?"[6]
16. Onu acele etmen için dilini onunla depretme.
17. Onu toplamak, onu okutmak şüphesiz bize aittir.
18. Öyleyse biz onu okuduğumuz zaman sen onun kıraatine uy.
19. Sonra onu beyan etmek de hiç kuşkusuz bize aittir.
Ayetlerin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:
1- Buhârî’nin değişik kanallardan Abdullah ibn Abbâs’tan rivayetine göre Hz. Peygamber, Cibrîl kendisine bir vahiy getirdiğinde onun okuması bitmeden, kendisine vahyolunanı unuturum endişesiyle hemen okumaya çalışır, dilini depretir ve bu da tabîî kendisine oldukça zor ve ağır gelirmiş. İşte bunun üzerine Allah Tealâ "Onu acele etmen için dilini onunla depretme. Onu toplamak, onu okutmak şüphesiz bize aittir. Öyleyse biz onu okuduğumuz zaman sen onun kıraatine uy. Sonra onu beyan etmek de hiç kuşkusuz bize aittir."âyetlerini indirmiş. Bundan sonra Hz. Peygamber, Cibrîl vahyi inzali bitirinceye kadar dikkatle dinler ve onun ayrılmasından sonra kendisine va’dedildiği gibi, Cibrîl’in indirdiğini aynen okurmuş.[7]
2- Aynı hadisi Humeydî’nin,,, İbn Abbâs’tan rivayetinde "Allah’ın Rasûlü (sa) kendisine Besmele indirilinceye kadar surenin tamamlandığını (surenin sonuna ulaşıldığım) bilmezdi" fazlalığı vardır.[8]
3- Müslim’in de kendi isnadıyla "Onu acele etmen için dilini onunla depretme." âyet-i kerimesi hakkında İbn Abbâs’tan rivayetle tahric ettiği haber ayrıntılarda bir takım farklarla şöyledir: Hz. Peygamber (sa), Cibrîl kendisine bir vahy getirdiğinde dilini dudaklarını hareket ettirir ve (hem vahyi dinlemek hem de dilini dudaklarını hareket ettirmek) kendisine zor gelirdi. Hz. Peygamber (sa)’in vahyin gelişi sırasında dilini dudaklarını deprettiği herkesçe görülen, bilinen bir haldi. İşte bunun üzerine Allah Tealâ: "Onu acele etmen için dilini onunla depretme. Onu toplamak, onu okutmak şüphesiz bize aittir. Öyleyse biz onu okuduğumuz zaman sen onun kıraatine uy. Sonra onu beyan etmek de hiç kuşkusuz bize aittir.’" âyetlerini indirdi de ondan sonra Hz. Peygamber (sa), kendisine Cibrîl geldiğinde başını eğer (onun getirdiği vahyi dinler), o gittikten sonra da Allah’ın kendisine va’dettiği gibi (kendisine gelen vahyi) okurdu.[9]
31. İşte o tasdik etmemiş, namaz da kılmamıştı.
32. Fakat yalanlamış, yüz çevirmişti.
33. Sonra da salına salma kendinden yana olanlara gitmişti.
Katâde’den rivayete göre bu âyet-i kerimeler de Ebu Cehl hakkında nazil olmuştur. Rivayete göre o "salına salına yürürmüş"[10]
34. Yazıklar olsun sana yazıklar.
35. Yine yazıklar olsun sana yazıklar.
Ayetlerin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:
1- Neseî’nin Yakub ibn İbrahim kanalıyla Saîd ibn Cübeyr’den rivayetle tahriçine göre o, İbn Abbâs’a bu âyet-i kerimeleri sormuş da İbn Abbâs:
"Bunları Rasûlullah kendiliğinden (bir vahye dayanmaksızın, ya da kendisine bunları söylemesi vahyolunmuş olmaksızın) söylemiş, daha sonra da Allah Tealâ indirmiştir." demiş. [11]
2- İbn Ebî Hâtim’in Katâde’den naklettiği haber bunu açıklığa kavuşturuyor. Şöyle ki: Hz. Peygamber (sa) bir gün Ebu Cehl’in yakasından tutmuş ve:
"Yazıklar olsun sana, yazıklar olsun." buyurmuş. Allah’ın düşmanı Ebu Cehl:
"Ne o, beni tehdit mi ediyorsun? Allah’a yemin ederim ki ne sen, ne de Rabbın bana bir şey yapamazsınız. Mekke dağlarının arasında yürüyenlerin elbette en güçlüsü benim ben." demiş ve işte bunun üzerine bu âyet-i kerimeler nazil olmuş.[12]
3- İbn Merduyeh ve İbn Cerîr’in Avfî kanalıyla İbn Abbâs’tan naklettiği bir hadiste o şöyle anlatıyor:
"Onun üzerinde ondokuz vardır." (Müddessir: 74/30) âyet-i kerimesi nazil olduğunda Ebu Cehl, Kureyş’e:
"Analarınız size ağlasın, İbn Ebî Kebşe (Hz. Muhammed’i kastediyor) size, cehennem bekçilerinin ondokuz olduğunu haber veriyor. Siz ki bu kadar çok ve güçlüsünüz; sizden on kişi cehennem bekçilerinden birini tutamıyacak (hakkından gelemiyecek) mi?" demiş. İşte bunun üzerine Allah Tealâ peygamberine, Ebu Cehl’e varmasını ve ona "Yazıklar olsun sana yazıklar olsun. Yine yazıklar olsun sana yazıklar olsun." demesini vahyetmiş.[13]
====
[1] İbnu’l-Cevzî, age VIII,415; Kurtubî, age XIX,60. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/924
[2] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/698
[3] Senedi yokıur, İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 374. Vahidî, age. s. 321; İbnu’l-Cevzî, age VIII,416-417 Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/924
[4] Bak: ei-Begavî, Meâlimu’t-Tenzîl, IV,421. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/924
[5] Kurtubî, age. XIX,61 Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/924
[6] Bahrul-Muhit, VIII/384-385; Kurtubi, XTX/63
Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/241
[7] Buhârî, Tefsîru’l-Kur’ân, 75 (el-Kıyâme Sûresi), 1-2 Bed’u’1-Vahy, 4; Müslim, Salât, 147; Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, Kıyâme, 75/1, hadis no: 3329; Ahmed ibn Hanbel, Mûsned, 1,343; Ahmed Abdurrahman el-Bennâ, Minhatu’l-Ma’bûd fî Tertibi Musnedi’t-Tayâlisî Ebî Dâvûd, 11,25. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/924-925. İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/699. Abdulfettah El- Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 451. Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/2550
[8] Ebu Bekr Abdullah ibn ez-Zubeyr el-Humeydî, el-Musned, tah: Habîbu’r-Rahmân el-A’zamî, Beyrut tarihsiz, 1,242-243, hadis no: 527, 528
[9] Müslim, Salât, 147-148 Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/924-925
[10] Taberî, age XXX,i14 Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/925
[11] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/700. Suyûtî, Lubâbu’n-Nukûl. 11,189. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/925-926. Abdulfettah El- Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 452. Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/259
[12] Taberî, age. XXIX, 124; İbn Kesîr, age. VIIU08. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/926. Abdulfettah El- Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 452
[13] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/699-700. Suyûtî, Lubâbu’n-Nukûl. 11,189. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/925-926. Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/259
Cevap: Kıyamet Süresi Nüzul Sebebi
Gülehasret
Allah cc razı olsun
Hadis No : 0842
Ravi: İbnu Abbas
Tanım: Ey Muhammed! Cebrail sana Kur’an okurken, unutmamak için acele edip onunla beraber söyleme (sadece dinle) (Kıyamet 16) mealindeki ayet hakkında şu açıklamayı yaptı: "Hz. Peygamber (sav) vahiy geldiği zaman büyük bir şiddet (ve ağırlık) hissederdi. Bunun tesiriyle dudaklarını kımıldatırdı. Bunun üzerine şu ayet indi. (mealen): "(Ey Muhammed, Cebrail sana Kur’an okurken acele edip onunla beraber söyleme (sadece dinle). Onu toplamak ve okutmak bize aittir" (Kıyamet 16). İbnu Abbas devamla der ki: "Ayette geçen "onun toplanması" tabirinden murad "(yeni nazil olan) ayetin Hz. Peygamber (sav)’in kalbinde toplanması, yerleşmesi, sonra da Hz. Peygamber (sav) tarafından okunmasıdır." "Biz vahyi okuduğumuz zaman, sen onun kıraatine uy" (18. ayet) ayetinde de, "Dinle ve sus, sonra onu sana biz okuturuz" denmektedir. Bu vahiyden sonra, Cibril (a.s.) vahiyle gelince, sadece dinlerdi. Cibril gidince yeni gelen vahyi, kendisine nasıl okunmuş ise, öylece okurdu."
Kaynak: Buhari, Tefsir, Kıyamet 1, 2, Bed’ü’l-Vahy 4, Fedailu’l-Kur’an 28, Tevhid43; Müslim, Salat 147, (448
Yanıt: Kıyamet Süresi Nüzul Sebebi
İsTiKaMeT
emeğine sağlık teşekkürler
kıyam suresi nerede nazil olmuştur
mum
kıyamet suresi iniş sebebi nedir
Nüzul Sebebi kısaca
"İnsan biz onun kemiklerini…" ayetlerinin (3 ve 4. ayetler) nüzul sebebiyle ilgili olarak rivayet edildiğine göre Adiy b. Rabia, Rasulullah (s.a.)’a dedi ki: Ey Muhammed, bana kıyamet gününün ne zaman olacağını anlat. Rasulullah (s.a.) ona sorusunun cevabını verdi. Bu sefer Adiy dedi ki: Bunları ben bugün dahi görecek olsam seni tasdik etmeyeceğim ve ona iman etmeyeceğim. Allah çürüdükten sonra bu kemikleri mi toplayıp bir araya getirecek? Bunun üzerine bu buyruklar nazil oldu.
Bir diğer açıklamaya göre bu ayetler Ebu Cehil hakkında inmiştir. O şöyle derdi: Muhammed (s.a.) Allah’ın bu kemikleri çürüyüp dağılmalarından sonra bir araya getireceğini ve tekrar onları yeni bir yaratık olarak var edeceğini mi iddia ediyor
kıyamet suresi iniş sebebi, kıyame suresinin iniş sebebi, kıyam suresi nerede nazil olmuştur