Talak Süresi Nüzul Sebebi
Hoca
Talak Süresi Nüzul Sebebi
Medine-i Münevvere’de ve İnsân Sûresinden sonra nazil olmuştur.[1] Âyetlerinin adedi, on ikidir. [2]
1. "Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti sayın; Rabbiniz olan Allah’tan sakının; onları, apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasmlar. Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır. Allah’ın sınırlarını kim aşarsa, şüphesiz, kendine yazık etmiş olur. Bilmezsin, olur ki, Allah bunun ardından bir hal meydana getirir."
Ayetin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:
1- Katade, Enes’ten rivayet ederek dedi ki:
"Rasulullah (s.a.v.), Hafsa’yı boşadı. Allah Teala da bu âyeti indirdi ve O’na denildi ki:
"Ona dön. Çünkü o gündüzün çok oruç tutan ve geceleyin çok namaz kılandır, O senin hanımlarından ve Cennet’teki kadınlarından birisidir."[3]
2- Süddî şöyle dedi:
"Bu âyet Abdullah b. Ömer hakkında indi. Abdullah, hanımı hayızlı iken onu boşadı. Rasulullah (s.a.v.) ona (hanımına) geri dönmesini ve hayızdan temizleninceye kadar onu nikâhı altında tutmasını emretti.
Sonra yeni bir hayız olur. Temizlendiğinde cinsi münasebette bulunmadan onu boşar. Çünkü iddet Allah’ın kendisiyle emrettiği şekilde olur."[4]
3- Mansur b. Abdu’l-Vahhab b. Ahmed eş-Şalnicî, Ebû Ömer Muhammed b. Ahmed el-Hîri’den, o Muhammed b. Zenceveyh’ten, o Abdulaziz b. Yahya’dan, o el-Leys b. Sa’d’dan, o Nafi’den, o da İbn Ömer’den bize şu rivayette bulundu:
"İbn Ömer, hanımı hayızlı iken bir defa boşamış, Rasulullah (s.a.v.) da ona (hanımına) dönmesini, o temizleninceye kadar onu nikâhı altında tutmasını emretmiştir. Hanımı kendi yanında iken ikinci bir hayız olmasını ve bu hayızdan temizleninceye kadar ona mühlet vermesini, temizlendikten sonra onunla cinsî münasebette bulunmadan boşamak isterse, boşamasını istemiş. İşte Allah Teala kadınları boşama hususundaki emrettiği iddet bundan ibarettir."[5]
4- Îbnu Abbas’tan (r.a.) Hâkim anlattı:
Abdü Yezid Ebu Rükâne eşi Ümmü Rükâne’yi boşadı. Sonra Müzeyne’den bir kadını nikahladı. Ümmü Rükâne, Rasûlullah’a geldi
Ya RasûlAllah benim onun başının saçlarından aldığım şu kıldan başka bir zenginliğim yok dedi. Bunun üzerine Talak: 65/1 ayeti indirildi, dedi.
Zehebî bu hadis hakkında dedi ki: İsnad zayıf ve haberde hata var. Çünkü Abdü Yezid İslâm’a ulaşmadı. [6]
5- İbn Ebî Hâtim’in Mukâtil’den rivayetine göre ise Abdullah ibn Ömer gibi hanımlarını onlar hayızlı iken boşayan Abdullah ibn Amr ibnu’1-As, Tufeyl İbnu’l-Hâris, Amr İbn Saîd İbnu’1-As[7] ve Utbe ibn Ğazvân[8] haklarında nazil olmuştur.[9]
2-3. "Kadınların iddet süreleri biteceğinde, onları ya uygun bir şekilde alıkoyun, ya da onlardan ayrılın; içinizden de iki adil şahit getirin; şahidliği Allah için yapın; işte bu, Allah’a ve ahiret gününe inanan kimseye verilen öğüttür. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınan kimseye kurtuluş yolu sağlar, ona beklemediği yerden nzık verir. Allah’a güvenen kimseye O yeter. Allah, buyruğunu yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü var etmiştir."
Ayetlerin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:
1- Bu âyet Avf b. Malik el-Eşcaî hakkında inmiştir, Müşrikler onun oğlunu esir aldılar. O da Rasulullah (s.a.v.)’a geldi ve halini ona şikâyet edip dedi ki:
"Düşman oğlumu esir aldı. Annesi sabırsızlanıyor. Bana ne emir buyurursun?" Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Allah’tan kork ve sabret. Sana ve hanımına "Lahavele vela kuvvete illa billah"sözünü çokça demenizi emrediyorum." O da bunun üzerine evine döndü ve hanımına dedi ki:
"Rasulullah (s.a.v.) sana ve bana "Lahavele vela kuvvete illa billah" sözünü çokça söylememizi emretti." Hanımı:
"Bize emrettiği şey ne güzeldir" dedi. Ve ikisi de bu sözü çokça söylemeye başladılar. Düşman onun oğlundan gafil oldu. O da onların koyunlarını sürdü, babasına getirdi Koyunlar tam dört bin tane idi. Bu âyet de bundan dolayı indi." [10]
2- Suyuti bunu İbnu Abbas’tan (r.a.) Ebu Salih, ondan Kelbî tarikından rivayet etti. [11]
3- Bunu, İbnu Abbas’tan (r.a.) Dahhâk, ondan Cüveybir tarikından Tarih’inde Hatîb anlattı. [12]
4– Bunu diğer bir vecihten Sâlebî anlattı. Bu zayıftır. [13]
5- Mürsel olarak diğer bir vecihten İbnu Ebî Hatim anlattı. [14]
6- Abdulaziz b. Abdan, Muhammed b. Abdillah b. Nuaym’dan, o Ebu’l-Kasım el-Hasan b. Muhamed b. el-Hüseyn es-Sükûnî’den, o Ubeyd b. Kesir el-Amiri’den, o Abbad b. Yakub’dan, o Yahya b. Adem’den, o İsrail’den, o Ammar b. Muaviye’den, o Salim b. Ebi’l-Ca’d’dan, o da Cabir b. Abdillah’tan şunu dediğini bize haber verdi:
"Bu âyet çok şecaatli olan birisi hakkında inmiştir. O adam fakir idi ve ehli hafif idi (elinde bir malı yoktu.) Çoluk çocuğu fazla idi. Rasulullah (s.a.v.)’a geldi ve O’ndan bir şeyler istedi. O da:
"Allah’tan kork ve sabırlı ol" buyurdu. Adam evine döndü. Evinde dediler ki:
"Rasulullah (s.a.v.) sana ne verdi?" O da:
"Birşey vermedi. Allah’tan kork ve sabırlı ol buyurdu" dedi.
Az bir zaman geçmişti ki adamın oğlu bir koyunla geldi. Düşman onu yakalamıştı, Adam Rasulullah (s.a.v.)’a geldi. O koyunun durumundan sordu. O koyunun haberini bildirdi. Rasulullah (s.a.v.) da:
"O artık senindir" buyurdu."[15]
Zehebî bu hadisin münker olduğunu, bununla birlikte şahidi bulunduğunu kaydeder.[16]
7- Bunun benzerini Salim İbni Ebî Ca’d ve Süddî’den İbnu Cerîr anlattı. Kişinin ismi Avf Eşcaî olarak isimlendi.
8- İbnu Mesud’dan Hâkim anlattı. Kişinin ismi Avf Eşcaî olarak isimlendi.[17]
9- Câbir’den gelen başka bir rivayette Eşca’ kabilesinden olan bu sahabinin adı Avf ibn Mâlik, oğlunun adı da Salim olarak verilmektedir.
10- Kelbî’den gelen bir rivayette de Salim’in, birlikte sürüp getirdiği ve düşmana ait hayvanlar 50 deve olarak zikredilmiştir.[18]
4. "Kadınlarınızdan ay hali görmekten kesilenler ile henüz ay hali görmemiş olanların iddetleri hususunda şüpheye düşerseniz, bilin ki, onların iddet beklemesi üç aydır; gebe olanların iddeti, doğurmaları ile tamamlanır. Allah, buyruğuna karşı gelmekten sakınan kimseye işinde kolaylık verir."
Ayetlerin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:
1- Mukatil dedi ki: "Boşanan kadınlar kendi kendilerine üç kuru’ beklerler" (Bakara: 2/228) âyeti nazil olunca Hallad b. Numan b. Kays el-Ensarî dedi ki:
"Ey Allah’ın Rasulü, hayız olmayan, hayizdan kesilen ve hamile olan kadının iddeti ne kadardır?" Bunun üzerine Allah Teala bu âyeti indirdi."[19]
Râzî, bu soruyu soranın Muâz ibn Cebel olduğunu söyler.[20]
2- Ebû İshak el-Mukri’, Muhammed b. Abdillah Hamdun’dan, o Mekkî b. Abdan’dan, o Ebu’I-Ezher’den, o Esbat b. Muhammed’den, o Mutarrıf’tan, o da Ebû Osman Amr b. Salim’den şu haberi vererek dedi ki:
"Bakara Sûresi’ndeki kadınların iddetleriyle ilgili âyet indiği vakit, (ki.bu âyet, boşanma ve kadının kocasının ölümü ile ilgili idi.) Ubeyy b. Ka’b dedi ki:
"Ey Allah’ın Rasulü, Medine’nin kadınları "Hakkında söz söylenmeyen hiçbir kadın kalmadı" diyorlar," Rasulullah (s.a.v.):
"O nasıl oluyor?" Ubeyy b. Ka’b dedi ki:
"Yaşı küçük olanlar (hayız oluyorlar) büyükler (hayızdan kesilenlerin üç ay bekleme süreleri vardır,) ve hamileler." Bunun üzerine bu âyet nazil oldu."[21]
Suyuti İsnadı sahihtir. dedi. [22]
3- Mukâtil tefsirinde: Hallâd İbni Amr Îbni Cemûh, hayız görmeyen kadının iddetinden sordu, bunun üzerine bu âyet indirildi. dedi. [23]
[1] Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/893.
[2] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/670.
[3] Suyuti; ed-Dürr: 6/229. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 362. Vahidî, age. s. 310; Taberî, age. XXVIII,85; Ebu Davud, Talâk, 38, hadis no: 2283; İbn Mâce, Talâk, 1, hadis no: 2016; Dârimî, Talâk, 2, hadis no: 2269. İbn Kesîr, age. VIII, 168. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/893. İbn Ebi Hatim, İbn Cerîr, İbn Münzir, İbn Sirin, İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/672. Abdulfettah El- Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 431; Muhtasar-ı İbn Kesîr, 3/512; Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 6/475. Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 14/511.
[4] Mürsel hadistir. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 362. Vahidî, age. s. 310. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/893.
[5] Buhari; Talak: 5332. Müslim; Talak: 1m/1471, Ebu Davud; Talak: 2180, İbn Mace; Talak: 2019. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 362; Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 6/475. Tirmizi, Nesei ve Darakutni, Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 14/511.
[6] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/671.
[7] Suyûtî, Liibâbu’n-Nukûl, 11,172. İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/672. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/893.
[8] Râzî, age. XXX,29. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/893.
[9] Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/893.
[10] Hakim; Müstedrek: 2/492. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 362-363. Vahidî, age. s.310-311;İbnu’l-Esîr,Üsdü’I-Ğâbe,V,41. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/894. Abdulfettah El- Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 432. İbn Merduyeh, Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 14/511.
[11] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/674.
[12] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/674.
[13] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/674.
[14] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/674.
[15] Hakim; Müstedrek: 2/492. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 363. İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/673. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/893.
[16] Suyûtî, Lubâbun-Nukûl, II,173. İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/673. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/893. Hakim, Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 14/511.
[17] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/674.
[18] Kurtubî, age. XVIII,106. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/894.
[19] Mürsel hadistir. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 363-364. Vahidî, age. s. 311. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/895; Rûhû’l-meânî, 28/137; Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 6/475. Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 14/523.
[20] Bak: Mefâtîhu’l-Ğayb, XXX,35. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/895.
[21] İbni Cerir,İshak İbn Rahaveyh, Hakim; Müstedrek: 2/492, 493. Beyhaki. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 364. İbn Kesîr, age. VIII,175. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/895. Abdulfettah El- Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 433. Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 14/523.
[22] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/675.
[23] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/675.
Cevap: Talak Süresi Nüzul Sebebi
Şaban ÖNAL
TALAK SURESİ
Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla
1- Ey Peygamber, kadınları boşadığınız zaman, iddetleri süresinde (temizlendiklerinde) boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz Allah’tan korkun. Onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar; ancak açık ‘çirkin bir hayasızlık’ göstermeleri durumu başka. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını çiğnerse, gerçekte o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Sen bilmezsin; olabilir ki Allah, bunun arkasından bir iş (durum) oluşturur.
2- Sonra (üç iddet bekleme) sürelerine ulaştıkları zaman, artık onları maruf (bilinen güzel bir tarz) üzere tutun, ya da maruf üzere onlardan ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahid tutun. Şahidliği Allah için dosdoğru yerine getirin. İşte bununla, Allah’a ve ahiret gününe iman edenlere öğüt verilir. Kim Allah’tan korkup-sakınırsa, (Allah) ona bir çıkış yolu gösterir;
3- Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah’a tevekkül ederse, O, ona yeter. Elbette Allah, Kendi emrini yerine getirip-gerçekleştirendir. Allah, herşey için bir ölçü kılmıştır.
4- Kadınlarınızdan artık adetten kesilmiş olanlarla henüz adet görmemiş bulunanların iddet (bekleme süre)leri, -eğer şüpheye düşecek olursanız (bilin ki)- üç aydır. Hamile kadınların bekleme-süresi ise, yüklerini bırakmaları (ile biter). Kim Allah’tan korkup-sakınırsa (Allah) ona işinde bir kolaylık gösterir.
5- Bu, Allah’ın size indirdiği emridir. Kim Allah’tan korkup-sakınırsa, Allah, kötülüklerini örter ve onun ecrini büyütür.
6- (Boşadığınız) Kadınları, gücünüz oranında oturmakta olduğunuz yerin bir yanında oturtun, onlara ‘darlık ve sıkıntıya düşürmek amacıyla’ zarar vermeyin. Eğer onlar hamile iseler, yüklerini bırakıncaya (doğumlarını yapıncaya) kadar onlara nafaka verin. Şayet sizler için (çocuğu) emzirirlerse, onlara ücretlerini ödeyin. (Durum ve ilişkilerinizi) Kendi aranızda maruf (güzellikle ve İslam’a uygun bir tarz) üzere görüşüp-konuşun. Eğer güçlük içine girerseniz, bu durumda (çocuğu) onun (babası) için bir başkası emzirebilir.
7- Geniş-imkanları olan, nafakayı geniş imkanlarına göre versin. Rızkı kısıtlı tutulan da, artık Allah’ın kendisine verdiği kadarıyla versin. Allah, hiçbir nefse ona verdiğinden başkasıyla yükümlülük koymaz. Allah, bir güçlüğün ardından bir kolaylığı kılıp-verecektir.
8- Ülkelerden niceleri vardır ki, Rablerinin ve O’nun elçilerinin emrine karşı gelip azmışlar, böylece Biz de onları çetin bir hesaba çekmişiz ve onları benzeri görülmedik bir azapla azaplandırmışız.
9- Artık o (ülkelerin halkı), yaptığı kötülüğü taddı ve işinin sonucu bir hüsran oldu.
10- Allah, onlar için şiddetli bir azap hazırlamıştır; öyleyse ey iman eden temiz akıl sahipleri, Allah’tan korkun. Doğrusu Allah, size bir zikir (uyaran, hatırlatan ve öğüt veren Kur’an) indirmiştir.
11- İman edip salih amellerde bulunanları karanlıklardan nura çıkarması için Allah’ın apaçık ayetlerini size okuyan bir elçi de (gönderdik). Kim iman edip salih bir amelde bulunursa, (Allah) onu içinde süresiz kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Allah, gerçekten ona ne güzel bir rızık vermiştir.
12- Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah’ın herşeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah’ın ilmiyle herşeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için.
Cevap: Talak Süresi Nüzul Sebebi
mum
talak suresinuzül sebebi nedir
et-talak suresinin indiriliş sebebi
Nüzul Sebebi:
"Ey peygamber, kadınları boşadığınız zaman iddetlerine doğru boşayın ve o iddeti sayın." ayetinin (1. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak İbni Ebi Hatem, İbni Cerir ve İbni Münzir’in rivayetlerine göre Enes şöyle dedi: Ra-sulullah (s.a.) Hafsa’yı boşadı. Hafsa babasının evine gitti. Bunun üzerine "Ey peygamber! Kadınları boşadığınız zaman…" ayeti nazil oldu. Rasulul-lah’a denildi ki: "Onu geri al, zira o çok oruç tutan çok namaz kılan bir hanımdır, o cennette senin hanımlarından ve eşlerinden birisi olacaktır." Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei ve Darakutni’nin rivayetlerine göre Abdullah b. Ömer hayız halindeki hanımını boşadı. Ömer (r.a.) bunu Rasulullah’a (s.a.) anlattı. Rasulullah kızdı. Sonra "Söyleyin hanımını geri alsın, kadın bu hayızdan temizlenip, sonra hayız görüp sonra temizleninceye kadar onu tutsun, sonra boşamak isterse temiz halinde dokunmadan boşasın. İşte Allah’ın emrettiği iddet budur." Müslim’in rivayetinde de ifade: "İşte kadınların boşanmasında Allah’ın emrettiği iddet budur." şeklindedir. Darakutni’nin rivayeti de şöyledir: "Hanımını geri alsın, esnasında talâk verdiği hayızdan başka tam bir hayız müddeti geçinceye kadar yanında tutsun. Daha sonra boşaması gerekirse hayızdan temizlendiği sırada ona dokunmadan boşasın." İşte "Ey peygamber, kadınları boşadığınız zaman iddetlerine doğru boşayın" ayetinde Allah’ın emrettiği "iddetine doğru boşama" budur. "Sonra müddetlerini doldurdukları zaman…" ayetinin (2. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak Hakim’in rivayetine göre Cabir şöyle dedi: Bu ayet Eşca kabilesinden fakir, ama kalabalık bir aileye sahip bir adam hakkında nazil oldu. Bu kişi Rasulullah’a gelip yardım istedi. Rasulullah (s.a.) ona: "Allah’tan kork, sabret" dedi. Çok geçmedi, o adamın oğullarından biri bir davar sürüsü getirdi ki daha önce düşman bu sürüyü gasbetmişti. Rasulullah (s.a.): "Al bunları işte!" buyurdular. Ayet-i kerime bunun üzerine inmiştir. Zehebi: "Bu hadis münkerdir, ancak başka şahidi vardır." demiştir. İbni Merdüveyh ve Hatib’in rivayetlerine göre İbni Abbas şöyle demiştir: Eşca kabilesinden Avf b. Malik Rasulullah’a gelip: ‘Ta RasulAllah! Oğlumu düşman esir aldı, annesi feryadu figan ediyor, bana ne emredersiniz" dedi. Rasulullah (s.a.) sana ve hanımına "La havle velâ kuvvete illa billah"ı çokça söylemenizi emrederim." dedi. Kadın "Bu emrettiğin şey ne güzel!" dedi. Bu tesbihatı çok çok söylemeye başladılar. Düşman bir ara oğullarını unuttu, o da davan sürdü babasına getirdi. Bunun üzerine "Kim Allah’tan korkarsa…" ayeti nazil oldu.
Nüzul Sebebi
"Kadınlarınızdan artık adetten kesilmiş olanlar…" ayetinin (4. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak İbni Cerir, İshak b. Rahuveyh, Hakim ve Bey-haki’den rivayetine göre Übey b. Ka’b şöyle dedi: Kadınların iddetleri hakkında Bakara süresindeki ayet nazil olunca bir kısım insanlar kadınların iddetlerinden bazıları zikredilmedi, dediler. Bunlar: Küçükler, hayızdan kesilen büyükler ve hamilelerdir. Bunun üzerine sadedinde bulunduğumuz bu ayet nazil oldu. Mukatil’in rivayetine göre bu ayet nazil olduğunda Hallad b. Numan: "Ya RasulAllah, henüz hayız görmeyen, hayızdan kesilen, hamile olan kadınların iddeti nedir?" deyince bu ayet nazil oldu. Rivayete göre bu ayet Muaz b. Cebel’in hayızdan kesilmiş yaşlı kadının iddetini sorması üzerine nazil olmuştur.
talak suresinuzül sebebi, talak suresinin inis sebebi, talak suresinin iniş sebebi