Hutbe: İslam ve Gençlik
Hoca
İslam ve Gençlik
İSLÂM VE GENÇLİK
إِنَّمَاأَمْوَالُكُمْ وَأَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ وَاللَّهُ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيم
Dünya hayatı insan için: çocukluk, gençlik, olgunluk ve ihtiyarlık gibi belli başlı dört devreden oluşur.
Yüce dinimiz bu dönemlerden gençlik dönemine ayrı bir önem vermiş, gençleri kadın erkek ayırımı yapmaksızın on-onbeş yaş civarına ulaştıklarında Allah (c.c.)’nun koyduğu hükümlerin muhatabı (dinen mükellef) kabul etmekte, böylelikle kendilerine en büyük saygınlığı bahşetmektedir.
Bunun için gençlik dönemi insan hayatının en önemli, en sorunlu ve en kritik dönemidir. Çünkü genç insan için hemen her bakımdan, gelişim, değişim ve etkileşim sürecidir. Gelecek bu dönemde kazanılır, eğitim bu dönemde alınır, işine ve mesleğine bu dönemde sahip olunur. İnsan kimliğini, karakterini ve kişiliğini bu dönemde elde eder, iyi veya kötü alışkanlıkları, faydalı ve zararlı bilgileri bu dönemde edinir, yuvasını bu dönemde kurar. Temizlik, disiplinli ve düzenli çalışma, anne-babaya, büyüklere ve çevreye saygı, hoşgörü sabır ve yardımlaşma, insan, Peygamber ve Allah sevgisi, kurallara uyma, doğruluk, haktan yana olma ve Allah’a saygılı olma bilinci gibi güzel erdemler bu dönemde kazanılır ve gelecek dönemlere taşınır.
Değerli Kardeşlerim!
Gençlik dönemindeki sorumluluğun ayrı bir önemi olduğu Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de de işaret edilerek: Hz.Musa’nın gençliğindeki iffetli ve namuslu yaşantısı ,Ashab-ı Kehf olarak bilinen gençlerin kendi inandıkları gibi yaşama uğruna, ülkelerini terk edip bir mağarada kalmayı göze almaları, Hz. Yusuf’un nefsine dur diyebilmesi ,Hz. İbrahim’in puta tapan kavmiyle tek başına mücadelesi anlatılmıştır. Peygamberimiz (s.a.v.)’de genç yaşta: Muhammed’ül emin vasfını almış, İslam’ı yaymaya başladığı ilk günden itibaren gençlerle ilgilenmiştir. Çünkü ilk Müslümanlar arasında genç profili çoğunluğu oluşturuyordu: Hz. Ali, Zeyd b. Harise, Talha, Abdurrahman b. Avf, Zübeyr b. Avvam, Mus’ab b. Umeyr ve daha niceleri 20’nin üzerine çıkmadığı bir dönemde, İslam’a gönül verip Hz. Peygamberin kolu kanadı olmuşlardı.Hz. Peygamber Muaz b. Cebel’i 26-27 yaşlarında bir genç iken onu Yemen tarafına sorumluluk gerektiren bir görevle öğretmenlik yapmak ve hukuki meselelere bakmak için göndermiş, böylelikle onun sebatına ve performansına olan güvenini sergilemiştir.
Bu örneklere bakıldığında İslam mücadelesini, bir gençlik mücadelesi olarak isimlendirmek yanlış olmasa gerektir.
Yine Hz. Peygamber (s.a.v.): Kıyamet gününde Allah’ın arşının gölgesinde barınacaklar arasında: Rabbi’ne ibadet ederek yetişen gençleri de sayarak gençken dini yaşamanın önemine işaret etmiş, bir başka Hadis-i Şeriflerinde İnsanoğlu, Kıyamet gününde; gençliğini nerede ve nasıl harcadığından… sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılamaz. buyurarak gençlik enerjisini Allah’a kulluk ve insanlığa hizmet uğrunda değerlendirilmesi gerektiği mesajını vermiş, Gençliğini Allah’a itaatle geçiren genci Allah’ın beğeneceği ni haber vermişlerdir.
Yüce Rabbimizin: Mallarınız ve çocuklarınız ancak birer imtihandır… ; Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz.
buyruğu gereği; gençlik nimetinin değeri bilinmeli, gençliğin yetişmesinde ve sorunlarının çözümünde başta anne babalar olmak üzere eğitimciler, sosyologlar ve din bilginleri, kısacası toplumun her kesimi üzerine düşeni yapmak durumundadır. Gençlerine güvenmeyen, onlara sorumluluk vermekten çekinen onları potansiyel suçlu gibi gören milletlerin başarıya ulaşmaları mümkün değildir. Gençler her toplumun geleceğidir. Toplumlar isteseler de istemeseler de maddi ve manevi geleceklerini ileride gençlere emanet etmek zorundadırlar. Bu Yüce Allah’ın koyduğu değişmez bir prensiptir.
(alıntı)
Yorum: Hutbe: İslam ve Gençlik
YAĞMUR
gençken bazı şeyler daha güzel yaşanır bunların en önemlisi ibadettir daha bir özen daha dikkat li yapılır bazı şeyler bu yüzden gençlik zamanları çok iyi değerlendirilmelidir
gençlik hakkında hutbe, gençlik ile ilgili hutbe, gençlik hutbe