Rabbe yakarış;Dua
ELİZAN
RABBE YAKARIŞ; DUA
İhtiyaçları Yalnızca Allah Giderir
Dua; Kulun Rabbinden yardım beklemesi, ona sığınıp en içten duygularla yalvarması, ondan yardım istemesidir
Ömür boyunca etrafını saran bin bir tehlike ile sürekli burun buruna olan insan, hiçbir zaman korkularından kurtulup emin olamaz. Bu hal, onu hayatının sonuna kadar, kendini sımsıkı sarıp koruyacak güvenli bir sığınak, bir merci aramaya sevk eder
Bu merci kimdir? İnsan başı sıkışınca kimden yardım isteyecektir? Şüphesiz bu merci her şeye gücü ve kudreti yeten kâinatın yegâne hâkimi Allah’tır
Samimi bir kalple ona sığınan kişi, tüm tehlikelerden korunarak emin olur.Bunu çok iyi bilen insan, başı her sıkıştıkça ellerini semaya kaldırarak büyük bir samimiyetle Allah’a yalvarır
Kur’ân-ı Kerim onun bu hâlini bir örnekle şöyle tasvir eder: O, sizi karada ve denizde gezdirip dolaştırandır. Öyle ki gemilerle denize açıldığınız ve gemilerinizin içindekilerle birlikte uygun bir rüzgârla seyrettiği, yolcuların da bununla sevindikleri bir sırada, ona şiddetli bir fırtına gelip çatar ve her taraftan dalgalar onlara hücum eder de çepeçevre kuşatıldıklarını (batıp boğulacaklarını) anlayınca dini Allah’a has kılarak ‘And olsun, eğer bizi bundan kurtarırsan mutlaka şükredenlerden olacağız’ diye Allah’a yalvarırlar(1)
Kim bilir belki de mükemmel olarak yaratıldığı için insanoğlunun arzuları ve ihtiyaçları bitip tükenmek bilmez Bir şeyi elde edince, başka bir şey, onu yakalayınca başka bir şey isteyip durur
Onun bu sonsuz arzusunu kendi gibi aciz olan başka bir insan karşılayabilir mi? Sayısız varlığın sonsuz isteğini, ancak sonsuz kuvvet ve kudret sahibi olan Allah karşılayabilir Yeter ki insan elini ona açarak bütün kalbi ile O’na yönelmiş olsun
Samimi Olalım, Allah Muhakkak Verir
Ebu Hureyre (ra) anlatıyor Bir gün, Ensardan biri eve geldiğinde, yiyecek bir şey olmadığını gördü. Ev halkı iyice acıkmıştı Yiyecek bir şeyler bulurum ümidi ile dışarı çıktı O, rızkını temin için vadiye doğru giderken, hanımı büyük bir içtenlikle
Allah’ım! Bize hamur karıp ekmek pişirecek rızık ver! Diye dua etti. Bir süre sonra kendi kendine:
Komşular muhtaç olduğumuzu, yiyeceğimiz olmadığını bilmesinler. Kalkıp tandırı yakayım, onun dumanından ve değirmenin sesinden ekmek pişirdiğimi sansınlar, dedi. Kalktı tandırı yaktı, sonra değirmeni çevirmeye başladı.
Bir süre yiyecek arayan eşi, tüm gayretine rağmen hiç bir şey bulamamıştı. Gezmekten yorgun düşünce geri döndü. Eve yaklaştığında el değirmeninin sesini duydu. Hanım eşinin geldiğini görünce:
Ben ne yaptım! Şimdi eşim ekmek pişirdiğimi sanıp ümitlenecek. Şimdi kapıyı nasıl açacağım? Diye üzülüp kaygılandı Olan olmuş, yapacak bir şey yoktu. Kalkıp kapıyı açtı. Kapı açılır açılmaz eşi:
Ne pişiriyorsun? Diye sordu. Hanımı sıkılsa da gerçeği anlattı Ama bilmediği bir şey vardı. Kocasını yolcu ettikten sonra, samimiyetle yaptığı dua kabul olmuş, o an evlerinde bilmedikleri bir şey yaşanıyordu
Konuşurlarken el değirmenin dönmeye devam ettiğini duydular Hayretle içeri koştular. Gördükleri şey onları şaşkına çevirdi. Değirmen un öğütüyordu Hayretler içinde evde ne kadar kap varsa hepsini unla doldurdular Tandırın başına koştular. Orada ekmek doluydu. Rabbine hamd eden ev halkı, kapları dolduktan sonra el değirmenini kaldırıp, etrafı süpürüp temizlediler
Sahabe karnını doyurur doyurmaz, doğruca Allah Resulü’nün (sav) yanına gitti. Durumu olduğu gibi anlattı. Allah Resulü (sav)
Değirmeni ne yaptınız? Diye sordu. Sahabe
Kaldırıp yerine koyduk, dedi. Allah Resulü (sav)
Kaldırmasaydınız, kıyamete kadar dönmeye devam ederdi, buyurdu(2)
İnsan çevresi ile yoğun ilişkileri olan bir varlıktır Bu ilişkiler kendi ya da karşı tarafın tavırları yüzünden sık sık kırılma ve kopma noktasına gelir Çözüm yolunda bütün çareler tükenir, acz içinde kıvranırken, kendisini bu durumdan kurtaracak bir merci arar. Aslında o merciin Allah olduğunu çok iyi bilmektedir. Ancak gafleti bir kere onu Allah’tan uzaklaştırmış, her şeyi çözebilirim noktasına götürmüştür Uzun süre çözüm bulmaya çalıştığı halde bir türlü başaramaz
Geldiği noktada yanıldığını görünce, hakikati anlar Boynunun büker, ellerini semaya kaldırır, büyük bir samimiyetle tövbe ederek yalvarmaya başlar. Tıpkı Yunus (aleyhisselam) gibi…
Yakarışı Arşta Yankılanan Peygamber
Ninovalılara peygamber olarak gönderilen Yunus (as), halkı gece gündüz Hakk’a çağırmasına rağmen, kimse onu dinlemez. Batılda kalmaya devam ederler. Haktan yüz çevirmekte ısrar edince, Rabbi peygamberine kavmine azap göndereceğini vahyeder. Yunus (as) kavmine acıyarak onlara başlarına gelecek azabı bildirir. Kavmi onun asla yalan söylemeyen, son derece güvenilir biri olduğunu biliyordur. Birbirlerine:
Yunus asla yalan söylemez. Başımıza büyük bir felaket gelecek, diyerek korkuya kapılırlar
Her şeyimizi toplayıp çocuklarımızı da alarak sahraya dua etmeye çıkalım. Umulur ki Allah bize acıyarak affeder, derler
Hanımlarını, çocuklarını, hayvanlarını ve onların yavrularını da alarak sahraya çıkarlar. Gözyaşları içinde pişmanlıklarını bildirerek Allah’a yalvarmaya başlarlar. Hanımlar ve çocuklar ağlar, hayvanlar başlarına gelecekleri hissetmişçesine inlerler
Pişmanlıklarını gören Allah onları bağışlar. Göndereceği azabı kaldırır. Fakat kavminin, azap kalkınca, tavırlarının değiştiğini gören Yunus (as) onlara kızar. Yanlarından ayrılıp denize gider Gemidekilere:
Sizinle birlikte gelebilir miyim? Diye sorar. Gemiye buyur ederler, Yunus (as) ücret vermek isterse de ücret almazlar. Gemi bir süre yol aldıktan sonra, büyük bir fırtınaya yakalanır Kavmine kızmakla hata yaptığını anlayan Hz. Yunus:
Beni denize atarsanız kurtulursunuz, der Onlar:
Seni denize atmazsak kurtuluruz, derler.
Bir süre konuştuktan sonra, kura çekmeye karar verirler. Kura Yunus (as)’a çıkar. Kabul etmek istemezler İkinci ve üçüncü kura da ona çıkınca çaresiz kalırlar. Büyük bir üzüntü ve şaşkınlık içinde durumu kabullenirler.
İlahi imtihan devam ediyordur. Allah’ın görevlendirdiği balık, geminin hemen yanında yerini almış misafirini bekliyordur Gemidekiler Yunus (as)’ı atınca, ağzını açan balık onu içine alarak misafir eder. Günlerce balığın karnında karanlıklar içinde kalan Yunus (as) sürekli gözyaşı döküp: La ilâhe illa ente subhâneke, innî küntü minezzâlimîn yani Senden başka ilah yoktur, Seni bütün eksiklerden tenzih ederim. Şüphesiz ki ben zalimlerden oldum. diyerek Rabbine yalvarır, duası Arş’ta yankılanır Melekler:
Yabancı beldelerden gelen şu inilti tanıdık bir sese benziyor, der. Allah Zülcelal:
Tanımadınız mı? Diye sorar. Melekler:
Ey Rabbimiz o kim?
O kulum Yunus’tur
Ameli makbul, duası kabul olan Yunus mu?
Evet
Ey Rabbimiz, geniş zamanda sana itaat edeni, dar zamanda kurtarmaz mısın?
Elbette kurtarırım, buyuran Allah (cc), kulunun duasını kabul ederek onu balığın karnından kurtarır.(3)
Dua; Kulun Rabbine bir çağrısı, bir yakarış ve küçükten büyüğe halini arz, semâlar ötesine bir yöneliş, bir talep, bir niyaz ve bir iç dökmedir.
Dua; Rabbinin emirlerini yerine getirmeyen, yasaklarından kaçınmayan kulun, günahlardan pişmanlık duyarak Allah’a yönelmesi, gözlerinden boşanan yaşla cehennem ateşini söndürecekmişçesine yalvarması, kalbini yakıp tutuşturan nedamet ateşi ile Allah’a yalvarmasıdır
Bu yönü ile dua, eşsiz bir ümit merdiveni, ilahi affa mazhar olma yolunda sağlam ve güvenilir bir basamaktır Kul samimi bir yakarışla günahları eritip yok ederken, gazaptan rızaya doğru yükselen basamakları bir bir çıkarak tövbesini Rabbine ulaştırır
Mahvolmaktan Korkan Sahabe
Gür sesli biri olan Sâbit b. Kays (ra), sahabelerle birlikte huzuru saadette oturuyordu. Allah’ın Ey iman edenler! Sesinizi peygamberin sesinden fazla yükseltmeyin! (4) ayetine rağmen, huzuru saadette sesini yükselterek konuşmuştu. Daha sözünü bitirmeden hatasını anladı
Resûlullah’ın huzurunda sesimi nasıl yükseltirim? Diye büyük bir üzüntüye kapıldı. Pişmanlık ateşi içini yakıyordu. Nefsini kınayarak evine kapandı. İçi alev alev yanıyordu, evin bir köşesine büzüldü, namaz hariçinde yerinden ayrılmadan öylece bekledi
Çevresindeki insanlarla yakından ilgilenen Allah Resulü (sav) sürekli çevresinde gördüğü Sâbit Kays’ı günlerdir göremeyince, komşusu Sa’d b. Muaz’a (ra):
Ey Ebu Âmir! Sâbit’ten haberin var mı? Yoksa hasta mı? Diye sordu.
Sa’d b. Muaz, Allah Resulü’nün (sav) emri üzerine Sâbit b. Kays’ın durumunu öğrenmek üzere huzurdan ayrıldı
Yakınlarına sorunca evde olduğunu söylediler. Hemen eve gitti, izin isteyerek içeri girdi. Sâbit b. Kays üzüntüden perişan bir şekilde başını önüne eğmiş, kendinden geçmiş bir hâlde oturuyordu. Yanına yaklaşan Sa’d b. Muaz:
Bu hâlin ne? Diye hayret ve üzüntü ile sordu.
Felaket! Ben mahvoldum, sesim Allah Resulü’nün (sav) sesinin üzerine çıktı. Huzurunda sesimi yükselttim. Bütün amellerim zayi oldu. Bundan böyle ben artık cehennem ehliyim. Gidip Allah Resulü’ne (sav) durumumu aynen bildir, dedi
Sa’d b. Muaz onu teselli ettikten sonra, evden ayrılıp Allah Resulü’nün (sav) yanına gitti Gördüklerini Efendimize aynen anlattı.
Pişmanlığı, kötülükle arasına perde olarak, ona cennet kapılarını ardına kadar açmıştı. Allah Resulü (sav) onu cennetle müjdeleyerek Sa’d’a:
Onun yanına gidip deki Allah Resulü (sav) senin için: Sen cehennem ehlinden değil, bilakis cennet ehlindensin. buyurdu.(5)
Dua; Sevgiliye sunulan iştiyak lisanıdır. O, Allah ile kulu arasında irtibatı kuran nuranî bir köprü, haberleşme ve iletişimi sağlayan eşsiz bir vasıtadır. Bu irtibat sürdürdüğü sürece, kul güzellikler içinde kalır. Bunun için birçok Hak dostu, Allah’ın kuluna dua etmeyi nasip etmesini, dua anını, onu kabul edilmesinden daha fazla önemsemişlerdir.
Zira dua, büyük bir aşkla Allah huzurunda ona yalvarmak iken, duanın kabulü huzurdan ayrılmaktır.
Hz.Peygamber (sav) şöyle buyurur; Allah katında duadan daha değerli bir şey yoktur. (6) buyurmuştur.
Kaynaklar: 1- Yunus Sûresi, 10/22. 2- Beyhakî, Delâilu’n-Nübüvve, 6/105. 3- Suyûti, Dürrü’l-Mansûr, 5/585. 4- Hucurat Sûresi, 49/2. 5- Müslim, İman, 187; İbn Esîr, Üsdü’l-Gâbe, 569. 6- Tirmizi, Dua, 1; İbn-i Mâce, Dua, 1.
ABDULLAH KARA – DR. ELİF HİLAL KARA
Cevap: Rabbe yakarış;Dua
d_e_n_i_z
Allah bin kere razı olsun boyle güzel bir paylasim için 🙂
Yanıt: Rabbe yakarış;Dua
Y@ReN
Tükeniyorum Rabbim!
Yalnız kaldığımı düşünüp, varlığının her an, her noktada tezahür ettiğini, beni devamlı koruyup gözettiğini, gönlümden geçenlere dahi cevap verdiğini unuttuğum an!
"Rabbim"
demeyi unuttuğumda
tükeniyorum!
Diriliyorum Rabbim!
Sana yaslandığım, Sana güvendiğim, Seninle başlayıp, Seninle devam ettiğim, tüm işlerimi Sana havale ettiğim an!
"Ne güzel dostsun"
dediğimde diriliyorum.
Tükeniyorum Rabbim!
Tüm sevdiklerimden; anne babamdan, canandan, ten kafesindeki candan yakın olduğunu bilerek, ellerimi Sana açmayı, Senden çözüm,
Senden çare beklemeyi unuttuğum an!
"Bu dertler neden bana?"
dediğimde tükeniyorum.
Diriliyorum Rabbim!
Havayı soluyup Seninle dolduğum, gözümü açtığımda Seni bulduğum,en sağlıklı irtibatı Seninle kurduğum , tüm dünya bana küsse de Seni umduğum an!
"Kahrın da hoş , lütfun da hoş"
dediğimde diriliyorum.
Tükeniyorum Rabbim!
Hayat enkazı altında kaldığımda, çekiç misali zaman beynime vurduğunda.. Hayal, ideal diye, küçük hedefler peşinde koştuğumda …
Dünya meşgalesine dalıp, bir cenneti, bir azabı, bir de ölümü unuttuğumda …
"Beni affet"
demeyi azalttığımda
tükeniyorum.
Diriliyorum Rabbim!
Yandığımda Seninle söndüğüm,Seni anıp ruhumu güldürdüğüm, O sırlı gücünden kuvvet aldığım, Seninle yürüdüğüm,dua ederek Seninle konuştuğumda…
içimdeki tüm ırmaklar sana kavuştuğunda…
ruhum kitabın ve secdenle buluştuğunda..
" Yarab, bırakma ellerimi"
dediğimde diriliyorum .
Yeniden canlanıyor, canıma can katıyorum!
Canımda Sen buluyorum!
Seninle huzur doluyorum!
Dirilişlerim dostluğunun tercümesidir.
Seni yar bilişimin, yoluna serdar oluşumun, sözlerinle hemhal oluşumun işaretidir.
Dirilişlerim, anahtarıdır sana açılan tüm kapıların…
O kapılar önünde gösterebileceğim en güzel beraattir .
Dirilişlerim, tüm yangınlardan firar edişimdir.
Sonu olmayan bir tebessüm!
Ruhumun ebedi dosta, yegane vuslata ilerleyişidir.
"La ilahe illALLAH" ,
Senden başka yok ilah diyerek, kendimi Sana emanet edişimdir.
Engelle tükenişimi.
Kabul buyur dostluğuna.
Dirilt beni Rabbim!..
amin…..
Soru: Rabbe yakarış;Dua
ravzanur
AMİNN amin amin amin
Rabbim razı olsun yaren,hayırlı tüm dualarını kabul makbul mübarek etsin inşaAllahbizler de dualarından istifade edebilelim inşaAllah 🙂
Y@ReN
Aminlerle dua edelim dualarımız makbul olsun inşALLAH.<Dua kulun ALLAH a derdini bildirmesi değil,Derdin dermanının ancak ALLAH ta olduğunu bilmesidir> bu feyzle Dua edelim inşALLAH…
ravzanur
😉 inşaAllah
Rabbimin rızasına ulaşmak değil mi zaten amaç…
ELİZAN
< Tükeniyorum Rabbim!
Yalnız kaldığımı düşünüp, varlığının her an, her noktada tezahür ettiğini, beni devamlı koruyup gözettiğini, gönlümden geçenlere dahi cevap verdiğini unuttuğum an!
"Rabbim"
demeyi unuttuğumda
tükeniyorum!
Diriliyorum Rabbim!
Sana yaslandığım, Sana güvendiğim, Seninle başlayıp, Seninle devam ettiğim, tüm işlerimi Sana havale ettiğim an!
"Ne güzel dostsun"
dediğimde diriliyorum.
Tükeniyorum Rabbim!
Tüm sevdiklerimden; anne babamdan, canandan, ten kafesindeki candan yakın olduğunu bilerek, ellerimi Sana açmayı, Senden çözüm,
Senden çare beklemeyi unuttuğum an!
"Bu dertler neden bana?"
dediğimde tükeniyorum.
Diriliyorum Rabbim!
Havayı soluyup Seninle dolduğum, gözümü açtığımda Seni bulduğum,en sağlıklı irtibatı Seninle kurduğum , tüm dünya bana küsse de Seni umduğum an!
"Kahrın da hoş , lütfun da hoş"
dediğimde diriliyorum.
Tükeniyorum Rabbim!
Hayat enkazı altında kaldığımda, çekiç misali zaman beynime vurduğunda.. Hayal, ideal diye, küçük hedefler peşinde koştuğumda …
Dünya meşgalesine dalıp, bir cenneti, bir azabı, bir de ölümü unuttuğumda …
"Beni affet"
demeyi azalttığımda
tükeniyorum.
Diriliyorum Rabbim!
Yandığımda Seninle söndüğüm,Seni anıp ruhumu güldürdüğüm, O sırlı gücünden kuvvet aldığım, Seninle yürüdüğüm,dua ederek Seninle konuştuğumda…
içimdeki tüm ırmaklar sana kavuştuğunda…
ruhum kitabın ve secdenle buluştuğunda..
" Yarab, bırakma ellerimi"
dediğimde diriliyorum .
Yeniden canlanıyor, canıma can katıyorum!
Canımda Sen buluyorum!
Seninle huzur doluyorum!
Dirilişlerim dostluğunun tercümesidir.
Seni yar bilişimin, yoluna serdar oluşumun, sözlerinle hemhal oluşumun işaretidir.
Dirilişlerim, anahtarıdır sana açılan tüm kapıların…
O kapılar önünde gösterebileceğim en güzel beraattir .
Dirilişlerim, tüm yangınlardan firar edişimdir.
Sonu olmayan bir tebessüm!
Ruhumun ebedi dosta, yegane vuslata ilerleyişidir.
"La ilahe illALLAH" ,
Senden başka yok ilah diyerek, kendimi Sana emanet edişimdir.
Engelle tükenişimi.
Kabul buyur dostluğuna.
Dirilt beni Rabbim!..
amin…..
>
amin…..ne güzel bir yakarış ne güzel bir dua Rabbim razı olsun [EMAIL="Y@ReNY@ReN[/EMAIL] Kardeşim..
serkan
Allah razı olsun bu saatte göz Yaşları ile bu duayı Rabbimize edebilmemize vesile olan karde§imizden Allahım kabul olunmayan duâ bırakmasın inşAllah tüm hayırlı dualarlarımız kabul olsun tüm kapılar açılsın bizleri en çok Rabbimiz sevsin ve hepimizden razı olarak alsın emanetlerini kendi kapından başka kapıya muhtaç etme Ya Rabbim Amin Amin Amin
random
güzelmişş.
Rabbe dua, rabbe yakarış, rabbe edilen dualar