İbni Teymiyye hakkında biraz bilgi verirmisiniz N.F.K. in "doğru Yolun sapık kolları
Hoca
ibni Teymiyye hakkında biraz bilgi verirmisiniz N.F.K. in "doğru Yolun sapık kolları kitabında baya adı geçiyor
Ibn Teymiyye hakkındaki tüm bildiklerimi ne zaman, ne de imkan elverir… Şu bir gerçek ki islam ilim tarihinin yıldızlarından biridir Tıpkı Ibn Arabi, Imam Rabbani, Gazali, Razi, Ibn Rüşd, Ibn Hazm, Ebus Suud ve diğerleri gibi… Elbette büyük insanların hataları da olur Ancak hiçbir pirinç taşsız değildir… Taşını ayıklayıp, pirincini yemek insanca bir davranıştır… çok iş yapanlar hata yaparlar ölüler hiç hata yapmazlar… merhum üstadımız necip fazıl’ın en zayıf yanı tanımadığı insanlar hakkında kendisine söylenenlere kapılarak olumsuz yargılara varmasıydı… Fakat bu da o pirincin taşı… onun taşını da ayıklar onu da yeriz 🙂
Mustafa İSLAMOĞLU
Cevap: ibni Teymiyye hakkında biraz bilgi verirmisiniz N.F.K. in "doğru Yolun sapık ko
_karaca_
Fakat bu da o pirincin taşı… onun taşını da ayıklar onu da yeriz 🙂
çok güzel bir yorum.paylaşım için Allah razı olsun mum hocam.
Yanıt: ibni Teymiyye hakkında biraz bilgi verirmisiniz N.F.K. in "doğru Yolun sapık ko
Hoca
< çok güzel bir yorum.paylaşım için Allah razı olsun mum hocam. >
evet çok güzel söylemiş. kendi cemaat görüşünü paylaşmayan alimleri yerden yere vuranların sol kulakları çınlasın:)
Soru: ibni Teymiyye hakkında biraz bilgi verirmisiniz N.F.K. in "doğru Yolun sapık ko
şaf_ak
< evet çok güzel söylemiş. kendi cemaat görüşünü paylaşmayan alimleri yerden yere vuranların sol kulakları çınlasın🙂 >
benim yolum Hak yol demek başka, Hak yol benim yolum demek başka.sadece kendini hakyolda görenler yok mu ne demeli onlara bilmiyorum???
Hoca
< benim yolum Hak yol demek başka, Hak yol benim yolum demek başka.sadece kendini hakyolda görenler yok mu ne demeli onlara bilmiyorum??? >
Allah (cc) akıl izan versin denmeli:)
asımın nesli
M. İslamoğlu, Teymiyye’yi temize çıkarabilmek ve onun ehl-i sünnet dışı fikirlerini yumuşatarak yutturmaya çalışsada nafile…
Hoca
< M. İslamoğlu, Teymiyye’yi temize çıkarabilmek ve onun ehl-i sünnet dışı fikirlerini yumuşatarak yutturmaya çalışsada nafile… >
tebessüm edeyim:) önyargılı baktığın sürece ilmi elde edemezsin kardeşim. her alimin istifade edilecek çok yönü var bizim görüşte olmasada..
Mustafa hoca isabet etmiş:)
asımın nesli
İslamoğlundan ve teymiyyeden öğrenilecekler ne olaki acaba?…”Fitneden uzak durmamız emredilmişken”
maria
< İslamoğlundan ve teymiyyeden öğrenilecekler ne olaki acaba?…”Fitneden uzak durmamız emredilmişken” >
İslama kendini adamış böyle değerli alimlere dil uzatmak haddi aşmaktır. ilminiz ne kadar Allah aşkına!
birilerinin verdiği bilgiler gözlerinizi kör etmiş.
bazı görüşleri benimsenmesede islamoğlıda ibn teymiyyede değerli iki alimdir. haddimizi aşmayalım.
Allah sizi ıslah etsin
ezdli cündep
asımın neslinden alıntı
< ”Fitneden uzak durmamız emredilmişken”
>
fitneden uzak durmayı aktarmışsın lakin fitneyi fitne ateşini yakan sensin
asımın nesli
Büyük alim, Ahmet İslamoğlu hocaefendinin, mezhepsiz oğlu m. islamoğlu hakkındaki çok önemli açıklaması…
Hidayet ve salah veresice oğlum Mustafa İslamoğlu’na köşenizde verdiğiniz, Kur’anı Kerim’e el sürme mevzuunda, âlimane, arifane, vakıfane cevabınızdan dolayı sizi canı gönülden tebrik eder ve halisane şükranlarımı arz ederim. Hürmet ve dualarımla…
Aciz Ahmed İslamoğlu. Mütekait (emekli) imamhatip ve fahri vaiz. Develi / Kayseri.
Muhterem Hocam (Ali Eren) Mustafa’nın Sapıklığı ve saptırıcılığı, baba olarak bizi çok huzursuz etmektedir. Salahına dua etmekteyiz. Sizlerden de ıslahına dua istirham etmekteyiz. İcap ederse, bu kısa tebrik ve teşekkür namemi köşenizde dipnot alarak neşredersiniz… Milyonları ifsat ve idlal etmesin… Cevabınız, fakiri pek memnun ve mesrur etti. Hak razı olsun… Ahmed İslamoğlu’ndan Ali Eren’e mektup, Ali Eren, Vaiz Babanın Teşekkür ve Üzüntüsü içinde, Yeni Mesaj, 23 Recep 1421 (21 Ekim 2000) .
__________________
_karaca_
mezhepsiz oğlu m. islamoğlu????? anlamadım..
Hoca
< Büyük alim, Ahmet İslamoğlu hocaefendinin, mezhepsiz oğlu m. islamoğlu hakkındaki çok önemli açıklaması…
Allah, hidayet ve salah veresice oğlum Mustafa İslamoğlu’na köşenizde verdiğiniz, Kur’anı Kerim’e el sürme mevzuunda, âlimane, arifane, vakıfane cevabınızdan dolayı sizi canı gönülden tebrik eder ve halisane şükranlarımı arz ederim. Hürmet ve dualarımla…
Aciz Ahmed İslamoğlu. Mütekait (emekli) imamhatip ve fahri vaiz. Develi / Kayseri.
Muhterem Hocam (Ali Eren) Mustafa’nın Sapıklığı ve saptırıcılığı, baba olarak bizi çok huzursuz etmektedir. Salahına dua etmekteyiz. Sizlerden de ıslahına dua istirham etmekteyiz. İcap ederse, bu kısa tebrik ve teşekkür namemi köşenizde dipnot alarak neşredersiniz… Milyonları ifsat ve idlal etmesin… Cevabınız, fakiri pek memnun ve mesrur etti. Hak razı olsun… Ahmed İslamoğlu’ndan Ali Eren’e mektup, Ali Eren, Vaiz Babanın Teşekkür ve Üzüntüsü içinde, Yeni Mesaj, 23 Recep 1421 (21 Ekim 2000) . >
kardeş konu mustafa islamoğlu hakkında değil. eleştireceksen söyledikleri sözü eleştir lütfen!
Mustafa islamoğlu fitneci !!! ise Allah (cc) onun gibilerinin sayısını artırsın.
hayatını Kur’anın anlaşılmasına adayan bir adam hakkında bu yazdıklarınızdan dolayı Allah (cc) sizi çok yakında hesaba çekecek.
bir alimi eleştirmeden bütün eserlerini okuyun öyle eleştirin. bir kaç kişinin onun hakında yazdıklarıyla yargılamayın.
____________________________
Mustafa İslamoğlu hoca seneler önce Hataya gelmişti. konferansına gittim ve bizzat ağzından onun fikirlerini duydum.
sen şiimisin? diye soran bir dinleyiciye: "bütün mezheplerin fikirlerini okudum ve ehli sünnet kadar isabetlisini görmedim " demişti.
Bütün görüşleri isabetli olmayabilir. bu gayet normal. ama türkiyede onun gibi kaç alim var? söylermisiniz?
Kur’anın tefsirini en ince ayrıntısına kadar bilen bir alimdir. sünnete de vakıf ise kendi ictihad eder bunda ne var ki? dinden mi çıktı bu kadar laf ediyor insanlar.
Allah (cc) islam alimleri hakkında olumsuz şeyleri yazanları ıslah etsin ve onları muvaffak etmesin.
_karaca_
Allah razı olsun hocam açıklamalarınız için gerçektende m.islamoğlu değer verdiğim bir alim hakkında bunları duyunca çok şaşırdım.
BiLaL HaTTaB
< Büyük alim, Ahmet İslamoğlu hocaefendinin >
Bir insan, tasavvufun her cümlesini/her fikrini taklid ve taassub ile savunuyorsa, "büyük alim"
< mezhepsiz oğlu m. islamoğlu hakkındaki çok önemli açıklaması… >
Hatalarını ayıklama çabası gösteriyorsa; mezhepsiz(vs birçok itham..)
Kraldan çok kralcılık bu olsa gerek… Ama bir şey artık aşikar ki; hiçbir şey eskisi gibi değil! Artık dokunulmazlara dokunabilen insanlar var ve hergün biraz daha çoğalıyor elhamdülillah…
< Allah (cc) islam alimleri hakkında olumsuz şeyleri yazanları ıslah etsin ve onları muvaffak etmesin. >
Allahumme âmîn…
vesselam…
cimcime1453
< M. İslamoğlu, Teymiyye’yi temize çıkarabilmek ve onun ehl-i sünnet dışı fikirlerini yumuşatarak yutturmaya çalışsada nafile… >
diyen arkadaşımsana şunu sormak isterim asımın nesli acaba sen ibni teymiyenin hangi kitabını okudun yada hiç hayatını araştırdınmı onu tanıyormusun yada sen kimsin ki bir alimi eleştirme cüretinde bulunuyorsun.Arkadaşlar okumadan alim olunmaz!!! ve unutmayın bir kişiyi küfürle itham ederde karşınızdaki eğer küfürde değilse o söz kişiye geri döner bu efendimizin buharide geçen hadisiyle sabittir.lütfen o büyük alimleri eleştirmeden biz zavallıların hallerine bakıp sonra alimleri eleştirme cüretinde bulunalım.Allah yolunda bi’datları yıkmaya çalışmış, ve hayatını ilimle savaşlarlada savaşarak geçirmişmiş bir yanlış gördümü onu ilk önce eliyle düzeltmeye çalışmış bir alimdir.önce lütfen araştıralım lütfen…
Amine
< M. İslamoğlu, Teymiyye’yi temize çıkarabilmek ve onun ehl-i sünnet dışı fikirlerini yumuşatarak yutturmaya çalışsada nafile… >
muhterem zatlar hakkında bu kadar seviyesizce sözler sarf etmek kimsenin haddi değildir hele bir müslümana hiç yakışmaz …
değerli ve saygı değer hocamız mustafa islamoğlu hakkında suizan etmeniz kabul edilr değil.görülüyorki siz bildiğini sanmak bildiğiyle yetinen öğrenmeyi unutan zayıf ve sönük görüşe sahipsiniz.. < Allah (cc) islam alimleri hakkında olumsuz şeyleri yazanları ıslah etsin ve onları muvaffak etmesin >
Amiiin
asımın nesli
Kardeşler…Ehl-i sünnete muhalefet eden kim olursa olsun, itibar edilmez…şu kadar kitap yazmış bu kadar kitap yazmış hiç önemli değil…Teymiyye’nin yolu mezhep imamları ile asla birleşmez…Fikirler zıt, görüşler farklı dahada önemlisi niyetler ! değişik…Yani üstadın buyurduğu gibi, ehl-i sünnet’ten olmayan mezhepsizin biri..mezhepsiz diyorum, çünkü hiç bir mezhebe mensup değil..
ezdli cündep
< Kardeşler…Ehl-i sünnete muhalefet eden kim olursa olsun, itibar edilmez…şu kadar kitap yazmış bu kadar kitap yazmış hiç önemli değil…Teymiyye’nin yolu mezhep imamları ile asla birleşmez…Fikirler zıt, görüşler farklı dahada önemlisi niyetler ! değişik…Yani üstadın buyurduğu gibi, ehl-i sünnet’ten olmayan mezhepsizin biri..mezhepsiz diyorum, çünkü hiç bir mezhebe mensup değil..
>
Sen daha ne konuştuğuu bilmiyorsun ilimsizlik bu olsa gerek meshepsiz demişsin farz edelimki meshepsiz bu onu dinden çıkarırmı kaldıki ibni teymiyenin kitaplarını okusaydın (okumamışsın belli) ibni teymiyenin mesheb imamlarının görüşlerine ne kadar baş vurduğunu görürdün senin o üstat dediğin şahsı merak ettim
ona Şeyhul islam diyen ehli sünnet alimleri ALLAH(cc) sizi cehaletten kurtarsın
cimcime1453
< Kardeşler…Ehl-i sünnete muhalefet eden kim olursa olsun, itibar edilmez…şu kadar kitap yazmış bu kadar kitap yazmış hiç önemli değil…Teymiyye’nin yolu mezhep imamları ile asla birleşmez…Fikirler zıt, görüşler farklı dahada önemlisi niyetler ! değişik…Yani üstadın buyurduğu gibi, ehl-i sünnet’ten olmayan mezhepsizin biri..mezhepsiz diyorum, çünkü hiç bir mezhebe mensup değil..
>
ARKADAŞIN SAN BİR SORUSORMAK İSTİYORUM BANA MEZHEP NE DEMEK AÇIKLARMISIN??? VE EFENDİMİZ S.A.V MEZHEBİ VARMIYDI VEYAHUT BUHARİNİN MEZHEBİ NEYDİ?BUNLARI BİLİYORMUSUN???
BiLaL HaTTaB
Her bâtıl bir mesleğin herbir ciheti (yönü) bâtıl olmak lâzım olmadığı gibi, herbir hak mesleğin dahi herbir ciheti hak olmak lâzım değildir.
Hiçbir müfsid, ‘ben müfsidim’ demez, daima suret-i haktan görünür, yahud bâtılı hak görür. Evet, kimse demez ‘ayranım ekşidir.’ Fakat, siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hatta benim sözümü de ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz; belki ben de müfsidim veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyle ise her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın mihenge vurunuz. Eğer altın çıktıysa kalpte saklayınız, bakır çıktı ise çok gıybeti üstüne ve bedduayı arkasına takınız, bana reddediniz, gönderiniz" [Said Nursi, Münazarat, ss. 48-49]
Mihenge vurunuz ifadesi, hiç şüphe yokki; ”Kur’an ve Sünnet’e götürünüz” demektir. Nisa 59. Ayet-i Kerimede de Alllah-u Teala bunu emretmektedir.
"Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah’a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız onu Allah’a ve Resul’e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir."
Bu gerçek mihenk, gözardı edildiği müddetçe, uhuvvet-i dini gerçekleşmeyecektir.
Bütün mü’minler, arılar gibi çiçekten çiçeğe konarak, bal yapacakları özü seçip almalılar ama asla Hakiki Gül Bahçesinden mahrum olmamalılar.
Taklide değil orijinale talip olan insanlar, meselenin can damarını ve farklı yönlerini yakalamaya gayret ederler. Fakat farklı olmak kompleksi içinde değil, daha faydalı olmak makul düşüncesiyle. Çünkü gaye, değişim değil, olumlu değişim, yâni gelişimdir.
Aykırı görüşleri Rahmet bilip, kişileri değil, değerleri ve düşünceleri baz alarak hareket edip, Kur’an ve Sünnet merkezli ve "HERKES" eksenli bir düşünce yapısına ulaşabilip, en doğru olana yol alabilmek adına yarışanlardan olabilmek duasıyla…
Son söz olarak: "Dünyayı sel basmış; ördeğin de çok umrunda…" cimcime ve ezdli kardeşler. İnsan bazen ördek olmayı da bilmeli bence…
vesselam…
asımın nesli
< ARKADAŞIN SAN BİR SORUSORMAK İSTİYORUM BANA MEZHEP NE DEMEK AÇIKLARMISIN??? VE EFENDİMİZ S.A.V MEZHEBİ VARMIYDI VEYAHUT BUHARİNİN MEZHEBİ NEYDİ?BUNLARI BİLİYORMUSUN???
>
Ehl-i sünnetin alimleri, bu tip sorulara gayet güzel cevap vermişler…Firak-i dalle her devirde vardı ve islam alimleri onlara pek itibar etmemişler ama onları cevapsız da bırakmamışlar…
Yalnız teymiyyecilerin ”tasavvuf” konusundaki tavrınıda ele almak lazım.!
Mevlana ve İbn-i arabi konusuda ayrı bir konu..Bu iki alime nasıl hayasızca saldırıldığınıda elbette biliyoruz..”İslam alimlerine saldırılıyor” diyen arkadaşlar bu konuları gizleyerek nasıl bir niyet taşıdıklarınıda ortaya koymuş oluyorlar..
Diğer bir konu, hadislere yalan ve uydurma damgası vurarak nereye varılmak istendiğinide herkes biliyor…
BiLaL HaTTaB
Yapılması gerekli önemli bir iş vardı ve HERKES, BİRİSİ‘nin bu işi yapacağından emindi.Gerçi bu işi HERHANGİBİRİ de yapabilirdi, ama HİÇKİMSE yapmak istemedi. BİRİSİ buna çok kızdı. Çünkü iş HERKES‘in işiydi.
HERKES, HERHANGİBİRİ‘nin bu işi yapabileceğini düşünüyordu ama HİÇKİMSE, HERKES‘in yapamayacağının farkında değildi.
Sonunda, HERHANGİBİRİ‘nin yapabileceği bir işi, HİÇKİMSE yapmadığı için HERKES, BİRİSİ‘ni suçladı…
vesselam, veddua…
Talebe1
Anlamadığım konu şu, Biriniz islam alimi diğeriniz değil diyorsunuz.Böyle tartışma olmaz ki. Kime ne kazandırıyor.Yüzeysel oluyor bu yazışmalar.Daha ilmi şekilde yapılamaz mı ?
Diyorsunuz ki; İbni Teymiyye’nin bazı görüşleri hatalı olabilir.Onları almayın. Tamam o zaman. Siz söyleyin hangilerinde yanlış var.Belkide sizinde bildiğiniz hatalı görüşleri varsa eğer açıklamanızı bekliyorum.
Eğer biz bir araba satacaksak, arabanın hangi parçalarının arızalı olduğunu alıcıya söylememiz gerekir.
Selam ve dua ile…
Şema
< Anlamadığım konu şu, Biriniz islam alimi diğeriniz değil diyorsunuz.Böyle tartışma olmaz ki. Kime ne kazandırıyor.Yüzeysel oluyor bu yazışmalar.Daha ilmi şekilde yapılamaz mı ?
Diyorsunuz ki; İbni Teymiyye’nin bazı görüşleri hatalı olabilir.Onları almayın. Tamam o zaman. Siz söyleyin hangilerinde yanlış var.Belkide sizinde bildiğiniz hatalı görüşleri varsa eğer açıklamanızı bekliyorum.
Eğer biz bir araba satacaksak, arabanın hangi parçalarının arızalı olduğunu alıcıya söylememiz gerekir.
Selam ve dua ile… >
biz site olarak hiç bir alimi (haşa) kötülemez ve buna izin de vermeyiz.
siz söyleyin hatasız bir alim var mı?
Peygamberlerin dışında masum insan var mı?
asımın nesli bir şaiirin dediğini alıyorsun da bir alim olan ibni teymiyyeyi yada mustafa isamoğlu gibi bir müfessiri çok rahat eleştiriyorsun.
necip fazıl kim hocalar kim!!! asla adaletli bir kıyas değil bu.
Talebe1
Elbette hatasız kimse olmaz
Prinçteki taş nerde? Ben onu öğrenmek istiyorum.Çok eleştirildiğine göre bir şey var demek ki..Benim gibi avam tabakasından birinin o derin kitapları inceleyipte içinden yanlış olan görüşleri cımbızla çekmek gibi bir şansım yok.
Mum’un dediği bir şey var: Hataları olabilir ama istifade edilecek yönlerinden istifade edelim.
İyi tamamda herkes, fıkıh , hadis , tefsir vs. gibi derin mevzuları ilmi yüksek insanlar gibi anlamaz.Ben anlayamam mesela. Bana deyin ki, şuraları hatalı ama şuraları faydalı.
dogru
EsSelamu aleykum,
Bu konuda yazılmış faydalı bir makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
TIKLAYIN
forumduasi.com/arap-islam-alimleri/78103-alimlerin-ibn-i-teymiye-lehinde-ve-aleyhiindeki-sozleri.html#post272661
Şema
< EsSelamu aleykum,
Bu konuda yazılmış faydalı bir makaleyi okumanızı tavsiye ederim. >
ve aleykumusselam. kardeş link verip başka yere yönlendireceğine konuyu buraya açsan daha uygun olur.
< Elbette hatasız kimse olmaz
Prinçteki taş nerde? Ben onu öğrenmek istiyorum.Çok eleştirildiğine göre bir şey var demek ki..Benim gibi avam tabakasından birinin o derin kitapları inceleyipte içinden yanlış olan görüşleri cımbızla çekmek gibi bir şansım yok.
Mum’un dediği bir şey var: Hataları olabilir ama istifade edilecek yönlerinden istifade edelim.
İyi tamamda herkes, fıkıh , hadis , tefsir vs. gibi derin mevzuları ilmi yüksek insanlar gibi anlamaz.Ben anlayamam mesela. Bana deyin ki, şuraları hatalı ama şuraları faydalı. >
bir örnek vereyim sadece:
İbni teymiyye şahıslarla tevessülü kabul etmez ama tasavvuf ehli buna karşı çıkar ve çatışma başlar. bu sadece bir örnek.
Talebe1
Tevessül derken büyüklerden birini vesile ederek Allah’a yalvarmak mı oluyor?
Eğer öyle ise çokta zıt bir şey değilmiş. Ben daha farklı şeyler var sanıyordum. Tamam bu sadece bir örnek ama öyle taban tabana zıt bir şey değilmiş. Bütün tartışmalar demek ki böyle basit şeylerden çıkıyormuş.
mehmetlevent
bakın bu ibni teymiye’nin sözü…
Düşmanlarım bana ne yapabilirler ki ?
ben cennetimi ve gülistanımı yüreğimde taşıyorum, nereye gitsem sürekli benimle birliktedir; benden bir an olsun ayrılmaz.
Benim hapsedilmem halvet,
öldürülmem şehadet,
sürgün edilmemse seyahattir.
_______________________________________
hepinize söylüyorum arkadaşlar…
bizler ancak ve ancak kardeş olabiliriz. bir sürü kusurumuzda olsa…
biri "ben müslümanım" diyorsa… kişinin kalbine bakıp sen müslüman mısın, değil misin diye araştırma yapmaya ne hacet…
Efendimizin yapmadığını biz mi yapacağız.
biliyorsunuz ömründe tek ameli, sadece söylediği la ilahe illAllah olan ve bunu hangi şartlarda söylediği de belli olan birini öldürdüğü için Efendimiz Usameye nasıl kızmış…
"demek sen RABBİM ALLAH dedikten sonra bir kişiyi öldürdün ya usame…"
belki adam kılıç korkusuyla o sözü demiş ama efendimiz bunu bile bile sahabe içinde en sevdiklerinde birine böylesine kızıyor…
usame diyor ki: keşke o günden sonra müslüman olsaydım da Efendimiz bana o kadar kızmasaydı"
selamlar…
Ziyad Şafi
ya kardeshler, abiler, ablalar, ne söylediyimizi önce düşünelim. Sanki o dönemin alimleri ne yapdıklarını bilmiyorduda şimdi biz her şeyi anladıkmı ?. Ya efendiler bize ibni Teymiyyeyi tartışmak lazım diyil. Ne söyledise kendi zamaninda BÜYÜK alimler de onu ya tasdikledi ya da cezalandırdı . Eyer haksızcasına haps edildi denilse , VAllahi bu ummet doğruluk üzerndedir derim… ve İSLAM Alimleri Peyqamberimizin (SAS) varisleridir…O Güzelin varisleri haksızlık yaparmı ?
assault79
ibni Teymiyye anlamak her insan için kolay olmayabilir.ibni Teymiyye kimseye karşı olduğu değilde insanların yaptıkları yanlışları onları ne derece küfre götürdüğünü net bir şekilde izah etmiş bir islam alimidir.haranda doğmuş şam a mogol saldırıları sebebiyle küçük yaşta göç etmiştir.hayatında şahşi menfeatleri ile dini inaçlarını birbirine katmamış ve bunun tersini uygulayan zat veyahut gurupların saldırılarına mağdur olmuş hayatı bu insanlar sebebiyle zindanlarda geçmiş nihayet şamda zindanda iken ruhunu rabine teslim etmiştir.
bir misal
kahireden iskenderiye hapishanesine göndereleceğinde şeyh şemsudin ibn saduddin el harani ‘nin yanında kendisini çekemeyen şeyhlerle karşılaşınca şeyhuislam ibn teymiyye ye şöyle dediler:
”Bütün bu yaptıkları onların isteklerine muvafakat etmen içindir.Yoksa ya seni öldürmeye yada sürgüne göndermeye yada hapsetmeye niyetliler.”
İbn teymiyye onlara şu cevabı verdi:
”Öldürülsem bu benim için şehadet,sürgün ederlerse bu benim için hicret olur.Beni kıbrısa sürgün etselerdi ,oradaki insanları ALLAH a davet ederdim.onlarda bu daveti kabul ederlerdi.eğer beni hapsederlerse hapishane bana mescit olur.Beni nereye sürerlerse sürsünler ben her yerde yün veren koyun gibiyim.”
deyince şeyler onunla baş edemeyeceğini anladılar ve yanından ayrılıp gitmek zorunda kaldılar.
şimdi kim ne derse desin gerçeği rabbim iyi bilir.
BiLaL HaTTaB
< VAllahi bu ummet doğruluk üzerndedir derim >
"İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hayatı hakkında söyledikleri senin hoşuna gider. Hatta böylesi kalbinde olana (samimi olduğuna) Allah’ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır.
O, dönüp gitti mi (yahut bir iş başına geçti mi) yeryüzünde ortalığı fesada vermek, ekinleri tahrip edip nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.
Böylesine "Allah’tan kork!" denilince benlik ve gurur kendisini günaha sevkeder. (Ceza ve azap olarak) ona cehennem yeter. O ne kötü yerdir! İnsanlardan öyleleri de var ki, Allah’ın rızasını almak için kendini ve malını feda eder. Allah da kullarına şefkatlidir." [2/204-205-206-207]
Ortada, Allah’ın rızasını almak için kendini ve malını feda edebilen bir İmam var, bir de O’nun yaptığının kimbilir kaçta kaçını yapan ve kalbindekine Allah’ı şahid tutan biri var… Bir insanı eleştirebilmek için, en azından o insanın yaptığı kadar birşeyler yapmak gerekir diye düşünüyorum. Siz, düşmanın dininize ve topraklarınıza saldırmasına karşı, o büyük İmam gibi önsaflara geçtiniz mi hiç; ya da geçebilir misiniz? Peki Hakk bildiğini hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan söylediği için yıllarca hapislerde çürütüldüğü gibi; siz de hak bildiklerinizi söylemek adına böyle bir tehlikeyi göze aldınız mı hiç, ya da alabilir misiniz?
< İSLAM Alimleri Peyqamberimizin (SAS) varisleridir…O Güzelin varisleri haksızlık yaparmı ? >
Evet, o güzelin gerçek varisleri; türlü entrikalarla, büyük değerleri zindanlara göndermez, onlar hakkında şöyle hüsn-ü zann’da bulunurlar herşeye rağmen:
"Ben onlara hakkımı helal ettim. Ben tüm Müslümanlar için hayrı diliyorum. Kendi nefsim için sevdiğim hayrı, her mü’min için de seviyorum.
Onlardan, yalanı süsleyip zulmedenlere hakkım helaldir; ama Allah’ın hakkıyla olan meselelere gelince: Onlar tevbe ederlerse, Allah da tevbelerini kabul eder. Yoksa onlar hakkında Allah’ın hükmü geçerlidir.
Eğer bir insana kötülüğünden dolayı teşekkür edilmesi gerekirse; ben bu davaya sebeb olan herkese teşekkür etmek isterim. Çünkü bu dava sebebiyle, dünya ve ahiret hayrına vesile olacak birçok gerçek günyüzüne çıktı.
Ancak Allah Azze ve Celle, nimetlerinin güzelliği, rahmeti ve şefkatinden dolayı şükre layık olandır. O’nun her hükmü Müslüman için hayırdır. Sadık niyet sahipleri, niyetlerinden dolayı zaten şükran ehlidir. Hakeza, salih amel sahipleri de amellerinden ötürü övgüyü hak etmişlerdir. Kötülük ehline gelince; Allah’ın onları bağışlamasını dileriz." (Hapishanede yazdığı mektuplardan… el-Fetevâ, c28)
vesselam…
Ziyad Şafi
VAllahi bu Ummet doqruluk uzerindedir,,,ve VAllahi buna karşı çıkanlar kaybeder…Ve hep kaybettiler…
cimcime1453
< Ehl-i sünnetin alimleri, bu tip sorulara gayet güzel cevap vermişler…Firak-i dalle her devirde vardı ve islam alimleri onlara pek itibar etmemişler ama onları cevapsız da bırakmamışlar…
Yalnız teymiyyecilerin ”tasavvuf” konusundaki tavrınıda ele almak lazım.!
Mevlana ve İbn-i arabi konusuda ayrı bir konu..Bu iki alime nasıl hayasızca saldırıldığınıda elbette biliyoruz..”İslam alimlerine saldırılıyor” diyen arkadaşlar bu konuları gizleyerek nasıl bir niyet taşıdıklarınıda ortaya koymuş oluyorlar..
Diğer bir konu, hadislere yalan ve uydurma damgası vurarak nereye varılmak istendiğinide herkes biliyor… >
diye söylemişsin.peki ibni arabinin futuhat_ı mekkiye ve fususul hikem kitaplarında geçen vahdet_i vucud olayını bana anlatır mısın?ibn arabi kendi kitabında firavunu en büyük iman eden kişi olarak göstermiştir.bunu bana açıklayabilir misin?ibni teymiyenin ibni arabiyi tekfir etmesinin sebebi budur.önce oku sonra konuş kardeşim.peki sana bir soru daha senin mezhebin ne bana söyler misin?.bu sorumun cevabını acilen istiyorum bilesin.
< Elbette hatasız kimse olmaz
Prinçteki taş nerde? Ben onu öğrenmek istiyorum.Çok eleştirildiğine göre bir şey var demek ki..Benim gibi avam tabakasından birinin o derin kitapları inceleyipte içinden yanlış olan görüşleri cımbızla çekmek gibi bir şansım yok.
Mum’un dediği bir şey var: Hataları olabilir ama istifade edilecek yönlerinden istifade edelim.
İyi tamamda herkes, fıkıh , hadis , tefsir vs. gibi derin mevzuları ilmi yüksek insanlar gibi anlamaz.Ben anlayamam mesela. Bana deyin ki, şuraları hatalı ama şuraları faydalı. >
Talebe arkadaşım ben sana bilgim kadarını anlatayım.ibni teymiyeyi ibni arabiyi eleştirdiği için sapık ilan ederler.çünkü o zamanında ibni arabiye şeyhul ekber yani en büyük şeyh olarak bilinir.ibni arabi tasavvuf alimidir.ibni arabi futuhat_ mekkiye ve fususul hikem kitaplarında vahdeti vucud olayını savunmuştur bunun felsefedeki adıpanteizmdir.ibni arabi diyorki Aslında hiristiyanlar Allahın sonsuzdan üçe indirdiği için kafir olmuşlardır diyor.eğerki vahdeti vucud nedemek araştırırsan demek istediğimi daha iyi anlarsın kısacası herşey Allahın bir parçası demek oluyor ve ağaçlar insanlar Allahtan bir parça bu görüşe göre sende bende Allahtan parça olursak sonsuz Allah vardır demek oluyor haşa.yanlız ibni teymiyye indi arabiyi tekfir edince düşünün en büyük şeyh olarak biliyor ozaman onu savunanlar diyorki ibni arabi bu anlamı değil başka anlamda kullanmıştır diye savunuyorlar.ve büyük alimi tekfir ettiği için ibni teymiyeye cephe alıp onu sapık ilan ediyorlar ve küfürde itham ediyorlar.şimdi birde ibni arabi tarafından bakarsak olaya ibni arabi kendi kitaplarının başında derki "bizim meşrebimizden olmayan bizi okumasın" dediği için onu bu yüzden tekfir edemeyiz.yani belki kendi aralarında başka manalarda kullanmış olabilir.yanlız şu hadisi şerifi göz önünde bulundurursak "kim dinde iyi bir çığır açarsa o çığırın sevabı kendisine ve o çığırda yürüyen herkese sevabı vardır.ve kim kötü bir çığır açarsa o kötü çığrın günahıda kendisine o yolda yürüyenlerdende olan günahı onadır" şimdi böyle olunca ibni arabi kötü bir çığır açmış kendisinden sonrakiler belkide kitabında başka manada ifade ettiği durumu anlayamamışlardır bu yüzden ibni arabinin küfürde değil ama günahkar olabileceğini söylerler.umarım sizi bilgilendirmişimdir.
BiLaL HaTTaB
< ibni teymiyye indi arabiyi tekfir edince >
Ben bu konuya hep takıldım. Benim okuduğum yerlerde geçmiyor muydu, yoksa okudum da gözümden mi kaçtı bilemiyorum. Bana hangi eserinde tekfir ettiğini söyler misiniz? Bu sorum şahsî değil, genel bir sorudur. Ancak; aradan bir cümle çekip de, "işte delil" denmesini de istemiyorum. Sadece tekfir ettiği eserin ismini istiyorum.
Vahdet-i Vücud mezhebine karşı dik duruşu ve bu mezhebin küfr olduğu görüşünü birçok ehl-i sünnet müdafîsi gibi beyan etmiştir; ancak ne Hallac’ı, ne de İbn Arabî’yi tekfir ettiğini ben okumadım hiç.
Hatta, zamanının en büyük uleması tarafından, bir kurul oluşturularak idamına karar verilen Hallac-ı Mansur hakkında dahi, bakınız ne demektedir:
"Cami er-Resail" adlı eserinde; "Eğer öldürülürken içinden tevbe etmişse, Allah bu tevbeyi kabul edebilir, samimi olmasa bile. Ama doğrusu o kafir olarak öldürüldü." diyerek idamına karar verenlerin onu küfrü yüzünden öldürdüğünü belirtse de başka bir yerde, el-İstikame adlı eserinde şu cümlelere yer verir:
"Ben Hallac’a nisbet edilen birçok tasnifler, risaleler, cümleler gördüm. Biliyorum, hiç şüphesiz bunların hepsi Hallac için uydurulmuş şeylerdir."
İbn Teymiyye’nin Hallac’ın ifadelerine şüphe ile baktığını görüyoruz. Fakat o yine de Hallac’a insafla bakar ve onun lehine şehadet eder. Ancak, aynı eserde görüşüne şunu da ilave eder:
"..fakat Hallac’ın metodundan başka bir metodla Hakka ittiba etmek daha güzel, daha güvenceli ve faydalıdır."
Ve hatta; çağdaş bir araştırmacı olan, Taha Abdulbaki Surur, "İslam Tasavvufunun Şehidi Hallac" adlı eserinde İbn-i Teymiyye’nin görüşlerine dayanarak Hallac’ı savunmaya çalışıp; "Ben Hallac’ı savunmak ve onu hulûl ve ittihad suçlamasından temize çıkarmak için, büyük sufi düşmanı(!) İbn-i Teymiyye’nin sözünden daha açık bir şey bulamıyorum" demektedir.
İmam İbn Teymiyye’nin, tekfir meselesinde çok hassas olduğunu biliyorum. Bugünkü sözde Teymiyye takipçileri gibi, önüne geleni küfürle itham etme gibi bir anlayışa sahip değildi.
İbn Teymiyye gibi bir değer; tekfir gibi kaygan bir zeminde nasıl adım atacağını bizden çok daha iyi bilir… Bu arada; küfrden bahsedilirken, bunu da ikiye ayırmak gerektiğini herzaman beyan ediyoruz. Bir amelî küfr vardır, bir itikadî küfr. İbn Arabî ve benzerlerini tekfir eden "görevinin ciddiyetindeki alimler", itikadî olarak değil; amelî olarak küfre düştüklerinde ittifak halindedirler. Hallac’ın idamı da bunun kanıtıdır. Şeriat amel’e/yani zahire göre hüküm verdiği için, Hallac’ın sarfettiği sözlerden dolayı zahiren idamına karar verilmiştir. Bu şu demektir: "Ey Hallac! Sen Mü’min olabilirsin. Biz seni dilinden dökülenle mahkum edip idam ediyoruz. Kalbindekini de git Rabbinle hesaplaş…" Kaldı ki, Hallac’ın idamı da, sarfettiği sözlerden dolayı da değildi. Bu da ayrı bir konu… Zira o dönemde, birçok sufi aynı ve benzer sözler sarfetmişler; ancak hiçbiri idam edilmemiştir. Bu konuda geniş bilgi edinmek isteyenler, felsefe ve tasavvuf tarihini konu alan kitaplara müracaat edebilirler…
Allah’a emanetsiniz..
vesselam, veddua…
Hükümdar
Hanbeli fıkıh ve hadis âlimi iken mezhepsiz oldu. Ehl-i sünnete uymayan yazılarından dolayı Mısır’da iki defa hapsedildi. 1263 senesinde Harran’da doğup, 1328 de Şam’da kalede hapiste iken vefat etti.
İbni Teymiye, Ehl-i sünnet âlimlerinin büyüklüğünü anlamamış, tasavvufu inkâr etmiş, Ehl-i sünnetten ayrılmıştır. Kitapları, kendilerine Selefiyyeci diyen mezhepsizlere kaynak olmaktadır. Mezhepsizler, onu övmekte, İslam müceddidlerinin piri demektedirler. İbni Teymiye’nin şaki ve dalalette olduğu Seyf-ül-Cebbar ve farisi Tâlim-üs-sübyanda da yazılıdır.
Camiul-ezherdeki hanefi âlimlerinden Muhammed Bahitin (Tathir-ül-füad min-denisil itikad) kitabı, (Et-tevessüli bin-Nebi ve bis-Salihin), (Şevahid-ül-hak), (Cevahir-ül-bihar), (Seyf-ül-Cebbar) ve (Tâlim-üs-sübyan) kitapları, İbni Teymiye’nin dalalete düştüğünü vesikalarla ispat etmektedir.
İbni Battuta, ibni Hacer-i Mekki, imam-ı Sübki, kendi oğlu Abdulvehhab, izzeddin bin Cema’a, Ebu Hayyan Zahiri, Zahid-ül Kevseri, Yusuf-i Nebhani, imam-ı Şarani, Ahmed bin Seyyid Zeyni Dahlan, Şeyh-ül-İslam Mustafa Sabri Efendi gibi nice âlimler İbni Teymiye’ye reddiyeler yazmışlar, dalalet ve küfürlerini açıklamışlardır. Üstad Necip Fazıl da, (14. asrın irşad kutbu seyyid Abdülhakim Arvasi, İbni Teymiye dini içinden zedeleyen mülhiddir buyurdu) diyor. (Türkiye’nin Manzarası)
Dal ve mudil olduğu, Savi tefsiri 107. sayfasında da yazılıdır.
İslam âlimleri buyuruyor ki:
(Allahü teâlânın, sapıtmasına ilmini sebep ettiği kimsedir.) [İbni Hacer-i Mekki – Fetava-yı hadisiyye]
(İbni Teymiye öyle bir kimsedir ki, bozuk sözlerine ve çürük vesikalarına, büyük âlimler cevap vermişler ve düşüncelerinin çirkinliğini ortaya koymuşlardır. [Şam, Mısır ve Kudüs’de kadılık yapmış olan şafii fıkıh ve hadis âlimlerinden Muhammed] İzzibni Cemaa, onun için, Allahü teâlânın dalalete sürüklediği, azdırdığı ve zillet gömleği giydirdiği kimsedir. İslam âlimlerine ve bilhassa Hulefa-i raşidine karşı ahmakça itirazlarda bulunmuştur demiştir.) [İbni Hacer-i Mekki – El-cevher-ül-munzam]
(İbni Teymiye’nin sözlerinin kıymeti yoktur. O, dalalettedir ve Müslümanları dalalete sürüklemektedir. Müslümanların icmasından ayrılmış, bid’at yolunu tutmuştur. İslam âlimleri, onun dalalette [sapık] olduğunu, sözbirliği ile bildirdi. Kutbüd-Berdiri, Şerhi Muhtasarda, bunu uzun yazmaktadır.) [Tahir Muhammed Süleyman – Zahiretül-fıkhil-kübra]
(Kitab-ül Arş onun en çirkin kitaplarındandır. Ona Şeyh-ül-İslam diyenin kâfir olacağını söyleyen âlimler vardır.) [İmam-ı Sübki] (Nebras haşiyesinde bildiriliyor.)
(İbni Teymiye’ye uyanın malı ve canı helaldir.) [Miratül-cenan, Nebras haşiyesi]
İbni Teymiye, Kitab-ül Arş isimli eserinde, Allah Arş’ın üzerinde oturur, kendisi ile beraber oturması için Resulullaha da yer bırakır diyor. Essırat-ul-müstekim kitabında da, ibni Abbas gibi büyük sahabilere kâfir demiştir. (Keşfüzzunun)
El-ubudiyyet kitabında ise, Allahü teâlânın ismini zikretmenin bid’at ve dalalet olduğunu bildirmekte ve tasavvuf âlimlerine çirkin iftiralar yapmaktadır.
(Arş kadimdir) diyor. (Akaid-i Adudiyye şerhi)
(Şam camiinin minberinden inerken Allah gökten yere, benim indiğim gibi iner dedi.) [İbni Battuta –Tuhfetünnüzzar tarihi]
Abduh’un yetiştirdiklerinden olup, onun yolunda giden Abdürrazık paşa bile diyor ki:
(Vehhabilik, bir bakımdan ibni Teymiye’ye bağlı olduğu gibi, son asrın müceddidi denilen Abduh’daki dinde reform fikirleri de, ibni Teymiye’ye bağlıdır.)
(Kaza namazı kılmak lazım değildir) derdi. Halbuki dört mezhepte de farzdır.
Cehennem azabı sonsuz olmadığını söylerdi. Kâfirlerin Cehennemde sonsuz kalacaklarına dair bir çok âyet-i kerime vardır. (Bekara 81, Ahzab 65, Fussilet 28, Zuhruf 74)
(Ömer çok yanılmıştır) diyerek, imam-ı Ahmed’in bildirdiği (Allahü teâlâ, doğru sözü, Ömer’in dili üzerine koymuştur. [O hiç yanılmaz]) hadis-i şerifine karşı gelmiştir. Eshab-ı kiramın çoğu, ictihad ile anlaşılacak işlerde yanılmış olsa da, onların yanılmaları, ictihadi mesele idi. İctihadda müctehidin yanıldığı bilinemez. Çünkü ictihad ictihad ile nakzedilmez. Bunun için, müctehid olan o büyükler tenkit edilemez. Dört mezhebin ictihadları farklı olduğu halde, benimki doğru diyerek biri ötekini tenkit etmemiştir.
Sadreddin-i Konevi, İbni Arabi hazretleri gibi tasavvuf büyüklerine de saldırmıştır. Gazali’nin kitapları uydurma hadis ile dolu derdi. (Hadika)
İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye, tasavvufu inkâr eder, evliyaya, ariflere dil uzatırdı. Kitaplarını okumaktan, yırtıcı hayvandan kaçar gibi kaçmalıdır.) [Tabakat-ül-kübra]
İmam-ı Süyuti hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye kibirliydi. Kendini beğenirdi. Herkesten üstün görünmek, karşısındakini küçümsemek, büyüklerle alay etmek âdeti idi.) [Kam-ul Muarıd]
Muhammed Ali Bey; Hitat-uş-Şam kitabında diyor ki:
(İbni Teymiye’nin hedefi, Luther adındaki papazın hedefine benzer. Fakat, Hıristiyanlığın reformcusu muvaffak oldu. İslamınki olamadı.)
bni Hacer-i Askalani hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye; Kabri Nebeviyi ziyaret için sefere çıkmak haramdır. [Hazret-i] Ali iman ettiği zaman çocuk olduğu için Müslümanlığı sahih olmadı. [Hazret-i] Osman malı çok severdi diyerek eshab-ı kiramın büyüklerine dil uzattı.) [Ed-Dürer-ül-Kamine]
İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye, Peygamberlerin masumiyetini (günahtan korunmuş olduklarını) reddetmiştir. Halbuki, masumiyet Peygamberlerin sıfatlarındandır.
Başta Peygamber efendimizin kabri şerifleri olmak üzere eshab-ı kiramın, velilerin, âlimlerin ve salih Müslümanların kabirlerinin ziyaret edilmesine karşı çıkmış, bunları şefaate vesile kılmayı da haram saymıştır.) [Fetava-i Hadisiyye]
betafix
çok güzel bir yorum.paylaşım için Allah razı olsun mum hocam.
Hükümdar
Hanbeli fıkıh ve hadis âlimi iken mezhepsiz oldu. Ehl-i sünnete uymayan yazılarından dolayı Mısır’da iki defa hapsedildi. 1263 senesinde Harran’da doğup, 1328 de Şam’da kalede hapiste iken vefat etti.
İbni Teymiye, Ehl-i sünnet âlimlerinin büyüklüğünü anlamamış, tasavvufu inkâr etmiş, Ehl-i sünnetten ayrılmıştır. Kitapları, kendilerine Selefiyyeci diyen mezhepsizlere kaynak olmaktadır. Mezhepsizler, onu övmekte, İslam müceddidlerinin piri demektedirler. İbni Teymiye’nin şaki ve dalalette olduğu Seyf-ül-Cebbar ve farisi Tâlim-üs-sübyanda da yazılıdır.
Camiul-ezherdeki hanefi âlimlerinden Muhammed Bahitin (Tathir-ül-füad min-denisil itikad) kitabı, (Et-tevessüli bin-Nebi ve bis-Salihin), (Şevahid-ül-hak), (Cevahir-ül-bihar), (Seyf-ül-Cebbar) ve (Tâlim-üs-sübyan) kitapları, İbni Teymiye’nin dalalete düştüğünü vesikalarla ispat etmektedir.
İbni Battuta, ibni Hacer-i Mekki, imam-ı Sübki, kendi oğlu Abdulvehhab, izzeddin bin Cema’a, Ebu Hayyan Zahiri, Zahid-ül Kevseri, Yusuf-i Nebhani, imam-ı Şarani, Ahmed bin Seyyid Zeyni Dahlan, Şeyh-ül-İslam Mustafa Sabri Efendi gibi nice âlimler İbni Teymiye’ye reddiyeler yazmışlar, dalalet ve küfürlerini açıklamışlardır. Üstad Necip Fazıl da, (14. asrın irşad kutbu seyyid Abdülhakim Arvasi, İbni Teymiye dini içinden zedeleyen mülhiddir buyurdu) diyor. (Türkiye’nin Manzarası)
Dal ve mudil olduğu, Savi tefsiri 107. sayfasında da yazılıdır.
İslam âlimleri buyuruyor ki:
(Allahü teâlânın, sapıtmasına ilmini sebep ettiği kimsedir.) [İbni Hacer-i Mekki – Fetava-yı hadisiyye]
(İbni Teymiye öyle bir kimsedir ki, bozuk sözlerine ve çürük vesikalarına, büyük âlimler cevap vermişler ve düşüncelerinin çirkinliğini ortaya koymuşlardır. [Şam, Mısır ve Kudüs’de kadılık yapmış olan şafii fıkıh ve hadis âlimlerinden Muhammed] İzzibni Cemaa, onun için, Allahü teâlânın dalalete sürüklediği, azdırdığı ve zillet gömleği giydirdiği kimsedir. İslam âlimlerine ve bilhassa Hulefa-i raşidine karşı ahmakça itirazlarda bulunmuştur demiştir.) [İbni Hacer-i Mekki – El-cevher-ül-munzam]
(İbni Teymiye’nin sözlerinin kıymeti yoktur. O, dalalettedir ve Müslümanları dalalete sürüklemektedir. Müslümanların icmasından ayrılmış, bid’at yolunu tutmuştur. İslam âlimleri, onun dalalette [sapık] olduğunu, sözbirliği ile bildirdi. Kutbüd-Berdiri, Şerhi Muhtasarda, bunu uzun yazmaktadır.) [Tahir Muhammed Süleyman – Zahiretül-fıkhil-kübra]
(Kitab-ül Arş onun en çirkin kitaplarındandır. Ona Şeyh-ül-İslam diyenin kâfir olacağını söyleyen âlimler vardır.) [İmam-ı Sübki] (Nebras haşiyesinde bildiriliyor.)
(İbni Teymiye’ye uyanın malı ve canı helaldir.) [Miratül-cenan, Nebras haşiyesi]
İbni Teymiye, Kitab-ül Arş isimli eserinde, Allah Arş’ın üzerinde oturur, kendisi ile beraber oturması için Resulullaha da yer bırakır diyor. Essırat-ul-müstekim kitabında da, ibni Abbas gibi büyük sahabilere kâfir demiştir. (Keşfüzzunun)
El-ubudiyyet kitabında ise, Allahü teâlânın ismini zikretmenin bid’at ve dalalet olduğunu bildirmekte ve tasavvuf âlimlerine çirkin iftiralar yapmaktadır.
(Arş kadimdir) diyor. (Akaid-i Adudiyye şerhi)
(Şam camiinin minberinden inerken Allah gökten yere, benim indiğim gibi iner dedi.) [İbni Battuta –Tuhfetünnüzzar tarihi]
Abduh’un yetiştirdiklerinden olup, onun yolunda giden Abdürrazık paşa bile diyor ki:
(Vehhabilik, bir bakımdan ibni Teymiye’ye bağlı olduğu gibi, son asrın müceddidi denilen Abduh’daki dinde reform fikirleri de, ibni Teymiye’ye bağlıdır.)
(Kaza namazı kılmak lazım değildir) derdi. Halbuki dört mezhepte de farzdır.
Cehennem azabı sonsuz olmadığını söylerdi. Kâfirlerin Cehennemde sonsuz kalacaklarına dair bir çok âyet-i kerime vardır. (Bekara 81, Ahzab 65, Fussilet 28, Zuhruf 74)
(Ömer çok yanılmıştır) diyerek, imam-ı Ahmed’in bildirdiği (Allahü teâlâ, doğru sözü, Ömer’in dili üzerine koymuştur. [O hiç yanılmaz]) hadis-i şerifine karşı gelmiştir. Eshab-ı kiramın çoğu, ictihad ile anlaşılacak işlerde yanılmış olsa da, onların yanılmaları, ictihadi mesele idi. İctihadda müctehidin yanıldığı bilinemez. Çünkü ictihad ictihad ile nakzedilmez. Bunun için, müctehid olan o büyükler tenkit edilemez. Dört mezhebin ictihadları farklı olduğu halde, benimki doğru diyerek biri ötekini tenkit etmemiştir.
Sadreddin-i Konevi, İbni Arabi hazretleri gibi tasavvuf büyüklerine de saldırmıştır. Gazali’nin kitapları uydurma hadis ile dolu derdi. (Hadika)
İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye, tasavvufu inkâr eder, evliyaya, ariflere dil uzatırdı. Kitaplarını okumaktan, yırtıcı hayvandan kaçar gibi kaçmalıdır.) [Tabakat-ül-kübra]
İmam-ı Süyuti hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye kibirliydi. Kendini beğenirdi. Herkesten üstün görünmek, karşısındakini küçümsemek, büyüklerle alay etmek âdeti idi.) [Kam-ul Muarıd]
Muhammed Ali Bey; Hitat-uş-Şam kitabında diyor ki:
(İbni Teymiye’nin hedefi, Luther adındaki papazın hedefine benzer. Fakat, Hıristiyanlığın reformcusu muvaffak oldu. İslamınki olamadı.)
bni Hacer-i Askalani hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye; Kabri Nebeviyi ziyaret için sefere çıkmak haramdır. [Hazret-i] Ali iman ettiği zaman çocuk olduğu için Müslümanlığı sahih olmadı. [Hazret-i] Osman malı çok severdi diyerek eshab-ı kiramın büyüklerine dil uzattı.) [Ed-Dürer-ül-Kamine]
İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye, Peygamberlerin masumiyetini (günahtan korunmuş olduklarını) reddetmiştir. Halbuki, masumiyet Peygamberlerin sıfatlarındandır.
Başta Peygamber efendimizin kabri şerifleri olmak üzere eshab-ı kiramın, velilerin, âlimlerin ve salih Müslümanların kabirlerinin ziyaret edilmesine karşı çıkmış, bunları şefaate vesile kılmayı da haram saymıştır.) [Fetava-i Hadisiyye]
(Ümmetimin âlimleri, dalalet üzerinde birleşmezler, yanlış bir iş üzerinde ittifakta bulunmazlar.) [İbni Mace]
Ziyad Şafi
Bilal Hattab abi,,, ibni Teymiyyenin bir Fark kitabI var,,,ishte ibni Arabiye orada hucum ediyor,,,PINAR yayinlarindan bula bilirsin,,,
BiLaL HaTTaB
< Bilal Hattab abi,,, ibni Teymiyyenin bir Fark kitabI var,,,ishte ibni Arabiye orada hucum ediyor,,,PINAR yayinlarindan bula bilirsin,,, >
Hücum etmek başka, tekfir etmek başka… O kitapta, evet hücum ediyor; ama "İbn Arabî kafirdir ve yeri ebediyyen cehennemdir" gibi bir söz söylemiyor.
Yahu güzel insanlar! İbn Teymiyye, İbn Arabî’ye hücum ediyor diye İbn Teymiyye gibi bir alimi sapıklıkla itham ediyorsunuz da; Cüneyd-i Bağdadî gibi bir İmam’a hücum eden İbn Arabî hakkında neden bir şey diyemiyorsunuz? Samimiyetsizliğiniz ya da en hafif tabiriyle cehaletiniz, buradan bile anlaşılıyor kolaylıkla…
Tilimsani’ye, İbni Arabi’nin "Fusus"u okunduğu ve:
"Kur’an sizin Fususunuza muhalifdir" denildiği zaman;
Tilimsani; "Kur’an, baştan başa şirktir, tevhid ancak bizim sözümüzdedir" diye karşılık vermiştir.
Kusura bakmayın da, bu sapıklıklara ben de hücum ederim var gücümle; ama kalkıp da ne Tilimsanî’yi ne de İbn Arabî’yi tekfir edip cehenneme koymam. Farkı farketmeden, İbn Teymiyye’nin "Fark" kitabını okumak, elbet böyle sonuçlara yol açabiliyor…
Farkı farkedebilmeniz ve doğru yol işaretleri olan İmam’lara daha saygılı olmanız duasıyla..
Yönetici arkadaşlardan da, bu güzel kardeşlerimizin, ‘cahil cüretkar olur’ sözü gereği, cüretkarlıklarını daha fazla sergilememeleri ve daha fazla günaha saplanmamaları için, bu konunun kapanmasını rica ediyorum. Bir yerlerden "alıntı" yaparak, daha fazla "zehirli et" yemeleri bizi üzer… Keşke okusalar… Yardım, inayet ve hidayet Allah’tandır…
vesselam…
Ziyad Şafi
tamam,,,,her şey güzel söylenmiş…bu ummet delalet üzerinde birleşmez… Kafirler islama hucum ederken biz burada alimleri tartışıyoruz…
BiLaL HaTTaB
< Kafirler islama hucum ederken biz burada alimleri tartışıyoruz… >
Kafirler İslam’a hangi güç ve güvenle hücum ediyorlar zaten? Bizleri "şucu-bucu" onlara, hatta yüzlere böldüler, birlik ve beraberliğimizi bu şekilde bozdular, şerefi İslam’da değil de herhangi bir grupta olmakta arayan bireyler haline getirdiler ve sonuçta eli kolu bağlı bir ümmete de dilediklerini yapabilme fırsatı buldular.
Rabbim bu ayrılıkları aşıp, vahdet’e; ve bu şekilde de ilahî rahmet’e mazhar olabilmeyi nasib eylesin…
vesselam…
mfa
< Kafirler İslam’a hangi güç ve güvenle hücum ediyorlar zaten? Bizleri "şucu-bucu" onlara, hatta yüzlere böldüler, birlik ve beraberliğimizi bu şekilde bozdular, şerefi İslam’da değil de herhangi bir grupta olmakta arayan bireyler haline getirdiler ve sonuçta eli kolu bağlı bir ümmete de dilediklerini yapabilme fırsatı buldular.
Rabbim bu ayrılıkları aşıp, vahdet’e; ve bu şekilde de ilahî rahmet’e mazhar olabilmeyi nasib eylesin… >
Ağzına sağlık, bu sözün üstüne daha ne denebilir ki.
ALLAH razı olsun…
BiLaL HaTTaB
Rabbim cümlemizi rızasına layık ve dahil kullar eylesin kardeşim…
vesselam, veddua…
Hoca
35 günde Görüntüleme : 807 / Konudaki Cevap Sayısı : 46:) maşAllah. hepinizden Allah (cc) razı olsun
pirincin taşları var diye pirinci heba etmeyelim:)
ezdli cündep
< pirincin taşları var diye pirinci heba etmeyelim >
………..Taşlar yok denecek kadar az…
Hoca
< ………..Taşlar yok denecek kadar az… >
🙂 taşlı olduklarını kabullenmek gerek. bazı cemaatlerde insanlar gördüm nerdeyse takip ettikleri alime masum diyecekler maalesef. masum yerine mahfuz derlerdi:)
ene-zerre
< Bilal Hattab abi,,, ibni Teymiyyenin bir Fark kitabI var,,,ishte ibni Arabiye orada hucum ediyor,,,PINAR yayinlarindan bula bilirsin,,, >
İbn-i Arabi’yi koca Ehl-i Sünnet imamı Taftazani(r.a.) dahi Vahdet-i Vücud risalesinde tekfir etmiştir..Tevhid yayınlarında bu risale Harun ÜNAL’ca tercüme edilmiştir..Bu İbn-i Arabi’yi tenkid edenleri tekfir edenlere kafidir..Biz ise İbn-i Arabi’nin durumunu Allah’a havale ederiz fakat kitaplarından sakınılması gerektigini söyleriz..Hakikatı Allah bilir.
Vesselam.
BiLaL HaTTaB
Bu konuda; yani İbn Arabî’yi tekfir eden İmam’ları konu edinen bir eser yazılmış. Geçen gün gördüm daha. Onu tekfir eden İmam’ların isimlerini müsait bir vaktimde yazacağım inşaAllah.
Ayrıca; İbn Teymiyye’nin "Fark" kitabında görmedim ama Külliyatında tekfiri mevcut. Önceki mesajlarımda tekfir etmediğini söylemiştim. O hatamdan dönüyorum. Evet; tekfir etmiş. Ama sadece o değil, niceleri etmiş…
Herneyse… Meseleler "isimler üzerine" bina edildi mi, hiçbir yarar sağlanamıyor. Direk savunma psikolojisi olarak karşılık buluyor. Bu bakımdan, "isimler"den öte "düşünceler"le uğraşalım derim.
Mesela burda bir soru sorayım; konu raiting yapsın.. 🙂
Neyse… Birbirimizi üzmeye hiç de gerek yok aslında.
Allah’a(cc) emanetsiniz..
ve’s-Selam..
ferdi16
Allah razı olsun Bilal hattab hocam cezekellahü hayran