Bir küslük hikayesi
Bİtakat
Seninle küsmeyi isterdim. Belki binbir defa küsmeyi. Hani bazen benim yanına galip af etmen için dökeceğim bir küslük bazen senin yanıma gelip af etmemi isteyeceğin bir küslük. Bazen bir saat bazen bir öğün küs kalmak. Ve kendimizi konuşmamak için zorlamak. Hani o gelsin özür dilesin diye zorlamak. Bazende bir bahane bulup konuşmak için adeta yarışa girmek. Ama en fazla bir gün küs kalmak .O bin bir küslü günün ardından barışmak.
Bazen gönlünü almak için mas mavi boncuklarla bezeli bir kolye almak. Bazen Kırmızı bir fistan kumaşı. Tıpkı kan kızılı tomurcuklu bir gülün demeti. Belki küslüğün katkısı ile barışıma anının hazzını yaşamak. Sonra bazen onun haksız olduğu durumlarda barışmak istediğini sezip onun bu çırpınışlarına şahit olmak.
Sonra tekrardan küslük deryasına dalmak.
Belki bülbülün güle olan arzusu ve ulaşamayışındaki hasret ateşi ile yaıp tutuşması misali küs kalmak. Sonra her dakika barışmak için kafanın içinde bin bir bahane üretmek. Sonra nefsinle girdiğin kavgada galip gelip barışmak bazende nefsine yenik düşüp ayrılmak ve küs kalmak. Sonra aynı evin içinde belki bir nazın vucut bulması ile mektuplar ile konuşmak.
Veya henüz üç dört yaşlarındaki bir cocukla demek istediklerimizi ona söylemek. sıla kızım Annene söyle ( tabi duyuyor ama olsun) o haksız. veya sıla kızım babana de o haksız. Sonra barışmak. Belki bir cocuğun istediği o oyuncak arabayı almış olduğundaki mutluluğun hazını duymak gibi. Bir tiryakinin ciğaradan bir nefes alışı gibi. Bir mahkumun hücreden gün ışığına aldığı ruh hali. Belki benim kaybettiğim yüz ytl yi bulmam gibi bir hal. ( 15 gün oldu halen bulamadım ya 100 ytl kaybettimde bulanların insanlık namına haber vermesi rica olunur)Belki ayrık düşülen bir küste sesinin ipeksi dokunuşunu özlemek. Gözlerinin ferinin onun yokluğunda hayali ile avunmasına sahit olmak.
Sonra çarşıda pazarda onun gönlünü almak için vitrinlerden tezgahlardan bir şeyler begenmek. Belki güzel bir gerdanlık. Belki kenarı işlemeli al bir yazma. Kim bilir belkide güzel bir kitap. Hani ben gibi tiryaki için memleketim tütününden öğütülmüş bir kilo kaçak tütün.veya en iyisi bir çiçek fidesi. Hani zambak fidesi olur gül fidesi. lale fidesi veya peygamber çiçeği hiç fark etmez. İsmi gül olmasada yüzü gülsün yeter bana
Sonra barışmak. belki dağların ırak bir yerindeki kulübemizde yanan ocağın başında odun ateşinde kaynamış bir çayı ortamıza koyup karşılıklı bir anadolu türküsünü karşılıklı söylerken o mesut bahtiyar olunan hisleri yaşamak. Belki kimi zaman bir ayrılık türküsü ile hüzünlenmek sonra o demli caydan bir yudum almak. Sazımızın telleri ile mızrabımızın hasretine dokundurarak vuslat kılmak.
Dudaklarının arasına memleketim bitlisin tütününden sarımlık izmaritsiz kaçak bir ciğarayı götürrürken bir şairin (Bu ben oluyorum.) gel bir hasbihal edelim belki yüreğimin kıvrık yarısında gizlediğim sevdamı anlatırım belki sana . Hayata ve yaşama ince bir sitem duyarken yanlızlıkları tarif ederim sana. Ölümün bir buse kondurup anlına alıp götürdüğü sevdamı anlataırım sana dizelerini mırıldanırken hemen ardından bir diğer şairirin (A.Arif) Terk etmedi sevdan beni. Aç kaldım susuz kaldım . Hayın karanlıkta gece Ellerim kelepçede.Uykusuz tütünsüz kaldım terk etmedi gene sevdan beni diye bilmek Sonra bir yazarın bir şairin sevgiliye sevdiğini haykıracak ona layık bir cümle kuramayışındaki acziyete düşmek.
Sonra o ocağın başında ateşi karırıştırırken onday ayrık düştüğünü hatırlamak. bir küslüğü anımsamak. Karıştırırken alevlenen alevlendikçe yürek sızını daha iyi bir tarif eden o ateşin başında ayrılık türküleri mırıldamak. "İşte gidiyorum çeşmi siyahım aramıza dağlar sıralansada. Sermayem derdim dir hey dost servetim ahım karardıkça bahtım bahtım karalansada" derken belki kendi ayrılığının vucuda gelmiş hali ile perişanlık ve hüzün kelimelerine yeni bir mana ve derinlik kazandırırsınsonra tekrardan barışmak.
Uzak bir diyara bir iki günlüğüne gidilipte ayrık düşüldüğünde ona nagmeler yazmak. Bir mektup yazmak. Kelimelerin sırtına o bin bir merkebin taşımaya takat getiremeyeceği anlamlar ayrık düşüşteki acılar hasretlerimizi ve kavuşmalardaki mesut bahtiyarlığı.
Vuslatın güzelliğini tarif Ayrılığı unutmak ve seninle her hangi bir yolun kavşağında karşılaşmak ve bir daha ayrılmamacasına yan yana durmak. Hafızamızda mevcut tüm ayrılık türkülerini vede şiirlerini unutmak. Bir daha okumamak üzere aklının çıkmazına gömmek.
Sevdiceğim
Seninle konuşmalarımızın bir mahkumun foltada içtiği son ciğara gibi hiç bitmemesini isterdim ve sözlerinin kaçak ciğaradan çekilen son nefes gibi çiğerden olmasını isterdimSeninle küsmeyi isterdim en fazla saatin kadranlarından akrebin bir mevlevi dönüşü yaptığı müddet kadar sürecek bir küslük. Sonra barışmak. Bazen benim haksız olduğum anlarda gönlünü almak için senin en çok sevdiğin sıcak bir tarhana çorbası ile gönlünü almak ve barışmak.
Bazende senin haksız olduğun anlarda gönlümü almak için kızartacağın patates kızartması (okuyan kardeş burada gülmen gerekiyor. Bak patates kızartmasını dahi olayın içine katmışım.). Sonunda ama mutlaka barışmak.Seninle küsmeyi isterdim. Bir şiirin bir kıtası kadar sürecek bir küslük.
Hemde bin bir defa yaşanacak bir küslük. Ama en sonunda barışmak. Hani o barışma anında yaşanacak o muazzam barış annı hazzını yaşamak. Yüreğinin coşkun dalgalar gibi coştuğunu his etmek. Küslükte yüreğinin bir öksüz cocuk halini görmek ve dağ başlarının ıraklığında açan her bir yasemin çiçeği papayyalar ve lalelerin o mahsum garip biçare halini görmek için.Hani aslında hepsinin ifade ettiği saflığı şatafattan uzak duruşunu görmek için. Beni ne denli sevdiğini görmek için küsmek isterdim.
Seninle hiç küsmemeyi isterdim aslında ne bir gün ne beş dakika nede bir anlık olsun küsmeyi istememiştim aslında.Ne aramıza nifak sokan fesatçıya ben aldanacaktım nede sen ve hiç küsmeyecektik seninle.ve Ne ben seni düşünmekten Bİ’takat nede sen bana hasret.
Yok Yok belki böylesi daha iyidir. Kavuşanlar hep unutulanlar oldu. Bizimki kavuşamayanların aşkı ve küslüğü gibi ulaşılmaz olanlardandı.Tıpkı kerem ile aslı,Mem ile zin veya leyla ile mecnun ki gibi. Yani bir ulaşılmaza sevdalanmaktı aslında bizim küslüğümüz.
Seninle küsmeyi istememiştim aslında.Ne dilden dile dolaşan acıklı bir sevda hikayesi olmak istemiştim.Nede dillerde anlatılacak bir aşk hikayesi olmak. Ben seninle hiç küsmemeyi istemiştim aslında. Hasretimizi kömürün karatısı ile gecelerin bağrına değil ;belki sadece evlilik cüzdanına yazmak isterdimSeninle küsmeyi isterdim bir bayram gününün üç beş adımlık mesafede olduğu bir günde.
Sonra amazan ayının rahmetinin üzerimize yagdığı ilk günde barışmak. Ve seninle ilk iftarı yapmayı iserdim. Ezanı ilahinin okumaya yaklaştığı o dakika anlarında saatin yelkovanın akrebe yaklaşıp sarıldığı gibi yaklaşmak ve seninle seninle bir iftar yapmak. Belki Bir namazgah motifine seninle baş koymak sonra. Ve bir bayram gününün üç beş adımlık mesafede olduğu o anlarda seninle Ankara kova tepe camisinin avlusunda herkesten gizli buluşmayı isterdim.
Seninle küsmeyi isterdim ama en çok bir bilemedin iki saat sürecek bir küslük. Belki senin haksız olduğun o tartışmadan sonra duyacağını bile bile kızımız sılaya Kızım " Anana de ki o haksızdı" Sonrasında senin kızımız sılaya "Kızım de o haksız" deyişin ve o saçları tel tel örülü yanağı gamzeli kızımız sılanın gülmesi ve Tekrardan o oyuna başladınız deyişi.
Sonra saatin ilerleyen anlarında sizinle yatacağım diyerek koşarak gittiği yatağın orta yerine uzanması.Ve seninle kapının eşiğinde durup onu temaşe etmeyi isterdim. Sonra girdiğimiz yatağın içinde her gün bir şeyleri yazdığım deftere bir daha seni ne kadar çok sevdiğimi bir daha anladığımı yazarken seninde aynı satırları kendi defterine yazdığını bilmek
Yaptığım paylaşımlar kendi kalemimden olup alıntı yapanlar lütfen bana ait olduğunu bildirsin
Şemsettin tan
Cevap: Bir küslük hikayesi
Bİtakat
Umarım beğeni anlayışınızla örtüşür
Yanıt: Bir küslük hikayesi
Batmanlii
çok uzun ßu hikaye değil ama şiire benziyor. Şiirler ile aram yok daha etkili şeyler yaZalım inşaAllah
Soru: Bir küslük hikayesi
meçhul_100
paylaşım için teşekkürler…emeğine sağlık…
küsmek ile ilgili hikayeler, küsmekle ilgili hikayeler, küsmek ile ilgili dini hikayeler