Yalnız Yolculuk Yapmamak
Sedanur
YALNIZ YOLCULUK YAPMAMAK
YOLCULUĞA ÇIKACAK OLANIN ARKADAŞ ARAMASI VE
ARALARINDAN BİRİNİ İTAAT ETMEK ÜZERE BAŞKAN SEÇMELERİ
Hadisler
960. İbni Ömer radıyAllahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Eğer insanlar, yalnız başına yolculuk yapmakta ne sakıncalar olduğunu benim kadar bilselerdi, hiç bir binek sahibi (yolcu) gece yolculuğuna yalnız çıkmazdı.
Buhârî, Cihâd 135. Ayrıca bk. Tirmizî, Cihâd 4; İbni Mâce, Edeb 45
Açıklamalar
Tek başına yolculuğa çıkmak özellikle gece yolculuğu yapmak dün olduğu kadar bugün de dinî-dünyevî, sosyal ve psikolojik birtakım sakıncalar taşımaktadır. Bu sakıncalardan insanların bildikleri, tecrübe ettikleri vardır, bilmedikleri de vardır. Nitekim Resûl-i Ekrem Efendimiz, Benim bildiğim sakıncaları insanlar bilmiş olsalardı buyurmak suretiyle kendisinin bildiği ve fakat insanların idrak edemedikleri birtakım mahzurların bulunduğuna işaret etmiştir.
Sözün gelişinden hadîs-i şerîfteki binekli kimse (râkib-süvârî) yerine, belki hiç kimse denilmesi daha uygun olurdu. Nitekim Müsned’deki bir rivayette öyle denilmiştir. Ancak burada binekli kimse ve gece kayıtları anlamsız değildir. Bahis konusu sakıncalar gece daha da artar ve bineği olanın bile yalnız başına yola çıkmasını tehlikeli hale getirir. Böyle olunca, bineği olmayan kimsenin geceleyin yalnız başına yola çıkması öncelikle yasaklanmış olur. Bu açıdan bakılınca hadisimizin ifadesi bu haliyle daha sakındırıcıdır.
Râkib kelimesini bineği olan diye tercüme ettik. Çünkü aslında ve geçmişte bu kelime, binek hayvanı olan kimseleri ifade ediyordu. Ama artık günümüzde değişik tip ve kabiliyette binek aracı olan kimseleri içine almaktadır. Bir atlı için tek başına gece yolculuğu ne gibi sakıncalar taşıyorsa, aslında ve kaideten otomobili ile yalnız başına yolculuk yapanlar için de aynı sakıncalar belki de daha fazlası ile geçerlidir.
Peygamber Efendimiz’in bu ikazı ve yolculukta bir yol arkadaşına sahip olma tavsiyesinin tek istisnası, özel görevli olan kimselerdir. Bilhassa harp zamanında istihbarat ve keşif görevi verilen kimsenin yalnız başına o göreve gitmesinde bir sakınca yoktur. Çünkü görevin zaten kendisi tehlikeli ve yalnız başına yapılabilecek bir iştir. Bunun dışında, normal yolculuklarda bir yol arkadaşı bulmak Hz. Peygamber’in öngördüğü bir uygulamadır. Peygamber Efendimiz muhtelif kabile veya devletlere gönderdiği elçilere de kendilerine yol arkadaşı bulmalarını tavsiye ederdi.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Tek başına ve özellikle geceleyin yolculuğa çıkmak doğru değildir.
2. Tek başına yolculuğun dinî-dünyevî açıdan birçok sakıncası vardır.
3. Resûl-i Ekrem Efendimiz, ümmetini her konuda uyarmış ve onlara en uygun olan tavır ve davranışları göstermiştir.
Alıntı
Cevap: Yalnız Yolculuk Yapmamak
nesligul
"Eğer insanlar, yalnız başına yolculuk yapmakta ne sakıncalar olduğunu benim kadar bilselerdi, hiç bir binek sahibi (yolcu) gece yolculuğuna yalnız çıkmazdı.”
çok faydali bilgi..
simdiki zamanda yolculugu birak kizlar için daha çok gecerli
aksam gece yalniz asla ve asla disariya cikilmaz!
ALLAH C.C razı olsun sedanur..
Cevap: Yalnız Yolculuk Yapmamak
ilkee
Paylaşım için ALLAH (C.C.) razı olsun benim anladığım kadarıyla yolculugun yalnız başına gerçekleştirilmemesi sadece gece yolculugunu kapsamıyor ayrıca kadınların tek başlarına gündüz veya gece yalnız dolaşmaları da konu dahilinde sanıyorum İnşaALLAH doğruyu anlatıyorumdur her türlü şirkten ALLAH (C.C.)’a sığınırım.
Biz kadınlar için ennihayetinde erkek eline degmek haramdır yanlışlıkla birisine dokundugumuzda o kişiden helallik almalıyız veya birisi bize dokundugunda ”Bana dokundunuz ama hakkım helaldir demeliyiz”
Bu konuda ilk akla gelen şudur ki;
yolda başımıza bir iş gelecek olsa düşüp bayılsak mesela İslamiyetle yaşayan başka bir kişi yere düşen kadını yerden kaldırmayabilir bu düşünce insanı hiç bir şekilde korkutmamalıdır çünkü unutulmamalıdır ki herkes islami bilinç ile yaşasa zaten yere düşen kadının yanında en az bir kişi daha olacağı için sorun oluşmayacaktır
Elbette namaz vaktinin geçmesi veya benzeri bir büyük sebebe engel teşkil olursa evelAllah anlatmış olduğum durum oldugumuz yerden ayrılabiliriz diye düşünüyorum ve fakat mümkün mertebe yalnız hareket etmemeliyiz
Benim anlamış oldugum hal budur İnşALLAH ALLAH (C.C.) ‘ın izniyle Hak içinde yaşarız.
Böyle hareket etmemiz gerektigi bilgisini bir süredir yaşıyorum hamd olsun ALLAH (C.C.) ‘a. Biz akli irademizle anladıgımız hayrın ALLAH (C.C.) Resulu, ALLAH (C.C.) ‘ın izniyle bizlere müjdeleyici ve günahtan bidatten şirkten sakındırıcı Rahmet olarak gönderilmiş olan Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V.) bilgisinde ise ne denli farklı hayırlara vesile olacağı da şüphesiz ki gizdir yani her kula nasip değildir. Biz müslümanların (Elhamdülillah) sadece Peygamber Efendimiz elçiliği ile gelmiş olan sünnetullah Hadis-i Şerifler ve yüce kitabımız olan KUR-AN’ı KERİM ahlakıyla yaşamak umuduyla ALLAH (C.C.)’tan her an bir bağışlanma ve mağfiret dileyip bize verilmiş olan akli iradeyle her an Tevhid seçimleriyle yaşamak için ALLAH (C.C.)’ ın
rahmetine ihtiyaç duyarız.
Çünkü her neyi konuşuyor olursak olalım hak ile batılı birbirinden ayırabilmemiz için her an ALLAH (C.C.) ‘ın rahmetine ihtiyacımız var.
İnşAllah ALLAH (C.C.) rızası için ve sadece ve sadece ALLAH (C.C.) ‘ın izniyle her an akli irademizi Tevhid’ten yana kullananlardan oluruz. Çünkü Tevhid Çağrısı ALLAH (C.C.) ‘ın biz kullarına olan çağrısıdır.
Bu gerçek içinde diyebilirim ki ben sadece bildiklerimi anlatıyorum ki benim bildiklerim de elbetteki tek hükümran ve mülkün tek sahibi ve ne yerde ne de gökte hiç bir ortağı bulunmayan ALLAH (C.C.)’ ın bana bildirdiklerinden başka bir şey değildir. İnşaALLAH hak bir şekilde Hadis-i Şerif’ in istişaresini yapabilmişimdir yanlış bir anlatımım olduysa da ALLAH (C.C.) rızası için beni uyarınız. Çünkü niyetim hepimizin niyetinin aynı olması hududunda HAK içinde yaşamaktır. HAK olanı da yer geldiğince insanlara anlatabilmektir.