Hapşıranın Duası
LeoparGS
Hapşıranın Duası- 1
ـ1ـ عن عامر بن ربيعة رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]عَطَسَ رَجُلٌ في الصََّةِ خَلْفَ رَسُولِ اللّهِ # فقَالَ: اَلْحَمْدُ للّهِ حَمْداً كَثيراً طَيباً مُبَارَكاً فِيهِ حَتَّى يَرْضى رَبُّنَا، وَبَعْدَ مَا يَرْضى مِنْ أمْرِ الدُّنْيَا وَاخِرَةِ، فَلَمَّا انْصَرَفَ # قَالَ: مَنِ القَائِلُ اَلْكَلِمَةَ، َفَسَكَتَ الرَّجُلُ، ثُمَّ قَالَ: مَنِ القَائِلُ الكَلِمَةَ، فَسَكَتَ الرَّجُلُ، ثُمَّ قَالَ: مَنِ القَائِلُ الكَلِمَةَ، فَإنَّهُ لَمْ يقُلْ بَأساً، فقَالَ: أنَا ، وَلَمْ أُرِدْ بِهَا إَّ الخَيْرَ. قَالَ مَا تَنَاهَتْ دُونَ عَرْشِ الرَّحْمنِ تَعَالى[. أخرجه أبو داود .
Âmir İbnu Rebîa (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın arkasında namaz kılan birisi, namazda hapşırdı ve şu duayı okudu: "Mübarek (hayrı bol), ihlaslı ve çok hamdle Allah’a hamdederiz, tâ Rabbimiz razı oluncaya kadar; dünya ve âhiret işindeki rızasından sonra da (hamdimize devam ederiz)." Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) namazdan çıktıktan sonra: "Namazda dua okuyan kimdi?" diye sordu. Ancak okuyan kişi sükût etti. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) tekrar sordu:"Duayı kim okudu? Zîra fena bir şey söylemedi." Bunun üzerine adam: "Bendim, bu dua ile sâdece hayır murad ettim" dedi. Efendimiz:"(Duanız) Rahman’ın Arşına kadar yükseldi" buyurdu." [Ebû Dâvud, Salât 121, (770, 774); Tirmizî, Salât 296, (404); Buhârî, Ezan 115, (muhtasaran); Muvatta, Kur’an 25, (1, 212); Nesâî, İftitah 112 (2, 196).]
AÇIKLAMA:
1- Hadis, görüldüğü üzere birçok vecihte büyük muhaddislerce rivâyet edilmiştir. Kıraat dışı okunan bu dua rivayetten rivayete farklılıklar, ziyâdeler ve noksanlar taşır. Nitekim Buhârî ve Muvatta’nın rivayetlerinde Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Bu duayı yazmada öncelik kazanmak için otuz küsür melek yarış yaptı" buyurmuştur. Tirmizî’nin rivayetinde, Resûlullah üç sefer, "Bu kelimeleri kim söyledi?" diye sormuş, üçüncüde Rifâa İbnu Râfiî (radıyallâhuanh), "Bendim" demiş, Resûlullah bir kere daha tekrarlattıktan sonra: "Otuz küsür melek bunu (huzur-u İlâhi’ye) yükseltmek hususunda yarış ettiler" buyurmuştur.
2- Hadis hakkında Tirmizî şu açıklamayı yapar: "Rifâa hadisi hasen bir hadistir. Bazı âlimler hadisin nâfile namazlarla ilgili olduğunu (yani kıraat dışı bir duanın nâfile namazlarda okunabileceğini) söylemiştir. Zîra, Tâbiîn’den bir çok büyük: "Kişi farz namazda hapşıracak olursa, içinden Allah’a hamdeder" demiş ve daha fazlasına izin vermemiştir."İbnu Hacer, bu hadisin Bişr İbnu’z-Zehrânî tarafından yapılan rivâyetinde Rifâa’nın akşam namazında olduğunu tasrîh ettiğini kaydederek, bu ruhsatın nâfile namazlarına mahsus olduğunu söyleyenleri reddetmek ister.
Hadis üzerine sunduğu uzun açıklamalar meyanında şunu da kaydeder: "Alimler bu hadisten hareketle namazda, me’sûr duaya muhâlefet etmemek şartıyla, me’sûr olmayan dua ihdas edilebileceğine hükmetmiştir. "Me’sûr, sünnet olan, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’den rivâyet edilen demektir.Yine İbnu Hacer’in belirttiğine göre bu rivâyetten şu hükümler çıkarılmıştır: Namazda, yanındakini teşvîş etmedikçe (rahatsız etmedikçe) zikirler yüksek sesle yapılabilir. Namazda hapşıranın elhamdülillah demesi mekruh değildir. Ancak Aynî’nin de belerttiği üzere, buna yerhamükAllah diye cevap veren müsallînin namazı bozulur. Namazda olan kimsenin, hapşırana "yerhamükAllah" demesi gerekmez.
Ta’dil-i erkânı zikirle uzatmak (câiz ve müstehabtır).
Namazda, meşru olan kelamın sesli olarak telaffuzu, namazı bozmaz. NOT: Aynî der ki: "el-Muhît’de Ebû Hanîfe’den rivâyete göre: "Namazda hapşıran, dilini kımıldatmaksızın içinden Allah’a hamdeder, kımıldatacak olursa namazı bozulur." Amma sahih olan, zikrettiğimiz üzere, bunun hilafıdır. (Yani namazda hapşıranın elhamdülillah demesiyle namazı bozulmaz).
Kütub-u Sitte Şerhi, Prof.Dr. İbrahim Canan Cilt 16-17
Cevap: Hapşıranın Duası
LeoparGS
Hapşıranın Duası- 2
ـ2ـ وعن أبى هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]قالَ النبىُّ #: إذَا عَطَسَ أَحَدُكُمْ فَلْيَقُل: اَلْحَمْدُ للّهِ عَلى كُلِّ حَالٍ، وَلْيَقُلْ لَهُ أخُوهُ، أوْ صَاحِبُهُ: يَرْحَمُكَ اللّهُ، فإذَا قَالَ لَهُ فَلْيَقُلْ: يَهْدِيكُمُ اللّهُ وَيُصْلِحُ بَالَكُمْ[. أخرجه البخارى وأبو داود. »بَالَكُمْ« شأنكم.
Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sizden biri hapşırınca "Elhamdülillah alâ külli hâl." (Her hal için elhamdülillah) desin. Kardeşi de -yahut arkadaşı da- ona "Yerhamükâllah" diye cevap versin. (Kardeşi bunu) kendisi için söyleyince, hapşıran da Yehdîkümullah ve yuslih bâleküm (Allah size de hidâyet versin ve işinizi düzeltsin) desin." [Buhârî, Edeb 126, Ebû Dâvud, Edeb 99, (5033).]
AÇIKLAMA:
1-Hapşıranın, namazda bile olsa elhamdülillah demesinin meşruiyeti hususunda Cumhur’un ittifakı var. Önceki rivâyette, sadece Ebû Hanîfe’nin, namazda telâffuz etmeksizin elhamdülillah’ı içinden geçirmesi gerekir dediğini gördük. Ancak, mezhep görüşü aksine tecelli etmiş, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhebi gibi Hanefî mezhebi de namazda elhamdülillah demenin namazı bozmayacağına hükmetmiştir. Ancak İbnu’l-Arabî’nin de namazda hapşıranın, içinden elhamdülillah demesi gereğinde ısrar ettiğini, "namazdan çıkınca" diyenin bile bulunduğunu belirtelim.
2- Bu rivâyette elhamdülillah’tan sonra alâ külli hâl ziyâdesi gözükmektedir. Hadisin bâzı vecihlerinde -ki Buhârî’deki vechi böyledir- bu ziyâde yoktur.Ayrıca muhtelif rivâyetlerde, hapşıran kimse elhamdülillah deyince söylenmesi gereken dua, farklı şekillerde gelmiştir: "Yerhamünallâhü ve iyyâküm. (Allah bize de, size de rahmet etsin).
" "ÂfânAllahu ve iyyâkum mine’nnâr, yerhamukAllah. (Allah bizi de, sizi de ateşten âzâd etsin ve size rahmet buyursun)."İbnu Hacer, bir büyük için: "Yerhamullah seyyidena (Allah efendimize rahmet buyursun)" gibi bir ifâdenin sünnete aykırı olduğunu, illa da bir tahsiste bulunulacaksa: "Yerhamukâllah yâ seyyidenâ" yani "Allah sana rahmet buyursun ey efendimiz" denilebileceğini, bunun hasen olduğunu belirtir.Hapşıranın, kendisine dua edene cevabı, cumhurun kabûlü, sadedinde olduğumuz rivâyetteki cümledir: "Yehdîkümullahu ve yuslihu bâleküm. (Allah size hidâyet, işlerinizi de salâh üzre kılsın)."
Ancak Kûfîler şu cümleyi benimsemişlerdir: "Yağfirullahu lenâ ve leküm. (Allah sizi de bizi de mağrifet etsin)." İmam Mâlik ve İmam Şâfiî, "Bu iki cümleden hangisiyle söylense olur, mü’min muhayyerdir" demişlerdir. Ebû’l-Velîd İbnu’r-Rüşd ise: "İkinci cümle evlâdır, çünkü mükellef, her şeyden önce mağfirete muhtaçtır. Ancak zımmî olmayanlar için ikisini birleştirerek söylemek daha iyidir" der. Zımmînin hâriç tutulması, onlara mağfiret temenni etmenin dinen caiz olmamasındandır. Bu bizzat âyet-i kerîme ile yasaklanmıştır (Tevbe 113).
Kütub-u Sitte Şerhi, Prof.Dr. İbrahim Canan Cilt 16-17
Hapşırma
Şema
Hapşıran bir Müslümanın ‘elhamdülillah’ demesi, orada bulunanların da hapşıran kişiye, ‘yerhamükellah / Allah sana rahmet etsin.’ diyerek mukabelede bulunması, hapşıran kişinin de tekrar, ‘yehdînâ ve yehdîkümullah / Allah (c.c.) bize ve size hidayet etsin.’ demesi, Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimizin sünnet-i seniyyesidir.
Eğer, olduğu yerde kalmış olsa, bir takım kalıcı dertlere sebep olacak olan, dimağda toplanmış bulunan buharın hapşırarak çıkmasıyla hapşıran kişiye bir nimet ve fayda temin edilmiş olur. Vücutta, yeryüzünde meydana gelen zelzele gibi bir sarsıntıdan sonra organların eski hâli gibi sağlıklı kalmış olması üzerine hapşıran kişinin, Allah’a hamd etmesi yani, ‘Elhamdülillah demesi’ meşru kılınmıştır.(1) Aksırmanın insan sağlığına bu faydalarından dolayıdır ki, Hatibin, İbn-i Ömer (r.a.) rivayetinde Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz:
"Aksıran yahut geğiren kişi ‘elhamdülillahi alâ külli halin minelhâl’ derse, ondan en hafifi cüzzam olan yetmiş hastalık def edilir." buyurmuşlardır.
Başka bir rivayette ise Hz. Ali (r.a.)’in, el-Edebü’l-Müfred’de kaydedilen bir rivayeti ise şöyledir:
"Kim hapşırdığı zaman ‘elhamdülillahi Rabbi’l-âlemine alâ külli hâlin ma kâne’ derse ebediyen ne kulak ne dil (ne de karın) ağrısı çeker."(2) Ayrıca insan hapşırınca birkaç saniyelik zaman dilimi içerisinde kalbin atışı durur ve kalp bu esnada dinlenir. Bundan sonra kalp tekrar çalışmaya başlar. İşte bu insanın ölüp de tekrar hayata dönmesi gibidir. Zira hapşırma esnasında duran kalp tekrar çalışmayabilir. Cenâb-ı Hakk’ın insana tekrar kalbin çalışması nimetini vermesi karşısında, ‘elhamdülillah’ denir, Cenâb-ı Hakk’a şükredilir.
Tıp mütehassıslarına göre, aksırmakla saniyenin onda biri kadar bir zamanda gözlerimiz ve hava geçitlerimiz kapanarak saatte 300-350 km hızla 85 milyon bakteriyi bomba gibi havaya fırlatırız.
Araştırmalar aksırmanın nasıl meydana geldiğini anlayabilmek için çok hızlı fotoğraf çeken makinelerde özel bir teknik kullanmış ve ancak saniyenin 1/100.000’inde kareyi dondurarak istedikleri resimleri elde edebilmişlerdir. Resimde görülen zerreciklerin çevresindeki sıvı tabaka buhar olup uçar ve zerreler havada uçuşurlar. Bilim adamları, biri aksırdıktan yarım saat sonra havada hâlâ 4000 zerreciğin uçuştuğunu ortaya çıkarmışlardır. Bu zerrecikler zararsız su tanecikleri veya cansız maddeler değildir. Aksıran bir kimsenin karşısına bakterilerin çoğalmasına yardımcı olacak besin ortamı bulunan bir tabaka yerleştirilerek tabakanın üzerindeki bakteriler sayıldığında, tek bir damlanın 19.000 bakteri kolonisi meydana getirdiği müşahede edilmiştir. Tek bir aksırık 85 milyon bakteriyi çevreye saçabilmektir.
Hapşıran kişinin mikropları etrafa saçmaması ve grip gibi hastalıkları yaymaması için eliyle yada bir mendil yada elbisesiyle ağzını kapaması sünnettir. Zira Ebu Hureyre (r.a.)’in bu husustaki bir rivayeti şöyledir:
"Rasûlullah (s.a.v.) hapşırdığında elini veya elbisesini ağzına koyar sesini gizler veya hapşırmayı içinden yapardı." demişlerdir.
Fizyologlara göre mutlaka yapılması gereken bir hareket olan aksırma, insanın şuurlu bir yardımı olmaksızın şaşırtıcı bir mekanizma ile gerçekleştirilmektedir. Çünkü aksırma ihtiyacı hissettiğimiz zaman aksırırsınız, önüne geçemezsiniz. Vücudunuza bu mekanizma konulmamış olsaydı, bize rahatsızlık veren pek çok zararlı maddelerden ve tozlardan kurtulmamız mümkün olmayacaktı. İşte bu sebeplerden dolayıdır ki milyonlarca mikrop ve zararlı maddelerden kurtulduğumuz için, aksırdıktan sonra Rabbimiz’e şükrediyor, ‘elhamdülillah’ diyoruz.
Hapşuran kişiye çok yaşa denilmesi caiz olsa da sünnete uygun olan ifadelerin kullanılması en doğru söyleyiştir.
Kaynaklar:
1. Zâdü’l-Mead, c..2, s. 983.
2. K. Sitte, c. 9, s. 426.
Soru: Hapşıranın Duası
bir garip yolcu
Ben bir kaynaktan soyle okumustum:
Suphesiz Allah’u Teala kulunun hapsirmasini sever.
Hapsiran bir kimse "Elhamdulillah" demelidir.
Bunu duyan kimse "YerhamukeAllah" demelidir.
Ve yine hapsiran kimse cevaben "Yehdina ve yehidikumullah" demelidir.
(Buhari, Edep:125)
Gülehasret
Hadis No : 1853
Ravi: Amr İbnu Rebia
Tanım: Resulullah (sav)’ın arkasında namaz kılan birisi, namazda hapşırdı ve şu duayı okudu: "Mübarek (hayrı bol), ihlaslı ve çok hamdle Allah’a hamdederiz, ta Rabbimiz razı oluncaya kadar; dünya ve ahiret işindeki rızasından sonra da (hamdimize devam ederiz)." Resulullah (sav) namazdan çıktıktan sonra: "Namazda dua okuyan kimdi?" diye sordu. Ancak okuyan kişi sükut etti. Resulullah (sav) tekrar sordu: "Duayı kim okudu? Zira fena bir şey söylemedi" Bunun üzerine adam: "Bendim, bu dua ile sadece hayır murad ettim" dedi. Efendimiz: "(Duanız) Rahmanın Arşına kadar yükseldi" buyurdu.
Kaynak: Ebu Davud, Salat 121, (770, 774); Tirmizi, Salat 296, (404); Buhari, Ezan 115, (muhtasaran); Muvatta
Hadis No : 1854
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden biri hapşırınca "Elhamdülillah ala külli hal" (Her hal için elhamdülillah) desin. Kardeşi de -yahut arkadaşı da- ona ”YerhamükAllah" diye cevap versin. (Kardeşi bunu) kendisi için söyleyince, hapşıran da Yehdikümullah ve yuslih baleküm (Allah size de hidayet versin ve işinizi düzeltsin) desin."
Kaynak: Buhari, Edeb 126; Ebu Davud, Edeb 99, (5033)
Praetorian
ALLAH(c.c.) razı olsun kardeşim.
Desert Rose
Paylaşan kardeşlerimden Allah c.c razı olsun ellerinize sağlık.
hbevci
s.a.
kanatimce gunumuzde hapsırana COK YASA demek uygun degıl.cunku eskıden yahudıler bır durum oldugunda bırbırlerıne BİN YIL YASAYASIN derlermıs.
HZ.MUHAMMED sav bıze neguzel ogretmıs ne solememız gerektıgını..
Suphesiz Allah’u Teala kulunun hapsirmasini sever.
Hapsiran bir kimse "Elhamdulillah" demelidir.
Bunu duyan kimse "YerhamukeAllah" demelidir.
Ve yine hapsiran kimse cevaben "Yehdina ve yehidikumullah" demelidir.
(Buhari, Edep:125)
hapşırınca ne denir, hapşurunca ne denir, hapşurunca söylenen dua