Muhyiddin-i Arabi Hz. Öğütler

Muhyiddin-i Arabi Hz. Öğütler

asımın nesli
Büyük veli, Muhyiddini Arabi Miladi 1165 hicretin 560. yılı Ramazan ayının

17. pazartesi günü Endülüs’ün Mersiye şehrinde doğmuştur.. Bu doğum tarihi

arifler tarafından "Nimet" olarak vasıflanmıştır..

Ömrünü ”Fitne” ile mücadele ederek geçiren bu büyük veliye, bazı aykırı

yollar ! tarafından çeşitli iftiralar atılmışsada, müminler bu iftiralara asla itibar

etmemişler, onun mübarek sözlerini can kulağı ile dinlemişlerdir..

İşte Muhyiddin Arabi HZ. lerini müminlere nasihatlatından bazıları..

—————————————

Bütün Müslümanlara, dinlerinde devamlı birlik ve bir gibi olmalarını, hiç bîr suretle Dinde ayrılık yapmamalarını vasiyet ederiM…
Allah’ın yardımı birliktedir. Müslümanlar ayrılığa düşmezlerse onları kimse mağlup edemez…

Cenabı Hak’kın asarından Kudret ve azametini düşün, Zât ve mahiyetini düşünme…

Daima Allah’tan başkasını unut… Zâkir olursun. Böyle olan kimse her yerde zâkir’dir. Kala ve lisaniyle Allah’ın zikrine devam edenlerin kalbine Allah Zâti Ahadiyetine karşı iştiyak nuru ilka eder. Gözü açılana ilâya gelir…
Haya makamında Fetih başlar. Fetih, kalb gözünün Tevfık-ı Rabbani ile açılmasıdır. Bu göz açıldı mı Ahlâk, Fazilet, Doğruluk o kimse için asla değişmeyen, değiştirilemeyen bir haslet olur, Onsuz yaşayamaz.

Nerede öleceğini, ne vakit ruhunu vereceğini bilemezsin… Onun için Rabbine her hâlinde hüsnü zan et. Sui zan etme.Tâ ki Rab-bine hüsnü zan ile kavuşasın…

Gizli, aşikâr, tenhada, kalabalıkta Allah’ın zikrine devam et. Allah, siz beni anın ben de sizi anayım der.
Allah’ı çok zikreden erkeklerle, Allah’ı çok zikreden kadınlara pek büyük mükâfatlar hazırlanmıştır, buyrulur.

Daima hayra ve hayırlı işlere niyetli ol. O hayn işlemeğe muvaffak olamazsan dahî mükâfatını görürsün.

Allah’a düşman olduğu belli olmayan kimselere düşmanlık etme…

Allah, kendi dostuna düşmanlık edene ilânı harbeder.
Allah’ın kullarına daima şefkat ve merhametle muamele et.
Allah, gâvuruna da dinsizine de rızık veriyor. Hattâ şefkat ve merhametini bütün hayvanat ve mahlukata teşmil et.
Onları yaradanın hatırı büyüktür de.

Allah’ın, üzerine farz kıldığı ibadetlere devam et. Farzlar arasındaki nafileleri de kıl, işle. Amelinden hiç bir şeyi küçük görme. Allah o ameli yaratırken hakir görmedi. Allah, her emrini itinâ ve inayetle vermiştir.


Cevap: Muhyiddin-i Arabi Hz. Öğütler

asımın nesli
işlerine riayet ettiğin gibi, sözlerine de riayet et. Sözlerinde amellerin cumlesindendir. Ağızdan çıkan her sözün, mutlaka yanında gözcüler vardır.

Kardeşini. Hastaları ziyaret et. Onlarda ne ibret alınacak şeyler var. Aczini, Allah’a karşı fakrini düşün. Allah’ın, lutfuyla sana bahşettiği sıhhatini ve o sıhhatle yapmış olduğun ibadetlerini, Allah’ın Ihsan’ı bil ve şükret.

Sakın Kimseye zulmetme,Zulüm, insanı kıyamette karanlıklar içinde bırakır.
Zülüm, hak sahiplerine haklarını vermemektir. Sıkışmış birini görür de, onun sıkıntısını giderecek kudretde sende varsa, bil ki senin malında, onun hakkı vardır. Onun haline muttali oluşun, hakkını
vermek içindir.
Vermezsen mes’ulsün. Eğer mali kudretin yoksa, tatlı dil ile ona yardım vazifendir. Senin için, ona maddeten yardıma hiç imkân yoksa, o zaman ona dua edersin. Bunları ihmâl eder yapmazsan zalimsin.
Saili kovma. Komşulara hediye vermek, açları doyurmak, susuzları kandırmak, çıplakları giydirmek, şaşırmışları yola koymak, suçlu ve kabahatlileri affetmek Din’dir. Dindarlıktır…

Sen de Allah’ın fakirisin. Allah’ın, âlemlerde hiç bir şeye ihtiyacı yoktur. Bununla beraber duaları kabul eder. Muhtaç olanların ihtiyacını verir, zararlı şeyleri defeder, faydalı şeyleri ulaştırır.
Sen de, Allah’ından dileklerini yüz aklığı ile isteyebilmek için
elinden geleni yapmalısın.
Kudsi Hadis meali: Ey kullarım, zulmü nefsime haram kıldım. Kendi aranızda da haram küdmı. Artık kimseye zulmetmeyin Kullarım, hepiniz şaşırmışdınız. Yalnız benim hidayet nasibettiğim kimseler müstesna. Benden hidayet isteyin, sizi hidayete ulaştırayım.
Kullarım, hepiniz açsınız. Yalnız benim doyurduklarını müstesna. Yiyeceklerinizi benden isteyin sizi doyurayım. Kullarım, hepiniz çıplaksınız yalnız benim giydirdiklerim müstesna. Benden giyinmeyi isteyin. Ben sizi giydireyim.
Kullarım, sîz gece gündüz hatalar, suçlar işliyorsunuz. Ben günahlarınıza mağfiret ediyorum. Benden mağfiret İsteyin sizî affedeyim, mağfiret edeyim

Bak, dikkat et. Hak Tealâ, bunların hepsini sen istemeden veriyor, bununla beraber, istemeni emrediyor ki, isteğine icabet edip tekrar vermek için…

Aldığı şeylerde ve verdiği şeylerde Allah’ını murakabe et. Mal, Evlâd, iyâl her ne ki alırsa, sabrını denemek içindir.
Sabret. Allah, Sabredenleri sever. Elinden çıkan her şeyin ivaz’ı vardır. (Ivaz-karşılık) Allah korusun Rabbini bırakırsan işte, onun
ivazı yoktur

Allah, verdiği şeylerde de şükrünü imtihan eder. Şükret. Allah,
şükredenleri sever. Ve şükredenlere fazlasıyla verir.
Hadis’ i şerif meali: Aldığı, verdiği şeyler hep, Allah’ındır. Her şeyin muayyen bir eceli vardır. Eceli tamam olan gider


Yanıt: Muhyiddin-i Arabi Hz. Öğütler

asımın nesli
Aziz kardeşim. Büyüklenme. Ve böyle bir sevdaya düşme. Parmakla gösterilmeğe heves etme. Seni kimse tanımazsa tanımasın. Allah’ın seni bilmesi kâfi.
Eğer, halk içinde bir mevki sahibi olmuş isen, bu Allah’ın bir lütfudur. Sana yakışan tevazu’dur. Herkes gibi sen de topraktan yaratıldın. O toprak senin anan’dır. Anasına karşı kibirlenen âsi olur.

Anaya, babaya isyan haram’dır. Allah seni yükselttikçe sen, küçül. Riyaset peşinde olma. Riyaset, kıyamette hüsran ve nedamettir. Riyasete ehl olan, riyaset peşinde dolaşmayandır. Mevki icabı eğer, çok hürmet görüyor ve çok hizmet ediyorlarsa, sen de Rabbine tevazu et. Ya Rab, bu hürmetler hep mevki ve rütbeyedir beni mağrur etme diye yalvar. Bil ki azlolunduğun gün, hiç birisi kalmaz.

Her Cuma, Cuma namazına gitmezden evvel yıkan. Bir vacibi eda ettiğine niyetlen. Haftada bir gün yıkanmak, her Müslüman’a haktır. Onu Cumaya tesadüf ettir. Hem, temizlik yapmış olursun, hem de Hakkın rızasına erersin.

Cidal’i bırak. Haklı, haksız cidal (kavga) Mü’mine yakışmaz Hadis’i şerif de; Haklı da olsa, cidali terk eden kimseye, Cennetin ortasında bir köşke kefilim. Şaka da olsa yalanı terkedene de Cennetin ortasında bir köşke kefilim buyurdu.

ALINTI


Cevap: —>: Muhyiddin-i Arabi Hz. Öğütler

mrt65
Muhyiddin-i ARABİ Hz. öğütler


mrt65
Sözüne dikkat et.Allah cc.çirkin lakırdıların aşikare söylenmesini sevmez.Şerat ölçüsüyle konuş,aşırı gitme.Mesele burç değişti,yıldız şöyle oldu da yağmur yağdı diyenler Allah’a küfür,yıldıza iman ettiler.


muhyiddin arabi sözleri, muhiddin arabi sözleri, muhittin arabi sözleri

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();