Allah insanı kendi suretinde mi yarattı?

Allah insanı kendi suretinde mi yarattı?

Ehli Kuran
Allah insanı kendi suretinde mi yarattı?

Tevrat a göre : evet.
İncile göre : evet.
Kütübü sitteya göre: evet
Kuranı Kerime göre:HAYIR
——————————————-
Allah’ın, İnsanı Kendi Suretinde Yaratması:

Tevrat

Tekvin 1:
26 Tanrı, İnsanı kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalım dedi, Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun.


27 Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı.
(Ayrıca bkz. Tekvin 5:1)

İncil

1. Korintliler 11:
7. (…) Çünkü erkek Tanrı’nın benzeyişinde olup Tanrı’nın yüceliğini yansıtır. Kadın ise erkeğin yüceliğini yansıtır.

Kütübi Sitte

3457 – Hz. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki: Sizden biri kardeşiyle dövüşünce yüze vurmaktan sakınsın.

Müslim’in rivayetinde şu ziyade var: …zira Allah Adem’i kendi suretinde yaratmıştır.
Buhari, Itk 20; Müslim, Birr, 112, (2612).

Sahih-i Müslim / 45- İyilik, Sile ve Âdâb Bahsi / 32- Yüze Vurmanın Yasak Edilmesi Babı
115- (…) Bize Nasr b. Ali El-Cehdamî rivayet etti. (Dedi ki): Bana babam rivayet etti. (Dedi ki): Bize Müsennâ rivayet etti. H. Band Muhammed b. Hatim de rivayet etti. (Dedi ki): Bize Abdurrahman b. Mehdi, Müsennâ b. Saîd’den, o da Katâde’den, o da Ebû Eyyûb’dan, o da Ebû Hureyre’den naklen rivayet etti. Ebû Hureyre, Resûlullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu demiş. İbnu Hâtim’in hâdisinde ise Peygamber (SallAllahu Aleyhi ve Sellem)’den naklen ibaresi vardır:
Biriniz kardeşiyle kavga ederse yüzden kaçınsın! Çünkü Allah Âdem’i kendi suretinde yaratmıştır. buyurmuşlar.

Sahih-i Müslim / Cennet / 11- Cennete, Kalpleri Kuş Kalbi Gibi Olan Bir Takım Kavimler Girecektir Hadisi Babı
28- (2841) Bize Muhammed b. Râfi’ rivayet etti. (Dedi ki): Bize Abdürrezzak rivayet etti. (Dedi ki): Bize Ma’mer, Hemmam b. Münebbih’ten naklen haber verdi. Hemmam: Bize Ebu Hureyre’nin, Resûlullah (s.a.v)den rivayet ettikleri şunlardır… diyerek bir takım hadisler nakletmiştir. Onlardan biri de şudur: Resûlullah (s.a.v): Allah (Azze ve Celle) Âdem’i kendi suretinde yarattı. … buyurdular.

Kur’an

İhlâs Suresi:
4. Hiçbir şey O’na denk ve benzer değildir.

Kur’an / Şura Suresi:
11. O, gökleri ve yeri yaratandır. Size kendinizden eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu suretle sizi üretiyor. O’nun benzeri hiçbir şey yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

Not: Allah(c.c)’ın zati sıfatlarından olan Muhâlefetün Lil Havâdis sıfatı hemen hemen bütün Müslümanlar tarafından bilinmektedir. Muhâlefetün Lil Havâdis; Allah’ın, yarattığı varlıklara hiçbir biçimde benzememesi demektir.


Cevap: Allah insanı kendi suretinde mi yarattı?

naqshi
< Kütübi Sitte

3457 – Hz. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: "Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki: "Sizden biri kardeşiyle dövüşünce yüze vurmaktan sakınsın.”

Müslim’in rivayetinde şu ziyade var: "…zira Allah Adem’i kendi suretinde yaratmıştır.”
Buhari, Itk 20; Müslim, Birr, 112, (2612).

Sahih-i Müslim / 45- İyilik, Sile ve Âdâb Bahsi / 32- "Yüze Vurmanın Yasak Edilmesi” Babı
115- (…) Bize Nasr b. Ali El-Cehdamî rivayet etti. (Dedi ki): Bana babam rivayet etti. (Dedi ki): Bize Müsennâ rivayet etti. H. Band Muhammed b. Hatim de rivayet etti. (Dedi ki): Bize Abdurrahman b. Mehdi, Müsennâ b. Saîd’den, o da Katâde’den, o da Ebû Eyyûb’dan, o da Ebû Hureyre’den naklen rivayet etti. Ebû Hureyre, Resûlullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu demiş. İbnu Hâtim’in hâdisinde ise Peygamber (SallAllahu Aleyhi ve Sellem)’den naklen ibaresi vardır:
"Biriniz kardeşiyle kavga ederse yüzden kaçınsın! Çünkü Allah Âdem’i kendi suretinde yaratmıştır.” buyurmuşlar.

Sahih-i Müslim / Cennet / 11- "Cennete, Kalpleri Kuş Kalbi Gibi Olan Bir Takım Kavimler Girecektir” Hadisi Babı
28- (2841) Bize Muhammed b. Râfi’ rivayet etti. (Dedi ki): Bize Abdürrezzak rivayet etti. (Dedi ki): Bize Ma’mer, Hemmam b. Münebbih’ten naklen haber verdi. Hemmam: Bize Ebu Hureyre’nin, Resûlullah (s.a.v)den rivayet ettikleri şunlardır… diyerek bir takım hadisler nakletmiştir. Onlardan biri de şudur: Resûlullah (s.a.v): "Allah (Azze ve Celle) Âdem’i kendi suretinde yarattı. …” buyurdular.
>
Allah razı olsun paylaşım için…eğer ki bir meal hatası yoksa o halde bu hadisler sahih değiller. çünkü kuranla zıt düşüyor…. vesselam veddua


Yanıt: Allah insanı kendi suretinde mi yarattı?

Hükümdar
İmam-ı Rabbani hazretleri, faydalı ilimler hazinesi Mektubat‘ta buyuruyor ki:

Bir şeyin sureti, onun halifesidir, vekilidir. Bir şey onun suretinde yaratılmazsa, onun halifesi olamaz. Halife olmaya yakışmayan, emanet yükünü taşıyamaz. Sultanın hediyelerini, ancak onun vasıtaları taşır. Ahzab suresinin (Emaneti göklere ve yere ve dağlara bildirdik, yüklenmek istemediler. Ondan çekindiler. Onu insan yüklendi) mealindeki 72. âyetinde anlaşılıyor ki, insandaki kemaller, Vücub mertebesinin kemallerinin suretleri, görüntüleridir. İnsandaki kemallerin, Vücub mertebesindeki kemallere yalnız isimleri benzemektedir. Bunun içindir ki, hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, Âdem’i kendi suretinde yarattı) buyuruldu. Çünkü insanın nefsinde bulunan her şey, birer surettir, görüntüdür. Bu suretlerin hakikati, aslı, Vücub mertebesindedir. İnsanın halife olmasının inceliği buradan anlaşılmaktadır; çünkü bir şeyin sureti, o şeyin halifesidir, vekilidir. Zındıklar ve Allahü teâlâya madde diyen kâfirler, burada çok yanıldılar. Allah’ı insan suretinde sandılar. İnsanlarda olduğu gibi organları, duygu aletleri var dediler. Böylece, çok kimseleri de saptırdılar. Müteşabihat âyet-i kerimeler de böyledir. Âl-i İmran suresinin (Bu âyetlerin bildirdiklerini yalnız Allah bilir) mealindeki 7. âyet-i kerimesi gösteriyor ki, müteşabih olan âyet-i kerimeler, gösterdiklerinden başka şeyleri bildirmektedir. Ulema-i Rasihin denilen derin Ehl-i sünnet âlimlerine de, bu başka bilgiler ihsan olunmuştur. Bunun gibi, gaybı yalnız Allahü teâlâ bilir. Peygamberlerin yükseklerine bu bilgisinden ihsan etmektedir. (1/312)


Soru: Allah insanı kendi suretinde mi yarattı?

ezdli cündep
< eğer ki bir meal hatası yoksa o halde bu hadisler sahih değiller. çünkü kuranla zıt düşüyo >
Şimdi öncelikle nagşi kardeş hadisler sahi.

Ehli kuran nikli arkadaş aktarımın bu şekilde hiç hoş değil iyi niyetli değilsin diye düşünüyorum kuran nasıl vahiyse nebi hadisleride vahidir zira ALLAH(CC) rasulullah için o kendiliğinden konuşmaz buyurmaktadır.

Aslında yazı anlatımım zayıf sesli anlatım imkanı olsaydı konuya daha güzel değinirdim

Her neyse bu şekil aktarımlar hatalı aktarımlar fitne aktarımları inş. bilmeden yapmışsınızdır vesselam..


naqshi
< Aslında yazı anlatımım zayıf sesli anlatım imkanı olsaydı konuya daha güzel değinirdim >
keşke imkan olsaydı 🙂 benim problemim aslında hadislerin sahihliği değil. çünkü suret derken yüz hatlarının birebir olmadığını bendeçok iyi biliyorum (haşa Allahta insan yüzü varmış gibi oldu ama )işte yazı banada biraz farklı geldi. bu yaratılış konuları tevrat ve incilin gerçeğine en yakın en bozulmamış bölümleridir kuran kadar gerçektir bence çünkü insan bir şeyi değiştirebilmek için onun hakkında bilgi sahibi olması gerekir yaratma konusunda da bilgi yalnız Allahındır. efendimizde söylediğiniz gibi kurandan başka konuşmayacağına göre kuranda bahsedilen benzemek olayı insanın-insana ,ağacın-ağaca benzemesi gibi birebir eşleşme konusunda olduğunu düşünüyorum.


Ziyad Şafi
< Allah insanı kendi suretinde mi yarattı?

Tevrat a göre : evet.
İncile göre : evet.
Kütübü sitteya göre: evet
Kuranı Kerime göre:HAYIR >
bu yazı doğru diyil . tevbe et . < İmam-ı Rabbani hazretleri, faydalı ilimler hazinesi Mektubat‘ta buyuruyor ki:

Bir şeyin sureti, onun halifesidir, vekilidir. Bir şey onun suretinde yaratılmazsa, onun halifesi olamaz. Halife olmaya yakışmayan, emanet yükünü taşıyamaz. Sultanın hediyelerini, ancak onun vasıtaları taşır. Ahzab suresinin (Emaneti göklere ve yere ve dağlara bildirdik, yüklenmek istemediler. Ondan çekindiler. Onu insan yüklendi) mealindeki 72. âyetinde anlaşılıyor ki, insandaki kemaller, Vücub mertebesinin kemallerinin suretleri, görüntüleridir. İnsandaki kemallerin, Vücub mertebesindeki kemallere yalnız isimleri benzemektedir. Bunun içindir ki, hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, Âdem’i kendi suretinde yarattı) buyuruldu. Çünkü insanın nefsinde bulunan her şey, birer surettir, görüntüdür. Bu suretlerin hakikati, aslı, Vücub mertebesindedir. İnsanın halife olmasının inceliği buradan anlaşılmaktadır; çünkü bir şeyin sureti, o şeyin halifesidir, vekilidir. Zındıklar ve Allahü teâlâya madde diyen kâfirler, burada çok yanıldılar. Allah’ı insan suretinde sandılar. İnsanlarda olduğu gibi organları, duygu aletleri var dediler. Böylece, çok kimseleri de saptırdılar. Müteşabihat âyet-i kerimeler de böyledir. Âl-i İmran suresinin (Bu âyetlerin bildirdiklerini yalnız Allah bilir) mealindeki 7. âyet-i kerimesi gösteriyor ki, müteşabih olan âyet-i kerimeler, gösterdiklerinden başka şeyleri bildirmektedir. Ulema-i Rasihin denilen derin Ehl-i sünnet âlimlerine de, bu başka bilgiler ihsan olunmuştur. Bunun gibi, gaybı yalnız Allahü teâlâ bilir. Peygamberlerin yükseklerine bu bilgisinden ihsan etmektedir. (1/312) >
Allah razı olsun . Çok güzel bir paylaşım .


Ehli Kuran
< Bir şeyin sureti, onun halifesidir, vekilidir. Bir şey onun suretinde yaratılmazsa, onun halifesi olamaz. >
Bu söz ayet mi?
Bu hüküm nerden çıkarılıyor?
Yüce Allah yarattığı hiç bir şeye benzemez.Çünkü O sonsuz üstündür,aşkındır,mütealdir….
İnsanın Allahın suretinde yaratıldığı inancı,haşa "Üzeyir Allahın oğludur" veya "İsa Allahın oğludur." diyenlerin inancıdır.Bu inançla insanın Allahın suretinde yaratıldığı inancı çelişmez.Ama İslam inancına göre küfürdür.

Ademin Allahın suretinde yaratıldığı sözü hadis değil israiliyattır.Tevillere gitmenin bir manası yoktur.Apaçık Kuran duruken muharref tevrat ve incil kaynaklı bu batıl itikata sapıp şirke sapmayalım.

Eğer o söz -Ademin Allahın suretinde yaratıldığına dair rivayet-hadis ise yemin edin.
Edebiliyormusunuz?


Şema
forumduasi.com/diger-soru-ve-cevaplar-kategorilerin-disinda-kalanlari-bu-bolume-acalim/77192-allah-insani-rahman-suretinde-yaratti-hadis-i-serifi-nasil-anlasilmalidir.html


zubeyr
Bütün ilimleri aldık.da
Bunların peşine düştük


BiLaL HaTTaB
Sahih-i Buharî’deki gerçek ifade ile, yukarıdaki ifade arasındaki uçurumu siz görün:

…….Bize Abdurrazzâk, Ma’mer ibn Râşid’den; o da Hemmâm ibn Münebbih’ten; o da Ebû Hureyre(R)’den tahdîs etti ki, Peygamber (S) şöyle buyurmuştur:
"Allah, Âdem’i yarattı. Boyunun uzunluğu altmış zira’ idi. (Yaratılması tamamlandıktan)sonra Allah, Âdem’e:
— Haydi, meleklerden şunların yanlarına git de onlara selâm ver! Ve onların senin selâmını nasıl karşıladıklarını iyi dinle, işit. Çünkü bu, hem senin, hem de senden sonra zürriyetinin selâmlaşmasıdır, buyurdu.
Bunun üzerine Âdem, meleklere:
— Es-selâmu aleykum(Selâm üzerinize olsun), dedi. Onlar da:
— es-Selâmu aleyke ve rahmetu’llâhi( = Esenlik ve Allah’ın rahmeti üzerine olsun), diye karşıladılar.
Ve selâmlarına "Ve rahmetulllâhi" kısmını ziyâde ettiler (ki, bu selamlaşmanın ilk meşrû’iyyeti ve bu sözle söylenişidir).
Âdem, beşerin büyük atası olduğu için, cennete her giren kişi Âdem ‘in bu güzel suretinde girecektir. Âdem’in (sonra gelen) torunları, onun güzelliğinden ve uzunluğundan eksilmeye devam eder. Nihayet (bu eksiliş) şimdi (bu ümmette) sona erdi"

Ayrıca, İmam Buharî, bu hadisi şu sözlerle şerh etmiştir:

"Alâ sûretihî”deki zamîr, Âdem’e döndüğüne göre: Allah, Âdem’i rahim tavırlarına tâbi’ olmaksızın şu görülen hey’etinde yarattı, demek olur.

vesselam…


Ehli Kuran
< Ehli kuran nikli arkadaş aktarımın bu şekilde hiç hoş değil iyi niyetli değilsin diye düşünüyorum kuran nasıl vahiyse nebi hadisleride vahidir zira ALLAH(CC) rasulullah için o kendiliğinden konuşmaz buyurmaktadır. >
Ezdli Cündep kardeşim.
Müşriklerin Peygamberimize vahiy gelmediğini,şiir okuduğu,deli olduğu,kendisine ezberletilmiş şeyleri söylediğine dair iddiaları için gönderilmiş bir ayeti Buharinin 200 yıl sonra derlediği sözler için delil getiremezsiniz.
Senin bu iddian çok büyük bir sorumluluk getirir.Allahın Ayetini saptırmak gibi bir sorumluluk altına girmeni istemem.Bu sebeple bir daha düşün,iyice araştır.

NECM 4:
İn huve illa vahyuy yuha.
Diyanet :
(Size okuduğu) Kur’an ancak kendisine bildirilen bir vahiydir.
Elmalılı Orj. :
O sade bir vahiydir ancak vahyolunur
Ö.N. Bilmen :
(4-5) O başka değil, ancak bir vahiydir, vahyolunuverir. Onu kuvvetleri pek şiddetli olan öğretmiştir.
C. Yıldırım :
O, ancak kendisine vahyolunan bir vahiydir.
A.F. Yavuz :
Kur’an sade bir vahiydir, ancak vahy olunur.
H.B. Çantay :
O, kendisine (Allahdan) ilkaa edilegelen bir vahyden başkası değildir.
M. Esed :
bu (size ilettiği), kendisine indirilen (ilahi) vahiyden başka bir şey değildir;
A. Bulaç :
O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir.
Y.N. Öztürk :
İndirilmiş bir vahiyden başkası değildir o.
Diyanet Vakfı :
O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir.
Elmalılı S1 :
O (Kur’an) sadece vahyolunan bir vahiydir.
Elmalılı S2 :
O(nun konuşması kendisine) vahyedilenden başkası değildir.
TefhimulKuran :
O (söyledikleri) yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir.
F. Kuran :
Söyledikleri, kendisine indirilen bir vahiydir.
A. Gölpınarlı :
Sözü, ancak vahyedilen şeyden ibaret.
S. Ateş :
O(nun okuduğu Kur’ân) kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir.
S. Yıldırım :
O, kendisine vahyedilen bir vahiyden başka bir şey değildir.
A. Uğur :
O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir.
G. Onan :
O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir.
Ş. Piriş :
O ancak kendisine vahyedilen bir vahiydir.

< NECM 53
1, 2. Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed haktan) sapmadı ve azmadı.
3. O, nefis arzusu ile konuşmaz.
4. (Size okuduğu) Kur’an ancak kendisine bildirilen bir vahiydir.
5, 6, 7. (Kur’an’ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu.
8. Sonra (ona) yaklaştı derken sarkıp daha da yakın oldu.
9. (Peygambere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar, yahut daha az oldu.
10. Böylece Allah kuluna vahyedeceğini vahyetti
11…. >


BiLaL HaTTaB
< Buharinin 200 yıl sonra derlediği sözler için delil getiremezsiniz. >
Ehl-i Kuran kardeşim. Yazdıklarımızı okumuyorsunuz sanıyorum. Sahih-i Buharî deki ifade, sizlerin anlamak istediği ifadeden çok uzaktır. Tekrar alıntılıyorum:

< Sahih-i Buharî’deki gerçek ifade ile, yukarıdaki ifade arasındaki uçurumu siz görün:

…….Bize Abdurrazzâk, Ma’mer ibn Râşid’den; o da Hemmâm ibn Münebbih’ten; o da Ebû Hureyre(R)’den tahdîs etti ki, Peygamber (S) şöyle buyurmuştur:
"Allah, Âdem’i yarattı. Boyunun uzunluğu altmış zira’ idi. (Yaratılması tamamlandıktan)sonra Allah, Âdem’e:
— Haydi, meleklerden şunların yanlarına git de onlara selâm ver! Ve onların senin selâmını nasıl karşıladıklarını iyi dinle, işit. Çünkü bu, hem senin, hem de senden sonra zürriyetinin selâmlaşmasıdır, buyurdu.
Bunun üzerine Âdem, meleklere:
— Es-selâmu aleykum(Selâm üzerinize olsun), dedi. Onlar da:
— es-Selâmu aleyke ve rahmetu’llâhi( = Esenlik ve Allah’ın rahmeti üzerine olsun), diye karşıladılar.
Ve selâmlarına "Ve rahmetulllâhi" kısmını ziyâde ettiler (ki, bu selamlaşmanın ilk meşrû’iyyeti ve bu sözle söylenişidir).
Âdem, beşerin büyük atası olduğu için, cennete her giren kişi Âdem ‘in bu güzel suretinde girecektir. Âdem’in (sonra gelen) torunları, onun güzelliğinden ve uzunluğundan eksilmeye devam eder. Nihayet (bu eksiliş) şimdi (bu ümmette) sona erdi"

Ayrıca, İmam Buharî, bu hadisi şu sözlerle şerh etmiştir:

"Alâ sûretihî”deki zamîr, Âdem’e döndüğüne göre: Allah, Âdem’i rahim tavırlarına tâbi’ olmaksızın şu görülen hey’etinde yarattı, demek olur. >
< Allahın Ayetini saptırmak gibi bir sorumluluk altına girmeni istemem.Bu sebeple bir daha düşün,iyice araştır. >
Bizler de sizlerin, Allah Rasulünün(sas) sözlerini saptırmanız gibi bir sorumluluğun altına girmenizi istemeyiz kardeşim. Sizler de birkez daha okuyun, düşünün ve iyice araştırın!

Vahdet-i Vücûd öğretisine sahip zümre bu hadisi şerifi, sizin reddettiğiniz anlamı ile anlarlar. Ancak; şu gözler önündedir ki: Hakikat onların sandığından da, sizin sandığınızdan da uzaktır.

Son olarak şunu söylemek isterim:

İmam Buharî(rh.a), 600 bin hadis toplamış, bunların 100 bininin sahih, 200 bininin de illetli veya zayıf olanlarını senetleriyle hıfzetmiş ve benzerine ondan sonra rastlanamamış değerli bir İmam’dır. Hüccet’tir… Titiz bir ömürlük çaba ile eserine bunların en sahihlerini seçmiş ve yazdığı 600 bin hadisin yaklaşık 9000’ini rivayet etmiştir. Kendisi şöyle der:

"Bu kitabıma yalnız sahih olan hadisleri aldım ve uzamasından korktuğum için de bir miktar hadisi kitabın dışında bıraktım."

İmam Buharî(rh.a) gibi bir İmam, Allah’ın(cc) zatına bir sûret yakıştırmaktan uzaktır. Durum böyleyken, onun böylesibir hadisi rivayet etmesi de imkansızdır. Cuhelanın cehaletleri yüzünden, İslam’la alakası olamaycak bir görüşü İmam Buharî’ye ve hatta Rasulullah’a(sas) nisbet etmek bir cinayettir! İmam Müslim(rh.a) de, İmam Buharî’nin ilim tedrisinde yetişmiş değerli bir İmam’dır. İmam Buharî hakkında söylediklerimiz onun için de geçerlidir. Öününü arkasını okumadan, tereyağından kıl çeker gibi işlemlerle iş yapmak, size zarar verir; bu dine ve seçkin İmam’larına değil…

İmam Müslim’in İmam Buharî’ye hitabı ne güzeldir:

"Ey üstadların üstadı, muhaddislerin efendisi, hadis illetlerinin tabîbi! Sana yalnız hased edenler düşman olur. Şehadet ederim ki, dünyada senin bir eşin yoktur."

vesselam…


Ehli Kuran
< Müslim’in rivayetinde şu ziyade var: "…zira Allah Adem’i kendi suretinde yaratmıştır.”
Buhari, Itk 20; Müslim, Birr, 112, (2612).

"Biriniz kardeşiyle kavga ederse yüzden kaçınsın! Çünkü Allah Âdem’i kendi suretinde yaratmıştır.” buyurmuşlar.

28- (2841) . Onlardan biri de şudur: Resûlullah (s.a.v): "Allah (Azze ve Celle) Âdem’i kendi suretinde yarattı. …” buyurdular.

>
Yukarıdaki sözlerden
< Ayrıca, İmam Buharî, bu hadisi şu sözlerle şerh etmiştir:

"Alâ sûretihî”deki zamîr, Âdem’e döndüğüne göre: Allah, Âdem’i rahim tavırlarına tâbi’ olmaksızın şu görülen hey’etinde yarattı, demek olur. >
bu mu anlaşılır sence?
Yani peygamberimiz ne dedini anlatamadı da Buharimi anlattı.
"Evet ,bu anlaşılır,Peygamberimizin ddeediği gibi değil Buharinin dediği gibidir." diyorsan,yukarıdaki hadislerin(!) İsariliyat olduğunu kabul etmiyorsan sana söyleyecek bir şeyim yok.


BiLaL HaTTaB
< Buhari, Itk 20 >

Kaynak olarak verilen bu bâb ve hadis numarasında şu hadis var:

20- Bâb:

"İnsan köleyi dövdüğünde yüzüne vurmaktan sakınsın"

41-…….Burada ayrı ayrı iki senedle Ebû Hureyre’den getirilen bu hadîste Peygamber (S): "Sizden biriniz (îcâb-ı hâlinde) dövdüğü zaman yüze vurmaktan sakınsın" buyurmuştur. [Sahih-i Buharî, Itk, 20]

Sizin bahsettiğinizle alakası olmayan bir şey var.. Bu ne perhiz??
< Müslim’in rivayetinde şu ziyade var: "…zira Allah Adem’i kendi suretinde yaratmıştır.” >
< Müslim, Birr, 112, (2612) >

"Çünkü Allah Âdem’i kendi suretinde yaratmıştır…" cümlesi sıfat hadîslerindendir. Ulemadan bazılarına göre cümledeki zamir dövülen kimseye aittir. Bu takdirde mânâ : Allah Âdem’i Âdem suretinde yaratmıştır, demek olur. [Müslim, Birr, 112, (2612); Ahmed Davudoğlu, Sahih-i Müslim, Tercüme ve Şerhi]

< 28- (2841) . Onlardan biri de şudur: Resûlullah (s.a.v): "Allah (Azze ve Celle) Âdem’i kendi suretinde yarattı. …” buyurdular. >
< >

Verdiğiniz bu kaynaktaki hadisin metni, bizim ele aldığımız Buharî’nin Sahih’indeki metinle aynı metin. Bir de Sahih-i Müslim Şerhindeki cümlelere yer verelim:

Bu rivayet hadîsdeki zamirin Hz. Âdem’e ait olduğu hususunda zahirdir. Hadîsden murad: Allah Teâlâ, Âdem (as)’i yaşayıp vefat ettiği sureti üzerine yaratmıştır. O zürriyeti gibi şekil değiştirmemiştir. Yeryüzündeki sureti ne ise cennetteki sureti de odur, demektir.

Kurtubî diyor ki : "Allah Teâlâ cennetlikleri asılları olan Âdem (Aleyhisselâm) ‘in hilkatine iade edecek, cennette onun sıfatında ve onun uzunluğunda olacaklardır." Yâni; cennete giren bahtiyarlar boy pos güzelliği itibariyle Hz. Âdem kılığında olacaklar dünyadaki sakatlık ve kusurlarından eser kalmayacaktır. [Ahmed Davudoğlu, Sahih-i Müslim, Tercüme ve Şerhi]

< bu mu anlaşılır sence?
Yani peygamberimiz ne dedini anlatamadı da Buharimi anlattı.

>

El-insaf yahu! Sana namazın nasıl kılınacağını Kur’an anlattı mı? Nasıl ki Rasulullah Kur’an’ın açıklayıcısı ise, onun sözlerinin de, farklı sebebler dairesinde bir şerhi vardır güzel kardeşim. Bu ne mantık anlamadım… :S

< "Evet ,bu anlaşılır,Peygamberimizin ddeediği gibi değil Buharinin dediği gibidir." diyorsan,yukarıdaki hadislerin(!) İsariliyat olduğunu kabul etmiyorsan sana söyleyecek bir şeyim yok. >

Bu söz İsrailiyattandı; ama İmam Buharî gibi muhaddislerin İmam’ı bunu bilemedi… Hadi onun gözünden kaçtı, yüzyıllardır "Mevzu Hadisler" üzerine muhaddisler eserler telif ediyorlar, onların da her birinin gözünden kaçtı. Bi senin ve beslendiğin kaynağın sahibi olan zatların gözüne takılmış. Vay maşAllah! Hiçbir usûl kaidesine tabi olmadan, cüretkar tavırlarla, "Sahih" senedli bir hadisi "İsrailiyat" edebilmek, ancak sizin gibi cesurların ve çok bilmişlerin işidir.

Bana söyleyecek birşeyin olamaz zaten kardeşim şu durumda. Varsa elinde sağlam delillerin, o zaman demeye hakkın olur. Yoksa söylediklerin fısss…

vesselam…


ene-zerre
Allah razı olsun kardeşlerimizden.Mezkur hadisi anlamak için imamlarımızdan nakiller yapmışlar.Benim de çorbada tuzum olsun diye hadisin daha da iyi anlaşılması için Bediüzzaman hazretlerinden bu hadis hakkında nakil yapayım inşaAllah.
"Bir hadîs-i şerifte vârid olmuş ki:
-1- (ev kemâ kâl).

Bu hadîs-i şerîfi, bir kısım ehl-i tarîkat, akâid-i imâniyeye münâsip düşmeyen acîb bir tarzda tefsir etmişler. Hattâ onlardan bir kısım ehl-i aşk, insanın sîmâ-i mânevîsine bir sûret-i Rahmân nazarıyla bakmışlar. Ehl-i tarîkatin ekserinde sekir ve ehl-i aşkın çoğunda istiğrak ve iltibas olduğundan, hakikate muhâlif telâkkîlerinde belki mâzurdurlar. Fakat, aklı başında olanlar, fikren, onların esas-ı akâide münâfi olan mânâlarını kabul edemez. Etse, hatâ eder.

Evet, bütün kâinatı bir saray, bir ev gibi muntazam idare eden ve yıldızları zerreler gibi hikmetli ve kolay çeviren ve gezdiren ve zerrâtı muntazam memurlar gibi istihdam eden Zât-ı Akdes-i İlâhînin şeriki, nazîri, zıddı, niddi olmadığı gibi, -2- sırrıyla, sûreti, misli, misâli, şebîhi dahi olamaz. Fakat, — sırrıyla,mesel ve temsil ileşuûnâtına ve sıfât ve esmâsına bakılır. Demek, mesel ve temsil, şuûnât nokta-i nazarında vardır.

(Göklerde ve yerde tecellî eden en yüce sıfatlar Onundur. Onun kudreti her şeye galiptir; O her şeyi hikmetle yapar. (Rum Sûresi: 27.)

Şu mezkûr hadîs-i şerîfin çok makâsıdından birisi şudur ki:İnsan, ism-i Rahmânı tamamıyla gösterir bir sûrettedir. Evet, sâbıkan beyân ettiğimiz gibi, kâinatın sîmâsında bin bir ismin şuâlarından tezâhür eden ism-i Rahmân göründüğü gibi ve zemin yüzünün sîmâsında rubûbiyet-i mutlaka-i İlâhiyenin hadsiz cilveleriyle tezâhür eden ism-i Rahmân gösterildiği gibi, insanın sûret-i câmiasında, küçük bir mikyasta, zeminin sîmâsı ve kâinatın sîmâsı gibi yine o ism-i Rahmânın cilve-i etemmini gösterir demektir.

Hem işarettir ki, Zât-ı Rahmânirrahîmin delilleri ve aynaları olan zîhayat ve insan gibi mazharlar, o kadar o Zât-ı Vâcibü’l-Vücuda delâletleri kat’î ve vâzıh ve zâhirdir ki, güneşin timsâlini ve aksini tutan parlak bir ayna parlaklığına ve delâletinin vuzuhuna işareten, "O ayna güneştir" denildiği gibi, "İnsanda sûret-i Rahmân var" vuzuh-u delâletine ve kemâl-i münâsebetine işareten denilmiş ve denilir.

Sözler


blnt knk
kimse kimsenin günahını yüklenmez ancak saptırmak günaha sebep olur, arkadaşlar yüzlerce yıl önce yazılmış olanlar kanun değildir, kuran tekdir imamların yazdıkları da ona denk değildir, imamı rabbaninin hatasız bir kul olduğuna burada kim şahitlik edebilir, kanunmuş gibi hala eskileri sürekli insanların önüne yığıp duruyorsunuz… araştırın kuran insanın kendisine yetki vermiştir, ayetleri dikkatlice, akıl süzgecinde okuyun ne dediğimi çok iyi anlarsınız… bu hadislerle amel olmaz aslen kuran kanundur Allah hiç bir şeye benzemez bitti, yok sıfat yok hilafet yok böyle şeyler şirke düşmeyin kardeşim akıllı olun …


Kayıtsız Üye
Burada geçen suretin anlamını açıklayabilirmisiniz


halilcan
ilk sayfada acıklamış


umutlucan
o tüm gözleri idrak edebilir lakin gözler onu idrak edemez.
o yüceler yücesidir. ALLAHu ekber.


imam
Buharî ve Müslim’de Allah,Adem’i kendi suretinde yarattı. (Buhari, İstizan 1; Müslim, Bir 115)


Kayıtsız Üye
Yukarıda bir arkadaşımız buharinin 600.000 hadis topladığını yazmış az biraz matematik bilen birisi için bunun imkansızın da ötesinde olduğunu anlamak çok kolaydır eğer buhari 50 yıl boyunca sadece hadis toplamak için gezseydi buda 50×365=18265 gün yapardı 600.000 i 18265 e bölersek yaklaşık 33 çıkar ki buda günde 33 hadis demektir o yıllarda biryerden başka biryere genellikle deve sırtında gidildiğini düşünecek olursak bırakın günde 33 hadis toplamayı 10 hadis bile toplayamazdı diyelimki dediğiniz gibi 600.000 hadis topladı söylentiye göre buhari her bir hadis için 2 rekat namaz kılıp sahih olup olmadığına öyle karar verirmiş buda 1.200.000 rekat namaz eder
Bu kadar saçma sapan ipe sapa gelmez bir iddaya inananların akıllarından şüphe ederim size tek tavsiyem şudur buhariydi müslimdi şuydu buydu uğraşmayın arapçayı hakkıyla öğrenip Kur-an-ı kendiniz anlayarak okuyun yok arapça zor diyorsanız en az 2 farklı Türkçe mealini okuyup karşılaştırın kafanıza yatmıyorsa arapçadan Türkçeye çevirip anlamaya çalışın
Arkadaşlar ahir zamanda bize rehber olacak tek şey kalbimizde iman elimizde Kur-an dır Allah günahtan ve azaptan hepimizi korusun


Kayıtsız Üye
Elhamdülillah. Yanlış giden birşeylerin olduğunu anlayan birisini görmek ne güzel. Şunuda Soralım bu hadis kitaplarının içinden 1 tanesini inkar eden kafirdir diyen ve zamanında bu ve benzeri birçok kelimeyi ( hadis demek bile istemem) inkar edenleri mürted ilan edip katledenler kimlerdi ve bugün de islama atfedilmiş olan daha neleri savunuyorlardı ısrarla., onları araştıralım. Bu ve benzeri kelimeleri hadis olarak görüp Kuranın ve peygamberimizin hayatına ve amacına uymayan bir din oluşturup Kurandaki haramlar belli iken ve devamında bunun dışındakiler helal denilmesine rağmen haramlar çıkartan, Allah’ın kutsal saydığı canı Kuranda yazanın dışında katletmek için türlü kanunlar çıkaran ve bu peygamberin sözüdür bu islamdır diyenler kimlerdir çekinmeden soralım. Unutmadan şeytanla alakalı ayeti hatırlayalım, ne diyordu Rabbimize, bende senin dosdoğru yoluna oturacağım ve onları o yoldan saptıracağım diyordu. Ayetin başında Adem a.s. ma Rabbim ben sana şeytan apaçık düşmanındır demedimmi diyor. Ve Adem a.s da şeytanı apaçık görüyordu kandırılırken. Şimdi apaçık demek aşikar demek bakmayı bilirsek görürüz günümüzde doğru yol üzerinde oturan şeytanları. Biri hadis bilmeyen Kuran okumasın der biri de 4 büyük takımda 4 büyük takım der. Allah c.c. hepimize Furkanı Nasip etsin.


Kayıtsız Üye
Allah razı olsun.
Elbette ki Kur’an’ın hükmü dururken beşer sözüne bakılmaz.


Kayıtsız Üye
K.Kerimde ve bir çok sahih hadisi şerifte net bir şekilde, Allahın misli, benzeri yok vb. denilirken buna tamamen aykırı olarak insanı kendi suretinde yarattığını ifade eden sözün Hz. peygambere ait olduğuna nasıl itimad edebiliriz…


Allah insanı kendi suretinde yarattı, Allah ademi kendi suretinde yarattı, Allahın sureti

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();