Sahabelerin şakaları

Sahabelerin şakaları

LeoparGS
Sahabelerin şakaları

Sahabeler, Peygamber Efendimize yaptıkları gibi kendi aralarında çok enteresan şakalar yapmışlardır. İşte onlardan bir kaç örnek
Onlar da insandı ve elbette günlük hayatın meşguliyetleri, yorgunluğu ve stresini gidermek için buna benzer yollara başvurmuşlardır. Tabi bir de fıtrat meselesi vardır. Kimi insanlar yapı gereği şakacı, olaylara mizahi bir tarzla yaklaşan bir karaktere sahiptirler. İşte birkaç tablo…

Şakanın üstadı; Nuayman
Kesilen Deve
Nuayman çok şakacı birisi idi. Yaptığı şakalar bazen aşırıya kaçardı. Fakat yine de Peygamberimiz (sav) onu anlayışla karşılardı.
Bir gün çölde yaşayan bedevi Araplardan birisi Peygamber Efendimizi ziyarete gelmişti. Devesini Mescid-i Nebevi’nin avlusuna bağlayıp içeri girmişti. Sahabîlerden birisi deveyi görünce Nuayman’a:
-Şu deveyi kessen de etini yesek, eti çok özledik, çoktandır et yiyemiyoruz. Nasıl olsa Peygamberimiz devenin parasını ödeyecektir.
Nuayman da itiraz etmedi, o da zaten tam böyle işlerin adamıydı. Deveyi yere yatırdı, kesti ve başladı yüzmeye.
Devenin sahibi Peygamberimizin huzurundan çıkınca bir de ne görsün, devesinin derisi yüzülüyor.
-Eyvah! Devemi kesmişler, diye feryada başladı.
Peygamber Efendimiz dışarı çıktı:
-Bunu kim yaptı? diye sordu.
-Nuayman yaptı, dediler.
Nuayman kaçmıştı. Peygamber Efendimiz Nuayman’ın peşine düştü, aramaya koyuldu.
Sonunda Duabaa adında bir kadının evinin bahçesinde buldu. Nuayman evin avlusundaki çukura girmiş, üzerini de hurma ağacı yaprağı ile örtmüş, görünmüyordu.
Peygamberimiz eve girince birisi bir taraftan yüksek sesle:
-Biz onu görmedik diyor, bir taraftan da parmağıyla Nuayman’ın saklandığı çukura işaret ediyordu.
Peygamberimiz gitti, onu çukurdan çıkardı. Nuayman’ın yüzü gözü toz toprak içinde kalmıştı. Peygamberimiz sordu:
-Niçin böyle yaptın?"
Nuayman:
-Yâ ResulAllah, size burada olduğumu söyleyenler yaptırdılar bana…
Peygamber Efendimiz bir yandan Nuayman’ın yüzünü gözünü siliyor, diğer yandan da gülüyordu. Allah Resulü (sav) daha sonra deve sahibine devesinin parasını ödedi ve işi tatlıya bağladı.

Köle mi değil mi?
Ümmü Seleme anlatıyor:
Hz. Ebu Bekir ticaret maksadıyla Nuayman ve arkadaşı Suveybit’le birlikte Busra yolculuğuna çıktı. Her ikisi de Bedir Savaşı’na katılmıştı. Nuayman kervanın yiyecek işlerine bakıyordu. Bir gün Suveybit ondan yemek isteyince:
-Ebu Bekir gelinceye kadar veremem, dedi.
Bunun üzerine Suveybit kızarak; "VAllahi ben de seni kızdırmasını bilirim!" diye kalkıp bir başka kervanın yanına gitti.
Arkadaşının kendisine yiyecek vermemesine çok ağır bir ceza verecekti. Kervanda bulunanlara:
-Benim genç, güçlü bir Arap kölem var, satın alır mısınız? dedi. Adamlardan biri cevap verdi:
-Anlaşmamıza bağlı, uzlaşırsak elbette alırız. Suveybit:
-Fakat benim kölem çok gevezedir, olabilir ki, size, ”Ben köle değilim.” diyebilir. Eğer bundan dolayı satın almazsanız, şimdiden söyleyin de bana karşı şımarıklığı artmasın.
-Hayır, biz alırız, kendisini dinlemeyiz bu konuda.
Ve Suveybit’e on genç dişi deve vererek satın aldılar. O da develeri önüne katıp getirdi ve Nuayman’ı göstererek:
-İşte benim kölem budur, dedi. Nuayman:
-O yalan söylüyor, ben hür bir insanım, dediyse de, kervan sahipleri:
-Senin böyle diyeceğini zaten öğrenmiştik, haydi yürü…
Nuayman’ın boynuna ip takıp götürdüler. Hz. Ebu Bekir gelince durumu kendisine haber verdiler. Ebu Bekir hemen arkadaşlarıyla birlikte kervanın yanına gidip, develeri vererek, Nuayman’ı geri aldı. Sonra Resulullah’a durumu anlattılar.
Resulullah (sav) ve ashabı bir yıl boyunca bu olaya güldüler.

Az bedel çok ödül
Hz. Ömer camideydi.
Bir adam içeri girdi ve namaz kılmaya başladı.
Çok hızlı kılıyordu adam. Ve birkaç rekât kıldıktan sonra hemen ellerini açarak yüksek sesle Allah’a dua etmeye başladı:
-Ey Allah’ım, beni cennetine al, cennetinde hurilerle evlendir.
Adamın duasını tebessümle dinleyen Hz. Ömer seslenir:
-Hey adam, sen parayı az ödedin ama karşılığında çok şey istiyorsun.

"Bir şey değilmiş"
Hz. Aişe ağır hastadır.
Ziyaretçiler akın akın gelmektedir.
Yanına gelenlerden biri de kardeşi Abdurrahman’ın torunu Abdullah.
-Geçmiş olsun anneciğim. Sana kurban olayım, kendini nasıl hissediyorsun?
Hz. Aişe (ra):
-VAllahi bu dert ve hastalık ölüm hastalığıdır.
Abdullah:
-Ha öyle mi, demek bir şey değilmiş, ben de korkmuştum.
Bu şaka üzerine Hz. Aişe gülerek;
-Sen bu huyunu hiç bırakmayacaksın. Allah hayrını versin, der.

Milli Gazete


Cevap: Sahabelerin şakaları

cengiz__11
emeğpine sağlık güzel bir tebessümdü..


Yanıt: Sahabelerin şakaları

Hükümdar
Allah razı olsun hepside güzeldi


Soru: Sahabelerin şakaları

LeoparGS
Rabbim sizlerden de razı olsun.. Teşekkür ederim..


ilke
Tebessüm için çok teşekkürler:)


DZALBAY
Ne tatlı şakalarmış…Allah cc razı olsun.


Ecrinim
ben de bir tane paylaşmak isterim;

Sahâbe’den Nüeyman el-Ensarî (r.a) şakacı bir kimseydi. Medine’ye tâze meyve ve süt gelince hemen onlardan alıp Rasûlüllah’a getirerek "Ey Allahın Rasûlü, bunu senin için satın aldım ve sana hediye ettim" derdi. Birkaç gün sonra malın sahibi Nüeyman’dan malının bedelini istediği zaman, o kişiyi Resûlüllah’a getirip: "Ey Allah’ın Resûlü, şu adamcağızın mallarının bedelini versene" derdi. Rasûlüllah da "Ey Nüeyman, sen onu bize hediye etmedin mi?" diye sorduklarında, Nüeyman: "Ya Rasûlüllah, alırken onun parası yanımda yoktu. Senin de ondan yemeni istiyordum, onun için alıp getirdim" deyince, Rasûlüllah güler ve parasını verirdi .:)

Allah razı olsun kardeş paylaşım için


ELİZAN
güzeldi.tebessüm iyi geldi.Allah razı olsun karedşim…


menzil_guller
güzel bir paylaşımdı.Allah razı olsun.


komik sahabe, en komik sahabe , nuayman şakaları

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();