Ettehiyyatü duasını bilmeden namaz kılınırmı
b.gunbatti
Bildıgım dualar Fatiha – ihlas – kevser – nasr – süphaneke – Allahümme salli – Allahümme barik bukadar yardımcı olurmusunuz 18 yasındayım artık bende namaza başlamak ıstıyorum
Saygılarımla !
lütfen cvp yazın ya
Cevap: Ettehiyyatü duasını bilmeden namaz kılınırmı
Hüsran
siz tahiyyatü ezberleyiniz namaza başlamanız sizin için iyi olmuş namaz dinimizin direğidir ve farzdır herkese namaz kılmayı nasip etsin Allah 🙂 aşşada linkte bakarmısnız
Dört mezhebe göre namazın ilk ve son oturuşlarında tahiyyat duasını okumanın hükmü nedir?
Tahiyyat duasını okumak:
Hanefi mezhebine göre; hem ilk oturuşta hem de son oturuşta vaciptir.
Şafii mezhebine göre; ilk oturuşta sünnet, son oturuşta farzdır.
Maliki mezhebine göre; hem ilk oturuşta hem de son oturuşta sünnettir.
Hanbeli mezhebine göre; ilk oturuşta vacip, son oturuşta farzdır.
(bk. AKYÜZ Vecdi, Doç.Dr, Mukayeseli İbadetler İlmihali, c.I, s.160, İz Yayıncılık, İstanbul-1995)
Yanıt: Ettehiyyatü duasını bilmeden namaz kılınırmı
Hazall.
Ettehiyyâtü
"Ettehiyyatu lillahi ves-salevatu vet-tayyibatu, esselamu aleyke eyyühen-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekatuh, es-selamu aleyna ve ala ibadillahis-salihiyn. eşhedu enla ilahe illAllah, ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve rasuluh."[/B]
(Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah’a dır. Ey Peygamber! Allah’ın selâmı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selâm bizim üzerimize ve Allah’ın bütün iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O’nun kulu ve Peygamberidir.
Okunduğu Yerler:
Namazların her oturuşunda okunur.
Allâhümme Salli & Barik
Ettehiyyatü duasını bilmeden namaz kılınırmı
BiLaL HaTTaB
Mi’rac’ın mübarek olsun kardeşim.
Şimdilik bildiğin herhangi bir duayı oku kardeşim oturuşlarda. Mesela "subhaneke"yi bildiğini belirtmişsin; bunu oku. Ama en yakın zamanda da "Tahiyyat" duasını ezberle. Zira "tahiyyat duası"nı okumak, namazın rükunlarındandır; yani olmazsa olmazlarından diyebiliriz.
Aşağıya da Rasulullah’ın(sas) emirlerini alıyorum sırasıyla:
"Hz Peygamber (sav) her iki rekâtta da "Ettehiyyâtü” duasını okurdu” [Müslim, Salat 240(498), c:3, s:1486]
"Oturduğu zaman ilk sözü "Ettehiyyâtü lillahi,,,” duası olurdu.” [Beyhakî, Hz. Aişe rivâyeti olarak ve sahih bir senedle rivâyet etmiştir. İbnü’l-Mulakkin de (2/28) böyle söylemiştir]
"İlk iki rekâtta teşehhüd yapmayı unutacak olursa, sehiv secdesi yapardı” [Buhârî, Sıfatü’s-salat 65, 66 (96, 97), c:2, s:816; Müslim, Mesâcid 85-87 (570), c:3, s:1644-1645; Nesaî, İftitah 195 (1178-1179), c:1-2, s:663, Sehv 21 (1223-1224), c: 3-4, s:34; İbn Mâce, İkametü’s-salât 131 (1206-1207), c:3, s:576-577; Ebû Dâvud, Salât 193-194 (1034), c:4, s:97]
Bu şekilde yapılmasını emreder, şöyle buyururdu:
"Her iki rekâtta bir oturduğunuzda "Ettehiyyâtü,,,” deyiniz. Herkes, en çok sevdiği dua hangisi ise [onunla] Allah’a dua etsin.” [Nesaî, İftitah 190 (1163), c:1-2, s:654]
Bir rivayet de şöyle gelmiştir: "Her oturuşta "Ettehiyyâtü,,,” deyiniz.” [Sahih senetle: Nesaî, İftitah 190 (1166), c:1-2, s:655]
"O (sav), Kur’an’dan sûre öğretir gibi ashabına teşehhüdü de öğretmiştir” [Buhârî, İsti’zan, Elleri Tutmak, Musafaha; Müslim, Salat 59-61 (142-143), c:3, s:1296, 1299-1300; Ebû Dâvud, Salât 177-178 (970), c:4, s:14-15]
"Sünnet olan; teşehhüdü gizli okumaktır” [Ebû Dâvud, Salât 179-180 (986), c:4, s:36; Tirmizî, Salât 216 (290), c:1, s:211. Hâkim hadisin sahih olduğunu söylemiş; Zehebî de bu görüşünde ona katılmıştır.]
Hz. Peygamber(sav), ashabına çeşitli teşehhüd duaları öğretmiştir:
1- İbn Mes’ûd’un Teşehhüdü
İbn Mes’ûd (ra) şöyle demiştir:
"Rasûlullah(sav) bana, avucum avuçlarının içinde olduğu hâlde Kur’an’dan sûre öğretir gibi teşehhüdü öğretti:”
التّحِيّاتُ للّهِ وَالصّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ أيُّهَا النّبىُّ! وَرَحْمَةُ اللّهِ وَبَركَاتُهُ، السّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلى عِبَادِ اللّهِ الصّالِحِينَ، أشْهَدُ أنْ لاَ إلَهَ إلاَّ اللّهُ وَأشْهَدُ أنَّ مُحَمّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ.
"Ettehiyyâtü lillahi ve’s-salavâtu ve’t-tayyibât. Esselâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtüh, esselâmü aleynâ ve alâ ibadillahi’s-sâlihîn, eşhedü en lâ ilâhe illAllah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resûluh”
"Saygı ve yüceltmenin tüm çeşitleri, bütün ibadetler ve her tür övgü ve selam sözü Allah içindir. Ey Peygamber! Selam, Allah’ın rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah’ın sâlih kulları üzerine de olsun. Şehadet ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur, yine şehadet ederim ki Muhammed Allah’ın kulu ve Resûludür.”
"Bir rivayette "Allah’ın sâlih kulları” ibaresinden sonra şöyle denmiştir: "Siz bu teşehhüdü yaptınız mı gökyüzündeki ve yeryüzündeki bütün sâlih kullara selam vermiş olursunuz.”
[Hz. Peygamber(sav) aramızdayken böyle diyorduk. O(sav) vefat ettikten sonra السَّلاَمُ عَلَي النّبىِّ… "Esselâmü ale’n-nebiyyi” "Selâm, Peygamber’in üzerine olsun” demeye başladık.] [Buharî, İsti’zan, Elleri Tutmak, Musafaha, Sıfatü’s-salat 67, 69 (98, 101), c:2, s:819, 822, Daavat, Teşehhüdü İbn Abbas; Müslim, Salât 55-59 (402), c:3, s:1294-1296; Tirmizî, Salât 214 (288), c:1, s:209; Nesâî, İftitah 190 (1162-1172), c:1-2, s:654, 656; Ebû Dâvud, Salât 177-178 (968), c:4, s:8]
2- İbn Abbas’ın Teşehhüdü
İbn Abbas(ra) şöyle demiştir:
"Rasûlullah (sav) bize, Kur’an’dan [sûre] öğretir gibi teşehhüdü öğretti:”
التَّحيَّاتُ المُبَارَكَاتُ الصَّلَوَاتُ الطَّيِّبَاتُ للّهِ. [الـ]سَّلاَمُ عَلَيْكَ أيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللّهِ وَبَرَكَاتُهُ، [الـ]سَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلى عِبَادِ اللّهِ الصَّالِحِينَ. أشْهَدُ أنْ لاَ إلهَ إلاَّ اللّهُ وَ[أشْهَدُ] أنَّ مُحَمّداً رَسُولُ اللّهِ. (في رواية: عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ)
"Ettehiyyâtü’l-mübârekâtü es-salavâtü’t-tayyibâtü lillâh. [es]selâmü aleyke eyyühen-nebiyyu ve rahmetullahi ve berakâtüh. Esselâmü aleynâ ve alâ ibadillahi’s-sâlihîn. Eşhedü en lâ ilâhe illAllah ve [eşhedü] enne Muhammeden Rasûlullah (Bir rivâyette: abduhu ve resûluh).”
"Saygı ve yüceltmenin tüm çeşitleri, hayırların hepsi, bütün ibadetler ve her tür övgü ve selam sözü Allah içindir. Ey Peygamber! Selam, Allah’ın rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah’ın sâlih kulları üzerine de olsun. Şehadet ederim ki Allah‘tan başka ilah yoktur, yine şehadet ederim ki Muhammed Allah‘ın Resûludür (Bir rivayette: Allah’ın kulu ve Rasûlü‘dür).” [Müslim, Salât 60 (403), c:3, s:1299; Tirmizî, Salât 215 (289), c:1, s:210; Nesâî, İftitah 193 (1175), c:1-2, s:661; Ebû Dâvud, Salât 177-178 (974), c:4, s:20]
3- İbn Ömer’in Teşehhüdü
İbn Ömer (ra), Rasûlullah’ın (sav) teşehhüdde şöyle dediğini rivayet etmiştir:
التّحِيّاتُ للّهِ [وَ]الصّلَوَاتُ [وَ]الطَّيِّبَاتُ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ أيُّهَا النّبىُّ وَرَحْمَةُ اللّهِ. (قالَ ابنُ عُمَرَ: زِدْتُ فِيهَا وَبَركَاتُهُ) السَّلامُ عَلَيْنَا وَعَلى عِبَادِ اللّهِ الصّالِحِينَ، أشْهَدُ أنْ لاَ إلَهَ إلاَّ اللّهُ. (قالَ ابنُ عُمَرَ: زِدْتُ فِيهَا وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ) وَأشْهَدُ أنَّ مُحَمّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
"Ettehiyyâtü lillahi [ve]’s-salavâtu [ve]’t-tayyibât. Esselâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyu ve rahmetullahi, (İbn Ömer der ki: Ben buna şunu ekledim: ve berekâtüh) Esselâmü aleynâ ve alâ ibadillahi’s-sâlihîn, eşhedü en lâ ilâhe illAllah, (İbn Ömer der ki: Ben buna şunu ekledim: vahdehu lâ şerîke leh) ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Rasûlüh”
"Saygı ve yüceltmenin tüm çeşitleri, bütün ibadetler ve her tür övgü ve selam sözü Allah içindir. Ey Peygamber! Selam, Allah’ın rahmet (İbn Ömer der ki: Ben buna şunu ekledim: ve bereketleri[İbn Ömer bu ilaveleri, onları Hz. Peygamber’den (s.a.v.) rivâyet eden sahâbîlerden almış ve doğrudan Hz. Peygamber’den dinlediği kendi teşehhüdüne eklemiştir]) senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah’ın sâlih kulları üzerine de olsun. Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur, (İbn Ömer der ki: Ben buna şunu ekledim: O tek olup, ortağı yoktur,) yine şehadet ederim ki Muhammed Allah‘ın kulu ve Resûludür.” [Ebû Dâvud, Salât 177-178 (971), c 4, s 16 Darekutnî hadisin sahih olduğunu söylemiştir]
4- Ebû Musa el-Eş’arî’nin Teşehhüdü
Ebû Musa (ra) şöyle demiştir: "Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "…Oturduğunuzda ilk sözünüz şu olsun:
التّحِيّاتُ َالطَّيِّبَاتُ الصّلَوَاتُ للّهِ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ أيُّهَا النّبىُّ وَرَحْمَةُ اللّهِ وَبَركَاتُهُ، السَّلامُ عَلَيْنَا وَعَلى عِبَادِ اللّهِ الصّالِحِينَ، أشْهَدُ أنْ لاَ إلَهَ إلاَّ اللّهُ [وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ] وَأشْهَدُ أنَّ مُحَمّداً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
"Ettehiyyâtü et-tayyibâtü es-salavâtü lillâh. Esselâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtüh. Esselâmü aleynâ ve alâ ibadillahi’s-sâlihîn. Eşhedü en lâ ilâhe illAllah, [vahdehu lâ şerike leh] ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve Rasûlüh”
"Saygı ve yüceltmenin tüm çeşitleri, her tür övgü ve selam sözü ve bütün ibadetler Allah içindir. Ey Peygamber! Selam, Allah’ın rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah’ın sâlih kulları üzerine de olsun. Şehadet ederim ki Allah‘tan başka ilah yoktur, [O tek olup, ortağı yoktur,] yine şehadet ederim ki Muhammed Allah’ın kulu ve Resûludür.”[Bu yedi cümle namazın tahiyyatı‘dır.] [Müslim, Salat 62 (404), c3, s1304-1305; Nesaî, İftitah 113 (1064), c1-2, s610-611; İbn Mâce, İkametü’s-salât 24 (901), c3, s160; Ebû Dâvud, Salât 177-178 (972), c4, s17-18]
5- Ömer b. Hattab’ın Teşehhüdü
Hz. Ömer (r.a.), cemaate minberden teşehhüdü öğretiyor ve şöyle diyordu: "Şöyle deyiniz:
التَّحِيَّاتُ للّهِ الزَّاكِيَاتُ للّهِ، الطَّيِّبَاتُ [للّهِ]، السَّلاَمُ عَلَيْكَ…
"Ettehiyyâtü lillâh, ez-zâkiyâtü lillâh, ettayyibatü [lillâh] es-selâmü aleyke…”
"Saygı ve yüceltmenin tüm çeşitleri, devamlı hayır ve her tür övgü ve selam sözü Allah içindir. Ey Peygamber! Selam, Allah’ın rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun…”
Teşehhüdün kalan bölümü, İbn Mes’ûd’un teşehhüdünün aynısıdır. [Muvatta, Salat 53 c.1 s.111. İmam Malik ve Beyhakî sahih senedle rivâyet etmiştir]
6- Hz. Aişe’nin Teşehhüdü
Kasım b. Muhammed şöyle demiştir: "Hz. Âişe (r.a.) bize, eliyle işaret ederek, teşehhüd öğretirdi. Teşehhüdde iken şunu okurdu:
التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ الزَّاكِيَاتُ للّهِ، السَّلاَمُ عَلَي النَّبىِّ…
"Ettehiyyâtü, ettayyibâtü, essalavâtü, ezzâkiyâtü lillâh es-selâmü ale’n-nebiyyi…”
"Saygı ve yüceltmenin tüm çeşitleri, her tür övgü ve selam sözü, bütün ibadetler ve devamlı hayır Allah içindir. Selam, Allah’ın rahmet ve bereketleri Peygamber’in üzerine olsun…”
Teşehhüdün kalan bölümü İbn Mes’ûd’un teşehhüdünün aynısıdır. [Muvatta, Salât 55, c.1, s.112-113]
CizReLi
Namaz kılmak bereket getirir
namaz kılmak huzur getirir
namaz kılmak vicuda ferahlık getirir
namaz kılmanın mucizelerini yazssam sayfa yetmez
ama önce başlamak gerekir ya ALLAH BİSMAİLLAH deyin ALLAH’ın izniyle devamı gelir
Hazall.
ALLAH razı olsun tüm cevaplayanlardan ve sorandan 🙂
Bilal abi soruya cevabını çok beğendim beğenerek okudum 🙂
Huzur buldum
ALLAH c.c razı olsun sendende
BiLaL HaTTaB
amin kardeşim.. ecmain inşaAllah…
Kayıtsız Üye
Namazda son oturuşlarda Allahümme salli Allahümme barik i bilmeyenler ne okumalı
Selam2
Bilene kadar bir şey okumayabilir. İki üç satırlık bir dua kısa sürede ezberleyip okumalısın.
musab
Namazda son oturuşlarda Allahümme salli Allahümme barik i bilmeyenler ne okumalı
Peygamberimizin salavat olarak namazında salli ve barik okuduğunu ben bilmiyorum/okumadım. Sahabe sana nasıl salavat getireceğiz deyince peygamberimiz salli ve bariki öğretmiştir onlara. Bu hadis namazda salli ve barik okunacağına delalet etmez.
Sahabeden birisi Allah’a hamd etmeden peygambere salavat getirmeden namazı kılıyor. Bunu fark eden peygamberimiz sen acele ettin. Namaza başladığın zaman Allahı yücelt, sonra Allah’ı öv sonra da bana salavat getir diyor. Allah’ı övmeyi sübhaneke ile yapıyoruz. Şafiler ise veccehtü ile yapıyor. Peygambere salavat olarak salli barik okuyoruz. Ama salavatın bu şekil olması şart değil. Dikkat ederseniz salavat getirin diye genel ifade kullanıyor özel bir salavat şekli söylemiyor peygamberimiz. Allahümme salli ala Muhammed de salavatın en kısasıdır. Bunu diyen kişi salavat okumuş olur peygamberin tavsiyesini uygulamış olur.
Bunu diyemeyenin olması pek mümkün değil. Ama bunu da diyemiyorsa salavat okuma sünnetini terk eder. Yerine başkasını okumaz. Sahabeden birisinin gelip ben Kuran’dan bir şey ezberleyemiyorum demesi ve peygamberin ona bir zikir öğretmesi gibi düşünülemez burada.Orada farz olan kıraat söz konusu ve onun yerine geçecek bir şey öğretmiştir peygamber. Ama salavat okumak öyle değil. Zaten bu sünnettir. Yani en kısa salavatı dahi okuyamayan kişi o sünneti terk eder.
#UguR
Tahiyyat suresini bilmeyen herhangi bir sure okuyabilir öğrenene kadar. Öğrenme süresi uzatılmamalıdır bir iki günde ezber bitirlmelidir.
musab
Tahiyyat sure değildir. Ayrıca tahiyyatı bilmeyen kişi orada ayet okuyamaz. Bu kafasına göre yaptığı iş olur. Aşağıda zikri yapar eğer tahiyyatı okuyamıyorsa daha doğrusu ezberleyememişse.
Burada kıraat yerine geçecek zikri söylüyor peygamberimiz. Ama tahiyyatı bilmeyin ne okuyacağı hususu hadislerde geçmediği için tahiyyatta da bu hadisle amel etmek en doğru uygulama olur Allahu alem.
Abdullah bin Ebu Evfa (r.a) anlatıyor:
Bir adam ALLAH Resulu (s.a.v) ‘in yanına gelerek: Ben kurandan bir şey ezberleyemiyorum.Bana yeterli gelecek ve onun yerine geçecek başka bir şey öğret dedi: ALLAH Resulu (a.s.) şöyle buyurdu:
”de ki sübhanALLAHi ve’l-hamdulillahi ve lailahe illAllahu ve’l-lahu ekber,vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.”
(ALLAH yücedir.ALLAH’a hamd olsun.ALLAH’tan başka ilah yoktur.ALLAH büyüktür,yücelik ve azamet sahibi ALLAH’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur.)
(Bu hadisi İmam ahmed,ebu davud ve Nesei rivayet etmiştir.İbni Hibban,Darekutni ve haim bu hadisin sahih olduğunu söylemiştir.)
Kayıtsız Üye
Kardeşim Senin için bu süreleri bilmek çok iyi bir başlangıç olacak ben namaza başladıgım zaman sadece sübhaneke’yi biliyordum Allah gerisini getiriyor İlmini Genişletiyor Allah Dogru Yoldan Ayırmasın Saygılar
Ahmet veciz
Malikilerin okıduğu tahiyyatın yazmışsınızda rica etsem söylermisiniz ben farklı sayfalardan malikide tahiyyatın okunuşu hakkında değişik değişik tahiyyat gördüm PEKİ hangisi doğru?
mum
Malikide ki tahiyyat ile hanefideki tahiyyat arasında bir fark yoktur
Turkiyem1
Selamun Aleyküm, Bugün Sabah Tövbe Namazı Kılmak istedim 14 Yaşındayım. Abdest aldım fakat Fatiha,İhlas ve Nas Suresinden başka sure bilmiyorum. Tableti açtım Seccadeyi serdim tableti yanımdaki koltuğa koydum Koltuktan baka baka ne yapmam gerektiğini Öyle namazımı Kıldım Fakat Oturuşta Ettehiyatu Allahumme Salli gibi Duaları bilmediğim için Bildiğim Duaları Okudum. Sonrada İstiğfar Duası Okudum Namazım geçerlimidir Tövbem Kabul Olurmu?
arifselim
Aleykum selam. Tövbe namazı kılmak, tövbe eden kimse için şart değildir. Yani bu namaz kılınırsa daha güzel olabilir ama bu tövbe için şart değildir. Bir cihazdan veya birisinden dinleyerek namaz kılmak caiz değildir. Bildiğin bu surelerle zaten namazlarını kılabilirsin.
namazda ettehiyyatü yerine ne okunabilir, ettehiyyatü yerine ne okunabilir, duasız namaz kılınır mı