Ölen bir kişinin yıkanmasının asıl maksadı nedir?
ßaran
ölen bir kişinin yıkanmasının asıl maksadı nedir?
Cenazelerin yıkanmasının asıl nedeni, Allah’ın emri olması ve İslam dininin insan oğluna verdiği değerdir. Dünyanın halifesi olarak yaratılan insanın ölüsünü bir cife/bir leş gibi rast gele toprağın altına atmak yakışmaz. Hayatta iken, Allah’ın emrine uyarak ebdest alan, gusül yapan insanları, Allah’a yolcu ederken, yine tertemiz bir şekilde göndermek bu saygının bir ifadesidir.
Ölen bir mü’minin teçhiz ve tekfini, yani yıkanıp, kefenlenip, namazının kılınması ve defnedilmesi, ge-ride kalan müslümanlara kifayeten farzdır, yani bu Allahın emridir. Bunda aynı zamanda ölüyü tertemiz bir şekilde yolcu etme amacı vardır. Bu görevi, müslümanların bir veya birkaçı yapınca, diğerleri de sorumluluktan kurtulur. Ama hiç kimse bu görevi yapmazsa hepsi sorumlu olurlar.
Ölüyü yıkayıp kefenleyerek namazını kılmak ve toprağa gömmek şeriat-ı kadîmedendir. Übeyy b. Ka’b’-dan (v.21/642) rivayet edilen bir haberde bildirildiğine göre, Hz. Adem (As) vefat edince, melekler cennetten ge-tirdikleri kefen ve kokularla geldiler ve Hz. Adem’i yıka-dılar, kefenlediler, güzel kokular sürdüler. Sonra nama-zını kılıp, kazdıkları mezara yerleştirdiler ve üzerini kerpiçle kapatarak toprakla düzlediler. Bu işleri ta-mamladıktan sonra Hz. Adem’in oğullarına: "Ey Âdem-oğulları, bu yaptığımız, sizin sünnetiniz olan şeriatınızdır. Bundan sonra ölülerinizin cenaze merasimini ve defin işini bizden gördüğünüz gibi yapın." Dediler. Hz. Âdem (As) dan bu yana gelen bütün ilâhî dinlerde ölülere aynı muamele yapılmaktadır.
Nitekim son semavî din olan dinimiz İslam’ın tebliğcisi Hz. Muhammed (S) de ölümünden sonra Müslümanın yıkanmasının, ölenin sağ kalan müslamanlar üzerindeki haklarından biri olduğunu belirtmiş ve geride kalan müslümanların ölen kardeşlerine karşı bu son vazifelerini yapmalarını emrederek nasıl yapılaca-ğını da öğretmiştir. Müctehid imamlarının hepsi, Rasulullah (S) in bu emri sebebiyle, teçhiz ve tekfinin farz-ı kifâye olduğunda ittifak etmişlerdir.
Bedenleri yıkanmış, fakat ruhları tevbe ve istiğfarla yıkanamamış, maddî olarak temiz, manevî olarak kirli bir vaziyette Rabbimizin huzuruna varmaktan Allah’a sığınırız.
SİE
Cevap: ölen bir kişinin yıkanmasının asıl maksadı nedir?
imam
Ölen bir mü’minin teçhiz ve tekfini, yani yıkanıp, kefenlenip, namazının kılınması ve defnedilmesi, geride kalan müslümanlara kifayeten farzdır.(1) Bu görevi, müslümanların bir veya birkaçı yapınca, diğerleri de sorumluluktan kurtulur. Ama hiç kimse bu görevi yapmazsa hepsi sorumlu olurlar.
Ölüyü yıkayıp kefenleyerek namazını kılmak ve toprağa gömmek şeriat-ı kadîmedendir. Übeyy b. Ka’b’dan (v.21/642) rivayet edilen bir haberde bildirildiğine göre, Hz. Adem (As) vefat edince, melekler cennetten getirdikleri kefen ve kokularla geldiler ve Hz. Adem’i yıkadılar, kefenlediler, güzel kokular sürdüler. Sonra namazını kılıp, kazdıkları mezara yerleştirdiler ve üzerini kerpiçle kapatarak toprakla düzlediler. Bu işleri tamamladıktan sonra Hz. Adem’in oğullarına: "Ey Âdemoğulları, bu yaptığımız, sizin sünnetiniz olan şeriatınızdır. Bundan sonra ölülerinizin cenaze merasimini ve defin işini bizden gördüğünüz gibi yapın."(2) dediler. Hz. Âdem (a.s) dan bu yana gelen bütün ilâhî dinlerde ölülere aynı muamele yapılmaktadır.
Nitekim son semavî din olan dinimiz İslam’ın tebliğcisi Hz. Muhammed (s.a.v) de ölümünden sonra Müslümanın yıkanmasının, ölenin sağ kalan müslamanlar üzerindeki haklarından biri olduğunu belirtmiş ve geride kalan müslümanların ölen kardeşlerine karşı bu son vazifelerini yapmalarını emrederek nasıl yapılacağını da öğretmiştir. Müctehid imamlarının hepsi, Rasulullah (s.a.v) in bu emri sebebiyle, teçhiz ve tekfinin farz-ı kifâye olduğunda ittifak etmişlerdir.(3)
Ölünün yıkanması müşerref varlık olan insana bir hürmettir. Onu temizlemek ve şereflendirmek için farz kılınmıştır.
İnsanın ölüsü de saygıya layıktır. Bu saygı bir yönüyle, ölünün yakınlarına bir teselli olduğu gibi ölümün yokluk olmadığını, vatanı aslisine gittiğini ve gittiği yere pak ve temiz bir şekilde gönderilmesi amacını taşımaktadır. Ölünün âdeta yeni doğmuş bir çocuk gibi yıkanması, bir yönüyle bu yeniden doğuş olayını sembolize etmekte, bir yönüyle bu fani yolculuğun yani dünya hayatının kendisi üzerinde bıraktığı kir, toz ve bulaşıkları gidermeyi temsil etmektedir. Bu yıkamanın ardından, yeni doğan çocuğa giydirilen zıbın misali kefene sarılır ve büyük bir ihtimamla beşiğine indirilir.
1- İbnü’l-Hümâm. Kemâleddin Muhammed b. Abdulvâhid, Şerhu Fethi’l-Kadir, c. I, s. 447. Bulak, 1315 h; Tahtâvî, Hâşiyetû Alâ Merâki’l-Felâh, s. 447. Mısır, 1970.
2- İbn Kesir. el-Bidâye ve’n-Nlhâye. c. I. s. 98, Beyrut, 1977; A b. Hanbel, Müsned, c. V,s. 136
3- Kabir Hayatı, Doç Dr. Süleyman Toprak
Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet
ölüler neden kefenlenir, cenaze neden kefenlenir, olen kisi neden yikanir