Meale “B” Sırrı İle Bakalım

Meale “B” Sırrı İle Bakalım

OGOG

(B) sırrı nedir?
İKRA’ BİSMİ RABBİKELLEZİY HALAK!…YARATAN RABBİNİN ADI İLE OKU
B sırrı H.z Muhammed (s.a.v)’ den öndeki nebilere (ismi Allah olanı) göremezsiniz, bilmezsiniz denilmesine rağmen, H.z Muhammed (s.a.v)’ e gördüren, bildiren sırdır! Aslında B sırrı saklanan, yalnızca bir kesimin bilmesine izin verilen bir sır değildir.

Neden sırdır ve neden adına B denilmiştir?
B sırrı kişinin kendi kendine, kendi kendinde çözmesi gereken bir olay, idrak, düşünce olması hasebiyle sır denilmiştir. Yoksa bir kısım zümreye verilmiş bir sır yada bir yerde yazılı değildir. Bu sırra ermek tamamen Allah dilediğini kendine seçer hükmüyle alakalıdır. Sonradan çalışılarak elde edilen bir şey değildir. Çünkü çalışmak fiili bir eylemdir ve yapılan çalışmanın altında, arkasında belirli bir idrak seviyesi yoksa yapılan çalışma taklittir. Taklidin ise kişiye hiçbir sayfası yoktur. Bir robot, bir teyp kaseti, bir hayvan gibi taklit eder… Çalışma(lar) yalnızca mevcut kapasiteyi arttırır.
B sırrı adını Arapça ب(B) harfinden alır. Arapça B harfi (ب) şeklinden de görüleceği gibi, altta bir nokta (.) ve o noktadan bir açılımdan oluşmaktadır. İşte o nokta insandır (halifedir, insan-ı kâmildir, beyindir, birimdir…) Noktadan yayılan açılım ise ismi Allah olanın kuvveleridir (isimleridir). Nokta ayrı bir şey, açılım ayrı bir şey değildir. Hepsi de ismi Allah olandır, onun isimleridir, kuvveleridir.

B sırrı nasıl kullanılmalı?
Kişi İslam’la alakalı herhangi bir şey okurken, dinlerken, düşünürken, yazarken, yaşarken, karşısındakini yargılarken… B sırrına göre olayları anlamaya çalışmalıdır; Ben (nokta), birim (nokta) olarak gördüğüm şu kesret âlemi (efal âlem) ve 5 duyu ile algıladığım her şey de ismi Allah olanın ilminde (noktandan açılımla) yarattıklarıdır. Her birim Bi-iznihi (B sırrı ile kendinde ki açılımı) fıtratını (programını) yaşar. Allah sübhandır (onda eksiklik yada hata yoktur). Her birimi (noktayı) ne amaç üzere yarattıysa, her birim (nokta) onu yapar (noktada ki açılım o olur). Siz bilmezsiniz Allah bilir uyarısı gereği, hiçbir birime zorlayıcı hareketlerde bulunulmamalıdır. Halife (insan) yalnızca tebliğ etmekle görevlidir. Dinde (sünnetullahta, Allah sisteminde) zorlama yoktur. Her birim (nokta) Bi-iznihi (B sırrı ile kendinde ki açılımı) fıtratını (programını) yaşar…

Her işe başlarken besmele ile başlamanın manası şudur;
Ben ismi Allah olanın ilminin bu boyutta! ortaya çıkmasını sağlayan bir aracıyım, aletiyim. Aslında ben diye bir şey yok. Benim varlığım HAK’ kın varlığından başka bir şey değildir. Bu işi yapanda ismi Allah olandan başkası değildir.
B sırrı ne DEĞİLDİR?
B sırrı asla panteist görüşe denk tutulup Bu noktaların toplamı Allah’tır DE-Nİ-LE-MEZ. Bunu diyen kendi gaybında ki (bilinmezliğinin ötesinde ki) tanrısına ithafta bulur. La-ilahe-illAllah diyememiştir. İsmi Allah olanın ne olduğu ihlâs süresinde açıkça anlatılmıştır. O TEKTİR, YEKTİR (bölünüp parçalanamaz), bir şey onu kapsamaz yada O bir şey(ler)i kapsamaz, O bir şeyede eşit yada denkte değildir. Bunu iyi bir şekilde anladıysak, B sırrını da anlamış oluruz.

B sırrı anlaşılmazsa ne olur?
B sırrı kişide açılmazsa Muhammedi meşrepli olamaz. Yani Hz. Muhammed (s.a.v)’ in açıklamış olduğu ilimden hakkı ile faydalanamaz. Çoğu zaman birçok noktayı anlayamamaktan dolayı isyana sürüklenir yada farkında olmadan kendi gaybın da bir tanrı oluşturur. İKRA’ BİSMİ RABBİKELLEZİY HALAK!…YARATAN RABBİNİN ADI İLE OKU YAMAZ.
Yalnız bunun anlamı Muhammedi olamayanda cennet ortaya çıkmaz demek değildir. Eğer Muhammedi değilseniz! (ki bunu yalnız ismi Allah olan bilir) diğer Nebilerin (Resüllerin!) meşrebinden olarak sizde cennet açığa çıkabilir. Zaten her şeyden önce Muhammedi olabilmek için Hz. İbrahim’in meşrebinden, hanif yani tanrı ve tanrılık kavramında kurtulmak gereklidir… Diğer Rasüllerede iman etmek gerekliliği de buradan gelir.

Bakara Süresi
285-) Amener Rasûlü Bi ma ünzile ileyhi min Rabbihi vel mu’minun küllün amene Billahi ve MelaiketiHİ ve KütübiHİ ve RusuliHİ, la nuferriku beyne ehadin min RusuliHİ, ve kalu semi’na ve eta’na ğufraneke Rabbena ve ileykel masıyr;
Er-Rasûl (Rasûlullah), Rabbinden kendisine İNZAL olana (B sırrıyla) iman etti, mü’minler de (iman ettiler)… Hepsi, (B sırrıyla) Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve Rasûllerine iman etmiştir… O’nun Rasûllerinden hiçbirini ayırt etmeyiz… işittik ve itaat ettik, Ğufran’sın (mağfiretini isteriz) Rabbimiz, dönüşümüz sanadır , dediler.

Muhammedi, İsevi, Musevi… meşrepli olmak kronolojik sıra ile alakalı değildir. Yani Hz. İsa’ dan sonra gelenler İsevi yada Hz. Muhammed’ ten sonra gelenler Muhammedi’ dir denilemez. Çünkü bu sıra yani zaman bize göredir, izafidir…
Bu konu aslında çok derin olmasına rağmen kısaca bu şekilde anlatılabilir. B sırrı yaşanılan bir hadisedir. Birim olarak algıladığınız her eşyada o sır mevcuttur, görmesini bilene. Onu görende ise ne o kalır ne eşya…
“Kuran-ı Kerim’ in sırrı Fatiha’ da, Fatiha’nın sırrı “B“esmele de, “B“esmele’ nin sırrı da başında “B” harfindedir.” Hz. Ali (k.v.)


Cevap: Meale “B” Sırrı İle Bakalım

snorkinow
ALLAH yok diyor die biliyorum bu adamı
http://www.zehirli.org/konu/ahmet-hulusi-2.html
Ahmet_Hulusi’ye_Cevaplar
http://www.avnullahozmansur.com/downloads/eser7/eser7.zip


Yanıt: Meale “B” Sırrı İle Bakalım

OGOG
Ne var – ne yok dediğini bilmek için
kendi kulağımızı, beynimizi, idrakımız kullanmamız lazım, boşver başkalarını.


Soru: Meale “B” Sırrı İle Bakalım

snorkinow
Ben kendi beynimi kullanarak şeytana kapıları kapatmaya çalışıyorum.
İstedim ki başkalarıda kapatsın.
Ömer Nasuhi Bilmen için niçin kötü söz söylenmiyor? yada Cevat Akşit, Bediüzzaman Said Nursi …?
Ahmed Hulusi evvelden yoktu ezeli de değil. Onun yazıtları insanları şüpheye düşürüyor ve ilim adamlarını birbirine çatıştırıyorsa ben uzak dururum.
Çünkü ben sınırımı bilirim. Uçurumda gezmem. Bana kesinfaydalı olacak bilgileri seçer okurum.
Bunun için başkalarının yazısına yada ön söze bakarım.

Senin uçurumun önünde olduğunu görmen; gözlerini kullandığını, benim tehlikeli ve beni şüpheye düşürecek, dini yaşamımı olumsuz etkileyecek bilgileri görebilmem için diğer insanların sözlerini kullanmama benzer.

Sen Ahmed Hulusi’nin kitaplarını oku, hatim et ondan sonra gel bize izah yapki seni de kale alalım.


OGOG
snorkinow
Yok kardeş, öyle değil, kim ne yaparsa kendine yapar. Başkasından bekleyen sonra hüsrana uğrayacak.


snorkinow
Biz ALLAH (CC) tan başkasında medet ummadık
Önceliklerimizi dile getirdik
Madem öğrenmek için verilir bilgiler, Öyleyse tam öğrenebilmek için kanaat gerekli
Kanaat için ayrıntılılar gerekli, Ayrıntılar için yüksek şuur ve fikir gerekli
Her insan şuuru ve fikri bir olmadığından en yüksektekilerin bilgilerinden faydalanmak gerekli
Ben yüksektekilerden bir şeyler duydum ve size fısıldadım

Yoruma artık nokta bırakalım
İllede bir şeyler öğrenmek isteniyorsa din ile ilgili çalınmış iman nasıl kurtarılır oradan başlayalım
Benim size anlatmak istediğim imanınızı her yönden kuvvetlendirmeden furuatlara meyletmeyin!


OGOG
Yok, önce Kur’an ve Sahih Hadisler ile başlayın ki biri size bir şey söyledimi tartabilesiniz.

Sonrası Allah Kerim.

Ayrıca bu bir yorum veya tartışma değil.


snorkinow
Peki Avnullah Özmansur efendi haşa aptal mı?
Yazdıkları uydurma mı diyorsun?
Eğer boşa yazmış boşa konuşmuş diyorsan ispatla bende faydalanayım diğerleride faydalansın.
Ha yok ben öyle hissediyorum diyorsan hislerinin burada ne işi var.


OGOG
Ben kimseye aptal veya başka bir şey demiyorum. Herkes bulunduğu konuma mertebeye göre haklıdır.

Bu kardeşin 12 Eylül öncesi iyi bir komünist ve ateist idi.

Ne zaman ki bir arkadaşım bana sorgulamayı, düşünmeyi öğretti herşey değişti.

O kişi bana tek şey söyledi,
-Senin inandığın sistem materyalizme dayanır ve materyalizmin temeli diyalektik değilmidir?
-Evet
-Diyalektiğin temeli de TEZ ANTİTEZ SENTEZ değilmidir?
-Evet
-Ve bu gelişim asla durmaz, değilmidir?
-Evet
-Sistemi TEZ olarak sunar, ANTİTEZleri getirir ve SENTEZ ile yeni bir sistem elde etmezmi?
-Evet
-Böylece İDEAL’e gider değilmidir?
-Evet
-Peki siz şöyle başlıyorsunuz,

TEZ= İnsan tek yaşamalı
ANTİTEZ= Ama insan bir erkek bir dişidir, beraber yaşamalı
SENTEZ= Bir erkek bir dişi yaşamalı (Yeni Tez Bu Oldu)
.
.
TEZ=Bir erkek bir dişi yaşamalı
ANTİTEZ=Ama çocukları olacak
SENTEZ=Aile Olarak yaşamalı (Yeni Tez Bu Oldu)
.
.
TEZ=Aile Olarak yaşamalı
ANTİTEZ=Fakat yaşamını devam ettirebilmesi için farklı işler yapan küçük topluluklar gerekir
SENTEZ=Komün yaşam biçimi (küçük topluluklar) (Yeni Tez Bu Oldu)
.
.
.
Böyle devam eder, ekonomik sistemlere varır
TEZ=Kapitalizm
ANTİTEZ=Şu şu vahşilikleri vardır
SENTEZ=Sosyalizm
.
.
TEZ=Sosyalizm
ANTİTEZ=Şu şu eksiği vardır
SENTEZ=Komünizm

… VE BURADA BİTER. Yani Komunizme ANTİTEZ getirmezsiniz, yasaktır, doğru değilmi?
-Doğru
-Hani nerde sizin dayandığınız Mataryelizm, Diyalektik kuralları nerede? Siz dayanağınız olan kuralları bile saymıyorsunuz. Yani TEORİDE YIKILDINIZ, pratikte hiç yaşayamazsınız.

dedi ve gerçektende yeryüzünde İdeal KOMUNİZMe geçemeden SOSYALİZM aşamasında olay bitti.

Bunun gibi kardeşim.

Kozanı Yırt, Önyargıları kır, Beynini Özgür Kıl, Göreceksin Neleeer Var Neler.


sbr yldrm
ben böyle şeylerden hiç anlamıyorum yaaaa!!!!!…


snorkinow
Yorumların ve açıklaman için teşekkür ederim.
Ben sorgulamaya karşı değilim. Tutumum size bunu yansıtmış olabilir. Ama madem artık komünist değilsin öyleyse dinle…

İlk okula başladığımda ilk olarak öğretmenim deftere dikine çizgiler çizmemizi söyledi.
Bende iki yatay çizgi arasına bolca ve düz yapmaya çalışarak çizdim.
İlk günler böyle geçerdi… Sonra çapraz çizgiler çıkıverdi.. Daha sonra Yuvarlak.
irili ufaklı bir sürü anlamsız çizgi..
Sonra öğretmenim tahtaya iki çapraz çizgi çizdi. Çizgilerin üst uçları birbirine değiyordu.
Tabi bize bunu çizdirdi. Sonra tam ortasına yatay çizgi çizdi.
Sürekli düz çizgiler çiziyorduk ve biraz anlamsız karalama gibi görünen o şekillerde meğer ilk harfimizi yazmışız A!

Artık sorgulama yaptığın için değil gerçeklere gerçek diyebildiğin için seni kutlarım.
Eğer öğretmenimiz bize l / O gibi çizgileri çizdirmeden harflere başlasaydı ne olurdu?
Ben senin kadar cesur değilim. Ahmed Hulusi’nin kitapları okunmasın mı? okunsun elbette lakin seviye farkı var. Ben çok imanlı olupta gerçeği gördüm artık diyenlerin hikayesini duydum. Film değildi onlar!
Açıkçası korkuyorum. Bende insanlar benim korkularımın sonuçlarını yaşamasınlar diye kaynak gösterek kısa bilgi geçtim.
Herşey bundan ibaret. Tabi senin içinde hala geçerli ikazım!
Benim nacizane görüşümü istersen eğer B’den önce A mealini okuman.
Namazdan, oruçtan daha önemli olan imandır.
Bediüzzaman Said Nursi ile devam etmeni istiyor bu kardeşin.
eğer kaynak istersen erisale.comwww.erisale.com sana şimdilik yeter.
Ama okuyarak pek anlamam diyorsan.

Hemen hemen tüm sorulara cevap bulabileceğiniz adres
sorularlarisaleinur.com
Buda güzel takip etmelisiniz
nurpenceresi.com

Örnek sorular.
Hz Muhammed SAV gerçekten peygamber mi?
Şeytan neden yaratıldı?
ALLAH’tan başka ilah niçin olamaz?
Ölüm nedir?
Niçin namaz kılıyoruz?
Peygamberimizin duaya ihtiyacı var mı?
Cenab-ı Hakkın bizim ibadetimize ne ihtiyacı var?
Kader Nedir?
Aciz mahlukatın başına gelen musibetler, fena ve zevalleri Allah’ın Rahmeti ile nasıl bağdaşır?
Haşir (Öldükten Sonra Dirilme)! ve benzeri bir çok soruya cevap bulabilirsiniz.(Risale-i Nur bir tarikat yada Fettullah Gülen hocaefendinin bir cemaati değildir.)

ALLAH (C.C.)’a emanet olun.


OGOG
Güzel,
Herkes kendine kolaylaştırılanı yaşar. Bediuzzamanı okudum zaten, o da aynı şeyleri söylüyor. Farklılıkları, tarzları ve zamanın bilimine (anlayabileceği kaabiliyete) göre anlatmış herbirisi.


snorkinow
Bediüzzaman 1000 yıl evvel yaşamadı ki.
Senin gibi analitik düşünceli birisinin onu rahatlıkla anlayabileceği aşikar.
Her neyse şimdi bana söyle Ahmed H. ALLAH (CC) yok diyor mu?
Ben benzeri cümleleri sitesinde gördüm ve tam konuya meyletmedim.
Anlatabilir misin?


OGOG
1000 yıl olmadı ama 50 yılda 1000 yıllık değişim, ilerleme oldu.

< ALLAH (CC) yok diyor mu? >
Şimdi olmadı, Konuyu karşılıklı konuşabilmek için onun söyledikleri hakkında sizin de bilgi sahibi olmanız gerekir ki birşeyler konuşulsun, yoksa ne anlatılabilir ki?


snorkinow
Ön sözler kitabın arkasında olmaz, başında olur.


OGOG
< Ahmet_Hulusi’ye_Cevaplar

Şimdi bakma fırsatım oldu. Avnullah Bey Ahmed Hulusi’yi okumamış veya dikkatli okumamış. İki sohbetini okuyan veya dinleyen Ahmed Hulusi’nin bunları anlatmadığını anlar.

Bariz hatalar,
Allah cc göktemidir ki niye itiraz etmiş?
Melekler yalnızca göktemidir ki niçin itiraz etmiş? Evrenin her noktası melek dolu. İmanın şartlarını sayarken niçin Allah’a İmandan sonra Meleklere İman sırası gelir? Çünkü her yaratılmışın orijini melektir, heryer melektir.
Avnullah Bey < Güneş katlanıp dürüldüğünde, (Tekvir suresi.ayet 1) >

demiş, oysa “Güneş, köreltildiği zaman,” dır ki, körelecektir, bakınız “Kara Delikler”.
Avnullah Bey < Çünkü, yalnız bir cennetin genişliği, yerle gökler kadardır. >

demiş, oysa cennet her kişinin kabiliyeti (gelişimi) kadar büyük olacaktır. Cennet zaten ötede bir yerde değil. Adem AS da yeryüzünde idi ama cennette idi. Bakınız —>
Avnullah Bey demiş ki < Onlar Allah’ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O’nun tasarrufundadır. Gökler O’nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir. (Zümer Sûresi âyet:67) >

Oysa–> Onlar, Allah’ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O’nun avucu (kabzası)ndadır; gökler de sağ eliyle dürülüp-bükülmüştür. O, şirk koştuklarından münezzeh ve Yücedir.
Avnullah Bey demiş ki < Sûr’a üflenince, Allah’ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar! (Zümer Sûresi âyet:68) >

Oysa —>68.Sur’a üfürüldü; böylece Allah’ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp-yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar.


snorkinow
Arkadaşım Meal ile olmaz tefsirleri incelememiz lazım. Hem bir tefsir değil bir kaçına bakmalı nerelerde fark olduğunu görmek lazım.
Ayrıca verdiğin linkte
söylenilen hadise göre Haşr yok.
Yani öldükten sonra diriliş yok. Çünkü cennete ölmeden girenin öldükten sonra gireceği yer neresidir? sorusu insanı bulandırıyor.
Dolayısıyla orada benim nazarımda bir çarpıtmadan ibarettir.
Elbette Esma-i İlahi yi Hakkıyla bilen dünya hayatında mutlu olacaktır. Ama bu İmanın ilk şartını yerine tam getirmenin manasıdır. Hristiyanların ve Yahudilerin Cennete giremeyeceği çünkü onların hakkıyla iman etmediği su götürmez gerçeklerdendir. Peki onlar ALLAH’a iman etmedi mi?
– 99 tanesini bilmiyor ama İsimlerinin.
Yani biri onlara kendi tanrılarının islamdan alınıp özellikleri böyle dese ve onlar tasdik etse cennete mi girecekler. Önemli olan imandır.
Yani ALLAH (C.C.)’a iman!
ALLAH (C.C.)’a iman ediyoruz ama nasıl bir ALLAH?
Rızkı verir mi?
Haşa biz mi buluruz? İlim sahibi mi? vs.
Dolayısıyla Cennete de iman etmeden girilmeyeceğine göre..
:Ha ayrıca cennete sadece ALLAH (C.C.)’a iman ederek değil diğer iman şartlarını da kabul ederek girebilir. Yani işimize geleni seçmek değil olması gerekeni kabullenerek.

Kim âhiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat onun ahirette hiçbir payı yoktur.
42 / ŞÛRÂ – 20 / Diyanet meali

Şimdi bu ayet ışığında dediklerini gözden geçirmeni istiyorum.


OGOG
söylenilen hadise göre Haşr yok.
Var tabiiki, o ayrı bir şey.

Yani öldükten sonra diriliş yok.
Ölmek yok, herkesin anladığı manada. Hay sıfatı ebedi olduğuna göre o sıfatın tecellisi de ebedi. “Her nefs ölümü tadacak”. Bir tadış, yani form değiştirme.

Çünkü cennete ölmeden girenin öldükten sonra gireceği yer neresidir?
Cennet her mü’minin gireceği yer, ama çoğunluk cehennemde temizlendikten sonra. temizlik olayı öldükten sonra. Kabir süresi de cabası.

Elbette Esma-i İlahi yi Hakkıyla bilen dünya hayatında mutlu olacaktır.
İlgili hadis “cennete girer” diyor, ve sahihtir, kaynaklara bakabilirsin. Adem as dahi Cennetde idi yeryüzünde yaşarken.

ayrıca cennete sadece ALLAH (C.C.)’a iman ederek değil diğer iman şartlarını da kabul ederek girebilir.
İman etmeyenler maalasef ebedi bir kara delikte kalacaklar.

Kim âhiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat onun ahirette hiçbir payı yoktur.Şimdi bu ayet ışığında dediklerini gözden geçirmeni istiyorum.
Aksi söylenmedi.


snorkinow
Bana sistemi biraz küçümsüyormuş gibi geldi bilgilerin
1. Ebedi karadelik dediğin şeyde ebedi yaşam olmalı ki yaşam ALLAH’tan gelir.
ALLAH’ın isimlerinin tecellilerinde El-MÜNTEKİM ve El-KAHHAR isimlerinin tecellisi olarak bir karadelikten bahsetmen ebedi yanacakları cehennemin olmadığını söylemenle eşdeğerdir.
—-
Onların bu tutumları: Bize ateş, sadece sayılı günlerde dokunacaktır, demelerinin bir sonucudur. Onların vaktiyle uydurdukları şeyler de dinleri hakkında kendilerini yanıltmıştır. Âl-i İmrân 24


Onların ateşin karşısında durdurulup “Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!” dediklerini bir görsen !.. En’âm 27 –

Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler şüphesiz karınlarına ancak ateş tıkınmış olurlar; zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir. Nisâ 10

Yukarıdaki ayetlere bak.
Anlatım üslubunda alevlenmiş ateş gibi terimler mevcut.
Şimdi ALLAH (C.C.) insana ateşi azab olarak göstermekte ve insan bunun misli ile tanışacağını bilmektedir.
Bu bildiğiniz gözünüzle gördüğünüz ateşin misli misli fazlasıdır.

—-
Resulullah (sav): “Yaktığınız ateş var ya, bu cehennem ateşinin yetmiş cüzünden bir cüzdür!” buyurmuşta. (Yanındakiler): “Zaten bu ateş, vAllahi (asileri cezalandırmaya ahirette) yeterliydi” dediler. Aleyhissalatu vesselam: “Cehennem ateşi öbürüne altmış dokuz kat üstün kılındı. Her bir kat’ın harareti, bunun mislindedir.”
Kaynak:Buhari, Bed’ü’l-Halk 10; Müslim, Cennet 29, (2843); Muvatta, Cehennem 1, (2, 994); Tirmizi, Cehennem 7, (2592)

(
Ben yoruldum yazmaktan, imkan olsada farklı bir şekilde devam etsek isterdim.
Ben sana üstünlük sağlamak gibi bir gaye içinde değilim. Sadece bildiklerinin bildiklerimle belki ters olduğunu söyledim.
)


snorkinow
Bu arada ben pek akıllı, pek zeki, pek okumuş gibi vasıfları pek layıkıyla taşımıyorum.
Bilgilerim ve kaynaklarım araştırma sonucu internetten derlediğim yada anlık bulduğum bilgiler.
Tabi bir kısmı böyle.


OGOG
Yok kardeşim kimse kimseden üstün değil,

HŞ “Ya öğrenen ol, ya öğreten! Ya da bunları seven ol! Sakın dördüncüsü olma, helak olursun!”

Amacımız budur, önce “öğrenen” buyurulmuş ki temel gayemiz budur, ilk sırada aradığımız budur.

Peki ilmimiz dahilinde olanlar için ise ne yapalım?

İbn-i Ömer RA’dan, İbn-i Sinnî (Rh.A) rivayet etmiş,
(Men kâne lehû ilmün felyetesaddak min ilmihî, ve men kâne lehû mâlün felyetesaddak min mâlih.)
(Men kâne lehû ilmün) “Kimin ilmi varsa, (felyetesaddak min ilmihî) bilgisi varsa, ilminden sadaka versin…”

İbn-i Abbas RA’dan Taberânî Rh.A rivayeti, Ebû Hüreyre’den Tirmizî rivâyeti,
(Men keteme ilmen ya’lemühû ülcime yevmel-kıyâmeti bilicâmin min nâr)
(Men keteme ilmen ya’lemühû) “Bildiği bir ilmi saklayan, söylemeyen kimse, (ülcime) ağzına gem vurulur (yevmel-kıyâmeti) kıyamet gününde ağzı gemlenir, dizginlerin, (bilicâmin min nâr) ateşten bir gemle, ateşten bir dizginle ağzı dizginlenir.”

Ebûbekr-i Sıddîk (ra) rivâyet edilmiş. Hâkim (Rha)’in Müstedrek’inden
(Men ketebe annî ilmen ev hadîsen lem yezel yüktebu lehul-ecri mâ bakıye zâlikel-ilmü evil-hadîs.)
(Men ketebe annî ilmen) “Kim benden duyduğu bir ilmi yazarsa; bir ilim, bir bilgi yazarsa; (ev hadîsen) veyahut söylediğim bir sözü yazarsa, (lem yezel yüktebu lehül-ecr) daima ona sevap yazılıp durur; (mâ bakıye zâlikel-ilmü evil-hadîs) bu ilim durdukça, bu hadis-i şerif ortada dolaştıkça, o yazan kimseye sevap yazılmaya devam eder durur, ecir yazılır durur.”

Amacımız bu.

< Bu arada ben pek akıllı, pek zeki, pek okumuş gibi vasıfları pek layıkıyla taşımıyorum. >
Böyle bir derdimiz yok. Allah’ın cc ilmi herkese, kişi ne kadar istifade edebilirse. İstifade etme yeteneğini arttırmak için çokça zikir, tefekkür ve oruç tutmamız, haramdan kati olarak uzak durmamız gerekir.

< Bana sistemi biraz küçümsüyormuş gibi geldi bilgilerin >
Sistem küçümsenirmi hiç, aksine sistemi anladıkça hayretimiz, gayretimiz artar. Cehennem küçümsenir mi hiç. Cehennemin ileri aşamadaki durumu karadeliktir, bu durum şu halinden daha korkunçtur.


snorkinow
Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben.
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben.
Perde arkasında sen ben dedikodusu var amma,
Perde kalkınca ne sen kalırsın ne de ben.


OGOG
Hayyam’a gelen ilham onun kabını taşırmış. Daha neler demiş neler.

Mülheme (mülhime) makamı tehlikelidir.

Oraya ulaşır ve kolay geçenlerden oluruz inşaAllah.


Baksan

İyi de bu bilgilerin kaynağı nedir?
Be nin altındaki nokta insandır deyince nokta insan mı oluyor?:)
Bu bilgiye(!) düşünme sonucu vardıysan ispatla.

Yoksa vahiy mi alıyorsun? :p

Mevlana gibi,Said Nursi gibi sana da mı yazdırılıyor? 😉

< “B” sırrı asla panteist görüşe denk tutulup “Bu noktaların toplamı Allah’tır” DE-Nİ-LE-MEZ. >
Bu tasavvufcuları anlamak imkansız.
Panteizmi tarif ederler biz panteist değiliz derler.

Bunlardan uzak durmak iman için şarttır.

“Enel Hakk.”
“Cübbemin içinde Allahtan başka bir şey yoktır.”
“Sizin taptığınız ayaklarımın altındadır.”
“Görünen her şey O dur.”
“Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm.”

diyen onlar.Bu sözler küfürdür tövbe edin derseniz onlar yok bunlar “şatahat”dır derler.

Aman bunlardan uzak durun yoksa felaketiniz olur.
Hepsinden Ahmed Hulusisi de öyle,Mevlanası da Yunusu da ,Hallacı da ,Ali Bayramı da hepsi.

Vahdeti vucud=Panteizm=Mistik materyalizm.


snorkinow
Tasavvuf için dediklerin yanlış değil dersem ben yanlış ederim.
Ama ilginç bir durumdur ki o makamlar çok farklı. Yani bizim yadırgamamız bize zarar verir.
Üstün tutmak ise ne onlara ne de bize fayda verir.
Bildiğim kadarıyla
Mevlana’nın Şems’i namaz kılmazdı.
Gerekçesi; “Biz her vakit namazdayız görmez misiniz” derdi.
Tasavvuf yolunda bir çok kişide keramet mevcut ki hala vardır. Şimdi bizde keramet olmaması (Keramet ALLAH (C.C.)’ın dostlarına verdiği ikramdır) onlarda ise keramet olması bizim onlara karşı bir tutum içerisinde olmamızı sağlyor. Halbuki onların makamı pek ulu.
Ama bizim için (nacizane kararım) en uygun olanı aşk yolu değil acz yolu.
Aşk yolunda tepetaklak olmak var. Keramet gösterip kendinden bilmek var.
Fettullah Gülen hocanın bir sohbetinde dinlemiştim; Keramet görmemek en büyük keramet olabilir. Çünkü tepelere çıkıpta düşülebilir.diyordu.
Bence işte önemli olan bu.


Ebu Müslim
< Mevlana’nın Şems’i namaz kılmazdı.
Gerekçesi; “Biz her vakit namazdayız görmez misiniz” derdi. >

🙂

Hiç şaşırmadım.

Allah peygamberlerine mucizeler vermiştir.Bu ayetle sabittir ama keramet nerden çıktı?
Öyle şeyler anlatılıyor ama bunlar efsanedir.Ne dini ne ilmi hiç bir delili yok.


hafiz_e
sorgulama…sorgulama..sorgulama
nereye kadar..hepimiz yaşadık bunları hepimiz bu evrelerden geçtik ve gördük ki itidalde hayr var..felsefe akımlarının insana ne derce zarar verdiğini zamanla anladık..farklı olayım sorgulayım v.s derken ipin ucunu kaçırmak çok da mantıklı değil..
bu düşünceler normaldir ve gelip geçicidir merak etmeyin.göreceksiniz ki herşeye muhalefet olmanın bir anlamı yoktur..


snorkinow
Muhalefet ucunda bir gizi açıyorsa gereklidir ki ona da muhalefet denemez.
Tarihte yazılan çizilen namaz kılmayan Şems!
O onu bağlardı çünkü o makamda sadece o yaşadı.
Biz dediğim gibi Acz yolunda ALLAH (C.C.)’tan yardım dileyeceğiz namazda.
Bismillahirrahmanirrahim. İnsanların Rabbine, İnsanların yegane Hükümdarına, İnsanların İlahına sığınırım.
Nas suresini okuruz mesela.
Yunus Emre gibi olamadığımıza üzülürüz. görürüz ki o çok mertebeler geçmiş biz çok aciz kalmışız.
—-
Açılır bahtımız bir gün
Böyle battıkça batmaz ya
Halık sebepler yaratır
Kapısını kapatmaz ya.


Ebu Müslim
Benim muhalefetim de sorgulamam da Şemsin namaz kılmayışınadır.Ama şems’in muhalefeti Allahın emirlerinedir.Ama nedense kınanan ben oluyorum.
Peygamberler bile namazdan muaf değildir bilakis daha çok namaz kılarlardı.

Meryem Suresinde namazla ilgili ayetler
31- “Beni, nerede olursam olayım mübarek kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekat vermemi emretti.”
55- Ailesine ve çevresine namaz kılmayı ve zekat vermeyi emrederdi ve Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti.
Ta-ha Suresinde namazla ilgili ayetler
14- Şüphesiz ben Allah’ım, benden başka hiçbir ilâh yoktur. Onun için bana kulluk et ve beni anmak için namaz kıl.
132- (Ey Muhammed!) Ehline namaz kılmalarını emret, kendin de ona sabırla devam et. Biz senden bir rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırırız. Güzel akibet takva sahiplerinindir.


snorkinow
:=) güzel kardeşim senin gibi birini kim kınayabilir.
Elbette namaz ALLAH (C.C.)’tan bir emirdir.
Ama gel gör ki < “Enel Hakk.”
“Cübbemin içinde Allahtan başka bir şey yoktır.”
“Sizin taptığınız ayaklarımın altındadır.”
“Görünen her şey O dur.”
“Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm.” >

diyorlar sen bunlara namaz kıl nasıl dersin.
İsmini hatırlamıyorum Suat Yıldırım’ın İslam Tasavvufu adlı kitabında bir yerde “Öyle bir deniz geçtim ki peygamberler kıyısında kaldı” diyor.
Şimdi bu kişiye namazı nasıl izah edersin.
Biz namazı kılıyoruz ama huşu!
Peki ya onlar namazı kılmıyor ya Cennet!
İşte bunları için Ömer Hayyam diyor ki

Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne okuyabilirsin ne de ben

Ama yorumların için teşekkür ederim. Katıldığına sevindim. ALLAH (C.C.) cümlemizden razı olur İnşALLAH.


hafiz_e
siz yunus emre’yi mevlana’yı iyi tanısaydınız onların övünülecek yönlerinin olmadığını daha iyi anlardınız…


snorkinow
Tasavvufu İslam alimleri sadece bizce uygun değildir diyerek bir kısmı istememiş bir kısmı ise aşkın ancak İLAHİ olabileceğini kabul etmiştir. Bu mezhep gibidir.
Sana Şafi’sin bence yanlışsın ben Hanefi’yim sizde öyle olun demene benzer. Bırak herkes inandığı gibi yaşamış olsun sen ben karışmayalım.
Biz bize sorulduğunda doğrularımızı dile getirelim.
Belki onlar yanlıştı ama Yunus’un erdiği makama ermeyen yada geçmeyen onun yanlış olup olmadığını anlayamaz.
Dolayısıyla sana yanlışsın diyemiyorum ama doğru olduğunuda söyleyemem.
Lakin inandığım bir şey varsa Yunus’un ALLAH ALLAH diye öldüğüdür.
Para para diyerek ölenlerle mukayese etmemek gerek.


I Need Mana
Snorkinow kardeşim, “Mana” ilmi ve tasavvuf, avam kısmının ne anlamak ile yükümlü olduğu, nede anlayabileceği bir yoldur. O yolun yolcularını anlayabilmek için Hakk a o yoldan ulaşmayı dilemek ve hedeflemek gerekir.
Menşur Hallac-ı Mansur mevzusunu bilirsiniz. Katlini vacib görenlerde onun tarafında olanlarda Allah yolundaydılar, çünki Hallac-ı Mansur gibilerinini çıkmış olduğu Mana-Tasavvuf yolunun bir bedeli vardır. Nu işin içinde bir sır vardır, o sırra vakıf olamayanlar, pek doğaldır ki mevzuyu anlayamazlar. Bu bakımdan dır ki, Yüce Allah asgari müştereki belirlemiş ve insanlığa genel çizgiyi çizmiştir. O çizgiden dışarı taşmak Allah ın dilemesiyle olur ve bu sınırdan taşana Allah sırrını verir. Yineliyorum bu sırra vakıf olmak bu beşeri dünyada bedel ödemeyi gerektirir.

Tasavvufu anlamayanında sorumluluğu yoktur, anlamasına zorunlulukta yoktur. Anlayamamak pek doğaldır.

Haddimi aşmamaışımdır umarım, görüşlerimi belirtmek istedim. Teşekkürlerimi arzederim.


hafiz_e
Hallac-ı mansur adlı 4 y.y ın odak noktası bildiğiniz üzere tasavvufa yepyeni boyut kazandırmış.idama götüren mahkemede kendini deli olarak tanıtıp aklaması ile meşhur.karmati casusu olduğu sonradan ortaya çıkmış bir kişidir.zerdüşt bir aileye mensuptur.her gittiği bölge insanının inancına bürünür.yazılarından bazıları;
“senin ruhun benim ruhuma şarabın suya karışması gibi karışmıştır.
sana herhangi bir şey dokunduğunda bana da dokunur.ey ALLAH’ım her durumda sen ben,benmsin..”
“ben sevdiğim O’yum ve sevdiğim O benim,
biz bir vücudda sanki iki ruhuz
eğer sen beni görürsen O’nu görmüş olursun,
ve eğer sen O’nu görürsen ikimizi birlikte görmüş olursun.”
“O yücelikte “ben,biz,sen” yoktur.”ben,sen ve O hep biziz..”

kendisi hakkında aklımda kalanlar bunlar..ALLAH böyle kişilerin şerrinden müslümanları korusun..


snorkinow
Hepiniz çok temiz kalpli insanlarsınız.
Biriniz yazdığı bir yazının cevabını yanlış anladı diye bana kızıyorsunuz diyerek tatlı tatlı sitem ediyor. Bir diğeriniz ise haddini aşmamaya çalıştığını söylüyor.
Eminim daha fazla temiz kalpli bir çok kişi var forumda ve bu kadar çok temiz yüreğin bir arada oluşu beni çok mutlu etti. İnşALLAH sizlerden en azından bir kaçıyla tanışmakta nasip olur. Benim sizler gibi arkadaşlara ihtiyacım var.

Mana arıyan arkadaşım!
Elbette bedel var. Ama bedel yapılan kötü şeyler için. İyi şeylere ise bedel değil ödül demek gerekli diye düşünüyorum. Gayri Müslim Müslüman olduğunda bedel öder gibi görünse de, o bir zaferin kazanan tarafında yer almanın verdiği cesaret sarhoşluğunu doya doya tadar. Sonuçta başına bir sürü problem gelsede, Müslüman olarak ölmek ödülünü kazanacaktır.

Hallacı Mansur’un son sözlerinde bildiğim kadarıyla “ALLAH’ım sonunda sana kavuşuyorum.” olmalı. Kelimeler farklı olsada manada doğru olduğunu düşünmekteyim.

Asılma sebebi ise Enel HAK! demesi. Yani Haşa “ben ALLAH’ım!” demesi.
Öyle diyerek asılma sebebini oluşturup sonrada sonunda kavuşuyorum tanelerine anlam vermek kolay değil benim için. Lakin Manayı okyanusta aramak her babayiğidin harcı olmasa gerek.

Herkes hakkında iyi ve kötü cümleler duymak mümkün. Bu Hz. Muhammed (S.A.V.) içinde geçerli.
Hala ondan haz etmeyen ve kötü sözler savuran insanlar var.
En büyük ve ilk örneği ebu leheb!

Dolayısıyla biri çıkıp Haşa “ben ALLAH’ım!” dese yapacağımız şey artık yalnızsın demek.
Tasavvuf mu yaşar!? Deli mi? ALLAH (C.C.) yapacağını bilir.

”Ey canıma canânım,ey derdime dermanım
Âlemlere sultanım, medet Allah’ım (C.C.) medet!”

Ne kadar güzel bir yakarış. Bu Yunus Emre’den bir dua…

Biz de onun gibi güzel dua etmeyi dilesek!


I Need Mana
Yazdıkların ne kadar da güzel sevgili kardeşim.

< Mana arıyan arkadaşım!
Elbette bedel var. Ama bedel yapılan kötü şeyler için. İyi şeylere ise bedel değil ödül demek gerekli diye düşünüyorum. >

Bahsettiğim bedel;
< bu sırra vakıf olmak bu beşeri dünyada bedel ödemeyi gerektirir. >
Beşeri dünyada ödenen bedeldir. Beşer olan dünyadan vazgeçim, tam anlamıyla seni var edene teslimiyettir. Ve çünkü “O”, elbette bize şah damarımızdan daha yakındır. Bu maddesel dünya bir perdedir, bir sınırdır. Bu gibi insanlar, Allah a tam teslimiyette beşeri ve maddi dünyadan kopup gelmenin bedeliyle Hak ta mertebesini yükseltmiştir. Yaradanına böyle ulaşmıştır. Elbette en doğrusu Allah bilir.

VAllahi maddenin yapısını biraz incelerseniz, gerçekte tüm bu gördüklerimizin yokluğuna şahit olurdunuz.

Allah a emanet olunuz.


snorkinow
Fettullah Gülen hocanın günümüz ile ilgili umum halka yaptığı konuşmanın bir kısmını buraya uygun olduğu düşüncesiyle upload ettim.
15 dk ya yakın bir süresi var. Tamamını izlemenizi tavsiye ederim en son 1-2 dk lık kısmı ise Tasavvuftaki kerametlerin oluştuktan sonra insanın zirveden zemine inmesini anlatıyor.
Tasavvuf kötü değildir haşa öyle bir şey demek istemiyorum. Sadece zahmetli ve çetin yoldur.

İnsanların, Meleklerin ve Hayvanların konumlarını çok iyi anlatıyor. izledikten sonra yorumlarınızı esirgemeyin.
Selam ve dua üzerinize olsun.


Ebu Müslim
< Hallac-ı mansur adlı 4 y.y ın odak noktası bildiğiniz üzere tasavvufa yepyeni boyut kazandırmış.idama götüren mahkemede kendini deli olarak tanıtıp aklaması ile meşhur.karmati casusu olduğu sonradan ortaya çıkmış bir kişidir.zerdüşt bir aileye mensuptur.her gittiği bölge insanının inancına bürünür.yazılarından bazıları;
“senin ruhun benim ruhuma şarabın suya karışması gibi karışmıştır.
sana herhangi bir şey dokunduğunda bana da dokunur.ey ALLAH’ım her durumda sen ben,benmsin..”
“ben sevdiğim O’yum ve sevdiğim O benim,
biz bir vücudda sanki iki ruhuz
eğer sen beni görürsen O’nu görmüş olursun,
ve eğer sen O’nu görürsen ikimizi birlikte görmüş olursun.”
“O yücelikte “ben,biz,sen” yoktur.”ben,sen ve O hep biziz..”

kendisi hakkında aklımda kalanlar bunlar..ALLAH böyle kişilerin şerrinden müslümanları korusun.. >
Hallacın ve diğer vahdet-i vucudcuların bu sözlerinin bir mantığı var.
O da yaratan ve yaratılmışı özdeş sayan inançtır.Onlara göre kainat yoktan yaratılmamıştır.Yaratanın bir parçasıdır.
Semavi dinlere göre bu inanç küfürdür.Çünkü bizim inacımıza göre kainat yoktan yaratılmıştır.


hafiz_e
o zaman neyi konuşuyoruz? felsefenin karıştığı tasavvuftan ne bekleyebiliriz..? aynı şekilde kelam ilmi içinde geçerlidir bu..ibn-i sina,farabi,ibn-i haldun ve birçok felsefeci İslam dinini zedelemiş,çok olumsuzluklar katmışlardır..

ayrıca bizim sorgulamamız kişinin/grupların Kur’an ve sünnete uygun olup olmadığıdır..artık sadece Rabbimiz istediği ve taktir ettiği için amenna deyip tevekkül etmeyi istiyoruz..ama herhangi bir grup lideri ya da parti başkanları dedi diye ” o yapıyorsa bildiği vardır” mantığını gütmüyoruz..insanlar sadece Rabbine “kul” olmalıdır..vesselam


snorkinow
< o yapıyorsa bildiği vardır” mantığını gütmüyoruz >
Elbette dediğin gibi de olmalı. Onların ve bir başkalarının İslam’a zarar vermesi sayesinde ahir zaman oluşumu gerçekleşmekte. Ama onların gerçekte İslam’a ne kadar zarar verdiği yada onları düşman olararak bilmek doğru mu?
Bence değil.
Çünkü videoda Hocanın bahsettiği mevkinin vuku bulması için böyle şeyler gerekli. Yani eskiden insanlar zorlanarak evliya olurdu, bu gün ise evliya makamını geçmenin aslında kolay olduğunu, kolay olmasının da sebebinin günahların artması ve günahların artması için de İslam’ın ya yanlış anlaşılması yada öğretilmemesi gerekir.
Sizce bu gün İslam Dinini doğru anlamak ve doğru öğretmek ve doğru yaşamak ve bilmeyenlerin de doğru öğrenmesini sağlamak ne denli hem mümkün hemde gerekli görülüyor?
Videoyu izlemeden lütfen görüşlerimizi mesafeli tutalım!


hafiz_e
ben video ile ilgili herhangi bir yorum yapmıyorum çünkü izlemedim… içimden de gelmiyor açıkcası.. konuşmaya çalıştığımız konu tasavvufun 4. y.y sonraki İslam dışı öğretilerinin günümüze kadar gelmiş olması ve malesef vahyin yerini şamanist kişilerin bilgilerinin yerini tutması.. yoksa eleştirimiz alimler,evliyalar ve değerli şahsiyetler değildir ve asla olamaz da..
her devirde yahudiler ve bilimum İslam düşmanları dinimizi yok etme çabası içerisine girmişlerdir.ve bunu en iyi İslam adı altında yapmayı uygun görenler yapmıştır.tıpkı İslam kavramlarını alıp kendi düşünceleriyle birleştirmeye çalışanlar gibi..bunun en bariz şekli de tasavvufa ilgi duyanlar arasından çıkmaktadır ne yazık ki.çünkü bunun ayrımını yapamamaktadırlar.iyi ve kötüyü ayırdedemedikleri gibi gün geçtikçe şirk kokan bu kültürlerin etkisine girmektedirler..

ALLAH affetsin…


snorkinow
< konuşmaya çalıştığımız konu tasavvufun 4. y.y sonraki İslam dışı öğretilerinin günümüze kadar gelmiş olması >
Değil

Konu B meali ve diğer görüşler.


hafiz_e
o zaman neden konu buraya geldi? siz buyrun ben sustum…


snorkinow
Estağfirullah.
Lütfen devam edin.
Sorunuza cevaben sayfalara ilk yorumlardan itibaren göz gezdirmenizi rica ediyorum.
Benden başka bir şey isterseniz lütfen yazıya getirin.
Selam ve dualar üzerimize olsun…


OGOG
< Mevlana’nın Şems’i namaz kılmazdı.
Gerekçesi; “Biz her vakit namazdayız görmez misiniz” derdi.
>

Biraz daha küçük iftira olsa, belki iftiranın sahibi amacına ulaşabilir, bununla becerememiş.

< sorgulama…sorgulama..sorgulama
nereye kadar..hepimiz yaşadık bunları hepimiz bu evrelerden geçtik ve gördük ki itidalde hayr var..felsefe akımlarının insana ne derce zarar verdiğini zamanla anladık..farklı olayım sorgulayım v.s derken ipin ucunu kaçırmak çok da mantıklı değil.. >

Sorgulama ve felsefe değil, bilme, arama, bulma.

< Hallacın ve diğer vahdet-i vucudcuların bu sözlerinin bir mantığı var.
O da yaratan ve yaratılmışı özdeş sayan inançtır.Onlara göre kainat yoktan yaratılmamıştır.Yaratanın bir parçasıdır.
>

Yok tabi böyle bir şey, buna panteizm denir, yanlış bilgilenmişsiniz, konuyu incelemeniz gerekir.

< o zaman neyi konuşuyoruz? felsefenin karıştığı tasavvuftan ne bekleyebiliriz >
Tasavvufta felsefe yoktur. Felsefede öncü olan ilim değil insanın hayal gücüdür, tasavvufta ilim (şeriat) her zaman öndedir, yolun sınırlarını da şeriat belirler. Felsefede sınır da yoktur.

< ben video ile ilgili herhangi bir yorum yapmıyorum çünkü izlemedim… içimden de gelmiyor açıkcası >
Şaşılacak bir durum değil, sebebi önyargı.


snorkinow
< Alıntı:
ben video ile ilgili herhangi bir yorum yapmıyorum çünkü izlemedim… içimden de gelmiyor açıkcası
Şaşılacak bir durum değil, sebebi önyargı. >

Önyargı, enaniyet, kibir, öfke, nefret, aşk … bu tür şeylerin insana hizmet eden yanları var (ALLAH (C.C.)’ın Yolunda). İnsan tüm bunları beşere ve kendi seçtiklerine uygularsa yaşamı yaşamamak daha güzel gelir.

ama senin bahsettiğin kişi belki kendi hudutlarını ve imanını zorlayacak bir şeyden kaçmayı alışkanlık ettiği için onları izlememiştir.

< Alıntı:
Mevlana’nın Şems’i namaz kılmazdı.
Gerekçesi; “Biz her vakit namazdayız görmez misiniz” derdi.

Biraz daha küçük iftira olsa, belki iftiranın sahibi amacına ulaşabilir, bununla becerememiş. >

Elif Şafak > Aşk kitabının 200 lü sayfalarında Şems adına verdiği görüşte (Şems’in ağzından) bildiriyor. Kitap bir çok kaynaktan istifade edilerek yazıldığı için doğruluğunun veya yanlışlığının ispati için kaynaklara bakmak gerekli.
Kitabın en arkasında kaynaklar vardır..


OGOG
Elif Şafak ?
bu kim yav.

O kiim, Hz Şems’i ağzına almak kim.

Bu kadına Ömer Tuğrul İnançer cevabını çoktaaan verdi.


snorkinow
< O kiim, Hz Şems’i ağzına almak kim. >
İnsanlara bu şekilde paha biçmek kimseye yakışmıyor.
Hz. Muhammed (S.A.V.)’i de bir çoğu hakkıyla sevmiyor veya layık olması gerektiği gibi davranmıyor veya onu farklı anlatıyor ama kimse onlara Hz. Muhammed (S.A.V.)’i ağzına alma demiyorda sen Şems adını bir şekilde anan bu kişiyi ne için yadırgıyorsun?
Hem forumda belliki neredeyse ondan nefret edenler dahi var.
Sadece ondan olsa dicem ama gerisini getiremiyorum….
Bu; bir biçim değil (olması gereken).
Her türlü kaynağa danışmak ve bakmak lazım. Ayrıca Faydalanılan eserler hangileri ? araştırmak lazım.
Senin yada benim sözüm araştırmayı bizzat yapmadığımız müddetçe işe yaramamalı.
Düşünsene; Mevlana ve o hakkında kötü kirli dedikodular bile çıkmış. Ki bunu onları tanıyanlar ve/veya görenler yapıyor.
Bu gün onun için namaz kılmıyordu demek çok hafif bir dedikodu değil mi diğerine kıyasla?


OGOG

O kişi için anlatmak amacı ile mecazen söylendi, kişinin aklı sözü ile ölçülür. O kişinin aklı Hz Şems’i kavramaya yetmez demek istendi.

Nereden çıkardım, o kişiyi okursanız anlarsınız, yaşamına bakarsanız daha iyi anlarsınız.

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();