Schumann Rezonansı 13 hertz ne demek?
imamhatipli42
Schumann Rezonansı 13 hertz ne demek bilgisi olan bir arkadaş yardımcı olursa sevinirim. (Lütfen sağlam kaynaklardan bilgi aktarın)
Cevap: Schumann Rezonansı 13 hertz ne demek?
I Need Mana
Ben bu konuyla ilgili herhangi bir araştırma yapmamıştım. Bu mevzuyu öğrendiğimde hakikaten şaşıp kalmıştım. Ulaştığım kaynaklar eğer doğru ise gerçektende çok hayret verici bir durum söz konusu. Kıyamet alametlerinden bildiğimiz, Güneşin doğudan değilde, batıdan doğacaı vaktin gelmesi konusu ile ilgili olması beni bu konuya cezbetti.
< 1952’de fizikçi Winfried Otto Schumann tarafından açıklanan, yeryüzü ile iyonosfer tabakası arasında meydana gelen doğal titreşime verilen isimdir. Küresel elektro manyetik bir alanın oluşması ve bu alan bünyesindeki titreşimsel veriye ilişkindir.
Güneşten gelen ışınlar, yıldırım ve buna benzer elektrik akımları ile yeryüzüne aktarılan, atmosfer içerisinde bulunan elektiriksel güç ile tetiklenen enerjiye bağlı titreşim. Schumann rezonans alanının frekansı 7.83, 14.3, 20.8, 27.3, 33.8 hertz aralıklarına sahiptir. Yani yeryüzü ile iyonosfer tabakası arasındaki boşluk, 7.8, 14.3, 20.8, 27.3 ve 33.8 Hz aralıklarında titreşen elektro manyetik alanlar halindedir. >
< Schumann Rezonansı Nedir?
İster inanın, ister inanmayın, Dünya dev bir elektrik devresi gibi davranmaktadır. Aslında atmosfer zayıf bir iletkendir ve eğer hiçbir şarj kaynağı olmasaydı varolan elektrik yükü yaklaşık 10 dakika içinde dağılırdı. Dünya’nın yüzeyi ve iyonosferin iç kısmı arasında 55km’lik bir boşluk bulunmaktadır
Schumann Rezonansları bu boşlukta varolan ve aralarında az da olsa benzerlik gösteren elektromanyetik dalgalardır. Yaydaki dalgaların da olduğu gibi, her zaman mevcut değildirler, fakat incelenebilirliğin olması için reaktif olmak zorundadırlar. Dünyanın içsel faktörleri, kabuk ya da çekirdek tarafından oluşturulmamaktadır. Atmosferdeki elektriksel faaliyetlere ait gibi görünmekteler, özellikle şiddetli şimşek faliyetlerinin oluştuğu zamanlarda. 6 ila 50 devir / saniye arasındaki frekans değerlerinde meydana gelmektedir;
ilk defa 1952 ve 1957 yılları arasında Alman fizikçi W. O. Schumann tarafından ortaya atılmış ve 1957 yılında Schumann ve König tarafından kanıtlanmıştır. Bu fenomenin ilk spiritüel tasviri 1960 yılında Balser ve Wagner tarafından hazırlanmıştır. Son 20 yıl içindeki incelemeler, denizaltılarıyla Ekstrem Düşük Frekanslı haberleşme araştırmalarını yürüten Deniz Kuvvetleri Bölümü tarafından yönetilmektedir.
Jeofiziksel Durum : Dünya’nın Yükselen Temel Frekansı
Dünya’nın zemin temel frekansı, ya da kalp atışı (Schumann Rezonansı, SR, olarak adlandırılır) hızla artmaktadır. Coğrafi bölgelere göre değişkenlik göstermesine rağmen, onlarca yıldır toplam ölçüm 7.8 devir / saniye’yi göstermekteydi. Bu değerin sabit olduğu düşünülüyordu ve global askeri haberleşme sistemi bu frekans üzerine geliştirilmişti. Son rapolar oranın 11 devire ulaştığını ve yükselmeye devam ettiğini söylüyor. Bilim bu oranın neden yükseldiğini ya da yükselişe neden olanın ne olduğunu bilemiyor. Gregg Braden verileri bu konu üzerinde çalışan Norveçli ve Rus araştırmacılardan aldı; Amerika’da çok geniş çapta raporlama yapılmıyor. (SR üzerine tek referans hava ile ilgili ve sadece Seattle Kütüphanesinde referans bölümünde bulunmaktadır. Bilim SR’yi sıcaklık değişkenlerinin ve dünya çapında hava durumlarının hassas göstergesi olarak kabul etmektedir. Braden değişen SR’nin son zamanlardaki şiddetli fırtınaların, sellerin ve havanın bir faktörü olduğuna inanıyor.)
Jeofiziksel Durum : Dünya’nın Azalan Manyetik Alanı
Bir yandan dünyanın pulse oranı yükselirken diğer yandan manyetik alan kuvveti azalmaktadır. New Mexico Üniversitesi Profesörü Bannerjee’ye göre, son 4000 yıl içinde manyetik alan yoğunluğunun yarısı kaybetti. Manyetik alan kuvveti, manyetik kutupların tersine dönmesinin bir habercisi olduğu için, Prof. Bannerjee, başka bir değişimin gelmekte olduğuna inanıyor. Braden, devirsel Yer değiştirmeler ters dönmeyle birleşik olduğu için manyetik dönüşümün belirtisi olan dünyanın jeolojik kayıtları ayrıca tarihte daha önceki Yer değiştirmeler i de işaret etmektedir. Zaman ölçüsünün büyüklüğü düşünüldüğünde, bunlardan sadece bir kaç tane mevcuttur.
MUHTEMEL SONUÇLAR
1. Sıfır noktasına yaklaştığımızda zaman hızlanmış olarak tezahür edecek. Buna göre 24 saatlik zaman dilimi, 16 ya da daha az saatte yaşanmış olacak. Binlerce yıldır SR’nın 7.8 devirde olduğunu, fakat 1980 yılından beri artmakta olduğunu hatırlayın. Bugün bu değer yaklaşık 12 devirdir. Ve 13 devire ulaştığında duracak.
2.Sıfır noktası ya da Çağların Değişimi, kadim insanlar tarafından binlerce yıl önce bildirilmişti. Bir çok değişimler meydana gelmiştir; her 26000 yıllık Ekinoks geçişi sürecinin yarısı olan 13000 yılda bir.
3. Sıfır Noktası ya da manyetik kutupların ters dönüşü muhtemelen yakında, birkaç yıl içinde, belki de her 20 yılda bir 12 Ağustos tarihinde gerçekleşen Dünyanın dört devir bioritmi ile eşzamanlı olarak gerçekleşecek.
4.Sıfır Noktasından sonra Güneşin batıdan doğup, doğudan batacağı da söylenmektedir. Bunun daha önce gerçekleştiğine dair çok eski kayıtlar bulunmaktadır.
5.İlginçtir ki Yeni Dünya Düzeninin 2003 yılında hayata geçeceği planlanmıştır. Bu, bir çok etkene ve gündeme bağlı olarak olabilir de olmayabilir de. Fakat merkezde kalın ve sezgilerinizi takip edin.
6.Sıfır Noktası değişimi muhtemelen bizi 4. boyuta sokacak. Burada, düşündüğümüz ve istediğimiz her şey hemen tezahür edecek. Bu Sevgi’yi ve Korku’yu içermektedir. NİYETİMİZ en yüksek öneme sahip olacak.
7.Bildiğimiz bir çok teknoloji işlemez hale gelecek. İstisnalar Sıfır Noktası ya da serbest enerjiye dayalı olan teknolojiler olabilir.
8.Sıfır Noktasına yaklaştıkça fiziksel bedenlerimiz değişmektedir. DNA’larımız 12 sarmallı yapıya yükseltilmekte. Yeni bir ışık beden yaratılmakta. Daha sezgisel bir hale bürünüyoruz.
9.Maya Takvimi şu anda gerçekleşmekte olan bütün değişimleri önceden bildirmiştir. Buna göre biz teknolojinin ötesine doğru ilerlemekte, Doğanın ve Evrenin natürel devirlerine dönmekteyiz. 2012’de 5. Boyuta gireceğiz. (Sıfır Noktasında 4. Boyuta geçtikten sonra)
10.Bütün bu bilgiler korkutucu nitelikte değildir. Yeni Işık Çağını getirecek olan bu değişimlere hazırlanın. Paranın ve zamanın ötesine geçiş yapıyoruz; Korkuya dayalı kavramların tamamen ortadan kalkacağı.. >
Yazılanlarda doğruluk payı varmıdır bilemiyorum. Ancak Schumann rezonansı diye bir durum söz konusudur.
İngilizcesi olan arkadaşlar durumla alakalı çok daha iyi bilgiye ulaşacaklardır.
http://en.wikipedia.org/wiki/Schumann_resonance
Yanıt: Schumann Rezonansı 13 hertz ne demek?
mrtcvk
Yeryüzünü çepeçevre saran gaz tabakasının bütününe Atmosfer denmektedir. Sınırları tam belirgin olmamakla birlikte Atmosfer ; (Yeryüzünden yukarıya doğru) Traposfer, Stratosfer, Mezosfer ve İyonosfer şeklinde 4 katmandan ibarettir.
Kozmos’dan ve Güneş’imizden gelen, Enerji yüklü Atom Altı Parçacıklar Atmosferin en üst katmanında bulunan Oksijen, Azot ve Hidrojen Atomlarının elektronlarını kopartmakta, onları İyonize ederek (+)Pozitif Elektrik yüklü İYONOSFER tabakasını meydana getirmektedir. Yeryüzünden 500-600 km. yüksekte oluşan İyonosfer tabakasının sıcaklığı 1700 oC dereceye kadar çıkmaktadır. Atmosfere giren Göktaşlarını yakan, Onları yok ederek Dünyayı koruyan bu tabakadır. İyonosfer tabakası aynı zamanda Dünya Isısını belli seviyelerde tutarak Canlılara yaşam imkanı sağlamakta, Radyo Dalgaları için yansıtıcı-ayna görevi de yaparak Radyo ve Telefon haberleşmesini mümkün kılmaktadır.
Kozmos’ dan ve Güneş’ imizden gelen Enerji yüklü Atom Altı Parçacıkların enerjisiyle devamlı yüklenen İyonosfer tabakası, Bu enerjileri, Yeryüzü ile İyonosfer tabakası arasında kalan boşluğa, Şimşek ve Yıldırımlar şeklinde durmaksızın boşaltmaktadır. Öyleki her saniye 1000′ nin üzerinde Şimşek ve Yıldırım şeklindeki Elektrik Enerjisi, Yeryüzüne akmaktadır. Yeryüzü ve üzerindeki Tüm Canlılar da aşırı Elektron akışı nedeniyle genelde (-)Negatif Elektrik yüklü bulunmaktadır. Şimşek ve Yıldırımlar olarak Yeryüzüne akan Elektrik Enerjisi, Yeryüzü ile İyonosfer arasındaki boşlukta çeşitli Elektro Manyetik Rezonans sahaları yani değişik frekanslarda titreşen Elektromanyetik Alanlar meydana getirmektedir. İşte Bu Elektromanyetik Alanların titreşimine SCHUMANN Rezonansı denmektedir. (Bir gücün etkilemesi sonucunda ortaya çıkan titreşime Rezonans denir.) Zira Bu Rezonansların mahiyeti ilk defa 1952 yılında Alman Fizikçi W. O. Schumann tarafından açıklanmıştır.
Schumann Rezonansı, Yeryüzü ile İyonosfer tabakası arasındaki boşluğun Doğal titreşimidir. Tespitlere göre Schumann Rezonans sahasının frekansı 7.8,14, 20, 26, 33, 39 ve 45 Hertz aralıklarında değişmektedir. (Hertz = 1 Saniyedeki devir sayısıdır.) Diğer bir ifadeyle, Yeryüzü ile İyonosfer tabakası arasındaki boşluk 7.8, 14, 20, 26 , 33 , 39 ve 45 Hertz aralıklarında titreşen Yedi Elektro Manyetik Alan
Zira Hepimiz Biokimyasal süreçlerle Elektrik üreten, ürettiğimiz Elektron akımlarıyla düşünen, hisseden, kaslarımızı ve bedenimizi hareket ettiren, çalışan, konuşan ve faaliyet gösteren varlıklarız. Yani tüm madde alemi nasıl atomlarının titreşimi nisbetinde ürettiği enerji kadar etraflarında Elektromanyetik Alanlar teşekkül ettiriyorsa, Tüm canlılar da hücresel vibrasyonları nisbetinde ürettikleri enerji kadar çevrelerinde Elektromanyetik Alanlar teşekkül ettirmektedir. Sahip olduğumuz Elektromanyetik Alanlar da, çevresel Elektromanyetik Alanların değişiminden ve frekansından etkilenmektedir. Tüm Dünyayı çepeçevre sararak, Tüm Doğayı ve Canlıları etkiliyen Schumann Rezonansı bu nedenle çok önemli olup Dünyanın önde gelen fizik araştırma merkezleri tarafından devamlı ölçülerek kontrol edilmektedir.
Schumann Rezonansını günlük olarak ölçen merkezlerden biri "Geophysical Observatory – Modra, Slovak Republic " sonuçlarını görmek için [URL]http://147.175.143.11
Schumann Rezonansı kayıtlarını tutan Merkezlerin verilerine göre, 1980 yılından sonra yapılan Schumann Rezonası ölçümlerinde, ortalama 7.8 Hertz olan en büyük Manyetik Alanın Frekansının yükseldiği ve 11 Hertz’ in üzerine çıktığı, Ayrıca saniyede 1000′ nin üstünde olan Yıldırım ve Şimşek çakmalarının da, saniyede 2000′ ne çıktığı tespit edilmiştir. Yani Tüm Dünyayı çepeçevre saran en büyük Elektro Manyetik Alanın, çok uzun süreden beri sabit olan Frekansı 7.8 Hertz’ den 12 Hertz’ e çıkmış, Aynı zamanda İyonosfer tabakasından Yeryüzüne akan elektrik enerjisi de Toplam olarak eskisinin 2 katına çıkmış bulunmaktadır. İlim, bu artışların kesin nedenlerini açıklıyamamakta, Güneşin 11 yıllık periyotlarından kaynaklandığını tahmin etmektedir.
Schumann Rezonansı’ nın 1952 yılında keşfedilerek açıklanmasından çok önce diğer Alman Bilgini halindedir. Ancak en büyük Manyetik Alanın frekansı 7.8 Hertz’ dir. İyonosfer tabakasından Yeryüzüne akan enerji ile meydana gelen Elektromanyetik Alanlar, Tüm tabiat olaylarını ve Tüm canlıları etkilemekte ve tetiklemektedir. Hans BERGER, Beynimizin çeşitli aktivitelere göre, değişik Elektrik Dalgaları yayınladığını keşfetmiş ve "Elektroensefalografi" denen veya kısaca EEG
denilen bir aletle Beynin çıkardığı değişik Elektromanyetik Dalgaları kaydetmiştir. Beynimizin yaydığı Elektromanyetik Dalgaların 5 ana frekansta olduğu tesbit edilmiştir. Bunlar ; Delta Dalgaları (1-3 Hertz) = Derin uyku, Bilinçsizlik halinde Beynin çıkardığı Elektro Manyetik Dalgalardır.
Teta Dalgaları (4-7 Hertz) = Derin gevşeme, Uyuşukluk, Hafif uyku halinde Beynin çıkardığı Elektro Manyetik Dalgalardır.
Alfa Dalgaları (7-11 Hertz) = Relaks halde iken ve Uykudan önceki safhada Beynin çıkardığı Elektro Manyetik Dalgalardır.
Beta Dalgaları (11-25 Hertz) = Aktif çalışırken, Dikkat ederken, Bilgi alıp ve verirken Beynin çıkardığı Elektro Manyetik Dalgalardır.
Gama Dalgaları (25-60 Hertz) = Öğrenme, Anlama, İdrak için zihnin zorlandığı sırada Beynin çıkardığı Elektromanyetik Dalgalardır.
Daha sonraları yapılan çalışmalarda ise Beynin değişik Düşünceler düşünürken dahi değişik frekansta Elektromanyetik Dalgalar çıkardığı tesbit edilmiştir. Yani İnsanın Elektromanyetik bir varlık olduğu, her hareketinin, her düşüncesinin Elektromanyetik Dalgalar halinde yayınlandığı anlaşılmıştır. Nitekim Bugün Düşünceden komut alarak çalışan Bilgisayarlar deneme aşamasında bulunmaktadır.
Bir Piyanoya yakın bir yerde, belirli bir müzik sesi çıkartılırsa, Piyanodaki tellerin birinin veya bir kaçının (Hepsinin değil) titreştiği görülür. Piyanonun titreşen telleri, çıkartılan Müzik sesiyle aynı Frekansta olanlardır. Bu olaya Fizik İlminde Akustik Rezonans denmektedir.
İşte son 20 yılda devamlı arttığı tespit edilen Schumann Rezonansı, Akustik Rezonans Yasası gereği, Schumann Rezonansı içinde yaşayan Tüm İnsanları ve Canlıları etkiliyerek, Onların Beyinsel olarak yayınladıkları Elektromanyetik Dalgaların frekanslarını yükseltmektedir. Diğer bir ifadeyle Schumann Rezonansını 12 Hertz’e yükselmesi demek genel olarak İnsanların Alfa Dalgaları (7-11 Hertz) frekansından, Beta Dalgaları (11-25 Hertz) frekansına çıkartılması demektir. Başka bir ifadeyle Bu durum, İnsanların Relaks halden-Uykulu halden uyandırılarak Bilinçli hale getirilmesidir.
Her Düşüncenin-Her Enerjinin bir frekansı olduğunu, Hiçbir Düşüncenin-Hiç bir Enerjinin kaybolmadığını, Her Düşüncenin-Her Enerjinin kendi frekansına uygun Elektromanyetik Alanlar olarak aktif halde durduğunu ve benzer frekansları çektiğini bazı ruhsal kaynaklarca da açıklanmaktadır. ( ÇEKİM YASASI )
Güneş’imizden ve Kozmos’ dan Dünyamıza gelen Işık Enerjilerinin Tümü (Atom Altı Parçacıkların ve Foton Enerjilerinin Bütünü) Kozmik Enerjidir. Kozmik Enerjiler, Bilgi ve Bilinç taşıyan Enerji Porlarıdır. Bu Enerji Porları, Canlıların Hücresel ve Zihinsel frekanslarını arttırarak daha yüksek Bilgilere ulaşmasını, daha yüksek Bilgileri idrak etmesini sağlamaktadır.
Bu nedenle, Dünya İnsanlarının hatta Dünya da bulunan bütün Canlıların Bilincini yükseltmek için Dünya’ya gelen Kozmik Enerjilerin, Frekans ve Miktarı 1900 senesinden itibaren bilinçli olarak artırılmıştır. Dünya İlmi tarafından arttığı tesbit edilen Schumann Rezonansının yüksek çıkmasının nedeni budur.
Atmosfer içinde bulunan çeşitli frekanstaki Birleşik Alanlar, Kozmos’ dan ve Güneş’ imizden gelen yüksek enerjili Kozmik Akımlarla yüklenmekte, Schumann Rezonans sahası içindeki Tüm Manyetik Alanların Gücü ve Rezonansı devamlı olarak artmaktadır.
2012-2014’de Foton Kuşağına geçişle birlikte Schumann Rezonansının sıfır noktası olan 13 Hertze ulaşacağı ve Dünya’mızın manyetik kutuplarının yer değitireceği öngörülmektedir.
Bende bunları buldum kardeşim…Genel olarak siteler’de bu yazılar var…
Soru: Schumann Rezonansı 13 hertz ne demek?
imamhatipli42
İkinizden de Allah (cc) razı olsun kıyametin alametlerinden olan güneşin batıdan doğup doğudan batması ile ilgili olan maddesini içeren hadisi şerifin şerhinde insanların artık gündüz çalışmayıp geceleri iş ile meşgul olup gündüzleri de tamamen yatmaya dinlenmeye vakit ayıracağına dairdi ben bu şerhi daha isabetli bulmuştum çünkü günümüzde de aynen öyle oluyor ve daha da kötüye gidiyor.
mrtcvk
İşine yaradıysa ne mutlu bana…
7.83 hz nedir